TEKNİK KONULAR

Aracımızla ilgili olmayan, otomotiv, trafik, sürüş güvenliği, emniyet gibi çeşitli konularda bilgiler.

Re: TEKNİK KONULAR

İleti omeralemdar » 02 Temmuz 2008 14:40

O İLE BAŞLAYAN KONULAR

*Otomobilinizde Bahar Bakımı
Otomobiller, baharla birlikte bakıma ihtiyaç duyarlar. Çeşitli firmalar tarafından uygulanan temizlik ve bakım sistemleriyle, otomobilinizi hem bahara hazırlayabilir, hem de ilk günkü haline kavuşturabilirsiniz.
Yağmuruyla, çamuruyla, güneşiyle, tozuyla, toprağıyla her mevsim sonrasında otomobile baştan aşağı bir makyaj yaptırmak gerekmektedir. Yaz ve Kış yaklaşırken otomobil sahiplerinin yapması gereken öncelikli işlerden biri de otomobile bakım yaptırmaktır. Kışın yağmurda, çamurda her türlü kötü hava koşullarında, Yazın, güneş altında ve toz, toprakta kullanılan otomobillerin bakıma ihtiyacı vardır.İnatçı lekeleri çıkartabilirsiniz.Kış mevsiminde otomobilin altında biriken tortu ve çamurlar, otomobilin yüzeyinde meydana gelen çizikler, bir süre sonra otomobilde paslanmalara yol açar.
Otomobillerin koltuklarında, döşemelerinde ve diğer yüzeylerinde de zamanla lekeler oluşur. Otomobilinizin iç ve dış yüzeyinde oluşan inatçı lekeleri çıkarmak için oto marketlerde satılan temizlik ürünlerini kullanabilirsiniz.Sadece temizlikle yetinmeyip, otomobilinizi dış etkenlere karşı koruma altına almak istiyorsanız, otomobilinizi koruma sistemleriyle donatmanız gerekiyor.
Otomobilin üzerinde fabrika çıkışında bulunan şeffaf koruyucu tabakanın yok olmasıyla birlikte, otomobilin boya yüzeyi çevre şartlarına karşı tamamen korumasız kalıyor.Güneş boyanın en büyük düşmanı. Otomobilin yüzeyinde zamanla donuk ve lekeli bir görüntü oluşuyor. Uzaktan bakıldığında pürüzsüz gibi görünse de, yakından incelendiğinde boya yüzeyindeki çukurlar ve tümseklerden oluşan engebeli yüzey görülüyor. Güneşin tehlikeli ultraviyole ışınları da boya yüzeyi için ayrı bir tehlike kaynağı oluşturuyor. Ultraviyole ışınları boya yüzeyine yapışan ve mercek görevini üstlenen yabancı maddelerin yardımıyla yüzeyi yakıyor ve bozulmasına yol açıyor.
Fırçayla yapılan yıkama boyayı çiziyor. Otomobillerin yüzeyi için bir başka tehlikeyi ise bilinçsizce yapılan temizlik ve bakım hizmetleri oluşturuyor. Otomobilleri güzelleştirmek için uygulanan pasta - cila işlemi gerçekte boya yüzeyi için oldukça tehlikeli bir uygulama. Otomobilin dış yüzeyine uygulanan pasta işlemişse, yüzey üzerinde dairesel çizikler ve aşınmalar meydana geliyor. Piyasada bulunan ve amatör kullanıma yönelik cilalar ise boya yüzeyinin çok kısa bir süre parlamasını sağlıyor. Bu da parlatma işleminin sık sık tekrarlanmasına yol açıyor. Fırça ve kova kullanarak yapılan oto yıkama ise boya yüzeyini çiziyor. Otomobil fırçayla yıkandığında yüzey üzerinde bulunan kirler, çiziklerin içine yerleşiyor.

*OKUL TAŞITININ ÇALIŞTIRILMA ESASLARI:
1- Okul taşıtının "DUR" işareti yakıldığında, diğer bütün araçlar duracak, öğrenci indirme bindirme işlemi bitinceye kadar okul taşıtı geçilmeyecektir.
2- "DUR" işareti sadece öğrenci indirme bindirme işlemi sırasında yakılacak, bu ışık frene basıldığında yanan ışıkla birlikte yanmayacak.
3- Okul taşıtlarına, taşıma sınırını aşacak sayıda öğrenci bindirilmeyecektir.
4- Taşıt içi düzenini sağlamak ve taşıta iniş ve binişlerde öğrenciye yardımcı olmak üzere okul taşıtında bir rehber öğretmen veya kişi bulunacaktır.
5- Öğrencilerin kolayca yetiştiği cam ve pencereler sabit olacaktır.
NOT: Okul taşıtlarının arkasında 30cm. çapında kırmızı dur lambası olmalıdır.
NOT: Hatalı park olursa parasını araç sürücüsü ya da sahibi öder.
NOT: Şehir merkezinde kamyon, otobüs ve traktör park yapamaz.
*OTO KOLTUĞU DOSYASI
*Oto Koltuğuyla İlgili Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:
 Yolculuğunuz çok kısa bile olsa her zaman oto koltuğunuzu kullanın.
 Oto koltuğunu arabaya doğru biçimde yerleştirmek için kullanım kılavuzundaki talimatları iyi bir şekilde okuyun.
 Alacağınız oto koltuğunun arabanızın koltuğuyla uyumlu olup olmadığını kontrol edin.
 Oto koltuğunuzun test edilmiş ve standartlara uygun olmasına dikkat edin.
 Her araba yolculuğundan önce oto koltuğunun iyi bir şekilde yerleşip yerleşmediğinden emin olun.
 6 yıldan daha eski bir oto koltuğunu değiştirin. 10 yıl ve daha fazla eski olanlarını kullanmayın.
 Araba hareket halindeyken bebeğinizi koltuktan çıkarmaya çalışmayın.
 En az 1 yaşına kadar ve 9 kg ye ulaşıncaya kadar bebeğinizi yüzü arkaya dönük biçimde 45° lik açıyla oturtmalısınız. Bebek 1 yaşın altındayken; kemikleri, yüzü öne dönük pozisyonda omuriliği korumak için yeterince güçlü değildir. Ama bebek 1 yaş civarındayken, kemikler güçlenmeye başlar ve bebek daha az incinir.
 5 nokta kemer sistemi en iyi korumayı sağlar, çünkü kemerler bebeğin hem omuzlarından hem de kalçasından tutacak şekilde kavrar. Kemer en iyi korumayı sağlamak için rahat biçimde durmalıdır, bebeğinizi çok sıkmamalıdır.

*OTOMOBİL ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİ ?

KONU BAŞLIKLARI
*OTOMOBİL ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİ ?
*YENİ Mİ KULLANILMIŞ MI?
*OTOMOBİLİNİZİ SATARKEN NELERE DİKKAT ETMELİ ?

Almak istediğimiz otomobilde gerçekten hangi özellikleri arıyoruz? En çok neye önem verelim? Çoğunlukla aynı soruları tekrar tekrar sormaktayız. Her şeyden önce, alacağımız otomobilin bizi mutlu edecek otomobil olacağından emin olmalıyız.
Otomobil alırken en çok hangi özellikleri ile ilgileneceksiniz? Akla gelen ilk şey, kendinizi daha huzurlu hissetmeniz için, muhtemelen bütçenizle alabileceğiniz bütün modelleri gözden geçirmeniz olacaktır. Aşağıda vurgulanan özellikler, bu aşamada karar vermeniz gereken seçeneklerden sadece bazıları.
Tip (Modeller / Stiller)
Almak istediğiniz otomobilin tipini belirlerken, hangi amaçlara yönelik olarak kullanmak istediğinizin netlik kazanmış olması gerekir. Buna göre spor, orta halli veya lüks, üstü kapalı veya açılır, iki, dört veya daha fazla kapılı, önden, arkadan veya dört tekerlekten çekişli, küçük, orta veya büyük gibi seçenekler arasında karar vermeniz gerekmektedir.
Fiyat
Öğrenmeniz gereken en önemli şey, aracın yalın ve eklemeyi düşündüğünüz opsiyonlarla birlikte fiyatıdır. Çünkü, bu sizin doğru fiyatlarla değerlendirme yapmanızı ve karar vermenizi sağlayacaktır.Şekillenen kararlar genellikle bütçe sınırlarını zorlayamaktadır. Bu durumda aylık ödeme miktarını tekrar gözden geçirerek kredi olanaklarını da devreye sokabilirsiniz.
Performans
Performans deyince akla gelen ilk özellikler, güç ve bunun en önemli göstergesi olan hız ile çekiştir. Uzun dönem güvenilirliği açısından türbo şarjlı ve diğer yüksek performanslı motorlu araçları alırken daha dikkatli olmalısınız.
Hız
Eğer hız yapmaktan hoşlanıyorsanız, aday araçların ne kadar hız yapabildiklerini de öğrenin. Karar vermenize yardımcı olabilir.
Yenilik
Teknolojik yenilikleri daha çok uygulayan, güvenlik, performans ve dayanıklılık alanlarında araştırma yapan markalara öncelik vermelisiniz.
Zevk
Bazıları performansa karşı güzelliği tercih edebilir. Her şeyden önce almayı düşündüğünüz arabadan hoşlanmalısınız. Hani bir söz vardır 'ilk görüşte kanım kaynadı, içim ısındı' diye, Duygularınız işte o cinsten olmalıdır.
Güvenlik
Eğer güvenliği ön planda tutuyorsanız, araçta standart olarak bulunması gereken emniyet kemeri ve hava yastığı gibi elemanlardan başka hangi ekstra güvenlik elemanlarının bulunduğunu da öğrenin. Genellikle boyutları büyük ve daha ağır araçların güvenliği, darbe sönümleyici ön kısmı sınırlı olan küçük araçlara oranla daha yüksek olmaktadır.
Servis
Karar vermenizi kolaylaştıracak en önemli kriterlerden biri de servis olanakları olmalıdır. Almayı düşündüğünüz aracın yeterli servis ağına ve yedek parça sağlama kolaylıklarına sahip olduğundan emin olmalısınız. Birçok araç, ilk alış fiyatlarının cazibesiyle alındıktan sonra, servis ve yedek parça konusunda can yakabilmektedir. Bakım ve tamir masrafları genellikle aracın motor tipi, aktarma organlarının karmaşıklığı gibi faktörlere bağlıdır ve yüksek performanslı, elektroniği fazla, türbo şarjlı otomobillerin tamir masrafları, orta halli otomobillere oranla daha fazla olmaktadır.
Aksesuarlar
Aksesuardan hoşlanıyorsanız, aksesuarı bol olan marka ve modelleri dikkate alabilirsiniz. Aracınızla birlikte veya sonradan alacağınız aksesuarlar aracınızı kişiselleştirmenize yardımcı olacaktır.

*YENİ Mİ KULLANILMIŞ MI?
Bütçeniz elveriyorsa, yeni otomobil almalısınız. Yeni otomobil, üretici firma garantisi altında ve sizinle hayata başlayacağından, geçmişi hakkında endişe duymadan, güvenle ve uzun süre sorunsuz kullanabileceksiniz. Oto galerileri, karar vermenize yardımcı olmak için kısa bir test sürüşü yaptırmaktadır. Almayı düşündüğünüz otomobili kullanmayı sevip sevmeyeceğinizi anlamak için, sürüşü yeterli olmayabilir. Birçok oto kiralama firmasında sizin almayı düşündüğünüz modelden bulunabilir. Kiralayacağınız araba yapacağınız birkaç yüz km ile daha iyi fikir edinebilirsiniz. Kiralamayı düşünürseniz, kilometresi az olanı değil fazla olanı tercih edin. Böylece, almayı tasarladığınız arabanın bir süre kullanıldığında ne duruma geleceğini daha iyi değerlendirmiş olursunuz. İmalatçıların yaptığı model değişiklikleri arasında bunalmamak için, almadan önce kararınızı kesinleştirmelisiniz. Galerilere uğrayarak fikirlerini alın. Hâlâ kararsızsanız yeni oto dergilerini inceleyin. Çoğunda almak istediğiniz otomobilin iyi ve kötü yanlarına ait birçok bilgiyi bulabilirsiniz. Beğendiğiniz otomobilin fiyatı bütçenizi çok aşıyorsa, ikinci el piyasasına da bir göz atmalısınız. Birçok marka ve modelin ikinci el fiyatları %30 ...% 40 kadar ucuzlamaktadır. Ancak, ikinci el otomobilin almanın da dikkat edilmesi gereken riskleri vardır. Bu durumda; Deneyimli bir oto teknisyeni veya oto tamircisi bularak, araç sahibine de haber vermek kaydıyla, almayı düşündüğünüz aracı onun incelemesini sağlayın.
Oto dergilerini, araç broşürlerini inceleyerek, almak istediğiniz aracın özelliklerini ve geçmişini öğrenin. Almayı düşündüğünüz otomobilden birden fazla satılığa rastlıyorsanız, hepsiyle de test sürüşü yapın. Çok araçla test sürüşü, alabileceğiniz en iyi aracı seçmenizi ve özellikle almak istemeyeceğiniz kadar kötü durumda olanları elimine etmenizi sağlar. Test sürüşü öncesinde ve sonrasında motor yağını kontrol edin. Renginde ve seviyesinde bir fark görülmemelidir. Eğer görürseniz, bilin ki teste gelmeden hemen önce değiştirilmiştir. Düzensiz tekerlek aşıntısını kontrol ediniz. Servis bakım kayıtları olup olmadığını sorunuz. Kayıtların varlığı olumlu bir işarettir. Almayı düşündüğünüz araca sahip kişilere ulaşabiliyorsanız onların fikirlerini alın. Çoğu size yardımcı olmaktan memnun olacaktır. Otomobilini almak istediğiniz kişinin mümkünse ev ve işyerini de inceleyin. Eğer evi veya işyeri bakımsızsa, muhtemelen otosuna da iyi bakmamıştır.

*OTOMOBİLİNİZİ SATARKEN NELERE DİKKAT ETMELİ ?
Otomobilinizi satışa uygun bir şekilde hazırlarsanız, daha çabuk ve daha kazançlı satabilirsiniz. Satışa hazırlama aşamasında uygulayacağınız ve aşağıda açıklanan bazı basit ve az masraflı işlemler size bunu sağlayabilir.
Otomobil satış stratejisi
Aracınızı satmaya karar verdiğinizde yapmanız gereken ilk şey, talep edeceğiniz satış fiyatını tespit etmektir. Bunun için, gazete ilanlarına bakar, otomobil pazarını ve galerileri gezerek sizinki ile aynı model araçların dış ve iç durumunu, kilometresini, geçirdiği onarımları, motorun durumunu ve fiyatını öğrenirseniz, sizinki de üç aşağı beş yukarı bu fiyatlar civarında olacaktır.
İkinci aşamada kendi aracınızın durumunu gözden geçirin. Aşağıda bu konuda bazı ipuçları verilmiştir.
Aracın durumunun gözden geçirilmesi
Aracınızı satıyor değil de alıyor olsaydınız nerelerine bakar, neleri kontrol ederdiniz? Alır mıydınız? Neleri eksik yada yetersiz görüyorsunuz? İşte bunlar aracınızı kolayca satmanız için üzerinde çalışmanız gerekli olan konular.
Şayet iyileştirmek için herhangi bir çaba harcamazsanız, aracınızın hem değerinin altında ve hem de daha zor satılabileceği kesin.
Aracınızı satışa hazırlayın
Rölanti, ayarı, supap ayarı, balans ayarı, susturucu değişimi veya pasta cila gibi, 80...100 milyon lira harcayarak yaptıracağınız bazı ayar ve onarımlar size birkaç yüz milyon TL kazandırabilir.
Araç gövdesi nasıl hazırlanır?
Önce aracınızı güzelce yıkayıp kuruladıktan sonra, çiziklerini inceleyin. Nasıl görünüyor?
Şayet bazı çizikler varsa, ince bir fırça veya ucu sivriltilmiş bir kibrit çöpü ile dikkatlice boyayın. Fazla boya sürmeyin, boyayı ince bir katman halinde ve boyalı kısma taşırmadan, tam çiziğin genişliğinde sürün.
Lambalar nasıl temizlenir?
Lamba camları kirli ise, söküp deterjanlı sıcak su ile birkaç dakika çalkalayıp soğuk su ile duruladıktan sonra kurutunuz. Eğer hâlâ kirli ise, aynı şekilde temizlemeye devam ediniz.
Genel görünüm
Eğer aracınızın jantları çelik ise ve kapakları yoksa, yeni bir takım alarak takınız. Aracınızın albenisi artacaktır.

