Ayrıca çoook çok sağol, varol iyi dileklerin için. Teşekkür ederim.
Kenancelik demiş ki:...1-Senin boyama işleminin üzerinden sanıyorum 7-8 ay kadar zaman geçti.Bu zamana kadar herhangi bir soyulma,dökülme veya yıpranma oldu mu?
2-Boyanın üzerindeki simler etrafa yapışıp duruyo özellikle havalandırma düğmesinin üzerinde daha çok yoğunlaştı.Üzerinden 3 gün geçmesine rağmen elimize bile yapışıyo.Bu sorunlar sende de oldu mu? Olduysa şuan devam ediyor mu? son olarak
3-Zımparadan sonra arkadaşların da bahsettiği astardan sende kullandın mı? Çünkü astardan hiç bahsetmemiştin...
1) Yaptığım hiç bir boya işinde olumsuz bir durum olmadı. Sadece, hoparlör kapaklarını iyi zımparalamadan boyamıştım. Tekrar bir şeye bakmak için çıkartmam gerektiğinde kağıttan daha ince şekilde "kalkma yaptığını" farkettim. Tekrar zımparalayıp boyadım, şu an bir sorun yok.
Havalandırma çerçeveleri hadi neyse de, kapı kolları bile sapasağlam duruyor. Özellikle benim taraftakini çekinmeden kullanıyorum. Hani, birşey olacaksa olsun da bileyim diye. Ama aşınma bile yok. Olmaz da. Şuradan biliyorum; Kapı kollarını ilk boyama denemem esnasında, sadece sürücü tarafındakini boyamıştım. Kurudu ve taktım. Nasıl görünüyor diye baktım. Hepsini boyamaya karar verdiğimde, sürücü kolunu "tekrar" boyamak istedim. E tabii ki tekrar zımpara yapmak istedim. Abi çıkar boyayı çıkarabilirsen!. O kadar zımparaladım ama çok ama çok zor çıktı boya. Elim su toplayacaktı neredeyse!. Yani elimizin, parmaklarımızın o zımpara etkisini vermesi herhalde 10 yılı bulur. Yani için rahat olsun, elle melle çıkmıyor boya!.
2) Evet o simler ilk dönemler oluyordu. Çerçevedeki havalandırma "aç/kapa" yuvarlak topuna bulaştı biraz falan. Ama bir süre sonra kayboldular. Fakat şunu yazayım; Boyama işinden belki 1-2 ay sonra kuru bir bezle, boyadığım tüm yerleri hafifçe "fırçaladım", "eşeledim". Üzerindeki "toz" kalksın diye. Şu an yüzey pürüzsüz. Aslında ilgili konuya bir uyarı yazsam iyi olur, "Boya iyice kuruduktan sonra, kuru bir bezle yüzeydeki atık simleri temizleyin ve öyle takma işlemine geçin!" diye... Şu an hiç bir şey yok. Bulaşma da yok, tertemiz...
3) Hayır, zımpara sonrası astar kullanmadım. Ama benim bildiğim (yanılıyor olabilirim), o tip astarların daha çok dış boya işlerinde kullanıldığıydı. Örneğin, aracımın rengini bire bir veren bir sprey bulsam dahi dış kapı çıtalarını boyamayı düşünmezdim çünkü astar mastar işleriyle uğraşamam diye düşünüyorum. Ama iç boyama işlerinde astara gerek yok. Hava şartlarından direkt etkilenen bir bölge değil çünkü.
İç işleri için, eğer çok sabırlı ve zahmetli şekilde zımpara "operasyonunu" bitirebilirsek bence astara gerek yok. Ben her parça için üç ayrı zımpara kullandım. Biri, parça yüzeyindeki kalın etli deseni sıyırması için, ikincisi derin çizik ve sıyrıklarla yüksek yüzeyi aynı seviyeye getirmesi için, üçüncüsü -sıfır zımpara- da elle hissedilebilen kadar pürüzsüz yüzey sağlamak için...
Görüşmek üzere...