Konya

Gezilmiş, gidilmesi tavsiye edilen yerler. Memleketimizin bilmediğimiz köşeleri.

Forum kuralları
* Eklemek istediğiniz il için konu açılmışsa iletinizi o konuya ekleyiniz. Yeni konu açmayınız.
* Büyük iller için il/ilçe şeklinde konu açabilirsiniz. Ör: İstanbul/Taksim, İstanbul/Sultanahmet gibi.
* Gidilen yer hakkında vereceğiniz bilgi yanı sıra, yemekleri, çay kafeterya veya yemek yerleri, tarihi yerleri, özel kültürleri, örf adetleri, düğünleri, yöresel kıyafetleri, olmazsa olmaz uğrak yerleri, konaklama yerleri, eğlence mekânları gibi her türlü aktivitesi hakkında bilgi verin.

Konya

İleti omeralemdar » 02 Eylül 2009 11:28

*Konya Mevlana Türbesi (Müzesi)
< GEL NE OLURSAN OL GEL >
/YÜCE ALLAH HEPİMİZE ONUN TÜRBESİNİ ZİYARET ETMEYİ NASİP ETSİN...AMİN/

Mevlâna Türbesi 6.500 m2lik bir alan içerisinde yer almaktadır. Aynı zamanda büyük bir külliye görünümündeki bu alana üç kapıdan girilmektedir. Batı yönündeki Dervişhan Kapısı denilen kapıdan Mevlâna Müzesine girilmektedir. Mevlevi dervişlerinin bu kapının karşısında da türbe kapısı bulunmaktadır. Avlunun ikinci kapısı güneyde olup, buna da Hamuşan Kapısı ismi verilmiştir. Üçüncü kapı ise kuzeyde, dergâh şeyhine özel olan Çelebi Kapısıdır.

Hz. Mevlana 17 Aralık 1273te 66 yaşında iken karaciğer rahatsızlığından ölmüştür. Mevlâna Gül Bahçesi denilen bugünkü türbenin bulunduğu yere gömülmüştür. Mevlevi tarihlerine geçmiş bir bilgiye göre; Mevlânanın babası Sultan-ül Ulema hayatta iken Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat ile burada yürürken, Buraya gelince torunlarımın kokusunu duyuyorum demişti. Bu söz üzerine Alâeddin Keykubatda bu bahçeyi Sultan-ül Ulemaya hediye etmiştir. O zamanki geleneğe göre zenginler, devletin önde gelen kişileri mezarlık yerine kendi mülklerine gömülüyorlardı. Sultan-ül Ulema öldüğü zaman buraya gömülmüş, etrafı duvarlarla çevrili türbesi de buraya yapılmıştı. Hz. Mevlana da öldüğü zaman babasının başucuna gömülmüştür. Üzerine de bir türbe yapılmaya başlanmıştır. Selçuklu Emiri Süleyman Pervanenin karısı Gürcü Hatun, Emir Alemeddin Kayser ve Sultan Veledin birlikte çalışması ile Mimar Tebrizli Bedreddin bu türbeyi 1274te yapmıştır.

Hz. Mevlananın Türbesi Selçuklu döneminde yapılmış diğer türbelerle karşılaştırılamayacak özelliklere sahiptir. Mevlananın ölümünden sonra yapılan ilk türbenin ne şekilde olduğu kesinlik kazanamamıştır. Kanuni Sultan Süleyman, kare planlı, kesme köfeki taşından bir mescidi bu yapı topluluğuna eklemiştir. Aynı dönemde yapılan semahanenin Mimar Sinana ait olduğu iddia edilmişse de bu iddia kesinlik kazanamamıştır.

Türbe kapısının ahşap iki kanadı Selçuklu üslubunda, geometrik ve rumi motifleri ile süslenmiştir. Üzerine Sultan Veledin Ey talib, öğüdümü canla başla kabul et. Doğruların eşiğine baş koy anlamında Farsça bir beyit kabartma olarak yazılmıştır. Türbe kapısından Tilavet Odası diye isimlendirilen, daha önce Bevvap (kapıcı) ve Dervişlerin kuran okuduğu, kubbeli küçük bir salona geçilmektedir. Buradan üzeri gümüş levhalarla kaplanmış ceviz ağacından, Sadrazam Sokullu Mehmet Paşanın oğlu Hasan Paşanın yaptırdığı gümüş bir kapı ile Huzur-u Pir denilen türbe salonuna girilmektedir. Bu salon üç kubbe ile örtülü olup, aşıklar girişi (dahil-i uşşak) ismini almıştır. Bu salonun sağında ve karşısında iki kubbenin örttüğü ve mezar sandukalarının bulunduğu bir set ile karşısındaki iki kubbeli ikinci sete ve Mevlananın üzerindeki yeşil kubbeye Kıbabül-Aktab (kutupların kubbeleri) ismi verilmiştir. Salonun solunda semahane ve mescidi bir birinden ayıran kemerlerin altındaki sette de ikişer sıra halinde altı sanduka yerleştirilmiş tir. Bu altı mezarın Mevlana ve babası ile birlikte Belhten Konyaya göçen dervişlere ait olduğu söylenmektedir.