*OTOMOBİL KULLANMADA PRATİK BİLGİLER :
İçkili olarak otomobil kullanmayın,
Emniyet kemerinizi mutlaka takınız.
Farlarınızı gece gündüz açık tutunuz.
Koltuğunuza oturduğunuzda oturma pozisyonunuza göre direksiyon, yan aynalar ve dikiz aynasını iyi ayarlayın.
Direksiyonu iki el ile birden tutun.
Aşırı geniş ve kalın tabanlı, uzun topuklu ayakkabı ile otomobil kullanmayın.
Yağmurun çiselediği ilk anlarda dikkatli olun.
Motosiklet ve bisikletlilere dikkat edin, yanlarından geçerken mümkün mertebede yavaşlayın.
Virajlara girerken hızınızı iyi ayarlayın.
Aracınızı özellikle ayna ve camlarınızı temiz tutun.
Takip mesafesini iyi ayarlayın, yakın takip yapmayın.
Sürüş esnasında vitesi boşa almayın.
Şerit değiştirme, sollama, yanaşma gibi durumlarda aynaları ve sinyalleri muhakkak kullanın.
Ön konsola cama yansıması muhtemel hiçbir şey bulundurmayın ve güneşin karşıdan alındığı yolculuklar için yanınızda güneş gözlüğü bulundurun.

*OTOMOBİLDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER !
İçkili olarak otomobil kullanmayın,
Emniyet kemerinizi mutlaka takınız.
Farlarınızı gece gündüz açık tutunuz.
Koltuğunuza oturduğunuzda oturma pozisyonunuza göre direksiyon, yan aynalar ve dikiz aynasını iyi ayarlayın.
Direksiyonu iki el ile birden tutun.
Aşırı geniş ve kalın tabanlı, uzun topuklu ayakkabı ile otomobil kullanmayın.
Yağmurun çiselediği ilk anlarda dikkatli olun.
Motosiklet ve bisikletlilere dikkat edin, yanlarından geçerken mümkün mertebede yavaşlayın.
Virajlara girerken hızınızı iyi ayarlayın.
Aracınızı özellikle ayna ve camlarınızı temiz tutun.
Takip mesafesini iyi ayarlayın, yakın takip yapmayın.
Sürüş esnasında vitesi boşa almayın.
Şerit değiştirme, sollama, yanaşma gibi durumlarda aynaları ve sinyalleri muhakkak kullanın.
Ön konsola cama yansıması muhtemel hiçbir şey bulundurmayın ve güneşin karşıdan alındığı yolculuklar için yanınızda güneş gözlüğü bulundurun.
Aracınızdaki koltuk başları
Aracınızdaki koltuk başları olası bir arkadan çarpma halinde boynunuzda meydana gelebilecek bir zedelenmeyi engellemesi için aracınıza yerleştirilmiştir ve kesinlikle görüşün iyileştirilmesi vs. gibi sebeplerle araçtan sökülmemelidir.
*Kayarken Dikkat
Sürüş esnasında bir kayma durumu ile karşılaşırsanız ani fren yapmaktan kaçının. Unutmayın sizi probleme sokan neyse problemden çıkaracak da odur. Gaza gereğinden fazla basmışsanız ayağınızı gazdan çekerek yavaşlayın, frene fazla bastıysanız fren basıncını azaltın, direksiyonu sert bir şekilde çevirmişseniz direksiyonu yumuşatın, ayağınızı debriyajdan sert çekmişseniz tekrar debriyaja basın.
*Islak Ayakkabılar
Özellikle yağmurlu havalarda aracımıza binmeden önce ıslanan ayakkabılarımız aracımız hareket halinde iken ani bir durum karşısında pedallardan kayarak sizi içinden çıkılması çok zor durumlara sokabilir. Bunun engellemek için eğer ayakkabılarınız ıslanmış ise aracınızı çalıştırmadan önce mutlaka bir bez yardımı ile eğer yoksa aracınızın da ki paspas yardımı ile ayakkabılarınızın tabanlarını kurulayıp yola kendinizin ve diğer araç sürücülerinin güvenliğini tehlikeye atmayacak şekilde çıkın.
*Dengeli Gaz Tekniği
Aracınızla seyir halinde iken, bir viraja girdiğiniz zaman araca son derece dengeli gaz vermeniz gerekir. Eğer fazla gaz verirseni aracınız önden çekişli ise aracın önünün, arkadan çekişli ise aracın arkasının savrulacağını unutmayınız
*Otomobilinizi "İyi" Tanıyor musunuz?
Otomobil almaya karar veren tüketicinin, öncelikle otomotiv teknolojisindeki gelişmenin ürünü olan ve genellikle İngilizce sözcüklerin kısaltması olan terimlerin anlamını ve terimlerle ifade edilen sistemler hakkında bilgi sahibi olmasında büyük yarar var.
Harflerle oluşturulan bu kavramların anlamını bilmemek, kişinin otomobilini yüksek verimlilik ve güvenlikle kullanmasını engellemekle kalmıyor, otomobilin arızalanmasına, kişinin otomobili ile birlikte satın aldığı garanti güvencesinden yararlanamamasına da yol açabiliyor.
Üretici firmalar, tüketiciye otomobille birlikte verilen kullanım kılavuzu kitapçıklarının mutlaka ve dikkatle okunmasını, bununla da yetinilmeyip gerektiğinde başvurulmak üzere otomobilde bulundurulmasını öneriyor.

*OTOMOBİLİNİZİN KIŞ BAKIMI
Kış mevsimi sürücüler için en zorlu dönemdir. Öncelikle bu aylarda zamanda da otomobilinizin bakımını ihmal etmemeniz gerekir. Bu nedenle sizlere bir kaç faydalı öneride bulunmak istedik.

*AKÜ:
Otomobilin bütün sistemlerinin güç kaynağı olan akü kış aylarının en çok baş ağrıtan parçası. Çünkü akü kış aylarında gerek farların, kaloriferlerin ve diğer elektrik ihtiyacı duyan sistemlerin çok çalışması nedeniyle daha fazla yük taşıdığı için özelliğini yitirebiliyor. Bu nedenle akünün voltaj ve şarj gücünü ölçmek gerekiyor. Akü kapağı açılarak saf suya ihtiyaç duyup duymadığını öğrenmek mümkün. Gerektiğinde biraz saf su ilave edilir.

*ANTİFRİZ:
Artık yaz ve kış sürekli kullanılması önerilen antifriz radyatör soğutma suyunun donma ve ısınma derecesini düzenleyen bir kimyasal.
Antifriz bomametresiyle radyatör suyundaki antifrizin etkisi ölçülür. Gerekirse soğutma suyuna biraz antifriz ilave edilir ya da su tamamen boşaltılarak yeniden antifriz ve su eklenir.

*SİLECEKLER VE FISKİYELER:
Yaz aylarında güneşin de etkisiyle deforme olan silecek lastikleri ve fıskiyeler çalıştırılarak kontrol edilmelidir. Eğer silecekler püskürtülen suyu iz bırakmadan temizliyorsa bir sorun yok demektir ancak iz bırakıyorsa lastiklerinin değiştirilmesi gerekiyor. Fıskiyeler de püskürtmede püskürtme yönünde bir sorun olup olmadığına göre ya temizlenmeli ya da ayarlanmalıdır.

*FARLAR:
Kışın erken kararan hava nedeniyle yaz aylarına göre farlar daha fazla kullanılır. Farlar, iyi bir görüş için gerek yükseklik gerekse yan açılar olarak kontrol edilmelidir. Bir sorun varsa gerekli ayarlar yapılmalı ve ampuller değiştirilmelidir.

*LASTİKLER:
Otomobili ve dolayısıyla içindekileri yola bağlayan lastikler kış aylarında kilit rolü üstlenmektedir. Bu nedenle lastiklerin gözle ve ilgili cihazlarla diş derinliğinden yüzeyine kadar kontrolleri yapılmalıdır. Eğer lastikler kış koşullarında sorun çıkaracak gibi görünüyorsa mutlaka değiştirilmelidir.

*FRENLER:
Aracın güvenliğiyle ilgili bir önemli nokta da fren balataları. Bunlar kış öncesi kontrol edilir ve gerekiyorsa değiştirilmelidir

*MOTOR YAĞI:
Aracın kalbi olan motorun verimli çalışabilmesi için çok önemli bir rol üstlenen motor yağının da kış başlamadan önce kontrolünde fayda var. Eğer yağ çubuğun üzerinde belirtilen sınırların altındaysa mutlaka ekleme yapılmalı ya da periyodik değişim kilometresi geldiyse yağ değiştirilmelidir.

*HAVA FİLTRESİ:
Yanma odasına giden havanın süzgeci rolünü üstlenen hava filtresi yaz aylarında artan toz miktarıyla birlikte daha kısa ömürlü olabilir. Bu nedenle hava filtresi de kontrol edilerek gerekiyorsa değiştirilmeli ve yanmanın daha sağlıklı olması sağlanmalı.
*ARAÇ KIŞ BAKIMI
Otomobilinizin kış bakımı için neler yapıyorsunuz?
İşte, otomobilinizin kışın gribal enfeksiyon alıp sizi yarı yolda bırakmaması için yapmanız gerekenler…
Antifrizi mutlaka ölçtürün Radyatör sistemindeki suyun donmaması için antifiriz kullanılmalıdır. Soğutma sistemini korozyona karşı korumak için yaz-kış kullanılması gereken antifriz, kışın soğutma sisteminin donmasını önler.
Fıskiyeleri ayarlayın Camı temizlemeye yarayan fıskiyeler sudaki kireç nedeniyle zamanla tıkanabilir. Fıskiyelerin uçlarını bir iğne yardımı ile açabilirsiniz.
Lastikleri dış derinliklerini kontrol edin Otomobilin yola tutunmasını sağlayan lastiklerin ideal diş derinliğinin 3 mm olması gerekir. Eğer kışın karlı yollarda kaymak istemiyorsanız, mutlaka lastiklerinizi kontrol ettirin.
Kışın rezistansa ihtiyacınız daha fazla Arka camdaki buharlaşmayı önleyen rezistansın kontrol edilmesi, eğer herhangi bir problem varsa onarılması veya değiştirilmesi gerekir.
Elektrik sistemini gözden geçirin Kışın havadaki nem ortamının artmasıyla, buji kabloları ve distribütör kapağındaki çatlaktan nem girişi sebebiyle otomobiliniz çalışmayabilir. Onun için elektrik sistemini kontrol ettiriniz.
Silecek suyunu ihmal etmeyin Alkol içermeyen uygun bir cam silecek sıvısı, cam yıkama sistemini -20 dereceye kadar donmaktan koruyabilir. Buzlu havalarda camınızı temizlemek istiyorsanız, dikkat.
Buji Merkez elektrottan toprak elektrota atlayan kıvılcım, çevresindeki yakıt-hava karışımının yanma işlemini başlatır. Bobin tarafından oluşturulan yüksek gerilimi yanma odasına iletmek ve yoğunlaşmış yakıt hava karışımını elektrik kıvılcımı yoluyla elektrodlar arasında ateşleme görevinde olan bujinin iyi çalışmasını sağlayan en önemli unsur kıvılcım boyudur.
Bujideki tırnak aralığı ideal konumunda değilse, buji yeni olsa bile yakıt-hava karışımı iyi ateşlenmez. Buna bağlı olarak da motorun yanma odasındaki patlama zayıflar ve motorun gücü azalır. Araçtaki yakıtın çoğu yanmadan egzosttan çıkar ve yakıt sarfiyatı artar. Bunun için bujinin de kontrol ettirilmesi gerekir.
Hava filtresine bakın Kış mevsimi başlamadan önce hava filtresini kontrol etmek, temizlemek veya kullanılmayacak durumdaysa değiştirmek gerekir.
V Kayışına dikkat (bizde v kayışı varmı yoksa triger dedikleri o mu?) Yaz aylarında genişleyen V kayışı, özelliğini kaybeder. Kayışı germeniz mümkünse gererek kullanın, aksi takdirde kayışı değiştirmek gerekir. Çünkü gevşek kayış, şarjı etkiler, vantilatörün devir daimini yavaşlatır. Otomobilin sağlıklı çalışmasını etkiler.
Motorun Isınması Motoru rölantide ısıtmak yakıt tüketimini arttırır. Motoru çalıştırıp hemen yola çıktığınızda yaptığınız bininci metre sonunda otomobilin yaktığı benzin 3 dakika rölantide çalışarak yaktığı kadardır. Yani otomobili 3 dakika ısıtmak için harcanan benzinle 1 km yol yapılabilir.
Silecekleri kontrol edin Ön cam sileceklerinin kış ayarlarının zorlu koşullarında iyi performans göstermesi için aşınmışsa değiştirilmesi gerekir.Yazın bunaltıcı sıcaklarında silecekler çabuk aşınmış olabilir. Silecekleriniz aşınmışsa, kendiniz de kolayca değiştirebilirsiniz. Böylece yağmurlu ve karlı havalarda görüşünüz önemli ölçüde artar.
Üşümemek için kalorifere baktırın Kış mevsimi öncesinde kalorifer ve klima bakımının mutlaka yapılması gerekir. Klimalı otomobillerde polen filtresi değiştirilir. Kalorifer hortumları kontrol edilir.
Periyodik bakıma rağmen yağa sık sık bakın Periyodik bakımların dışında, kışa girmeden önce motor yağının mutlaka kontrol edilmesi gerekir. Uzun süre kullanılan yağ, motoru koruma özelliğini kaybeder.
"Lastiklerinizi her kullanımdan önce kontrol edin", "Sileceklerinizi her sene değiştirin", "Her hafta otomobilinizin elektrik sistemini kontrol edin" gibi basma kalıp cümleler dışında bakalım neler var otomobillerin dünyasında?
1) Eğer çok hafif bir yağmur çiseliyorsa, sileceklerinizi son hızda çalıştırmayın.
2) Yağmur durduktan 20 dakika sonra bile silecekleriniz hala çalışıyor konumda olmasın.
3) Eğer arka camınızda buğulanma oluyorsa, arka cam rezistansını çalıştırın. Çünkü o düğmenin asıl fonksiyonu budur. (İyi bir şoför, önü kadar aynı zamanda arkasında da neler olup bittiğini bilen kişidir)
4) Otomobilinizin ön ve yan camları yağmurlu havalarda buğulanabilir. Böyle bir durumda otomobilinizin havalandırma sistemini çalıştırın ve ayarını defrost konumuna getirin.
5) Yağmurlu havalarda farlarınızı mutlaka yakın. Böylece camlarındaki buğuyu çözmeyi akıl edemeyen şoförlerin sizi görme şansı artar, bir anda sizin şeridinize tehlikeli giriş yapma şansları azalır.
6) Soğuk havalarda ağaç ve köprü gibi bölgelerin gölgesinde kalan alanlarda aşırı buzlanma olur. Bu tip bölgelere dikkat edin.
7) Yolların uzun bir süre kuru kalmasının ardından yolların üzerinde toz ve otomobillerden akan yağlar birikir. Yağmurun ilk damlalarıyla birlikte yoldaki toz ve yağ, ıslaklıkla birleşir ve yollar bir buz pisti kadar kaygan olur. Her zaman yağmurun ilk çiselediği zaman, bardaktan boşanırcasına yağdığı zamandan daha tehlikelidir. Garip ama gerçek!
8) Otoyol gibi yerlerde araç kullanırken eğer iki şerit birden değiştirmeniz gerekirse, önce sinyalinizi verin ve ilk şerit değişikliğini yapın. Geçtiğiniz şeritte bir süre kaldıktan sonra tekrar sinyal verin ve geçmek istediğiniz şeride yönelin. Çoğu kişi bunu yapmaya üşenir. Ama bu en güvenli şerit değiştirme yöntemidir.
9) Emniyet kemerinizi takarken, emniyet kemerinin alt kısmının midenizin değil, kalça kemiğinizin üzerinden geçmesine dikkat edin. Çünkü kalça kemiğiniz bir kaza esnasında midenize göre daha dayanıklıdır.
10) Otoyollarda giderken 10 veya daha fazla oluşan araç konvoylarında, öndeki aracı tamponuna yapışarak takip etmeyin. Takip mesafesi bırakın!!!!
11) Yine otoyollarda dikkat etmeniz gereken bir nokta "hız devamlılığı"dır. Otoyollar belli hızlarda gitmeniz gereken yollardır. Ne daha yavaş, ne daha hızlı. Özellikle bazı sürücüler otoyoldan çıkacakları zaman daha otoyol üzerindeyken hızlarını azaltmaya başlarlar. Ve böylece arkalarındaki bütün trafiği tehlikeye atarlar. Bunun yerine sağ şeride geçtikten sonra yavaşlamak daha doğrudur. Hızınızı bu şeride geçtikten sonra düşürmeye başlayın.
12) Bir yokuşun sonundaki kırmızı ışıkta duracağınız zaman öndeki araçla aranızda en az 2 metre boşluk bırakın. Böylece önünüzdeki şoför acemi olduğu için otomobilini kaldırış esnasında kaydırsa bile size çarpma olasılığı azalır. Her ne kadar sizin hatanız olmasa da, o güzel otomobilinizin mahvolmasını engellemiş olursunuz.
13) Eğer çok şık üstü açık bir spor otomobile sahipseniz sizi kutlarız. Ama lütfen aracınızın tavanını otoyolda 100 km/s hızla seyrederken açıp kapamaya çalışmayın. Hızdan dolayı oluşan hava akımı o güzel tavanınızı uçurur. İster inanın ister inanmayın bunu yapan şoförler var.
14) Eğer otomobilinizin şoför tarafında havayastığı varsa elleriniz direksiyonda saat 9:15 pozisyonunda bulunsun, daha aşağıda değil. Böylece havayastığı yüksek hızla açıldığında bileklerinizin kırılma olasılığı azalır.
15) Eğer tek elinizle direksiyonu tutuyorsanız yukarıdaki aynı nedenden dolayı elinizi saat 12 değil saat 6 pozisyonunda tutun.

*OTOMOBİLİNİZİN KIŞ BAKIMI
* V Kayışına dikkat
Yaz aylarında genişleyen V kayışı,özelliğini kaybeder.Kayışı germeniz mümkünse gererek kullanın,aksi takdirde kayışı değiştirmek gerekir.Çünkü gevşek kayış şarjı etkiler,vantilatörün devir daimini yavaşlatır.Dolayısıyla otomobilin sağlıklı çalışmasını etkiler.
* Antifrizi mutlaka ölçtürün
Radyatör sistemindeki suyun donmaması için antifiriz kullanılmalıdır.Soğutma sistemini korozyona karşı korumak için yaz-kış kullanılması gereken antifriz,kışın soğutma sisteminin donmasını önler.
* Hava filtresine bakın
Kış mevsimi önceden hava filtresini kontrol etmek,temizlemek veya kullanılmayacak durumdaysa değiştirmek gerekir.
* Fıskiyeleri ayarlayın
Camı temizlemeye yarayan fıskiyeler sudaki kireç nedeniyle zamanla tıkanabilir.Fıskıyelerin uçlarını bir iğne yardımı ile açabilirsiniz.
* Silecekleri kontrol edin
Ön cam sileceklerinin kış ayarlarının zorlu koşullarında iyi performans göstermesi için aşınmışsa değiştirilmesi gerekir.Yazın bunaltıcı sıcaklarında silecekler çabuk aşınmış olabilir..Silecekleriniz aşınmışsa,kendinizden kolayca değiştirebilirsiniz.Böylece yağmurlu ve karlı havalarda görüşünüz önemli ölçüde artar.
* Lastikleri dış deliklerini kontrol edin
Otomobilin yola tutunmasını sağlayan lastiklerin ideal diş derinliğinin 3 mm olması gerekir.Eğer kışın karlı yollarda kaymak istemiyorsanız,mutlaka lastiklerinizi kontrol ettirin.
* Elektrik sistemini gözden geçirin
Kışın havadaki nem ortamının artmasıyla,buji kabloları ve distribütör kapağındaki çatlaktan nem girip otomobil çalışmayabilir.Onun için elektrik sistemini kontrol edin.
* Periyodik bakıma rağmen yağa sık sık bakın
Periyodik bakımların dışında kışa girmeden önce motor yağının mutlaka kontrol edilmesi gerekir.Uzun süre kullanılan yağ,motoru koruma özelliğini kaybeder.
* Silecek suyunu ihmal etmeyin
Alkol içermeyen uygun bir cam silecek sıvısı,cam yıkama sistemini sıfır dereceye kadar,donmaktan koruyabilir.Buzlu havalarda camınızı temizlemek istiyorsanız,dikkat.
* Kışın rezistansa ihtiyacınız daha fazla
Arka camdaki buharlaşmayı önleyen rezistansın kontrol edilmesi,eğer herhangi bir problem varsa onarılması veya değiştirilmesi gerekir.
* Üşümemek için kalorifere baktırın
Kış mevsimi öncesinde kalorifer ve klima bakımının mutlaka yapılması gerekir.Klimalı otomobillerde polen filtresi değiştirilir.Kalorifer hortumları kontrol edilir.
*Otomobil Bakımıyla İlgili Önemli İpuçları
Tüm otomotiv imalatçıları, belirli aralıklarla normal bakım ve kontrollerin yapılmasını önermektedirler. İyi ve zamanında yapılan bakım size para ve zaman kazandıracağı gibi, aracınızın ömrünü de artıracaktır. Periyodik bakımla, birçok tamirat masrafından kurtulabilirsiniz. Periyodik bakım özellikle motorun yakıt, ateşleme ve emisyon kontrol sistemlerini içermelidir.

*OTOMOBİLİNİZİ HAFİFLETİN
Otomobilinizin üzerine monte ettiğiniz eşya yüklü portbagaj 100 km mesafede 2 litre, boş portbagajsa otomobilin aerodinamik yapısını olumsuz etkileyeceğinden yakıt tüketimini ortalama 0.5 litre artırır. Hız büyüdükçe hava direnci o oranda artacağı için portbagaj kullanıldığında yavaş gitmek göreceli olarak yakıt tasarrufu sağlayabilir. Otomobile fazladan takılan aynalar, süsler, o otomobil için özel olarak üretilmemiş spoylerler ve benzeri hava tutucu her şey aracın aerodinamik yapısını etkileyerek yakıt tüketimini artırır. Açık camlarla yolculuk yapmaksa neredeyse otomobilin iç mekanının bir paraşüt görevi görmesine sebep olur. Açık camlar şehir içi ya da şehir dışı yolculuklarda yakıt tüketimini 100 km'de en az 0.3 litre artırır; ancak camları kapatıp, varsa klimayı açmak da çözüm değildir; çünkü klima havanın sıcaklığına ve kullanılan kapasiteye göre yakıt tüketiminin 0.5-1 litre arasında artmasına neden olur. Unutmadan otomobilinde gereksiz yük bulundurmayın. Otomobilde bulunan her türlü ağırlık yakıt tüketimini olumsuz yönde etkiler. Tüketim artışı motor gücü düşük olan araçlarda daha belirginleşir. Standart bir otomobilde her 100 kg fazlalık için 100 km'de 1 litre tüketim hesaplanabilir. Bu nedenle otomobilde taşınan gereksiz eşyaları boşaltmakta yarar var.

*OTOMOBİLİNİZİN YAZ BAKIMI
» Soğutma sistemini kontrol edin
» Aracınızın soğutma suyunu gözden geçirin. Azalmışsa tamamlayın.
» Hortumların sızıntı yapıp yapmadığını kontrol edin. Termostat, soğutma fanı, devir daim pompası ve V kayışını denetleyin.
» Klimanızın bakımını ihmal etmeyin. Yazın en çok ona ihtiyacınız olacak.
» Klima gazının basıncını kontrol edin. Basınç azalmışsa yeniden dolum yaptırın.
» Frenler ihmale gelmez.
» Öncelikle fren hidroliğini kontrol edin gerekirse değiştirin.
» Fren balataları ve fren disklerini de gözden geçirin aşınan parçaları yenisiyle değiştirin.
» Motor yağına dikkat!
» Motor yağı azalmışsa tamamlayın, eskimişse değiştirin.
» Lastik basınçlarını kontrol edin.
» Cam suyunu tamamlayın
» Cam silecekleri ve fıskiyelerini kontrol edin gerekirse değiştirin. Eksilen cam suyunu tamamlayın.

*ARAÇ YAZ BAKIMI
Hazırlayan: http://www.internethaber.com/
Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği Samsun Şube Başkanı Dursun Kavuran, kışın yağmur çamur demeden her türlü olumsuz hava ve yol şartlarında kullanılan araçların yaz boyunca sorunsuz kullanması için yaz bakımının mutlaka yaptırılması gerektiğini söyledi.
Sert kış şartlarında kullanılan otomobillerin özellikle ön takımlarının kontrol ettirilmesi gerektiğini hatırlatan Kavuran, yolların karla mücadele çalışmaları sonucu bozulması, otomobillerin sık sık çukurlara girip çıkması sebebiyle süspansiyon ve amortisörlerde arızaların oluşabileceğini kaydetti. Aksın da genel bakımının yapılmasının gerektiğini dile getiren Kavuran, rot-balans ayarının yenilenmesinin unutulmamasını önerdi. Ön takımların dışında fren bakımının da ihmale gelmeyeceğine dikkat çeken Kavuran, "Balataların bakımının yapılması, gerekiyorsa değiştirilmesi, fren hidroliğinin seviyesinin kontrol edilmesi gerekiyor. Motor bakımında, bujilerin temizlenmesi, hava filtresinin 10 bin kilometreyi doldurmuşsa mutlaka değiştirilmesi gerekli. Bunların yanı sıra motor yağı, polen filtresi, benzin filtresi, radyatör suyu, antifriz seviyesi ölçümü, elektrikli fanın devreye girme derecesi ve kayışlar kontrol ettirilmelidir. Akünün de ihmal edilmemesi gerekli. Oksitlenen akü başlarının sıcak suyla temizlenmesi, akü suyu bitmişse saf suyla takviye yapılmalıdır" dedi.
Lastiklerin uzun yollarda hayati önem taşıdığına değinen Kavuran, "Kış lastikleri mutlaka çıkarılmalıdır. Silecek lastiklerinin kontrolü, klima ve havalandırma sisteminin bakımı ve far ampulleri kontrol edilmeli. Direksiyon hidrolik yağı kontrol edilmeli. Devir daim pompası ve onunla ilgili hortumlar eskimişse değiştirilmeli ve kelepçeler yenilenmeli. Karbüratörlü bir otomobilse, karbüratör ayarı yeniden yapılmalı. Kış mevsiminin olumsuz yol şartlarında yıpranan otomobilinizi, yaz boyunca sorunsuz kullanmak istiyorsanız, baharın kendini hissettirmeye başladığı şu günlerde tepeden tırnağa bir bakım yaptırılmalıdır. Bu hayati bir önem de taşımaktadır" diye konuştu.
Yazın sıcağı, tozu, duruş-kalkışlı trafiği arabanızı belirli ölçülerde mutlaka etkileyecek, güzelliklerinin bedelini bir şekilde ondan alacaktır. Geçen kışın etkilerini de buna ekleyebilirsiniz. Periyodik bakım, sizi sıkıntılardan kurtulabilirse de, huzurlu bir tatil için, yola çıkmadan önce almanız gereken bazı önemli önlemleri burada vurgulamayı yararlı buluyoruz.
Bu önerilerden bazıları sizin yapabileceğiniz, diğerleri ise oto teknisyenini gerektiren uyarılardır. En iyi planlama kılavuzu, aracınızın katalogudur. Katalogu okuyarak, imalatçının önerilerine ve servis takvimine uyunuz.
*Klima (Air Conditioning) Normal koşullarda sorun çıkarmayan bir sistem sıcak havada çalışmayabilir. Sistemi kalifiye bir teknisyene kontrol ettiriniz.
*Soğutma Sistemi Yaz seyahatlerinin başta gelen sorunu motorun hararet yapmasıdır. Soğutma sistemi iki yılda bir tamamen boşaltılıp yıkanarak tekrar doldurulmalıdır. Soğutma sıvısının seviyesi, durumu ve konsantrasyonunu kontrol ediniz ve eksilmişse ilave ediniz. (Genellikle 50/50 antifriz/su karışımı önerilmektedir.) Motor tamamen soğumadan radyatör kapağını açmayınız! Kayışların, kelepçelerin ve hortumların sıkılık ve durumlarını kontrol ediniz veya ettiriniz.
*Yağ Motorun yağını ve yağ filtresini katalogda belirtilen sürelerde (10 000...15 000 km de bir) değiştiriniz. Değişim tarihi yakınsa, değişimi seyahat öncesinde yapınız. Aracınız treyler çekiyor, bagaj yükünüz biraz abartılı veya seyahatiniz uzunca ise, yağ değişim süresini kısaltabilirsiniz. Bagajınızda, motorunuzun yağ eksiltmesine karşı mutlaka bir miktar yağ bulundurunuz.
*Motor Performansı Diğer filtreleri de (hava, yakıt, PCV, vb.) katalogda belirtilen sürelerde (tozlu koşullarda daha da kısa sürelerde) değiştiriniz. Motorun zor ilk hareket, bozuk rölanti ve avans ayarı, düşük güç gibi sürüş problemleri varsa iyi bir serviste ayarlattırınız.
*Cam Silecekleri Yaz tatili hava koşulları bakımından da sürprizlerle doludur. Yağmurlu, çamurlu yollarda araç kullanmanız da gerekebilir. İyi silmeyen silecekler görüşünüzü bozarak gözünüzün yorulmasına ve güvenli sürüşünüzün de tehlikeye girmesine sebep olurlar. Aşınmış, sertleşmiş sileceklerinizi değiştirerek, yanınıza yeterli miktarda cam silecek suyu almayı da ihmal etmeyiniz.
*Tekerlek ve Lastikler Eski lastiklerle yola çıkmayınız. Yedek lastiğinizi de kontrol ederek iyi ve hazır durumda olmasını sağlayınız. Lastik basınçlarınızı ayda bir kontrol ediniz. 8 000...10 000 km' de bir öndekiler arkaya, arkadakiler öne olmak üzere lastiklerinizin yerlerini mutlaka değiştirmelisiniz. Değişim tarihi yakınsa, değişimi seyahat öncesinde yapınız. Rahat bir yolculuk için tekerlek balansı yaptırmayı da unutmayınız.
*Kriko Krikonuzun iyi durumda olduğundan emin olunuz.
*Frenler Frenleri katalogda belirtilen sürelerde veya sarsıntılı, gürültülü ve uzun mesafede durma durumlarında daha önce kontrol ettiriniz.
*Akü Aküler yılın herhangi bir döneminde arızalanabilir. Yola çıkmadan önce akünüzü kontrol ettiriniz. Sizin yapabilecekleriniz, kutupları ve kablo başlarını tel fırça ile fırçalamak, tüm yüzeyleri temizlemek, bağlantıları sıkmak olabilir. Eğer kapakları açılıyorsa akünün içerisindeki sıvı seviyesini kontrol edebilir, eksikse saf su ekleyebilirsiniz. (Akü sıvısı asitlidir cildinize ve üzerinize sıçramamasına özen gösterin sıçraması halinde derhal bol su ile yıkayın. Akü yüzeyindeki artıklara dokunmayın, akü ile çalışırken gözlük ve lastik eldiven giyin.)
*Lambalar Tüm lambaları kontrol ediniz. Kir ve böcek artıklarını ıslak bir bezle temizleyiniz. Farlarınızı ayarlattırınız.
*Acil Durum - Aracınızda küçük bir tamir çantası, ilk yardım çantası, seyyar lamba, yedek ampul ve fener ile mümkünse bir cep telefonu ve pilli radyo bulundurunuz.

*OTONUZUN GÜVENLİĞİ İÇİN ALABİLECEĞİNİZ ÖNLEMLER
* Aracınızı risklerden uzak tutmak için öncelikle otoparklara veya iyi aydınlatılmış yerlere bırakmaya özen gösteriniz.
* Aracınızı park ettiğinizde değerli eşyalarınızı mutlaka yanınıza alınız, ruhsatınızı ve aracınıza ait diğer belgeleri de araçta bırakmamaya özen gösterin.
* Kısa bir süre için aracınızdan ayrılsanız bile kontağı kapatın, anahtarı alın ve kapıları kilitleyiniz. Araçların birçoğu düz kontak yapılarak, anahtara ihtiyaç duyulmadan bir dakika içinde çalınabilmektedir.
* Zorunlu hallerde araçta bırakmanız gereken eşyalarınızı dışarıdan bakıldığında görünmeyecek şekilde yerleştirin
* Otonuzun anahtarlarını ve tescil belgenizi tanımadığınız kimselerin ulaşabileceği yerlerde kısa bir süre içinde olsa asla bırakmayın. Bir anlık ihmaliniz neticesinde otonuzun kontak anahtarı yapılıp, tescil belgenizin sahtesi tanzim edilebilir.
* Otopark görevlisi olduğuna emin olmadığınız şahıslara aracınızı teslim etmeyin. Fakında olmadan birçok kişi, bu şekilde aracını hırsızlara kendi elleriyle teslim etmektedir.
* Otonuzda baston kilit ve alarm sistemi kullanınız. Baston kilit kesin çözüm olmasa da etkili bir güvencedir.
* Aracınızı otoparka bıraktığınız mutlaka fiş alınız ve plakanızı yazdırınız. Aracınızı teslim alana kadar fişinizi atmayın.
* Araçta çocuğunuz ya da yaşlı bir aile bireyi olsa dahi aracı çalışır vaziyette anahtar üzerinde bırakmayın. Sevdiklerinizin hayatını tehlikeye atmayın.
* Aracınıza bindiğinizde otomatik kilitle kapılarınızı kilitleyin ve çantanızı yan ve arka koltuğa bırakmayın. Koltuğun altına sabit kalacak şekilde yerleştirin.
* Trafik ışıklarında durduğunuzda ve trafiğin yoğun olduğu zamanlarda camınız açıkken cep telefonu el çantası ve laptop gibi eşyalarınızı torpido veya koltuk üzerinde bulundurmayınız.
* Özellikle otobanlarda ve ıssız yollarda meydana gelen hafif kazalarda diğer araçtaki şahıslara karşı şüpheci olunuz. Aracınızdan inerken mutlaka aracınızı durdurarak kapılarınızı kilitleyin. İçinde para veya değerli eşyalarınız varsa çantanızı da yanınıza alın.
* Teybiniz kızaklıysa mutlaka araçtan ayrıldığınızda yanınıza alın.
* Aracınızı belirleyen en önemli özellik şasi numarasıdır. VIN (Araç Tanımlama Numarası) olarak da tabir edilen şasi numarasını bir yere kaydederek saklayınız.
* Trafik tescil belgenizdeki şasi ve motor numarası ile oto üzerinde bulunan numaralarını aynı olup olmadığını kontrol ediniz. Eğer tescil belgenizdeki numaralarla otonuz üzerindeki numaralar aynı değilse, derhal otonuzun kayıtlı olduğu, Trafik Tescil Birimlerine giderek bu yanlışlığın düzeltilmesini sağlayınız.
* Motorlu araç satın alırken aracın ruhsat sahibi ile mutlaka yüz yüze görüşünüz. Ruhsat üzerinde yazılı olan bilgilerin doğruluğunu kontrol ediniz.
* Oto alım-satımında noter satışını ve devir işlemlerini hemen yapınız.
* Otostopçulara veya yardım isteyenlere karşı tedbirli olunuz. Bu durumlarda otonuzun camını açmadan ve dışarı çıkmadan önce bunun gerçekten bir yardım çağrısı olduğuna emin olunuz.

*OTOYOL KURALLARI:
ERİŞME KONTROLLÜ KARAYOLU:

Özellikle transit trafiğe tahsis edilen, belirli yerler ve şartlar dışında giriş ve çıkışın yasaklandığı, yaya, hayvan ve motorsuz araçların giremediği, ancak izin verilen motorlu araçların yararlandığı ve trafiğin özel kontrole tabi tutulduğu karayoludur.
Otoyola her yerden giriş veya çıkış yasaklanmıştır. Buralara ancak özel yerlerden girilir veya çıkılır ki buralara girişte "hizalanma şeridi" çıkışta ise "yavaşlama şeridi" denir. Duraklamak, park etmek, geri gitme, geri dönüş YASAKTIR.
En son omeralemdar tarafından, 02 Temmuz 2008 18:47 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 değişiklik yapıldı.
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA


Re: TEKNİK KONULAR

İleti omeralemdar » 02 Temmuz 2008 14:44

O İLE BAŞLAYAN KONULAR BİTTİ...

Ö İLE BAŞLAYAN KONULAR
*ÖN DÜZEN SİSTEMİ
Ön düzen sistemi, aracın dönüşünü sağlar. Direksiyon simidi, direksiyon mili, sonsuz dişli, sektör dişli, rot, eğri rot, kısa rot, rot başı bu sistemin bazı parçalarıdır.
Direksiyon kutusu yağı kontrol edilmelidir. Araçta çekme, gezme vs. varsa servise gidilmelidir. Kamber/ Kaster/ King-pim/ rot ve direksiyon kutusu ayarları gibi ayarları vardır. Ayarsızlık ve dişlilerin aşınması, direksiyon boşluğu artırır.
Ayrıca rot başlarının aşınması ile direksiyon kutusu arızaları da direksiyon boşluğunu artırır.
Ön düzen ayarları bozuksa ön lastikler içten ve dıştan aşınır.
Direksiyon zor dönüyorsa lastik hava basıncı normalden azdır.

*SÜSPANSİYON SİSTEMİ
Süspansiyon sistemi, araç tekerlerinin aracın şasi ve gövdesiyle birleştirildiği sistemdir. Yaylar (helezon yay), yaprak yaylar (makaslar) ve amortisörlerden oluşur.
Helezon yaylar otomobil türü araçlarda makaslar ise genellikle ağır hizmet araçlarında kullanılır.
Yaylar, yoldan gelen darbe titreşimleri üzerine alır. Yayların salınımını amortisör kontrol eder.

*ÖNDEKİ ARACI GEÇME KURALI
SÜRÜCÜLERİN ÖNLERİNDE GİDEN ARACI GEÇMELERİ İÇİN:

1. Arkasından gelen bir başka sürücünün geçmeye başlamamış olmasına,
2. Önünde giden sürücünün bir başka aracı geçme niyetini belirten uyarma işaretini vermemiş bulunmasına.
3. Geçeceği aracın hızıyla, geçme esnasındaki kendi hızını da dikkate alarak, iki yolarda da karşıdan gelen trafik dahil, yolu kullananların tümü için tehlike veya engel yapmadan geçme için kullanacağı şeridin yeteri kadar ilerisinin görüşe açık ve boş olmasına,
4. Geçişin, geçilen araçlar için bir güçlük yaratmayacak şekilde ve araçlarının bu geçişe uygun durumda bulunmasına dikkat etmeleri mecburidir.

*ÖNDEKİ ARACI GEÇMENİN YASAK OLDUĞU YERLER
SÜRÜCÜLER;

1. Geçmenin herhangi bir trafik işaretiyle yasaklandığı yerlerde,
2. Köprülerde, tünellerde, kavşaklarda, demiryolu geçitlerinde, görüşün yetersiz olduğu tepe üstü ve virajlarda, önlerindeki araçları geçmeleri yasaktır.

*SAĞA DÖNÜŞLER:
1. Dönüş işareti vermeye,
2. Sağ şeride veya işaretle dönüş izni verilen şeride girmeye,
3. Hızını azaltmaya,
4. Dar bir kavisle dönüş yapmaya mecburdurlar.

*SOLA DÖNÜŞLER:
1. Dönüş işareti vermeye,
2. Yolun gidişe ayrılmış olan kısmının soluna yanaşmaya,
3. Hızını azaltmaya,
4. Dönüşe başlamadan, varsa sağdan gelen taşıtlara ilk geçiş hakkını vermeye,
5. Dönüş sırasında, karşıdan gelen ve emniyetle duramayacak kadar kavşağa olan araçların geçmesini beklemeye,
6. Gireceği yolun gidişe ayrılan kısmına girmek üzere, arkadan gelen ve sola dönecek diğer taşıtları engellememek için dönüşünü geniş kavisle yapmaya,
7. Dönüş sırasında ilk geçiş hakkını, kurallara uygun olarak karşıya geçen yayalara, varsa bisiklet yolundaki bisikletlere vermeye mecburdurlar.

*ARAÇ SÜRÜCÜLERİNİN:
1- Bağlantı yollarında geri gitmeleri,
2- Tek yönlü yollarda, duraklama veya park manevrası dışında geri gitmeleri,
3- İki aracın emniyetle geçemeyeceği kadar dar olan iki yönlü yol kesimlerinde, karşılama ve geçiş kolaylığı dışında, geri gitmeleri,
4- Daha geniş yollarda geriye giderken manevra dışında şerit değiştirmeleri,
5- Trafiği yoğun olan yollarda geriye dönmeleri yasaktır.

*TRAFİK POLİSİ, IŞIKLI TRAFİK İŞARET CİHAZLARI VEYA TRAFİK İŞARET LEVHALARI BULUNMAYAN KAVŞAKLARDA;
1- Bütün araçlar geçiş üstünlüğüne sahip araçlara görev anındayken öncelik verir.
2- Bütün sürücüler doğru geçmekte olan tramvay hattı bulunan yoldan geçen araçlara,
3- Bölünmüş yola çıkan sürücüler bu yoldan geçen araçlara,
4- Tali yoldan çıkan sürücüler ana yoldaki sürücülere,
5- Dönel kavşak dışındaki sürücüler, dönel kavşak içindeki araçlara,
6- Bir iz veya mülkten karayoluna çıkan sürücüler, karayolundaki araçlara
İLK GEÇİŞ HAKKINI VERMEK ZORUNDADIR.

*SİZ SEVGİLİ SÜRÜCÜLERE ZORUNLU OLMADIKÇA TRAFİĞE ÖZEL ARAÇLARINIZLA ÇIKMANIZI TAVSİYE ETMİYORUZ.
» Silecek suyunuzu kontrol ediniz, yanınızda mutlaka su ve diğer gerekli malzemeleri bulundurunuz.
» Her zamankinden daha dikkatli olunuz. Pişmanlık duyacağınız hiçbir şey yapmayınız.
» Trafiğe çıkmak zorundaysanız aracınızda gerekli donanım ve teçhizatı bulundurunuz.
» Aracınızın motor ve ısıtma sisteminin bakımını yaptırıp eksiklerinizi gideriniz.
» Lütfen yetkililerin ve bu konuda sizi bilgilendirmeye çalışanların tavsiyelerine uyunuz.
» Trafiğe her şeye rağmen çıktınız;
- Lütfen aşırı hız yapmayınız
- Ani frenlemelerden kaçınınız
- Önünüzdeki aracı yakından takip etmeyiniz
- Zorunlu olmadıkça ara yolları kullanmayınız
- Aracınız şayet kayarsa aracınızı 1 vitese alınız ve debriyajdan ayağınızı yavaş kaldırıp gaz vermeyin
» Arkanızda gözü yaşlı insanlar bırakmayınız. Sevdiklerinizi düşünüp maceradan uzak durunuz.

Ö İLE BAŞLAYAN KONULAR BİTTİ...
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: TEKNİK KONULAR

İleti omeralemdar » 02 Temmuz 2008 19:40

P İLE BAŞLAYAN KONULAR
*PARK ETMENİN YASAK OLDUĞU YERLER
A) Duraklamanın yasak olduğu yerlerde
B) Kamu hizmeti yapan yolcu taşıtlarının duraklarını gösteren işaret levhalarına 15 m mesafe içinde
C) Geçiş üstünlüğüne sahip araçların giriş ve çıkış yerlerine 15 m mesafe içinde
D) Yangın musluklarına her iki yönden 5 m içinde
E) Kamuya açık olan tesis ve iş yerlerinin giriş ve çıkış kapılarına her iki yönden 5m içinde
F) Alt ve üst geçitlere 10 m mesafe içinde park etmek yasaktır

*PARK ETMEDE YAPILMASI GEREKEN HUSUSLAR
A) Aracın el freni çekilir ( sabitleştirilir )
B) Motor durdurulur
C) Eğimli yollarda vites inişte geri yokuşta 1. vitese takılır
D) Aracın arka tekerlerine yolun eğilimine göre takoz konulur
E) Araç terk edilirse camlar ve kapılar kilitlenir.

*PASLANMA
Atmosferden gelen atıklar, çamur, tuz vb durumlarda aracınızda oluşan pas araçlara zarar veren en önemli unsurlardan biridir. Araçların dış yüzeyleri boya ile bir nebze korunsada açık olarak duran metaller paslanma riski ile karşı karşıyadır. Kaput, bagaj, kapı içleri, yürüyen aksam gibi yerlerde karşınıza çıkabilecek paslanma sorunu rutubet, toz, toprak gibi etkenlerle baş göstermektedir.
Üretici firmalar genellikle çevre kirlilikleri, çamur, atmosferik atıklar gibi sebeplerle oluşan paslanmaları garanti kapsamı dışında tutmaktadır. Paslanmaya karşı yapabileceğiniz ilk müdahale aracınız yeniyken araç bakım merkezlerinin uyguladığı Pas Önleme Sistemlerini aracınıza uygulatmaktır.Aracın taban sacının yalıtımı sık sık kontrol edilmelidir, yalıtım kabarmışsa paslanma tehlikesi baş göstermiş demektir.
Aracınızın su tahliye delik ve kanallarının açık olmasına dikkat etmeniz,
Aracınızın alt kısmını periyodik biçimde yıkatmanız,
Aracınızı yıkadıktan sonra Kapı altları, çamurluk içleri, çamurluk kenarları, bagaj olukları, motor bölümü, marşpiye profillerinin içleri, taşıyıcı sistem profil içleri ile kapı direkleri gibi hassas bölümleri iyice temizlendiğinden ve kuruduğundan emin olmanız,
Aracınızın kaportasında paslanmaya yol açabilecek küçük vurukları, çizikleri dış etkenlere karşı korumasız hale getirecek pasta cila yerine rötuşlayarak gidermeniz,
Aracınızı fırça yerine süngerle yıkamanız ve oluşması muhtemel ince çizikleri engellemeniz,
Aracınızın paslanmasını engelleyecek önlemlerdir.

*PERİYODİK BAKIMLAR:*
*Günlük, haftalık, aylık bakım ve kontroller Üretici firma tarafından verilen kullanma kılavuzuna göre her araca belirli bir km veya süre dolunca bakım uygulanır. Periyodik bakım ve kontroller firmadan firmaya değişmekle beraber genellikle 10-15 bin km aralığında yapılır.
*Yetkili servislerde uygulanan bakımların dışında; sürücünün kendi kendine yapması önerilen bazı kontroller de var. İşte bunlardan birkaçı:

*GÜNLÜK KONTROLLER*
Sabahları araca binmeden önce lastiklerin havasının kontrolü
Aracın park edildiği yerde yağ veya sıvı izleri olup olmadığının kontrolü
*Kış mevsiminde donmuş olabileceği düşünülerek sileceklerin cama yapışıp yapışmadığının elle kontrolü
*Kontak açıldıktan sonra göstergede bulunan ikaz lambalarının kontrolü
*Yola çıkmadan önce ışıklandırma (farlar, sinyaller, fren lambaları vs.) kontrolü

*HAFTALIK KONTROLLER*
Sıvı seviyelerinin gözle kontrolü (radyatör genleşme kabı üzerindeki max işareti, silecek sıvısı)
Motor yağ seviye kontrolü
Hidrolik yağ seviye kontrolü
Özellikle ağaç altına park edilen araçlarda, motor kaputunun, havalandırma mazgallarının yaprak ve yabancı maddelerden arındırılması ve su tahliye deliklerinin gerekirse temizlenmesi
Silecek lastiklerinin ıslak bir bez ile temizlenmesi

*AYLIK KONTROLLER *
Boya üzerinde çizik veya taş yaraları kontrolü (derin çiziklere servis müdahalesi gerekir)
*Emniyet kemerlerinin nemli sabunlu bez ile tozdan arındırılması
*Yıkama esnasında özellikle jantların balata tozundan ve yabancı maddelerden arındırılması
*Araç üzerinde olabilecek sanayi artıkları, kuş pisliği veya ağaçlardan dökülen reçine türü yapışkan veya agresif çevre etkenlerinin temizlenmesi
*Yapılan km' ye göre lastiklerin detaylı gözle kontrolü (diş derinlikleri, yaralanma veya yarılma izleri) Araç iç temizliği, var ise deri koltukların kullanım kitabında belirtildiği üzere temizliği
*Antifiriz suyun donmasını nasıl önlüyor?
*Arabamızın motoru arabayı yürütecek gücü sağlarken bir yandan da ısı üretir.
Motor bloğu içinde devamlı dolaşan su ile motor soğutulur. Motordan aldığı ısı ile ısınan bu su da radyatörde havanın yardımıyla soğutulur.
*Kapalı bir çevrimde ve ideal ısı dengelerinde devamlı oluşan bu olayın farkına biz ancak, herhangi bir arıza durumunda soğutma olayı yetersiz kaldığında, radyatörden buharlar çıktığında, yani bilinen tabiri ile arabamız hararet yaptığında varırız.
*Kışın soğuk aylarında, hava sıcaklığı sıfırın altına düşünce, arabamız kapı önünde hareketsiz halde iken bu soğutma suyu da her su gibi donabilir. Donunca genişler ve yaptığı basınçla motor bloğunu çatlatabilir. Bu olayı önlemek için suyun içine, sıfırın çok altındaki derecelerde bile donmasına mani olacak 'antifiriz' dediğimiz sıvı ilave
edilir.
*Motorun soğutma suyunun i ine ne oranda antifiriz konulacağını, o bölgede olabilecek en düşük hava sıcaklığı belirler. O zaman şöyle düşünülebilir. Tam emniyetli olması bakımından, soğutma suyunun yerine niçin tamamen antifiriz doldurmuyoruz? Antifiriz oranı yüzde yüzü bulunca sıcaklık ne kadar düşerse düşsün maksimum korunma sağlanmış olmaz mı?
*Hayır, olmuyor. Mantıken ters gelebilir ama belirli orandan fazla konulan antifiriz bu sefer de tamamen ters tepki veriyor. Suya yüzde 50 oranında katılmış antifiriz -37 derecede donarken, antifirizin kendisi yani saf antifiriz -12 derecede donuyor.
*Suyla karışabilen her şey onun sıfır derece olan donma noktasını düşürür. Yani donma derecesini düşürmek için suya toz şeker, şurup hatta aküdeki asit bile konulabilir. Hepsi de bir dereceye kadar aynı işlevi görür ancak hiçbiri diğer tehlikeli yan etkileri bakımından tavsiye edilmez.
*İlk otomobillerde şeker ve balın antifiriz olarak kullanılmaları denendi, sonraları ise alkolde karar kılındı. Ancak bu sefer de alkolün kaynama noktası düşük olduğundan motor sıcakken sorun çıkardı. O halde ideal antifirizin donmayı önlemesi ama aynı zamanda da suyun kaynamasına sebep olmaması gerekiyordu. Günümü de bu amaçla 'etilen glikol' denilen renksiz kimyasal bir sıvı kullanılıyor.
*Suyun içine katılan kimyasalların donmayı önleme özelliği, suyun ve buzun moleküler yapıları ve antifrizin bu yapılara olan etkisinden ileri geliyor. Bilindiği gibi tüm sıvılarda olduğu gibi suda da moleküller serbest ve düzensiz halde, katılarda (buzda) ise sabit ve düzgün bir yapıdadırlar. Su donarken önce moleküllerinin hareketleri yavaşlar sonra da düzgün ve sabit bir pozisyona gelirler yani kristalleşirler. İşte antifrizin buradaki rolü, moleküllerinin su molekülleri ile birleşerek onların buz kristalleri oluşturmalarına mani olmaktır.
*Peki öyleyse ortada su yokken antifiriz kendi kendine niçin daha çabuk donuyor? Çünkü suya katıldığında antifrizin su moleküllerine yaptığını su da antifiriz moleküllerine yapar. Donmayı önlemek daha doğrusu geciktirmek iki taraflı çalışır, su da antifrizin donma derecesini düşürür. Sonuç olarak arabanın soğutma suyuna önerilenden fazla antifiriz konmasının hiçbir faydası yoktur aksine zararı vardır.

*POLİSTEN SÜRÜCÜLERE UYARILAR

Kaynak http://www.traport.org.tr/tk_uyarilar
Emniyet Genel Müdürlüğü, yaz tatili boyunca trafik yoğunluğuna bağlı olarak kazaların arttığına dikkati çekerek, sürücüleri;
*Kurallara uymaları,
*Aşırı sıcaklarda yola çıkmamaları,
*Sık sık mola vermeleri
konusunda uyardı.
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı yetkilileri, 2005 - 2006 eğitim ve öğretim yılının sona ermesiyle birlikte trafik yoğunluğunun artacağını belirterek, trafik kazalarına karşı vatandaşların son derece dikkatli olmasını istediler.

*PÜF NOKTALARI :
Otomobil Kullanırken Genelde sürücüler otomobillerine gereken önemi göstermezler. Bu nedenle uzun vadede araçta meydana gelen tahribat, daha önemli boyutlara ulaştığı için, hem emniyet açısından hem de ekonomik açıdan daha büyük masraflar yaratarak tehlike oluşturur. Bazı konularda dikkat edilmesi gereken hususları saymak gerekirse Otomobilin periyodik kontrolü sırasında göstergelerin (benzin, yağ, hararet göstergesi gibi) doğruluk payı saptanmalı ve eksilen sıvılar yenilenmelidir. Otomobili uzun süre kızgın güneşin altında bırakmak son derece tehlikelidir çünkü camların kapalı olması iç sıcaklığı arttırıp ön paneli deforme eder. Aynı zamanda bu sıcaklık kapı ve cam kenarlarındaki lastiklerde deformasyon ve çatlamalar meydana getirerek suyun otomobile sızmasına neden olur. Bunu en aza indirmek için sıcak günlerde camları biraz açık bırakmak, lastikleri vazelinleme gerekir.Otomobili sıcaktan korumak için bilinenin aksine ağaçlıklı bir yere park etmek son derece sakıncalıdır. Çünkü bitkilerden dökülen polen ve benzeri maddeler otomobilin boyasına zarar verir.
P İLE BAŞLAYAN KONULAR BİTTİ...
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: TEKNİK KONULAR

İleti omeralemdar » 02 Temmuz 2008 19:52

S İLE BAŞLAYAN KONULAR
*Sağladığı yüksek Konfor, Sürüş Güvenliği ve kolaylıklarla
ABC – Active Body Control (BUNUDA YENİ DUYDUM? BİLMİYORUM RENAULTTA BU SİSTEM VARMI BİLGİMİZ OLSUN)
Yola tutunmanın ABC'si Yürüyen aksam üzerinde çalışan Mercedes'in mühendisleri ABC (Active Body Control) adlı aktif süspansiyon sistemi ile bir rüyalarını daha gerçekleştirdiler.
ABC, ilk olarak CL'de kullanılan ve son olarak da S Serisi'ne adapte edilen yüksek teknoloji ürünü bir süspansiyon sistemi. Ayrıca ABC'de modern havalı süspansiyonun yerini klasik helezon yaylı bir sistem almış.
İki Mercedes ( ne alaka bizimki CLİOIII )karşılaştırıldı:
ABC'nin işe yarayıp yaramadığını biri bu sistemle donatılmış diğeri ise standart olarak sunulan havalı süspansiyona sahip 2 adet Mercedes S Serisi'nin karşılaştırması ortaya çıkaracak.
Daimler Chrysler mühendisleri ABC'yi dahiyane bir buluş olarak tanımlıyor. Firmanın ABC (Active Body Control) adını verdiği sistem aktif süspansiyon anlamına geliyor. Mercedes bünyeında ABC üzerinde çalışan mühendisler bu yeniliğin hak ettiği ilgiyi görmemesinden şikayetçi.Yüksek teknoloji süspansiyon sistemi: Mercedes, güncel S serisinde kullandığı Airmatic havalı süspansiyonu da kısa bir süre önce tanıtmıştı. Aradan bir yıl geçmeden, müşteriler ABC isimli yeni bir sistemle tanıştılar. ABC, ilk olarak CL'de kullanılan ve son olarak da S Serisi'ne adapte edilen yüksek teknoloji ürünü bir süspansiyon sistemi. Aradan bir yıl gibi kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen yeni bir süspansiyon sisteminin seçeneklere dahil edilmesi doğal olarak müşterilerin aklını karıştırabiliyor. Ayrıca ABC'de modern havalı süspansiyonun yerini klasik helezon yaylı bir sistem almış.
Fiyat farkı mantıklı:
ABC otomobilin yol tutuş ve sürüş özelliklerinde inanılmaz bir iyileşme sağladığından bu opsiyon için talep edilen fiyat farkının (Almanya'da 5 bin 742 mark) mantıklı olduğu görülüyor. ABC sayesinde sürüş konforu ve güvenliği kriterlerinde eşit oranda yüksek bir kalite standardı elde edilmiş. ABC ile donatılmış S Serisi sistemin verimliliğini çok açık bir şekilde ispatlıyor. Otomobil en sert şerit değiştirme manevralarında bile neredeyse hiç yana yatmıyor. Ancak bu özelliklere sahip otomobillerde görülen sert süspansiyon karakteristiği yerine havalı süspansiyona sahip model gibi konforlu bir sürüş de yakalanabilmiş.
Sistemin sürüş güvenliğine katkısı mükemmel:
Sistemin sürüş güvenliğine katkısı, Airmatic donanımlı otomobilin zaten başarılı olan sürüş özellikleri göz önünde bulundurulduğunda mükemmele ulaşan bir sürüş özelliğinden bahsetmek mümkün. Hava destekli Airmatic donanımlı S Serisi, limitler zorlandığında karoserindeki sallanma hareketleri eşliğinde yoldan çıkma eğilimi gösterirken ABC'li versiyon yolu çok daha başarılı tutuyor ve direksiyon hareketlerine daha kesin cevap veriyor. Gerçekleştirilen yol tutuş testlerinde aynı izlenim devam ediyor. Oval pistte, slalom parkurunda ve yüksek süratlerde gerçekleştirilen ani şerit değiştirme manevralarında ABC ile donatılmış olan otomobil çok daha güvenli ve rahat bir sürüş sağlıyor. Ancak iki otomobilin de aynı bazı paylaşması limitlerinin birbirine çok yakın olmasını sağlamış.
Sürücünün az efor sarfetmesini sağlıyor:
ABC, sürücünün daha az efor sarfetmesini sağladığından avantajlı bir seçenek oluşturuyor. Özellikle ani şerit değiştirme manevralarında otomobilin arkası daha az kayma eğilimi gösteriyor. Ayrıca otomobilin daha az yana yatması sürücünün kendisini güvende hissetmesini sağlıyor. ESP sisteminin daha az ve geç devreye giriyor olması da ABC'nin diğer avantajları. Yan rüzgârdan etkilenme karakterinin test edildiği alanda ABC'nin bir başraısı daha ortaya çıktı. Yandan 90 km/s ile esen rüzgârda (otomobilin sürati 100 km/s) Airmatic sistemli otomobilin tehlikeli bir şekilde şerit değiştirdiği gözlendi. Bunun nedeni ise, yana yatan karoserin hava direncini artırması. Gerçekten de birçok S Serisi sahibi otomobillerinin bu özelliğinden şikâyet ediyor.
Sağladığı yüksek konfor tartışılmaz:
Tüm bu olumlu özelliklerinin yanı sıra daha yüksek bir konfor seviyesi sağlaması, ABC'yi daha cazip hale getiriyor. Virajlarda, süratlenme ve frenaj sırasında karoserin sallanma eğiliminin ciddi boyutlarda azalması karşılaştırmada konfor katsayısının artması şeklinde yorumlanıyor. Engebeli zemin sürüşlerinde otomobilin içindekileri daha az sarsması ve sallantı olmaması da olumlu bir etki. ABC'li versiyonda süspansiyonu bir butona dokunarak serleştirip otomobilin virajlarda yana yatma hareketini neredeyse sıfıra indirmek de mümkün. Ancak mühendisler sürücülerin bu güven nedeniyle daha fazla hızlanmalarının söz konusu olmadığını iddia ediyor.

