BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

Forumla ilgisi olmayan her türlü sohbet muhabbet konuları (Maçlar, haberler gibi günlük ve güncel konular.)

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

İleti omeralemdar » 20 Temmuz 2008 20:27

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

• İzmir’in en az 5000 yıllık bir tarihe sahip olduğunu,
• Dünya’nın en büyük 3.Heykeli unvanı bulunan Buca-Mevlana Heykeli’nin İzmir’de olduğunu,
• Iliada ve Odysseus”un yazarı Homeros’un İzmir’li olduğunu,
• İncil’de sözü edilen “Yedi Kilise”den üçünün İzmir ili sınırları içinde olduğunu,
• Dünyanın Yedi Harikasından biri olan Artemis Tapınağı’nın Selçuk’ta olduğunu,
• Parşömen kağıdının Bergama’da keşfedildiğini,
• Eski dönemlerde Foçalıların 50 kürekli ve 500 yolcu taşıyan tekneler inşaa ettiklerini,
• Eski Foçalıların Batı Akdeniz’de bir çok koloni kurduklarını, bunlardan bazılarının İtalya’da “Velia”, İspanya’da “Ampurias” ve Fransa’da “Marsilya” olduğunu,
• Tanrıça Athena adına inşa edilen ilk tapınağın İzmir’de inşaa edildiğini,
• Filozof ve şair olan Xenophanes’in İ.Ö. 6. yy’da Kolofon’da yaşadığını,
• “Bir nehirde iki kez yıkanılmaz” diyerek her şeyin değiştiğini söyleyen ünlü filozof Heraklit’in (İ.Ö 540-480) Efes’te yaşadığını,
• Filozof Anaxagoras’ın (500-428 B.C) Clazomenae’de, (bugünkü Urla) yaşadığını,
• Eski çağın ünlü hekimi Galen’in (131-210.İ.S. ) Bergama’da yaşadığını,
• Meryemana için yapılan ilk kilisenin Efes’te olduğunu,
• İncil’in dört yazarından biri olan St. John’un Selçuk’ta öldüğü ve burada gömüldüğünü,
• Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın 188 yılının kışını Antonious ile birlikte Efes’te geçirdiğini,
• Fransız yazar ve şairlerden Lamartine, Chateubriand, Theophile Gautier, and Gustave Flaubert’in İzmir’i ziyaret ettiklerini,
• Papa VI. Paul’un 1967 ve Papa II. John’un 1979 yılında Meryemana Evini ziyaret ettiklerini,
• Uluslararası “İzmir Festivali” kapsamında Ray Charles, Paco De Lucia, Joan Baez, Martha Graham Dance Company, Tanita Tikaram, Jethro Tull, Leningrad Philarmony Orchestra, Christ De Burg, Sting, Moscow State Philarmony Orchestra, Julio Iglesias, Jan Garbarek, Red Army Chorus, Academy of St. Martin in the Field, Kodo, Chick Corea, New York City Ballet, Nigel Kennedy, Brayn Adams, Elton John ve James Brown’un İzmir’e geldiklerini,
• Ünlü şarkıcı Dario Moreno’nun Izmir’de yaşadığını,
• Bademler köyünün Türkiye’de tiyatroya sahip ilk ve tek köy olduğunu biliyor muydunuz?


Kaynak: www.izmirturizm. gov.tr
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA


Re: BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

İleti omeralemdar » 20 Temmuz 2008 20:28

NE KADAR ZENGİN BİR TARİHİMİZ VAR BİRDE BUNU BİZLERİ YÖNETENLER ANLASA GÜZELİM ÜLKEM İÇİN BİR ŞEYLER YAPSALAR DÜNYADA EŞİ BENZERİ OLMAYAN BİR ÜLKEMİZ VE ÜLKEMLE GURUR DUYUYORUM...........
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

İleti SAFAK SAHIN » 20 Temmuz 2008 23:01

ömer abi yine bir konu başlığı bulmuşssun .Helal olsun valla.
SAFAK SAHIN
Moderatör
Moderatör
 
İleti: 460
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:24
Konum: Karamürsel
Marka & Model: CLIOIII Aut/2006
Motor Tipi & Gücü: 1.2 16 V.
Kilometre: 87000
Yakıt: shell-95 oktan
Lastik Markası: bridgestone-Turanza
İsim ve Şehir: İZMİT/Karamürsel

Re: BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

İleti omeralemdar » 20 Temmuz 2008 23:48

şafak canım kardeşim sagol var ol
senin memleketteydim giresun/espiye/trabzon/gümüşhane/ ordu/fatsa <boz tepeyi gördüğümden bu sefer çıkmadık onun yerine fatsaya gittik ben hayretler içinde kaldım ne kadar çok otel var orada >çok güzeldi yeni yol bir harika ayrıca türkiyenin en uzun tünelinden geçmek başka bir gururdu tek kötü taraf malesef çorum / samsun arasında belirli yerlerde yol çalışması gidiş geliş toz toprak onları saymassak mukemmeldi.....
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

İleti omeralemdar » 20 Temmuz 2008 23:52

şafak hele gümüşhanede <karaca magarası> <google veya vikipedia> bak istersen! diye bir yer var harika su damlaları 12 yılda 1,cm uzuyor ve yılların birikimiyle sarkıtlar oluşuyor ayrıca şu anda soludugumuz oksijenden %30 daha fazla oksijen içeriyor astım hastalarına iyi geliyormuş en ilginci en ufak nem ve yosunumsu koku yok!!!!!
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