İlk türbenin dört ayağa oturan güneydoğu ve batı yanları kapalı, kuzey yönü eyvanlı, üzeri piramidal örtülü Selçuklu kümbetlerine benzediği sanılmaktadır. 1396 yıllarına doğru dıştaki çini kaplı dilimli külah yapılmıştır. Sultan II.Beyazıt devrinde de türbenin doğu ve batı duvarları kaldırılarak buraya bazı ilaveler yapılmış, içerisi kalem işleri ile bezenmiştir. Bugünkü türbenin Anadoludaki en yakın benzerleri Sivastaki Şeyh Hasan Türbesi ile Akşehirdeki Seyyid Mahmud Hayrani Türbesidir. Günümüzdeki türbe dört paye üzerine oturmuş 25 m. yüksekliğindedir. Bu yüksekliği ile de XIII. yüzyılda yapılmış hiçbir türbe ile karşılaştırılamaz. Türbe gövdesi dıştan 16 dilimli silindir şeklindedir. Gövde taş bir kornişle sona erer. Bunun üzerine yine 16 dilimli konik bir külah yerleştirilmiş tir. Türbenin dilimli külahının çinilerinin Alaeddin Ali Beyin eseri olduğu sanılmaktadır. Gövde ve külah üzerindeki firuze renkteki çiniler zaman zaman yenilenmiştir. Bundan ötürü de bu kubbeye Yeşil Kubbe (Kubbe-i Harda) ismi verilmiştir. Kubbe gövdesinin üst kornişinin altındaki lacivert şeride beyaz sülüs yazı ile Besmele ve Ayet-ül Kürsi yazılmıştır. Külahın en üst noktasında altın kaplama bir alem bulunmaktadır.

Türbenin içerisi içten kubbemsi piramidal şekildedir. Tepe noktasından sekiz köşeli bir yıldızın kolları etrafa dağılmaktadır. Yeşil kubbenin altında Mevlana ve oğlu Sultan Veletin mavi mermerden yapılmış sandukaları bulunmaktadır. Bu sandukaların üzerinde 1894 yılında Sultan II. Abdülhamitin hediye ettiği deri üzerine siyah atlas kaplamalı büyük bir puşide örtülmüştür. Mevlananın ölümünden sonra mezarı üzerine yerleştirilen ilk sanduka ahşaptan olup, XVI.yüzyılda buradan kaldırılarak babası Sultan-ül Ulemanın üzerine konulmuştur. Selçuklu devri ağaç işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olan bu sanduka Selimoğlu Abdülvahit ve Hüsameddin Muhammed isimli iki ustaya aittir. Sanduka kündekâri ve oyma tekniğinde yapılmıştır. Sandukanın ön, arka ve yanlarında Ayet-ül Kürsi, Mevlanaya ait beyitler, Divan-ı Kebirden seçilmiş gazeller ile Mesneviden alınmış beyitler yazılıdır.

Yeşil Kubbenin batısında ve Mevlananın başucunda eşi Kerra Hatun (1292), Mevlananın kızı Melike Hatun (1306), Mevlananın oğlu Muzaferüddin Emir Alim Çelebi (1277), Mevlananın torunu Celale Hatun (1283), Kadı Tacettinin kızı Melike Hatun (1330), Çelebi Hüsamettin (1284) ve bu dergâhta postnişinlik yapmış çelebiler ile onların ailelerine ait 65 sanduka bulunmaktadır.

Mevlananın sandukasının üzerini örten stalâktitli kubbeye Post Kubbesi ismi verilmiştir. Mevlananın sandukasını Huzurdan ayıran gümüş bir şebeke vardır. Gümüş Kafes adı verilen bu şebekeyi 1579 yılında Maraş Mirimiranı Mahmut Paşa 1579 yılında Kalemkâr İlyas isimli bir ustaya yaptırmıştır. Bu kafesin üzerindeki gümüş plakada Şair Maninin 32 beyitlik Türkçe bir şiiri yazılıdır.