*SAVUNUCU SÜRÜCÜLÜK
"Yalnızca kuralları bilmekle, hata yapmamakla iyi sürücü olunmaz. Eğer karşındakinin yaptığı hatayı giderebiliyorsan, o zaman iyi sürücü olursun."
1960'lı yıllarda Ankara'da taksi sürücülüğü yapan bir bayana ait bu sözler. Ve bu sözler "savunucu sürücülük" kavramının temel bir ilkesini tanımlıyor: Trafik ancak tüm öğelerinin kaçınılmaz bir uyum içinde olmasını gerektiriyor.
Yani siz hata yapmayabilirsiniz, kurallara tümüyle uyarsınız. Ancak, bir başkasının hatası yine ölümcül kazalara yol açabilir.
Öyleyse ne yapmalı?
"Hakkınızdan vazgeçebilirsiniz; aklınızdan asla!..."İşte savunucu sürücülüğün en temel ilkesi: Hoşgörü. Hata yapanları bağışlayabilirsiniz. Tabi ki aynı yanlışı yinelememesi için uyarmayı göz ardı etmeden.
Sabır...
Eğer gece yarısı boş bir yolda kırmızı ışıkta durduğunuz için size korna çalan, selektör yapan bir sürücü olursa, lütfen yeşil ışık yanana kadar hareket etmeyin ve ısrarla diğer sürücüye ışığı gösterin. Gerekirse aracınızdan inip, sabırla trafik kurallarının herkesin can ve mal güvenliği için konduğunu anımsatın ona.
İyi niyet...
İki yönlü bir yolda karşıdan gelen ve sola dönmeye çalışan bir araca yaklaşıyorsunuz. Trafiği tehlikeye düşürmemek koşuluyla, ayağınızı gaz pedalından 1-2 saniye kaldırmakla ve yol verdiğinizi gösterecek bir işaretle, diğer sürücüye dönüş şansı verebilirsiniz. Böylece hem diğer sürücüyü bir sıkıntıdan kurtarırsınız, hem de trafiğin sıkışmasını önlemiş olursunuz. Sıkışık ve çok ağır akmakta olan bir trafik ortamında park yerinden trafiğe katılmaya çalışan bir sürücüye yol vermeniz, size bir şey kaybettirmez; diğer sürücünün riske girmesini engeller.
Yakın bir gelecekte yol verdiğiniz insanların, diğer sürücülere, kim bilir Belkide size yol verdiğini görmek mutluluğunu da yaşayabilirsiniz.
Savunucu sürücü, trafiğin tüm öğelerini kollayan, koruyan ve potansiyel tehlikeleri göz önünde bulunduran sürücüdür. Dolayısıyla trafiğin öğelerinden biri olan karayolu ve elemanlarını da korur. Karayollarının yapım, bakım, onarım çalışmaları, gerekli trafik işaretlemelerinin yapılması milyonlarca liraya mal olmaktadır. Yapılan çalışmalar trafikteki güvenliğimiz içindir. Ancak, kötü kullanım nedeniyle yapılan harcamalar artmaktadır.
Yol çizgileri üzerinde araç sürmek nedeniyle, çizgiler kısa sürede silinmektedir.
Trafik işaret levhaları üzerine yazı yazmak, çizmek, şekillerini bozmak, yerlerini değiştirmek, hatta ortadan kaldırmak, önlerine görülmelerini engelleyecek şeyler koymak yasaklanmıştır. Ancak ne yazık ki bunlar da yapılmaktadır.
İşte savunucu sürücülük, bütün bunları yapmamaktır.

*SEYAHAT ETTİĞİNİZ YOL YÜZEYİNİN ÖZELLİKLERİNİN BİLİNCİNDE MİSİNİZ?
• Eğer yol yüzeyinde tamir yamaları, yeni asfaltlanmış yüzey veya yetersiz yağmur suyu akışı varsa süratinizi daha da azaltın.
• Düzensiz yüzey ve çukurlar yağmur suyu tarafından gizlenir.
• Yağışlı havalarda aracınızı mümkün olduğunca sakin kullanın. Görüş mesafesi ve boşluk için uygun koşullar oluşuncaya kadar bekleyin. Sollama sırasında yapılan hızlanma ve azalan çekiş, yol tutuş kontrolünde kayıp yaratabilir.
• Viraja girerken özellikle de yol yüzeyinin durumu uygun değilse, daha da fazla YAVAŞLAYIN.
• Bir köprüye yaklaşırken yavaşlamak gerekir.
• Mevcut eğimin ani değişiminde kontrol kaybı yaşanabilir.

*SEYAHATİNİZ GERÇEKTEN GEREKLİ Mİ?
Eğer gerekli ise, iyice planlayın ve kendinize bol zaman ayırın. Birisine gideceğiniz yolu ve sizce bunun ne kadar zaman alacağını söyleyin. Yol ve hava durumunu öğrenmek için radyoyu dinleyin.
*Buğu önleyici bir solüsyon kullanarak ön camı ve diğer camları temizleyin. Ön cam su püskürtücü memelerinin açık, temizleme suyunun dolu ve dona karşı katkı ilave edilmiş olduğundan; cam sileceklerinin arızasız çalıştığından ve süpürge lastiklerinin iyi durumda olduğundan emin olun.
*Bütün ışıkların, fren lambasının ve gösterge ışıklarının doğru çalıştığından ve camlarının temiz olduğundan emin olun.
*Lastiklerin iyi durumda ve hava basınçlarının da doğru düzeylerde olduğundan emin olun.
*Zincirin veya kış lastiklerinin iyi durumda ve kullanıma hazır olduğundan emin olun.
Aşağıdaki malzemeyi aracınızda bulundurun: -
İkaz üçgeni, cep telefonu (sürüş sırasında kapalı olacaktır), sıcak tutacak bir palto, ilk yardım çantası, iyi bir el feneri, emniyet kemeri kesicisi, cam kırmak için ufak bir çekiç, yangın söndürücü, seyahat battaniyesi, çekme halatı, bir şişe içme suyu, kurtarıcı servisin telefonu, bölgenin iyi bir haritası, kağıt ve kalem.
Kötü hava ve yol durumu kayma riskini arttırır. Kayma kendiliğinden olmaz - hemen hemen her zaman sürücünün yanlış hareketlerinden ileri gelir
*Düşük hızla seyredin ve yol ıslak veya buzlu ise öndeki araçla emniyet mesafesini arttırın.
*Frenleme, direksiyon kırma, hızlanma, yavaşlama ve vites değiştirme hareketlerini yavaş ve yumuşak bir şekilde yapın
Kaymaya başlarsanız, dürtü ne kadar kuvvetli olursa olsun, Asla Fren Yapmayın!
Gaz pedalından ayağınızı yavaşça kaldırarak hızı düşürün ve, eğer gerekirse, debriyaja basın.
Kışın araç kullanımı hafife alınacak bir konu değildir.
Kışın seyahat ederken; güvenlik konusunu aklınızdan çıkarmayın.
Hareket etmeden aracın üzerindeki karı temizleyin.
Gözü devamlı yolda olmayan sürücüler tehlikelidir.
Kısıtlı görüş mesafesi, sınırsız tedbir gerektirir.
Karda araç kullanmak keyifli ama tehlikelidir; kışın araç kullanırken dikkatli olun.
Kar kalınlığı fazlaysa yavaş gidin.
Yolu göremiyorsanız hareket etmeyin.
Kar ve buz sizi yükseklik konusunda yanıltabilir; aracın üstünde kalan mesafeyi kontrol edin.
Karın sizi ve aracınızı etkilemesine izin vermeyin.
Saydam buz, hiç beklemediğiniz bir anda karşınıza çıkabilir; aracın kaymasına hazırlıklı olun ve kazadan kaçının.
Karda güvenli olun; aracı yavaş kullanın
Daha Güvenli Araç Kullanımı için On üç Öneri
Araç kullanırken, yılın her günü mümkün olan tüm özen ve dikkat gösterilmesi, tüm tedbirler alınmalıdır. Ancak, kışın araç kullanımı, yaş ve buzlu yollar, karanlık saatlerin uzunluğu, kar, yağmur ve sisten ileri gelen görüş azlığı gibi nedenlerden dolayı daha da özel bazı önlemler gerektirmektedir.

*SİS
*ANİ SİS BASKINI:

İlk sis tabakasına rastlar rastlamaz alınacak önlem ayağı gazdan çekip mutlaka vitesi küçültmektir. Bunu başka hiçbir alternatifi yoktur, aksi takdirde kendinizi çok büyük bir tehlikenin içine atmış olursunuz. Hızınızı azaltıp görüş mesafesinde yolunuza devam edebilirsiniz.Klimalar ufak bir kompresör yardımı ile işler ve motor gücü kaybına sebep olur. Ani akselerasyon gerektiren durumlarda kapatılırsa, güç kaybı önlenmiş olur.

*SİSTE ARAÇ KULLANMA
*SİSTE ARAÇ KULLANMANIN PÜF NOKTALARI

Hazırlayan: Ticari Araç İthalatçıları Derneği
Kaynak: Ticari Araç İthalatçıları Derneği, Ticari Taşıt Sürücü ve İşletmecileri için Temel Bilgiler, Yayın No:2
Kış günlerinde hava kirliliğiyle birleşen sis, bazen görüş mesafesini 1–2 metreye kadar indirir. Böyle havalarda araç kullanmak bilgi ve beceri ister. Eğitimsiz ve yanlış araç kullanan sürücüler sisli havalarda kazalara neden olur.
Sürücüler sisli havalarda yola çıkmadan önce mutlaka far ve stop lambalarını iyice temizlemelidir.
Sisli havalarda taşıt yol çizgilerine göre değil, yol kenarında bulunan işaretlere göre yönlendirilmelidir. Çünkü sisli havalarda silinmiş olan yol çizgileri sürücüleri yanıltıp tehlikelere yol açabilir.

*GÖR VE GÖRÜL KURALI:
Gör ve görül kuralı siste taşıt kullanırken dikkat edilmesi gereken en önemli iki noktaya işaret eder. Sürücü hem iyi görmeli, hem de başkaları tarafından iyi görülmelidir.
Sise girildiğinde kısa huzmeli farların ve ön sis farlarının yakılması gerekir. Siste araç kullanırken yapılan yanlışlardan biri, uzun huzmeli farların yakılmasıdır. Uzun huzmeli farlar yakıldığında öndeki sisli bölge bir ışık duvarı halinde gelecek ve görüşü engelleyecektir.
Sisli havalarda sürücülerin yaptığı diğer bir yanlış ise tüm farların kapatılıp sadece ön sis lambalarının yakılmasıdır. Bu durum karşıdan gelen sürücülerin aracın boyutlarını tam olarak görmesini engelleyecek ve kazalara neden olabilecektir.
Siste taşıt kullanırken sürücülerin yaptığı başka bir hata da, dörtlü flâşörlerin görülmek için yakılmasıdır. Dörtlü flâşörler, sadece bir tehlike durumunda ve taşıt durduğunda yakılmalıdır.

*CAMI AÇINIZ:
Siste taşıt kullanırken yapılması gerekenlerden biri taşıtın bir camını hava ne kadar soğuk olursa olsun açmaktır. Böylelikle diğer taşıtların sesli uyarılarını kolaylıkla duymak mümkün olacaktır.

*TAKİP MESAFESİNDE DİKKAT EDİNİZ:
Siste taşıt kullanırken takip mesafesine de dikkat etmek gerekir. Çünkü sis, su buharından oluştuğu için yolu ıslatacaktır. Bu yüzden fren mesafesi kuru zemindekine göre daha uzun olacaktır. Normal zeminde 100 km/s süratle giden bir araç fren yaptığında 44-50 metrede dururken, siste bu mesafe 100 metreye kadar çıkabilir. Sisli havalarda öndeki araçla normalden daha fazla mesafe bırakılmalıdır. Örneğin 60 km/sn süratle giden bir taşıtın öndeki araçlarla arasında hızı kadar, yani 60 metre mesafe bırakması gerekir.

*SOLLAMA YAPMAYINIZ:
Siste taşıt kullanırken kesinlikle sollama yapılmamalıdır. Çünkü sisli havalarda görüş mesafesi ve buna bağlı olarak sürat düşeceğinden, karşıdaki taşıtla burun buruna gelme olasılığı artacaktır. Ancak yine de sollama yapmak gerekiyorsa, mutlaka ışık ve klaksonla gerekli uyarı yapılmalıdır.
Durmak Gerekirse Flâşörleri Yakınız:
Sisli havalarda herhangi bir problemden ötürü yol kenarında durmak gerekirse, mutlaka dörtlü flâşörler yakılmalı ve mutlaka arkadan gelen sürücülerin fark edilmesi için araçtan 100 metre geriye reflektör yerleştirilmelidir.

*YAVAŞ GİDİNİZ:
Sis, özellikle şehir içi yollarda yayaların görülmesini de engelleyecektir. Bu yüzden sisli havalarda özellikle şehir içi yollarda yavaş gidilmeli, kavşaklarda mutlaka durulmalı ve kimsenin gelmediğinden emin olduktan sonra hareket edilmelidir. Sisli havalarda yayaların da üzerlerine, uzaktan rahatlıkla görülebilecek fosforlu giysiler giymelerinde fayda vardır.

*YOĞUN SİSTE ARAÇ KULLANMAK
*Sisli bir havada normal havadan daha fazla risk alanı vardır.Çok yoğun bir siste en güvenli yol aracınızı uygun bir park alanına çekip,sisli havanın hafiflemesini beklemektir.
*Sis varken herkes orta çizgiyi takip etmeye çalışır. Karşıdan gelen sürücü de aynı şeyi yaparsa kaza kaçınılmaz olur.O nedenle yolun sağ sınırını takip etmek en iyi tercihtir.
*Sis milyonlarca su taneciği demektir.Su zerrecikleri cama yapışırlar ama fark edilmezler.Bu nedenle sisli havalarda daima silecekler çalıştırılmalıdır.
*Araç içerisinde oluşan buğuyu gidermek için kaloriferin defrost sistemi açık tutulmalıdır.
*Göremediğiniz zaman tek şansınız duymaktır.Bu nedenle camı açarak karşıdan gelen araçları dinlemeye çalışınız.
*Kısa farları ve sis farlarını açık tutunuz.
*Sisli havalarda yol kayganlaştığı için fren mesafesi uzamaktadır.Bu nedenle takip mesafenizi her zamankinden daha uzun tutunuz.
*Siste önde giden araç aşırı yavaş gidiyor diye düşünmek hatadır.Çünkü öndeki taşıt su tanecikleri yaparak ilerler. Geçmeye kalktığınızda tuzağa düşerek yoğun bir sise girersiniz.Bu nedenle siste sollama yapmayınız.
UNUTMAYIN! Alacağınız tedbirler sizi hayata bağlar.
http://www.galeriden.com

*SİZ VE AİLENİZ NE KADAR GÜVENDESİNİZ?
Kullandığınız aracın tipi ne olursa olsun, doğabilecek tehlike ve zararlardan uzak kalmak istiyorsanız aşağıda sıralanan temel güvenlik stratejilerini dikkate almalısınız.
İyi bir sürüş pozisyonu elde edin. Koltuğu, elinizi uzattığınızda bileğiniz direksiyonun en üst kısmına uzanacak konuma ayarlayın. Kafa koruyucuyu kafanızın tam arka kısmına gelecek fakat kafanıza değmeyecek biçimde ayarlayın. Direksiyonu simetrik olarak, saat 3 ve 9 konumlarında tutun. Böylelikle onu sağa ve sola daha çabuk ve tam istediğiniz kadar döndürebilirsiniz. Elinizi direksiyon simidinin tam üstünde tutarsanız, bir tehlike anında hava yastığı şişerse kolunuzu kırabilir ya da yüzünüze çarpabilir.
Kontrol edin. Aracı hareket ettirmeden ve durdurmadan önce her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol edin.
İniş sırasında dikkat! Özellikle taşıtın sol tarafındaki kapılar, olmak üzere taşıtın kapıları yoldan başka taşıt, bisikletli veya yaya gelmediğinden emin olunmadan açılmamalıdır.
Pür dikkat! Araç kullanırken sürekli dikkatli olun ve genellikle sağ tarafa dikilmiş olan trafik işaretlerini asla gözden kaçırmayın! Ters yöndeki işaretleri arka tarafından yorumlamaya çalışmayın. Sürüş halinde iken araçtakilerle konuşmak durumunda olduğunuzda, gözünüzü yoldan ayırmayın. Kazaların çok görüldüğü bilinen yol ve kavşaklarda daha da dikkatli olun. Bu durumda alkolle ilgili yasak ve sınırlamaları tartışmak yararsızdır. Almanya'da alkol sınırı % 0.05'e indirilmiştir.
Akışa uyun. Koşullar elverdiğince trafik akışına uyun. Aşırı hız farklılıkları tehlikeli olabilir.
Hız limitlerine uyun. Kazaların çoğunun nedeni aşırı hız ve dikkatsizce yapılan hareketlerdir. Trafik işaret levhalarındaki hız sınırlarının, müsaade edilen maksimum hızlar olduğu ve ancak trafik, hava ve yol koşulları uygunsa uygulanabileceği unutulmamalıdır. Yol boş ve polis kontrolü yoksa bile hız sınırlarını aşmamaya özen gösterin. Seyahat ettiğiniz yolların hız limitlerini samimi olarak bilin. Bunlar; şehir içi, şehir dışı ve otoyol hız limitleri olmak üzere, sadece üç tanedir. Aksi bir işaret bulunmadıkça bunlar geçerlidir.
6. vitesi kullanmayın. Yokuşları çıkabileceğinizi tahmin ettiğiniz vitesle inin. Yokuş aşağı inişlerde asla vitesi boşa almayın ve hızınızı artırmamaya özen gösterin. Aksi halde sürüş kontrolünü kaybedebilirsiniz.
Çok yaklaşmayın. Şehirlerarası yollarda başka araçlara çok yaklaşmazsanız, onların yapacağı kazalara karışmamış olursunuz.
Trafiği izleyin. Yolun ilerisine bakarak, herhangi bir probleme yaklaşmadan önce onu anlayın. Aynalarınıza da sık sık göz atın.
Geçebilecek misiniz? Geçmek istediğiniz aracın hızından yeterince yüksek hızda iseniz geçiş yapabilirsiniz.
Daha sonrasını düşünün. Muhtemel acil trafik durumlarını sürekli olarak düşünerek, kurtulma planları yapın.
Sol şeritkolik olmayın. Sol şerit, hızlı sürüş şeridi değil geçiş şerididir. Geçişler dışında sol şeridi boşaltın. Hız yapanları yavaşlatmaya da çalışmayın. Bırakın polisliği polisler yapsın.
Far yakın. Gece sürüşleri dışında, şehirlerarası yollarda, yağmurlu ve sisli havalarda gündüzleri de farlarınızı açık tutun. Bu daha iyi görülmenizi sağlayarak karşıdaki sürücülerin daha dikkatli olmalarını sağlayacaktır. Gece sürüşlerinde farlarınızın karşıdan gelen taşıtın sürücüsünün gözünü almaması için, geçiş süresince kısa far durumuna getirmeyi de unutmayın.
Sinyal verin. Şerit değişimleri ve dönüşleriniz öncesinde sinyal vererek diğer sürücülere niyetinizi bildirin.
Sola dönmek için bekleyin. Trafikte durup sola dönmek için beklerken, yol serbest hale gelinceye kadar tekerleklerinizi ileriye doğru düz tutun. Eğer tekerleklerinizi sola doğru kırarak beklerseniz, birisi size arkadan çarptığında sizi karşıdan gelen trafiğin önüne iter. Ayrıca, ilerinizde bir engel gördüğünüzde, hemen diğer şeride geçmeden önce o şeritteki trafiği kontrol edin ve onlara yol verin.
Sağa dönüş Kırmızı ışıkta sağa dönüş yapılamaz. Sadece bazı kavşaklarda, dönüş için ayrı bir ışık bulunuyor ve yeşil yanıyorsa veya özel olarak dönüş yapılabileceği belirtilmişse, diğer yoldaki trafiğe dikkat edilerek dönüş yapılabilir.
Girişlere yardımcı olun. Çok şeritli yollarda sağ şeritte ilerlerken, trafiğin elverdiği ölçüde ve geçici olarak bir iç şeride geçerek, sağdan giriş yapan araçlara güvenli ve düzgünce giriş yapabilmeleri için yardımcı olabilirsiniz.
Doğru zamanda fren yapın. Dönüşlere gelmeden önce uygun hıza yavaşlayın. Dönüşün ortasında yapacağınız sert fren aracınızın dengesini bozar.
ABS'yi deneyin. Aracınız kilitlenmeyi önleyici fren sistemiyle donatılmışsa, ilk kez karşılaştığınızda pedal titreşim ve gürültüleri sizi şaşırtabilir. Bu nedenle, ABS'nin nasıl hissedildiğini anlamak üzere, acil bir durumu beklemeden, yağmurlu bir günde kumlu, kaygan bir yol veya boş bir park alanı bularak, ABS'yi uyarmak üzere sert bir fren yapın.
Araç kullanırken telefonu kullanmayın. Araştırmalara göre, araç kullanılırken yapılan telefon konuşmaları kaza riskini dört kat kadar artırmaktadır. Risk, "hands-off" veya kulaklıklı telefon kullanımında da aynıdır.
Gece görüşünüzü koruyun. Yaklaşan farlara fazla bakmayın. Körleştiriyorsa, bakışınızı yolun sağ kenarına yoğunlaştırın.
Uykunuzu alın. Uykulu iken araç kullanmayın. Gözleriniz bir noktada sabit kalıyorsa bu tehlike işaretidir. Bulduğunuz en yakın güvenli yerde sağa çekerek birkaç dakikalık bir şekerleme yapın.
Güvenceye alın. Kısa süreli de olsa, aracınızı terk ederken güvenceye alın. Yani, düşük vitese takarak el frenini çekin, camları kapatarak kapıları kilitleyin. Eğer arabada sizden başka kimse yoksa, kredi kartıyla ödeme yapmaya giderken bile kapıları kilitleyin.

*SOLLAMA VE GEÇME
*SOLLAMA ANINDA

Yapılacak bir sollama esnasında görüşünüz çok önemlidir, kayıp edilecek 1-2 saniye bile istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bu sebeple sollama esnasında tüm dikkatinizi yola vermeniz ve görüşü engelleyen tüm faktörleri ortadan kaldırmanız gerekmektedir. Örneğin yağmurlu havalarda sollama esnasında silecekler son hızla çalıştırılmalıdır.

*TRAFİK SOLLAMALARINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN KONULAR
Trafik sollamalarında dikkat edilecek noktalar temel olarak üç başlık altında değerlendirilmektedir.
Öndeki Aracı Geçme (Sollama) Kuralları : Sürücülerin önlerinde giden bir aracı güvenli bir şekilde geçmeleri için, geçişe başlamadan önce;
*Arkadan gelen sürücünün kendisini geçmeye başlamamış olmasına ,
*Önde giden sürücünün bir başka aracı geçme niyetini belirten işaretini vermemiş olmasına,
*İki yönlü yollarda karşıdan gelen trafik dahil, yolu kullananların tümü için tehlike yaratmadan geçiş yapacağı şeridin yeteri kadar ilerisinin görüşe açık ve boş olmasına,
*Geçişin, geçilen araçlar için bir güçlük yaratmayacak şekilde ve araçların geçişine uygun durumda bulunmasına dikkat etmeleri ,
gerekmektedir.
Geçiş Yapacak Araç Sürücülerinin Dikkat Etmesi Gereken Kurallar
*Geçilecek araç sürücüsünü ses veya ışıkla uyarılması,
*Sola dönüş lambasıyla işaret verilmesi,
*Takip mesafesi kadar önceden sol şeride girilmesi,
*Geçeceği aracın hızıyla geçme sırasındaki kendi hızını dikkate alması;
*Geceleri önündeki aracı geçerken, yan yana gelinceye kadar yakını gösteren ışıkların yakılması,
*Geçtiği aracı geriyi görme aynasından görünceye kadar sol şeritte ilerlemesi,
*Sağa dönüş lambası ile işaret vererek sağ şeride geçilmesi, gerekmektedir.
*Öndeki Aracı Geçmenin Yasak Olduğu Yerler Ve İzlenmesi Gereken Kurallar
*Geçmenin trafik işaretiyle yasaklandığı yerlerde,
*Görüş yetmezliği olan tepe üstlerinde,
*Dönemeçlere yaklaşırken ve dönemeçli yollarda ilerleyen,
*Kavşaklara yaklaşırken ve kavşaklarda
*Yaya ve okul geçitlerine yaklaşırken
*Demiryolu geçitlerine yaklaşırken ve demiryolu geçitlerinde
*İki yönlü trafiğin kullanıldığı köprüler ve tünellerde,
Öndeki aracı geçmek (sollamak) yasak olup ilgili kuralların sürücüler tarafında takip edilmesi gerekmektedir.

*ÖNDEKİ ARACI GEÇME ( SOLLAMA ) KURALLARI
Sürücülerin önlerinde giden bir aracı güvenli bir şekilde geçmeleri için,geçişe başlamadan önce;
a-Arkadan gelen sürücünün kendisini geçmeye başlamamış olmasına
b-Önde giden sürücünün bir başka aracı geçme niyetini belirten işaretini vermemiş olmasına,
c-İki yönlü yollarda karşıdan gelen trafik dahil,yolu kullananların tümü için tehlike yaratmadan geçiş yapacağı şeridin yeteri kadar ilerisinin görüşe açık ve boş olmasına,
d-Geçişin,geçilen araçlar için bir güçlük yaratmayacak şekilde ve araçların geçişine uygun durumda bulunmasına dikkat etmeleri zorunludur.

*GEÇİŞ YAPACAK ARAÇ SÜRÜCÜLERİ:
-Geçilecek araç sürücüsünü ses veya ışıkla uyarmaya,
-Sola dönüş lambasıyla işaret vermeye,
-Takip mesafesi kadar önceden sol şeride girmeye,
-Geçeceği aracın hızıyla geçme sırasındaki kendi hızını dikkate almasına,
-Geceleri öneki aracı geçerken,yan yana gelinceye kadar yakını gösteren ışıkların yakılmasına,
-Geçtiği aracı geriyi görme aynasından görünceye kadar sol şeritte ilerlemeyi,
-Sağa dönüş lambası ile işaret vererek sağ şeride geçmeye mecburdurlar.

*GEÇME,GEÇİLECEK ARACIN SOLUNDAN YAPILIR.
Araçların sağından veya banketten yararlanılarak geçmesi yasaktır. Ancak;
1-Sola dönüş işareti vererek yavaşlamakta olan araçların,
2-Görev gereği yolun solunda beklemekte olan geçiş üstünlüğüne sahip araçların,
3-Sol şeritte bozulan aracın,
4-Yolun ortasından giden tramvayların,sağındaki şeritten geçiş yapılabilir.
Gidişe ayrılmış yol bölümlerinde şerit değiştirmemek şartı ile bir şeritteki taşıtların diğer şeritteki taşıtlardan hızlı gitmesi geçme sayılmaz.

*ÖNDEKİ ARACI GEÇMENİN YASAK OLDUĞU YERLER
1-Geçmenin trafik işaretiyle yasaklandığı yerlerde,
2-Görüş yetmezliği olan tepe üstlerinde,
3-Dönemeçlere yaklaşırken ve dönemeçli yollarda ilerleyen,
4-Kavşaklara yaklaşırken ve kavşaklarda
5-Yaya ve okul geçitlerine yaklaşırken
6-Demiryolu geçitlerine yaklaşırken ve demiryolu geçitlerinde
7-İki yönlü trafiğin kullanıldığı köprüler ve tünellerde öndeki aracı geçmek yasaktır.

*ÖNDEKİ ARACI GEÇME KURALI
Sürücülerin önlerinde giden aracı geçmeleri için:
1. Arkasından gelen bir başka sürücünün geçmeye başlamamış olmasına,
2. Önünde giden sürücünün bir başka aracı geçme niyetini belirten uyarma işaretini vermemiş bulunmasına.
3. Geçeceği aracın hızıyla, geçme esnasındaki kendi hızını da dikkate alarak, iki yolarda da karşıdan gelen trafik dahil, yolu kullananların tümü için tehlike veya engel yapmadan geçme için kullanacağı şeridin yeteri kadar ilerisinin görüşe açık ve boş olmasına,
4. Geçişin, geçilen araçlar için bir güçlük yaratmayacak şekilde ve araçlarının bu geçişe uygun durumda bulunmasına DİKKAT ETMELERİ MECBURİDİR.

*ÖNDEKİ ARACI GEÇMENİN YASAK OLDUĞU YERLER

3-Dönemeçlere yaklaşırken ve dönemeçli yollarda ilerleyen,
4-Kavşaklara yaklaşırken ve kavşaklarda
5-Yaya ve okul geçitlerine yaklaşırken
6-Demiryolu geçitlerine yaklaşırken ve demiryolu geçitlerinde
7-İki yönlü trafiğin kullanıldığı köprüler ve tünellerde öndeki aracı geçmek yasaktır.

*ÖNDEKİ ARACI GEÇMENİN YASAK OLDUĞU YERLER
*SÜRÜCÜLER;

1. Geçmenin herhangi bir trafik işaretiyle yasaklandığı yerlerde,
2. Köprülerde, tünellerde, kavşaklarda, demiryolu geçitlerinde, görüşün yetersiz olduğu tepe üstü ve virajlarda, önlerindeki araçları geçmeleri yasaktır.

*SAĞA DÖNÜŞLER:
1. Dönüş işareti vermeye,
2. Sağ şeride veya işaretle dönüş izni verilen şeride girmeye,
3. Hızını azaltmaya,
4. Dar bir kavisle dönüş yapmaya mecburdurlar.