İleti omeralemdar » 21 Temmuz 2008 00:05

<eski forumda bu yazımın olması gerektigini hatırlıyorum grubum gönderince sizlerle tekrar paylaşmak istedim gerçi ben 3 senedir içmiyorum ama içenlere afiyet bal şeker olsun yarasın dileklerimle>

*****Rakı Masası Adabı

'Rakıyı güneş battıktan sonra, yavaş yavaş ve muhabbet eşliğinde içmeli.
Rakıdan küçük küçük yudumlar alınır.
Bülent Ersoy öyle içiyor diye bir dikişte bir duble rakıyı içmek makbul değildir.
Buz gibi şişeden bardağa çevire çevire dökülür ve o nefis kokunun daha fazla yayılması sağlanır.
Bardağa konulan rakının yarısı kadar su konması makbuldür.
İlk yudumu aldıktan sonra ağızda bekletip, dişlerin arasından derin bir nefes alınır ki akciğerler de nasibini alsın.

Masada yaşça en büyük kişi rakı kadehini tokuşturmak için kaldırmadan rakı kadehleri masadan kalkmaz.
Rakı sofrasında planlı, programlı ciddi işler konuşulmaz.
Geyik muhabbeti yapılır, memleket kurtarılır, anılar tazelenir, dedikodu yapılır.
Sigara küllüğüne zeytin çekirdeği, sıkılmış limon kabuğu konmaz.
İçilen kahve fincanında, tabağında sigara söndürülmez.
Rakı kadehine önce rakı, sonra su, daha sonra da (konmasa daha iyi olur ama) buz konur.
Bu sırayı bozarsanız, anason kadehin üzerine çıkar, rakının hem tadı hem keyfi kaçar...
Rakıya buz koymak neden yanlıştır;
Buz rakının içindeki suyla alkolü aynı oranda etkilemediği için daha seyrek olan alkol üste çıkar.
İdeal karışım bozulmuş olur.
En uygunu rakıya soğuk su koymaktır.

İçmeye başlamadan önce aperatif bir şeyler yenmelidir.
Favori zeytinyağlılardır.
Zeytinyağı, mide dolmaya başladıkça üste çıkarak, alkolün genzinize doğru gelmesini engeller.
Rakı sofrasında kadeh yalnızca bir defa tokuşturulur.
Hadi bakalım hoş geldiniz vs. falan diye.

Bundan sonra kadeh tokuşturulmaz sadece kaldırılır.
Masaya yeni birisi eklendiğinde ise tekrar kadeh tokuşturulabilir.
Rakı şalgam suyuyla içilmez!
Mezesiz de rakı içilmez.
Ben akşamcıyım, öyle bir kadehlik keyfim var diyorsanız gidin bira filan için.
Şişe numarasının önemi yoktur.
Zira ilk damıtılan rakı, 01 numaraya denk gelmez.

Rakı masasına avuç içiyle ya da yumrukla vurulmaz.
Bağıra çağıra, böğüre öğüre konuşulmaz...
Sakin olmak, efendi takılmak gerekir...

Önce kendine gel, sonra meyhaneye,
Kalender ol da gir kalenderhaneye,
Bu yol kendini yenmişlerin yoludur,
Çiğsen başka bir yere git eğlenmeye...

Rakı bardağı boş beklemez...
Evet masadan kalkarken bile dibinde biraz bırakılır.
Usul, adap bilen en genç kişinin saki(*farsça; kadeh sunan) olması adettendir, büyüklere (ki büyüklük kavramı orada anlam bulur) sakilik yaptırılmaz...
Ev sahibi olsa bile.

Şişede kalan son rakı damlasına kadar eşit paylaştırılır, daha da içmek isteniyorsa bu paylaştırma ritüeline girilmeden yenisi sipariş edilir.

Rakı sizi ne zaman sarhoş edeceğini zamanında söyleyen bir içkidir, bunu fark ettiğiniz zaman yanınızdakilere söylemeli, ya da izin isteyip kalkıp gitmelisiniz, ama eğer sizin kalkmanız masayı dağıtacaksa ölseniz bile orayı terk etmeyin.
Çünkü rakı masasından tuvalete gitmek için bile zar zor kalkılır, hoş karşılanmaz...

Rakı masasında bira, şarap gibi başka alkollü içecekler (masada kibar hanımefendiler olsa dahi) olmaz.
Her nevi ızgara balık (lüfer, çupra, levrek, istrongilos) uğurlu yemeği,
hususi nihavent ve rast makamından sanat musikisi eserleri uğurlu nağmesi,
akordeon, keman ve ud uğurlu çalgısı olan rakının, uğurlu cl'si 70'dir.
Rakı yalnız başına içilen bir içki değil, meze ile birlikte yavaş (sindire sindire) içilen bir içkidir.
Mide ve beyne belirli bir etki yaptıktan sonra insan keyiflenir ve güzel sohbetlere yönelir.
Yani hem anlatır hem dinler...
Böylece rakı sofrası en az iki kişinin katıldığı toplu bir eylem,
karşılıklı konuşmalara dayandığı için demokratik bir forum,
evrensel ve kişisel sorunların ortaya getirildiği, fikir alıp verilen,
insanın kendisi ile yüksek sesle düşünerek hesaplaştığı bir tür psikolojik grup terapisi olmaktadır.

Unutulmamalıdı r ki rakı sofrası saygın bir cemiyettir.. .
Buraya katılan hem bu meclise kabul edildiği için saygı gören bir kişiliğe sahip demektir
hem de diğerlerine karşı aynı saygıyı göstermek zorundadır.
Herhangi bir marka rakı içilirken başka bir markayı övmemek önemlidir,
aksi yapıldığında, o an yudumlanan nimete hakarette bulunulmaktadı r, yanlıştır.

En büyük mezesi muhabbettir.
Muhabbet konusu 'Bi' kız vardı, 5 yıl sevdim, yüzüme bile bakmadı' gibi duygusal ağırlıklı olabileceği gibi,
'Bu güneş niye hep doğudan doğuyor, batıdan batıyor?' gibi yarı-felsefi konular da olabilir.

Tam yağlı koyun peynirinin üzerine kırmızı toz biberle renklendirilmiş sarımsaklı zeytinyağı süslemesi...
Turşu gibi ekşi mezelerde yine rakının kendine has tatlı nefasetini(* nefis, güzel...) dengeler,
damarlarınızı büzer, anasonla dost olur...

- NEYMİŞ?
- RAKI İÇMEK SANATTIR...

Aydın BOYSAN abimin ellerine yüregine saglık
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

İleti omeralemdar » 21 Temmuz 2008 00:11

enteresan...>boşluklarda sebzelerin aslında resimleri var ama ugraşmadım resimlemeye kusura bakmayın<




Havuç dilimi insan gözüne benzer. Bilimsel araştırmalar havucun gözlerin kan akışını ve işlevini iyileştirdiğini göstermiştir.


Domateste kalpte olduğu gibi dört odacık vardır ve kırmızı renklidir. Bütün araştırmalar domatesin kalp ve kan için faydalı olduğunu göstermiştir.



Üzüm salkımı kalp şeklindedir, her bir üzüm tanesi kan hücresi gibi görünmektedir ve araştırmalar üzümün ciddi kalp ve kan canlandırıcı bir gıda olduğunu göstermiştir.



Ceviz küçük bir beyin görünümündedir. Ve beyin fonksiyonlar için faydalıdır.



Fasulye böbrek görünümündedir ve böbrek fonksiyonları nı iyileştirir.




Sap kereviz, Çin lahanası ve Rhubarb (bizde yok) kemiklere benzer. Bu gıdalar kemikler için faydalıdır, sodyum oranları eşit ve %23 dür. Gıdanızda yeterli sodyom yok ise vücut kemiklerden çeker ve kemikler zayıflar. Bu gıdalar iskeletinize faydalıdır.


Patlıcan, avokado ve armut kadınların rahim ve serviks sağlığı ve fonksiyonları nı hedefler ve görünümleri bu organlara benzerler. Araştırmalar kadınların haftada bir avokado yemeleri halinde hormonları dengelediğini, istenmeyen doğum sonrası kilolarını azalttığını ve serviks kanserini önlediğini göstermiştir.


İncir tohum doludur ve ağaçta ikili olarak asılarak büyür. İncir sperm sayısını ve hareketliliğini arttırır ayrıca erkek kısırlığını önler.



Tatlı patatesin görünümü pankreasa benzer ve şeker hastalarının glisemik indeksini dengeler.


Zeytin yumurtalıkları n sağlığına ve fonksiyonuna yardımcı olur.


Greyfurt, portakal ve diğer narenciye meyveleri kadın göğüsüne benzer ve bunların sağlığına ve lenfin hareketine yardımcı olur.



Soğan vücut hücreleri görünümündedir. Bütün vücut hücrelerinden atık maddelerin temizlenmesine yardım eder. Hatta gözlerin epitelyal katlarının yıkayan gözyaşlarına bile sebep olur.

YÜCE ALLAHIM BİZ KULLARINA NE MUCİZEVİ NİMETLER VERMİŞ BİNLERCE ŞÜKÜR OLSUN SAGLIKLI MEMUS BİR ÖMÜR DİLEKLERİMLE ESEN KALIMN MUTLU KALIN
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

İleti omeralemdar » 21 Temmuz 2008 10:11

ne demek bilgi paylaştıkça güzeldir
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

İleti omeralemdar » 21 Temmuz 2008 15:36

V E R G İ... <meral hanım çok ilginç>
TARİHTE PERUKTAN,
ÖKÜZ ARABASININ İZİNDEN
HATTA TEKRAR
EVLENEN KADINDAN BİLE VERGİ ALINMIŞ.

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR CAZİM GÜRBÜZ TARAFINDAN KALEME ALINAN 'EDEBİYATLAŞAN VERGİLER
VERGİ VE MUHASEBEDE BİLİNMEYENLER' ADLI KİTAPTA GARİP VERGİLER YER ALIYOR.

İŞTE BUNLARDAN BAZILARI;

İKİNCİ KOCA VERGİSİ: İSPANYA'DA 14. YÜZYILDA NİKAH MASASINA

OTURAN KADINDAN VERGİ ALINDI. NEDENİ İKİNCİ EVLİLİĞİ YAPMASIYDI.

PERUK VERGİSİ: KEL KAFASINA PERUK TAKTI, DEVLET DE ONDAN VERGİ İSTEDİ.VENEDİK' TE 15. YÜZYILDA KAYITLARA GEÇEN BU OLAY EN İLGİNÇ VERGİLER ARASINDA YER ALDI.

TEKER İZİ VERGİSİ: AVRUPA'DA KRAL VE PRENSLERİN VAFTİZ EDİLEN ÇOCUKLARINDAN DA VERGİ ALINIYORDU.DAHASI DA VAR… VERGİDE ÖYLE İLERİ GİTTİLER Kİ ÖKÜZ ARABALARININ TEKER İZİNİ BİLE VERGİYE BAĞLADILAR.

ÇİZME VERGİSİ: 18. YÜZYILDA PRUSYA KRALI 2. FREDERİCK, ÇİZMELERDEN VERGİ ALINMASINI EMRETTİ VE ÇİZME VERGİSİ TOPLATTI.

SAKAL VERGİSİ: RUS ÇARLARI İSE SAKALLILARDAN ÖZEL VERGİ TAHSİL ETTİRDİ.

BACA VERGİSİ: AYNI DÖNEMLER İÇİNDE POLONYALILAR' IN CANINI DA BACA VERGİSİ YAKIYORDU. HALK VERGİ ÖDEMEMEK İÇİN BACALARINI YIKTI.

BIYIK VERGİSİ; URUGUAY'IN DURAZNO KENT MECLİSİ 1867 YILINDA ERKEKLERE BIYIK VERGİSİ KOYDU. BIYIĞIN HER SANTİMİ İÇİN 2 PESO ALINDI. ANCAK TEPKİ ÇOK SERT OLUNCA KISA SÜREDE BUNDAN VAZGEÇİLDİ.

VERGİYE ÇIPLAK İSYAN: 1057 YILINDA BUGÜNKÜ İNGİLTERE'NİN HAKİMİ OLAN MERCİA DÜKÜ LEOFRİC, COVENTRY KENTİ HALKINA İNSAFSIZCA AĞIRLIKTA YENİ VERGİLER SALINACAĞINI AÇIKLAYINCA, EŞİ LEYDİ GODİVA ''BÖYLE BİR ŞEY YAPARSAN KENTİ ÇIRILÇIPLAK DOLAŞIRIM'' DİYE TEHDİT EDER. BU TEHDİDE RAĞMEN AĞIR VERGİLERİ KONULUNCA LEYDİ GODİVA, ÇIRILÇIPLAK SOYUNUP BİR ATA BİNER VE KENT SOKAKLARINDA DOLAŞIR. ANCAK DAHA ÖNCE HABER GÖNDERİP, COVENTRY HALKININ KENDİSİ SOKAKLARDAN GEÇERKEN PENCERELERİNİN PERDELERİNİ KAPATMASINI İSTER. KENTLİLER BUNA UYAR. SADECE TOM ADINDA BİR KİŞİ PERDENİN ARALIĞINDA ÇIPLAK KRALİÇEYİ İZLER. O GÜNDEN BERİ DE İNGİLİZCE'DE RÖNTGENCİ DEYİMİNİN KARŞILIĞI OLARAK 'PEEPİNG TOM' KULLANILIR.


BEKAR ERKEK VERGİSİ: BİZDE DE GARİP VERGİLER GÜNDEME GELMİŞ. İSMET İNÖNÜ’NÜN TEK PARTİ DÖNEMİNDE YOZGAT MİLLETVEKİLİ SÜLEYMAN SIRRI BEY, BEKAR ERKEKLERDEN VERGİ ALINMASINI İSTEMİŞ. BUNA ÜNLÜ YAZAR HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR ''EVLENMEDİM, EVLENMEYİ DE DÜŞÜNMÜYORUM. BEKARLIĞIN CEREMESİ KAÇ LİRA İSE ÇEKMEYE HAZIRIM'' DİYE CEVAP YAZAR.


MOZALE İNŞA VERGİSİ: ANTİK DÜNYANIN HARİKALARINDAN OLAN HALİKARNAS MOZOLESİNİN İNŞASI İÇİN ÖZEL VERGİ KONULMUŞ. MOZALE VERGİSİ YETMEYİNCE EK OLARAK SAÇ VE SAKAL VERGİSİ TOPLANMIŞ.


SÜMER ÖĞÜDÜ: VE SON NOT SÜMERLERDEN.. . VERGİ MEMURLARINDAN ÖYLE ÇEKMİŞLER Kİ SORMAYIN... NASIL ÇEKMESİNLER, EVLENME, BOŞANMA VE ÖLÜMDEN BİLE VERGİ ALINIR OLMUŞ.BİR SÜMER TABLETİNDE ŞUNLAR YAZIYOR: ''BİR BEYİNİZ, BİR KRALINIZ OLABİLİR;
ANCAK ASIL KORKULACAK OLAN BİR VERGİ MEMURUDUR >MALİYE BAKANIDIR>
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

İleti omeralemdar » 21 Temmuz 2008 15:38

Deniz Ortadan İkiye Ayrıldı
Teolojik mitolojideki Hz. Musa mucizesinin aynısı bugün yaşanıyor. Deniz ikiye ayrılıyor ve insanlar denizin içinden karşıya geçiyor? Bakın nerede?
Hazreti Musa'nın Kızıldeniz'i ortadan ikiye ayırdığı mucizenin bir benzeri Güney Kore'de yaşanıyor.
Güney Kore'de bulunan Jindo adası dünyanın en şaşırtıcı doğal olaylarından birisine tanıklık ediyor.
Denizde yaşanan Med-Cezir sırasında deniz iki taraftan çekiliyor ve kara ortaya çıkıyor.
Ortaya çıkan kara 2.8 kilometre uzunluğunda ve 40 metre eninde. Görüntü aynen Hazreti Musa'nın Kızıldeniz'i ortadan ikiye yardığı olayı hatırlatıyor
Med - Cezir tarihlerinde adada artık geleneksel olarak bir festival düzenleniyor.
Güney Koreliler festivale adeta adaya akın ediyor
Milyonlarca insan denizin çekilmesiyle birlikte ortaya çıkan bu yoldan adaya yürümek için burada toplanıyor.
[IMG]Milyonlarca insan denizin çekilmesiyle birlikte ortaya çıkan bu yoldan adaya yürümek için burada toplanıyor.[/ IMG]
Ancak Güney Koreliler'e göre bu olayın med cezir olduğuna inanmıyorlar.
Efsaneye göre Jindo Adasında yaşayan köylüler sık sık kaplanların saldırılarına uğruyorlardı.
Günün birinde kaplanlar bütün köyü kuşatınca köyde yaşayanlar can havliyle adanın komşusu olan Modo adasına yüzdüler
Bu arada köyün en yaşlı kişisi olan bir kadın yüzme bilmediği için Modo Adasına gidemedi.Sahile kadar yürüyen bu kadın, adaya geçemeyeceğini anlayınca Tnarıya dua etti.
Duası kabul olan bu kadın için o gün denizden bu yol açıldı.
Yüzme bilmeyen yaşlı kadın bu yoldan yürüyerek karşı adaya ulaştı ve kaplanlardan kurtuldu.
O günden bu yana bu efsane için adada toplanan Koreliler, aynı yolu yürüyerek geçerek Tanrıya dua ediyorlar.
Jindo Denizi Gelgit Festivali organizatörleri ise Guiness Rekorlar Kitabı'na kaydettirmeyi amaçlıyorlar.
Çünkü en uzun denizin çekildiği alan Jindo'da...
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

İleti omeralemdar » 23 Temmuz 2008 20:26

KEÇİ BOYNUZU
Anadolu'da bazı yörelerde harnup olarak da bilinir. Yeryüzünün en eski bitkilerinden olup anavatanı olarak Güney Anadolu, Suriye, Kıbrıs, Yunanistan, İspanya, Fas, Tunus, Cezayir, Filistin ve Libya olup memleketimizde, Antalya, Mersin, Silifke, Datça dolaylarında yaklaşık 1500 km2 lik sahil şeridinde doğal olarak yetişmektedir. Keçiboynuzu, yetişmeye başladığı ilk 15 yıl meyve vermeyen bir bitkidir. Meyveleri ilk başlarda yeşil olup, olgunlaştıkça kahverengileş en ve tam olgunlaşınca parlak kahverengi renk alır. Keçiboynuzunun en büyük özelliği nefes darlığına karşı oldukça etkili olmasıdır. Keçiboynuzunun nefes darlığına karşı etkili olan etkin maddesi hemen hemen başka hiçbir bitkide bulunmamaktadı r. Bu etkin madde aynı zamanda bazı alerjik astım rahatsızlıkları nda öylesine etkilidir ki; derhal sonuç almak mümkün olabilmektedir. Ayrıca alerjinin neden olduğu nefes darlığı problemlerinde büyük bir başarıyla uygulanabilir. Keçiboynuzunun içerdiği gallik asit insan sağlığı üzerinde öylesine çok yönlü özellikleri olan bir maddedir ki, bu özelliklerinden bazıları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Analgesic Ağrı kesici Antiallergenic Alerjiye karşı Antiasthmatic Astıma karşı Antibacterial Bakteri yok edici Antibronchitic Bronşite karşı Anticancer Kansere karşı Antihepatotoxic Karaciğeri toksinden arındırıcı Antioksidant Serbest radikalleri yok edici Immunostimulant Bağışıklık sistemini güçlendirici Antiviral Mikroplara karşı Antiseptic Antiseptik Cancer-preventive Kansere karşı koruyucu Antinitrosaminic Nitrozamin yok edici Bronchodilator Bronş genişletici Antipolio Çocuk felcine karşı Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi gallik asit çok yönlü bir maddedir. Bu maddenin belirtilen bu özelliklerini artıran ve takviye eden keçiboynuzunda bulunan promotor maddelerdir. Akciğer ödemine karşı keçiboynuzunun desteği bulunmaz bir imkan. Balgam söktürücü gücü ve astıma karşı olan tedavi edici gücü çok fazladır. Sigara içenler keçiboynuzuna başladıktan bir iki gün sonra nasıl balgam çıkardıklarını hayretle gözleyeceklerdir. Keçiboynuzu, insanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir. Özellikle sigara içen insanlarda akciğer kanserine yakalanma riskinin ne kadar yüksek olduğu, bu konuyla ilgili hemen her klinik deneyde ortaya konmaktadır. Keçiboynuzu akciğer kanserini önleyen mükemmel bir meyvedir. Ancak, akciğer kanserine yakalanmış olanlar için tedavi etme gücü çok zayıftır. Çünkü bir bitkinin hastalığı önleyici özelliği ile hastalığı tedavi etme özellikleri birbirlerinden farklı şeylerdir. İşte keçiboynuzunun akciğer kanserini tedavi etmekteki gücünü artırıcı farklı etkin maddeler içeren ikinci bir bitkiye ihtiyaç vardır. Bu ikinci takviye bitki kırmızı turptur. Keçiboynuzunda kolestrol bulunmaması ayrı bir avantajdır. Kaffein ve theobromine içermediği içinde tansiyon problemi olanların rahatlıkla kullanabilecekleri bir bitkidir. Fosfor ve kalsiyum bakımından zengindir. Bu nedenle osteoporoz (kemik erimesi) rahatsızlığı olanlara kalsiyum ihtiyaçlarının karşılanmasında çok iyi bir destekleyicidir.
KEÇİBOYNUZU (HARNUP) PEKMEZİ FAYDALARI:
* Kalsiyum bakımından çok zengindir (sütün 3 katı)
* İçindeki E vitamini sayesinde; öksürüğe, gribe, kemik erimesine ve kansızlığa iyi gelir
* Balgam söktürür, göğsü yumuşatır, bronşları açar, sigara tiryakileri için faydalıdır ve nefes darlığına oldukça etkilidir. (Alerjik nefes darlığı çekenlere ısrarla keçi boynuzu pekmezi tavsiye edilir.)
* Yüksek ham selüloz etkisi ile bağırsak rahatsızlıkları na ve gastrite etkilidir.
* Mide ve bağırsak gazlarını dışarı atarak mide şişkinliğini giderir .
* Bağırsak kurdu, tenya, solucan gibi bağırsak parazitlerini temizler.
* Mideye kuvvet verir.
* Yüksek mineral ve vitamin içeriği ile de diş ve diş etleri üzerinde çok olumlu etkileri vardır. * Yüksek doğal şekerler , zengin mineraller (özellikle çinko) ve vitaminler (A , B , B2, B3, D) içeriği dolayısıyla doğal güç ve besin kaynağıdır.
* Yüksek sodyum ve potasyum içeriği sayesinde tansiyon, karaciğer ve akciğer üzerine çok yararlı etkileri bulunmaktadır.
* Kanın zehirli maddelerini temizler.
* İnsanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir.
* Kalbe faydalıdır, kalp çarpıntısını önler.
* İnsan vücuduna giren radyasyonu dışarı atar.
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

İleti omeralemdar » 24 Temmuz 2008 15:31

*HURAFE LAFLAR...


Ayak ayak üstüne atılarak yemek yenmez, sofraya saygısızlıktır denir ve kıtlığa işaret sayılır.

Ayna kırılması uğursuzluktur; aynanın kırıldığı ev yedi sene iflâh olmaz denir.

Ayin onüçü uğursuz sayılır, o gün hiçbir şey yapılmaz.

Arabanın önünden geçilmez.-----

Arabanın önünden tavsan geçmesi uğursuzluk sayılır.----

Ayakta pantolon giymek yoksulluğa işaret sayılır.

Aksam karanlığında kimseye süt verilmez, verilirse hayvan sütten kesilir denir.

Ayva çok olan yerin kişi azgın olur denir.

Ateşle oynayan çocuk altını ıslatır.

Baykuşun saçakta ötmesi ölüme işaret sayılır.

Bir şeyi kırk kere söylersen olur denir.

Bir insanin başka bir insana domuz demesi uygun bulunmaz; diyenin iştahını kırk gün kesileceğine inanılır.

Bir kimseye süt verilirken içine küçük bir kömür parçası ya da bir yeşil yaprak atılır, atılmazsa hayvanin sütünün kesileceğine inanılır.

Bir evin çevresinde kargaların gezinip uçması iyi sayılmaz.

Cuma saati yola çıkılmaz.

Cuma günü salâ ezan arasında is yapılmaz.

Cumartesi ve Sali günleri çamaşır yıkanmaz.

Çocuk yalnız bırakılmaz, bırakmak gerekirse yanına bir süpürge konur.

Çamaşır kazanı uzun süre ateşte bırakılmaz, bırakılırsa o evden cenaze çıkar denir.

Çocuklara nazar değmemesi için nazar boncuğu takılır.

Çam ağacının kozalağının çok olması o yıl kışın şiddetli olacağına işaret sayılır.

Çarşamba günü yorgan kaplayan hastalanır.
Çocuğun üstünden atlanmaz, atlanırsa boyu kısa kalır denir.

Çocuk çamaşırlarının gün batımına kadar dışarıda askıda kalması çocuğun büyülenmesine neden olur, diye düşünülür.

Dince kutsal sayılan gecelerde süpürge isi yapılmaz.

Doğum yapmış bir kadının gece gezmesi iyi sayılmaz.

Dört yapraklı yoncayı bulanın talihinin açılacağına inanılır.

Ezan sırasında duyulan köpek uluması ölüm haberi sayılır.

Evde bebek emeklerse misafir gelir, denir.

Eller birbirine bağlanmaz, bağlanırsa kısmetin kesilir denir.

El ve ayak tırnakları birden kesilmez, kesenin bir üzüntü bir sevinçle karsılaşacağına inanılır.

Esnerken ağız kapanır, kapamayan şeytana ezan okumuş sayılır.

Elden ele makas alınmaz, makas düşman sayılır.

Ezandan sonra komşuya ekmek mayası verilmez.

Erkek çocuğun kesilen ilk saçı atılmaz, babasının cebine bereketi artar inancı içinde konur.

Ekmek kırıkları atılmaz, toplanıp yenirse evin bereketi çok olur denir.

Eellerini kavuşturanın kısmeti kapanır, anası ölür denir.

Geceleri tırnak kesilmez geceleri aynaya bakılmaz.

Gelinin anne evine dönmesi için gelin arabasının ardından su dökülür, su tası ters çevrilip üstüne oturulur.

Gece sakız çiğnenmez, çiğneyenler için ölü eti yiyor denir.

Gece ayağı ile oynayanın anne ya da babasının öleceğine inanılır.

Gece islik çalınmaz, çalan için şeytanı çağırıyor denir.

Gece örümcek almak günah sayılır.

Gece yıldızları saymak iyi değildir denir.

Gece dışarıya kül atılmaz, suya kızgın kül dökülmez; yapanların uğrayacağına, yani cin çarpmasına tutulacağına inanılır.

Gece yorgan kaplanmaz.

Gece çamaşır yıkanan yerden geçilmez, çamaşır sularının üzerine basılmaz.

Gece kapı arkasında oturulmaz, oturanın iftiraya uğrayacağı düşünülür.

Gelin ayakkabısının altına mahalledeki kızların isimleri yazılır, düğün sonunda kimin ismi silinmediyse önce onun evleneceğine inanılır.

Gelin arabasının önünden geçilmez.

Gece vaktinden önce horoz ötmesi uğursuzluk sayılır.

Gökkuşağının altından geçen insanin cinsiyet değiştireceğine inanılır.

Hıçkırık tutunca; bir kimse andı denir ve dostsa ansın, düşmansa çatlasın diye söylenir.

Hapse giren, ölen birinin yüzüğünü takarsa çabuk çıkar denir.

Hastalar kursun dökülür.

İki bayram arası düğün yapılmaz.

ikindiden sonra el isi yapılmaz.

ikindiden sonra bebek çamaşırı güneşe asılmaz.

insan üzerinde giysi söküğü dikilmez.

ikindiden sonra hiçbir yere kül atılmaz.

insanin önünden kara kedi geçmesi uğursuzluk sayılır.

ikindiden sonra örümcek alınmaz.

işi yarıda bırakanın ölümü zor olur denir.

iki bebek kırkı çıkmadan ayni odada bulundurulmaz. bulundurulursa birinin büyüyeceğine diğerinin kısa boylu kalacağına inanılır, buna kırk basar denir.

iki bayram arası nikâh kıyılmaz.

iğde dalı, leylek boku ve mavi boncuk bir araya bağlanır, koltuk altına konursa nazar değmez denir.

iki gelin ayni eve alınmaz.

ise giden erkeğin önünden geçilmez.

iki kadının arasından geçen erkek karısına söz geçiremez.
Mesleğinde yükselmesi için kiremitliğe atmak gerekirmiş.

Yolculuğa çıkan kişinin önüne ilk çıkan kişi uğurlu ya da uğursuzluk getirirmiş.

Yeni gelinin kucağına erkek bebek verilir.

Yeni doğan bebeğin eline iyi huylu olsun ve iyi okusun diye kalem tutturulur.

Yüzüğün sol ele takılması iyi sayılmaz.

Yeni evlenen erkeğin düğününden sonra eve ilk girişinde bardak kırması uğurlu sayılır.

Yeni doğan bebek cuma günü yıkanmaz.

Yeni doğan bebeğin ağzına üflenirse o bebeğin cana yakın olacağına inanılır.

Yemekte bardaktan su dökülürse eve misafir gelir.

Yalan yere yemin edenin başında yemin tutmasın diye ekmek çevrilip köpeğe atılır.

Yemin eden kişi, yemin ederken sağ ayağını kaldırırsa yemini kabul olmaz.

Yaranın üzerinde ekmek çevrilir, sabah ezanından önce mezarlığa gidip atılır, arkasına bakmadan eve dönülürse yara geçermiş.

Yatakta yayılıp yatanın rızkı bol, büzülüp yatanın az olurmuş.

Yaranın üzerinde ekmek ya da seker çevrilir, sabah ezanından önce bir köpeğe atılırsa yara geçer.
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

İleti omeralemdar » 25 Temmuz 2008 09:21

MİNİATÜRK

[ img ]

Miniatürk veya Minyatür Türkiye Park, Türkiye'deki çeşitli eserlerin maketlerinin sergilendiği 60.000 metrekareyle dünyanın en geniş alana kurulmuş minyatür parkıdır. Miniatürk, Haliç kıyısında bulunan eski bir park alanına kurulmuştur. 30 Haziran 2001 tarihinde temeli atılan Türkiye'nin ilk minyatür parkı olan Miniatürk, 2 Mayıs 2003 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından ziyarete açılmıştır.