Sultan II. Selim aynı yere iki minareli bir cami eklemiştir. Sonraki yıllarda Hüsrev Paşa Türbesi (1527), Mehmet Bey Türbesi (1534), Hasan Paşa Türbesi (1573) ve Sinan Paşa Türbesi (1574) aynı yere yapılmıştır. Bu arada Mevlana dergâhı da çeşitli ilavelerle genişletilmiş ve büyük bir külliye görünümünü almıştır. Osmanlı sultanlarının hemen hepsi de bu yapı topluluğuna yeni ilaveler yapmışlardır.



KONYAYA GİDİPTE ETLİ EKMEK YEMEDEN & TANDIR KEBAP YEMEDEN GELMEYİN...& KONYA ŞEKERİ ALMADAN GELMEYİN.
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA


Re: Konya

İleti ibom » 24 Ekim 2009 17:43

Konya'ya gidipte Mevlanaya uğramamak ve etliekmek veya tandır kebabı yememek olmaz.tandır kebabı güzel ama biraz pahalıdır.
ibom
ASTEĞMEN
ASTEĞMEN
 
İleti: 179
Kayıt: 16 Eylül 2009 16:12
Marka & Model: renault clio alize
Motor Tipi & Gücü: dci 65 hp
Kilometre: 78000
İsim ve Şehir: karaman

Re: Konya

İleti fatihkarde1 » 26 Eylül 2011 16:51

inşallah bu hafta sonu ordayım iş icabı gitsem de
ilk işim Mevlana yı ziyaret etmek olacak
tabiki etli ekmek ve tandır için de gerekeni yapacaz
fatihkarde1
ASTSUBAY ÇAVUŞ
ASTSUBAY ÇAVUŞ
 
İleti: 81
Kayıt: 21 Nisan 2011 18:05
Marka & Model: ClioIII 2008
Motor Tipi & Gücü: 1.5DCI 65hp
Kilometre: 80000
Yakıt: shell eurodiesel
Lastik Markası: dunlop sport 01
İsim ve Şehir: fatih çerkezköy

Re: Konya

İleti levolution » 26 Eylül 2011 23:32

Konya'nın kuzeybatısında Sille adlı küçük bir yerleşim yeri var, oraya kahve içmeye gidin, tavsiye ederim.
levolution
ÜSTEĞMEN
ÜSTEĞMEN
 
İleti: 482
Kayıt: 21 Nisan 2011 23:00
Konum: 42,0139 kuzey - 35,0930 doğu
Marka & Model: Extreme - 2008
Motor Tipi & Gücü: 1.2 16v BVR 80bg
Kilometre: 138000
Yakıt: Total
Lastik Markası: Petlas 195/55/15
İsim ve Şehir: Levent - Sinop, Ankara

Re: Konya

İleti Devrim » 27 Eylül 2011 20:44

Merhaba.

Yok abi olur mu senden fazla emeğim. Onca patırtıya rağmen (eski üyeler bilir) siteyi ayakta tutan sensin. Biz teşekkür ederiz. Ve evet, ben de İstanbul'a gelirsem ve uygun bir dönemin olursa görüşmek isterim.

Sohbet edecek çok şey var. :) Teşekkür ederim.
Devrim
Site Admin
Site Admin
 
İleti: 3463
Kayıt: 09 Haziran 2008 02:41
Marka & Model: Clio III 2008 Auth.
Motor Tipi & Gücü: 1.5dCi 65hp
Kilometre: 120000
Yakıt: Total Eurodiesel
Lastik Markası: Kumho KW17 185/60/15
İsim ve Şehir: Konya

Re: Konya

İleti MaYuCeL » 27 Eylül 2011 20:52

Madem her ikinizde geçerken Kocaeli'ye uğrayın da Hem çay içeriz hemde sohbet ederiz :)
MaYuCeL
YARBAY
YARBAY
 
İleti: 1141
Kayıt: 01 Mayıs 2010 09:08
Konum: İzmit/KOCAELİ
Marka & Model: ClioIII Faz2 Extreme
Motor Tipi & Gücü: 1.5 dCi 87 hp
Kilometre: 82000
Yakıt: P.O.
Lastik Markası: Kumho 205/50 R16
İsim ve Şehir: Muhammet - KOCAELİ

Re: Konya

İleti diplomali_amele » 01 Ekim 2011 12:37

http://forum.clioiii.com/viewtopic.php?f=82&t=3151

belki yeri değil ama sadece yardımcı olmak istedim :)
diplomali_amele
TEĞMEN
TEĞMEN
 
İleti: 220
Kayıt: 04 Ağustos 2011 03:43
Konum: istanbul
Marka & Model: ClioIII
Motor Tipi & Gücü: 1.2 evr 4ab
Kilometre: 7000
Yakıt: full benzin/lpg
Lastik Markası: Bidgestone Turanza
İsim ve Şehir: Yücel İSTANBUL



Tavsiye Yerler, Gidin Görün

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyenler: Kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir