Arabanın ön camına süs olarak CD asmak
- Yemek yerken bıçak kullanmak yerine çatalı yan tutup kesmek
- Kırmızı ışıkta beklerken sarı yanar yanmaz geçmek
- Eski gazeteleri atmayarak çok amaçlı kullanmak
- Arabaların arkasına felsefik(!) yazılar yazmak
- Gazete, dergi kapaklarındaki resimlere sakal bıyık çizmek
- Sinema çıkışında yanımızdakine sanki filmi izlememiş gibi tekrar tekrar anlatmak
- Kültablasındaki küllerin uçmaması için içine su dökmek
- Serçe parmağı, örğü şişi veya tığ ile kulak karıştırmak
- Telefon çaldığında başına dikilmek ama açmak için ikinci kez çalmasını beklemek
- Evde ampul patladığı zaman yenisini almak yerine diğer odanınkini takmak
- Yemekte eti en sona bırakmak
Nerelisin?" sorusuna cevap aldıktan sonra otomatikman "içinden mi?" diye sormak.
Amca, hala, dayı, teyze, görümce, kayınço, enişte, elti, bacanak, kaynana, kayınpeder, baldız, yenge, amcaoğlu, halaoğlu, dayıoğlu, vb. gibi akrabalık terimleri.
Gelin - Kaynana çekişmesi.
Sigarayı çoraba veya kulak arkasına koymak.
Düğünlerde, eğlencelerde, toplantılarda, vb. içip içip olay çıkartmak.
Kuru fasulye - pilav - cacık,
At - avrat - silah,
Kavun - beyaz peynir - rakı,
Karpuz peynir -ekmek, vb. gibi üçlemeler.
Yürüyüş veya dolaşma esnasında eline tespih, deynek, sopa, vb.almak.
Yabancı dil öğrenirken önce küfürleri öğrenmek, yabancılara Türkçe öğretirken önce küfürleri öğretmek.
Yolculuk esnasında yanındakine "Yolculuk nere hemşerim?" diye sorarak muhabbete başlamak.
Çırak - kalfa - usta ilişkisi.
Mektuplarda "büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden" öpüp,"kestane kebap, acele cevap" beklemek.
Kendini tanıttıktan sonra diğer yarışmacı arkadaşlara başarılar dilemek.
Japonları kastederek "Adamlar yapmış abi!" demek.
Ortaokul lise ve askerdeki anı - hatıra defterlerine yazarken "bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığın için..." diye başlamak.
"Bizim askerdeyken bir çavuş vardı..." diye başlayan askerlik anıları.
Ütü ütülemek, su sulamak, boya boyamak, uyku uyumak, yangın yanması, ölü ölmesi, vb. gibi dumur yaratan deyimler.
"Geldiniz mi?" veya "Siz mi geldiniz?" gibi gereksiz sorular. "Kim o?"sorusuna "Ben!" diye cevap vermek.
Telefonu açan kişiye kendini tanıtmadan "Orası neresi?" veya "Sen kimsin?" gibi sorular sormak.
Neredeyse herkese, her şeye takma isim bulmak.
Misafir gelince hemen çay suyu koymak.
"Senin paran burada geçmez!" deyip karsıdakinin eline sarılmak.
Paraları cüzdana veya cebe koyarken Atatürklerin ayni tarafa gelmesine dikkat etmek.
Düğün, lokanta, vb. gibi yerlerde masaları birleştirerek oturmak.
Büyüklerin "Biz sizin yaşınızdayken..." diye başlayan serzenişleri.
Düğünlerdeki takı merasimleri. Otobüs, uçak, hastane, vb. gibi cep telefonu kullanmanın yasak olduğu yerlerde gizli gizli cep telefonu ile konuşmak.
"Hamili kart yakinimdir!"
Yüzsüzce rüşvet istedikten sonra abartıp "Helal et!" demek.
Bir ise başvururken muhtardan onaylı ikametgâh, fotoğraf, nüfus cüzdanı sureti, noterden onaylı dıplo.ma fotokopisi, askerlik belgesi, vb. gerekmesi.