[ img ]

Miniatürk bir açık hava müzesi olarak kurulmuştur. Park, girişten biraz alçaktadır. Giriş, yüksek bir platform olarak bütün parkı yüksekten gözlemleme imkanı sağlar. Sağdan kıvrılan bir rampa yardımıyla giriş platformundan parka geçilir. Parkta şu anda 105 eser sergilenmektedir. Toplam 13 atölyede üretilen bütün eserler birbirinden muhteşemdir. Eserler Türkiye'den seçilmiş tarihi binalar veya yapı topluluklarıdı r. Parkın (girişe göre) sol üstlerinde dünyadan birkaç yapıya yer verilmiştir. Günümüzde ayakta olmayan Artemis Tapınağı, Halikarnas Mozolesi gibi bazı yapılar o günkü tahmini görünümlerine göre tam yapılmışlardır. Daha sonra eser eklenebilmesi için boşluklar bırakılmıştır. Su yolları ve göletler parka ayrı bir hava katmıştır ve bazı yapılar suyla güzel ilişkilendirilmiş tir. Genel bir yürüyüş yolu sizi bütün parkta dolaştırır. Yol ara sıra ikiye ayrılır, ardından tekrar birleşir. Yolu takip ederken bir göletin ve ardından gelen bir amfitiyatronun üzerinden Boğaziçi Köprüsü yardımıyla geçerek gene parktan yüksekte bulunan kafeye ulaşılır. Kafenin görüşü de seyir tepesi gibidir, parkı tamamen görür. Parktan çıkmak için giriş platformuna geri dönmek gerekir, zaten yollar sizi ulaştırır oraya. Bir rampayla platforma çıkılır ve ardından hediyelik eşya dükkanına geçilir. Çıkış hediyelik eşya dükkanının içinden verilmiştir.

BULUNAN YAPILAR
Miniatürk içinde bir çok tarihi yapıtın büyük maketleri bulunmaktadır.
ANITKABİR

[ img ]
Anıtkabir'in maket görüntüsüAnkara'da bulunan eserin inşası 1944 - 1953 yılları arasında 9 yılda tamamlanmıştır. Kurtuluş Savaşı'nın başkumandanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e Türk milletinin şükran duygularının bir ifadesi olan Anıtkabir, 2. Ulusal Mimarlık Akımı'nın önemli yapılarındandır.Emin Onat ile Orhan Arda tarafından projelendirilen ve 15.000 metrekare alan üzerine kurulan anıt mezar, 260 metre uzunluğundaki Aslanlı Yolu, Mozolesi ve Zafer Meydanı ile Cumhuriyet döneminin en önemli ve anlamlı yapısıdır.

BURSA ULU CAMİİ
[ img ]

SELİMİYE CAMİİ
[ img ]

Edirne'deki en görkemli Osmanlı yapısı olan Selimiye Camii, 2. Selim adına yaptırılmıştır. Mimar Sinan'ın ustalık dönemi eseri sayılır. 1568-1575 yılları arasında inşa edilen caminin üçer şerefeli ve her bir şerefesine ayrı merdivenlerle çıkılan 71 metre yüksekliğinde dört minaresi vardır. İşlemeli kapısının açıldığı ön bahçe revaklarla süslü 18 kubbe ve sütunla çevrilidir. Caminin müezzin mahfili Kabe'nin tam yarısı olarak tasarlanmıştır. Mermer minberi ve çinileriyle ünlü caminin çinilerinin bir bölümü Rusların Edirne'yi işgali sırasında sökülerek Rusya'ya götürülmüştür. Cami, taş işçiliği, çinileri ve kalem işleriyle de büyük değer taşır.

İSHAKPAŞA SARAYI
[ img ]

Dönemin sancakbeyinin oğlu İshak Paşa tarafından 1784-1785 yılları arasında yaptırılmıştır. Doğubeyazıt yakınındadır. Yapı düzeni Osmanlı saraylarının şemasına uyarken taçkapıları Selçuklu mimarlığının izlerini taşımaktadır. Taçkapıların üzerindeki bezemelerde ise İran'dan Anadolu Selçuklularına, Gürcistan ve Kafkasya'ya kadar farklı kültürlerin işçiliği iç içe geçmiştir. Sarayın yapı ve bezemeleri 1. Dünya Savaşı sırasındaki Rus işgalinde büyük zarar görmüştür. Sarayın en önemli özelliği soğuk iklimin hüküm sürdüğü yörede kalorifer sisteminin ilk örneklerinden birinin kurulmuş olmasıdır.
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

İleti vipsezgin » 25 Temmuz 2008 09:33

istanbul grubudakı abıler ya burda bı bulusma duzunlesek ben burayı cok merak edıyorum burası nerde ?
vipsezgin
Moderatör
Moderatör
 
İleti: 1119
Kayıt: 09 Haziran 2008 07:55
Konum: Tekirdağ / Çorlu
Marka & Model: Renault Clio II
Motor Tipi & Gücü: 1,6 16V
Kilometre: 88750
Yakıt: Shell opet
Lastik Markası: Lassa
İsim ve Şehir: SEZGİN / ÇORLU


Sonraki

Muhabbet Sohbet

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyenler: Kayıtlı kullanıcı yok ve 50 misafir