*SOLA DÖNÜŞLER:
1. Dönüş işareti vermeye,
2. Yolun gidişe ayrılmış olan kısmının soluna yanaşmaya,
3. Hızını azaltmaya,
4. Dönüşe başlamadan, varsa sağdan gelen taşıtlara ilk geçiş hakkını vermeye,
5. Dönüş sırasında, karşıdan gelen ve emniyetle duramayacak kadar kavşağa olan araçların geçmesini beklemeye,
6. Gireceği yolun gidişe ayrılan kısmına girmek üzere, arkadan gelen ve sola dönecek diğer taşıtları engellememek için dönüşünü geniş kavisle yapmaya,
7. Dönüş sırasında ilk geçiş hakkını, kurallara uygun olarak karşıya geçen yayalara, varsa bisiklet yolundaki bisikletlere vermeye mecburdurlar.
Araç sürücülerinin:
1- Bağlantı yollarında geri gitmeleri,
2- Tek yönlü yollarda, duraklama veya park manevrası dışında geri gitmeleri,
3- İki aracın emniyetle geçemeyeceği kadar dar olan iki yönlü yol kesimlerinde, karşılama ve geçiş kolaylığı dışında, geri gitmeleri,
4- Daha geniş yollarda geriye giderken manevra dışında şerit değiştirmeleri,
5- Trafiği yoğun olan yollarda geriye dönmeleri yasaktır.
Trafik polisi, ışıklı trafik işaret cihazları veya trafik işaret levhaları bulunmayan kavşaklarda;
1- Bütün araçlar geçiş üstünlüğüne sahip araçlara görev anındayken öncelik verir.
2- Bütün sürücüler doğru geçmekte olan tramvay hattı bulunan yoldan geçen araçlara,
3- Bölünmüş yola çıkan sürücüler bu yoldan geçen araçlara,
4- Tali yoldan çıkan sürücüler ana yoldaki sürücülere,
5- Dönel kavşak dışındaki sürücüler, dönel kavşak içindeki araçlara,
6- Bir iz veya mülkten karayoluna çıkan sürücüler, karayolundaki araçlara
İLK GEÇİŞ HAKKINI VERMEK ZORUNDADIR.

*GEÇİŞ ÜSTÜNLÜĞÜ:

Görev sırasında, belirli araç sürücülerinin, can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmamak şartıyla, trafik kısıtlama ve yasaklamalarına bağlı olmamalarına denir.
1- Ambulanslar
2- İtfaiye araçları
3- Polis araçları
4- Sivil savunma araçları
5- Koruyan ve korunan araçlar
NOT: Geçiş üstünlüğüne sahip araçların 150 metreden görülür lambaları olmalıdır. 150 metreden duyulur sirenleri olmalıdır.
NOT: Sarı tepeli lambalı araçlar geçiş üstünlüğüne sahip değildir. Sarı tepe lambası araçlara kendilerini belli etmek için takarlar diğer araç kullananlar da daha dikkatli araç kullanırlar.

*SÜRÜCÜ EHLİYETLERİNİN DEĞİŞİMİ
Pek çoğumuzun haberi olmayabilir. 2009 sonuna kadar tüm ehliyetlerde
TC kimlik numarası olması gerekiyor. Trafik kazasına karışanlar artık tutanağı kendileri tutuyor. Bu iş için de yeni ehliyet gerekiyor. Belli bir geçiş süresi tanınmış. Şu anda kuyruk yok ancak bir an önce ehliyetinizi değiştirmenizi öneririm.

*GEREKEN EVRAK:
*6 tane vesikalık foto
*Herhangi bir hastaneden sağlık raporu (tam teşekküllü devlet hastanesine gerek yok ufak özel hastaneler de bu belgeyi veriyor, göz ve el titremesini kontrol ediyorlar ve 4 resim burada gidiyor)
*Nüfus kağıdı önlü arkalı fotokopi 2 nüsha
*Ehliyet fotokopisi ve aslı
Önce hastane raporunu alıp diğer belgelerle beraber İlçe Emniyet Müdürlüğüne şahsen gitmeniz gerekiyor çünkü ilk gün yeni ehliyetinize boşken imzanız gerekli.
Bir hafta sonrada eski ehliyetinizi alıp yenisini veriyorlar.
Hastane raporu 20 dakika,ilk başvuru 10 dakika , ehliyeti almak 5 dakika sürüyor. Yığılma başlarsa bu sure daha da uzayacak doğal olarak. Kolay gelsin.

*SÜRÜCÜLERE KIŞ UYARISI
Emniyet yetkilileri, kış aylarında havaların soğuması ile birlikte motorlu araçlara kışlık bakım yapılması gerektiğini hatırlatarak, araçlarına kış bakımı yaptırmayan sürücülerin zor durumda kalabilecekleri uyarısında bulundular.
Kış aylarının yaklaşması ile araçların soğuk hava şartlarına göre hazırlanması sorumluluğunun sürücülerde olduğunu ifade eden emniyet yetkilileri, sürücüleri araçlarının kış bakımlarını yaptırmaları konusunda uyararak, bakıma radyatöre antifriz koymakla başlanabileceğini belirttiler.
Emniyet Genel Müdürlüğünün resmi internet sitesinde de yer alan duyurulara göre, kış aylarıyla birlikte araçlarda elektrik sarfiyatının artacağına işaret edilerek, ilk olarak elektrik marş ve şarj dinamolarının kontrol edilmesi ikinci olarak da akülerin bakımının yaptırılmasının önemine dikkat çekildi.
Aracı çalıştırmakta zorlanan sürücülerin, akü suyunu, asit oranını ve kutup başlarını kontrol etmesi, kutup başlarını gres yağı, bulunamıyorsa vazelin yağı ile silinmesi tavsiye edilirken, akü kadar aracın yakıt sistemi ve karbüratörünün de gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ediliyor.

*UYARILAR

Emniyet yetkilileri, yakıt filtresinin içine kaçacak suyun donmasının, aracın çalışmasını zorlaştıracağını, karbüratörün içine kir ve tortuların girmesinin ise yakıt sarfiyatını arttıracağı gibi aracın istenilen düzende çalışmasını engelleyeceğini belirttiler. Sürücülerin kış öncesi bakımı yaptırmasının yanı sıra dikkat etmeleri gereken konularla ilgili emniyet yetkililerinin bazı tavsiyeleri şöyle:
''-Her zaman aracınızda mutlaka çekme halatı, takoz, zincir ve reflektör bulundurun yağış anında kayganlaşan zeminde takip mesafesine uyun, hız yapmayın.
-Kapıları sürekli olarak kapalı tutun. Şehirlerarası yollarda seyahat ederken ayrıca kilitli tutmayı unutmayın. Kapı kollarını, elektrikli dikiz aynalarını ve antenleri vazelinle silerek donmasını önleyin.
-Donan cama kesinlikle sıcak su dökmeyin, cam çatlar. Normal çeşme suyu yavaş ama iyi bir buz çözücüdür. Tedbirlerin baştan alınması durumunda, pratikliği bakımından camların dış yüzeyinin antifrizle silinmesi daha uygundur. İç yüzeylerin sıvı sabunla silinmesi durumunda buğulanma engellenir.
-Soğuk havalarda aracınızın el frenini kesinlikle çekili durumda bırakmayın. Eğer çekili unutulmuş ve donma maydana gelmişse aracı arkadan ve önden iterek sıkışan frenin açılmasına çalışın. Üzerine sıcak su dökerek açmak da bir çözüm yoludur. Aracın kilidinin donması durumunda ise kapıyı açarken anahtarı ısıtın veya buz çözücü spreyler kullanın.
-Fren hidrolik yağının seviyesindeki azalma bir arızanın habercisi olarak kabul edilmelidir. Fren pedalına basıldığında pedal önce bir yerde durup daha sonra bir gevşeme hissediliyorsa ciddi bir sorun var demektir. Fren pedalına basılınca bir yaylanma hissediliyorsa sistemde hava vardır. Hemen servise gidilmesi gerekir.
-ABS fren sistemi, virajlarda ıslak yüzeylerde çakıl ve benzeri malzemeli yollarda daha iyi yol tutuşu sağlamaz. ABS'nin ıslak yol yüzeyinde önünüzdeki aracı yakın takip ederken ortaya çıkan bir frenleme durumunda size bir yararı olmayacaktır.''

*SÜRÜCÜLÜK
Trafik kurallarına uymak bir zorunluluktur. Ancak, trafiğe çıkan her sürücü, bu kurallara uymayı bir ilke olarak kabul etmelidir. Hepimiz kuralsızlığın kargaşaya yol açtığını biliriz. Ancak, trafikte kuralsızlık, kazaları, en kötüsü de yaralanma ve ölümleri beraberinde getiriyor.
"Yalnızca kuralları bilmekle, hata yapmamakla iyi sürücü olunmaz. Eğer karşındakinin yaptığı hatayı giderebiliyorsan, o zaman iyi sürücü olursun."
Bu bölümde; "iyi bir sürücünün" sahip olması gereken kimi özellik ve durumlar ele alınacak...

*GÜVENLİ BİR SÜRÜŞ İÇİN MERHABA!...
Sürücü belgenizi aldınız. Artık trafiğe çıkmaya hazırsınız. O halde, "karayolu"nun trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olduğunu lütfen unutmayalım.
Trafiğe çıkmak ciddi bir karardır. Sürücü belgesi almış olmak bunun ilk koşulu olsa da, deneyimsizlikler trafiği aksatmamalıdır. Bu nedenle deneyimsiz sürücüler, trafiğin az olduğu saatler ve güzergahları seçmeli, deneyim biraz daha arttığında yoğun trafiğe girilmelidir.
Trafik kurallarına uymak bir zorunluluktur. Ancak, trafiğe çıkan her sürücü, bu kurallara uymayı bir ilke olarak kabul etmelidir. Hepimiz kuralsızlığın kargaşaya yol açtığını biliriz. Ancak, trafikte kuralsızlık, kazaları, en kötüsü de yaralanma ve ölümleri beraberinde getiriyor.

*Öyleyse ne yapmalıyız?
*Sürücü koltuğuna oturduğumuz andan itibaren kafamızdaki her şeyi atmalı ve dikkatimizi sadece yola vermeyi bir alışkanlık haline getirmeliyiz.
*Lütfen dikkat! Yola zamanında çıkmamışsak, zamanında varmaya çalışmayalım. Telaş kazayı davet eder. Telaş yerine sakinliği, sinirlenme yerine ise hoşgörülü olmayı sağlamalıyız.
*Trafiğe çıkardığınız araç bakımlı olmalı. Düzenli bakımı yapılmamış bir araçla trafiğe çıkmak, hem kendimiz hem de diğer insanlar için tehlike oluşturacaktır.
*Yine araçta bulundurulması gerekli olan malzemelerin tam olmasına özen gösterilmelidir.
*Bu malzemeler, yalnızca bulundurulması zorunlu olduğu için değil, gerçekten gerekli oldukları bilinciyle araca konmalıdır. Malzemeler zaman zaman kontrol edilmelidir. Gerekiyorsa yenileriyle değiştirilmelidir. Yangın söndürme cihazı ise 3 ayda bir kontrol ettirilmelidir.
*Ve lütfen yangın söndürme cihazını sürücü koltuğunun yanına kolay erişilebilir bir yere koyalım. Unutmayalım ki, yangın söndürücü bir aksesuar değil, tehlike anında bir cankurtarandır. O nedenle yalnızca standartlara uygun yangın söndürücü satın alalım.

*SÜRÜCÜLERİN DİKKATİNE!
İyi bir sürüş ve frenleme için lastiklerin dış yüzeyini ve stepne dahil tüm lastiklerin havasını mutlaka kontrol edin. Kötü bir lastik her zaman kaza sebebi olabilir. Ayrıca kabak lastikler, özellikle yağışlı havalarda direksiyon hakimiyetini tamamen sürücünün elinden alabilir. Kabak lastikleri değiştirin. Lastikleri iki ön veya iki arka şeklinde değiştirin. Her iki lastiğin de aynı desende olmasına dikkat edin. Unutmayın ki Lastik dış derinliklerinde eşit olmayan aşınma oluşması yani, lastiklerden birisinin ötekisine nazaran daha fazla ve normal olmayan biçimde yıpranması ön düzen sisteminde bir arıza olduğunun habercisidir.
Fren hidrolik yağının seviyesindeki azalma bir arızanın habercisi olarak kabul edilmelidir. Fren pedalına basıldığında pedal önce bir yerde durup daha sonra bir gevşeme hissediliyorsa ciddi bir sorun var demektir. Fren pedalına basılınca bir yaylanma hissediliyorsa sistemde hava vardır . Hemen servise gidin.
ABS fren sistemi, virajlarda ıslak yüzeylerde çakıl ve benzeri malzemeli yollarda daha iyi yol tutuşu sağlamaz. Yağdan fazla hızla virajlara girerken yol platformunda kalmanıza yardım etmez. ABS’nin ıslak yol yüzeyinde önünüzdeki aracı yakın takip ederken ortaya çıkan bir frenleme durumunda size bir yararı olmayacaktır.
Emniyet kemerinin taşıtınızın orta direklerinde bulunan ayarlı tutucularından boyunuza göre ayarlayın. Emniyet kemeri kesinlikle boyun bölgenizin üzerinde olmasın. Bu tip kullanım kaza sırasında boğulmanıza sebep olabilir.
Kış aylarıyla birlikte araçlarda elektrik sarfiyatı artar. Bu yüzden ilk olarak elektrik marş ve şarj dinamolarının kontrol ikinci olarak da akülerin bakımını yaptırın. Akü çok yoruluyorsa akü suyunu, suyundaki asit oranını ve kutup başlarını kontrol edin. Kutup başlarını gres yağı, bulunamıyorsa vazelin yağı ile silinin. Bir de araçların bakım kilometresi gelmese bile yaz çıkışı servise götürüp genel bakımdan geçirtin
Yakıt filtresini ve karbüratörü kontrolden geçirin. Yakıt filtresinin içine kaçacak suyun donması, aracın çalışmasını zorlaştırır. Karbüratörün içine kir ve tortuların girmezsi de yakıt sarfiyatını arttıracağı gibi aracınızın istenilen düzende çalışmasını engeller.
Kışa giriş bakımına radyatöre antifriz koymakla başlayabilirsiniz. Sürücü olmanız hasebiyle bahse konu işlemi kendiniz yapabilseniz de yetkili bir servisin yardımına başvurmanızda faydalar olduğunu da unutmayın
Her zaman aracınızda mutlaka çekme halatı, takoz, zincir ve reflektör bulundurun Yağış anında kayganlaşan zeminde takip mesafesine uyun. Hız yapmayın.
Soğuk havalarda aracınızın el frenini kesinlikle çekilmeyin. Eğer çekili unutulmuş ve donmuşsa aracı arkadan ve önden iterek sıkışan frenin açılmasına çalışın. Üzerine sıcak su dökerek açmak da bir çözüm yoludur. Aracın kilidinin donması durumunda kapıyı açarken anahtarı ısıtın.
Kapıları sürekli olarak kapalı tutun. Şehirler arası yollarda seyahat ederken ayrıca kilitli tutmayı unutmayın. Kapı kollarını, elektrikli dikiz aynalarını ve antenleri vazelinle silerek donması önleyin.
Kış şartlarına hazırlama eylemine cam sileceklerinden başlayın. Donan cama kesinlikle sıcak su dökülmeyin, cam çatlar. Normal çeşme suyu yavaş ama iyi bir buz çözücüdür. Tedbirlerin baştan alması durumunda, pratikliği bakımından camların dış yüzeyinin antifrizle silinmesi daha uygundur. İç yüzeylerin sıvı sabunla silinmesi durumunda buğulanma engellenir. *http://www.anadolusurucukursu.com

*SÜRÜCÜLÜK
İyi sürücülük, güvenli araba kullanmayı bilmektir... İyi, istikrarlı, usta bir sürücü olabilmek için öncelikle iyi bir psikolojiye sahip olmak gereklidir. Unutmayın ki kazaların veya hataların çoğu normalde yapmadığınız şeyleri yaparken olur! Herşeyden önce, istikrarlı kullanın. 2 saat 120'yle gitmek, 1 saat 90'la, 1 saat 150'yle gitmekten daha güvenlidir.
1) Arabanızı her zaman siz kullanın, başkalarının sizin sürüş tarzınızı değiştirmesine izin vermeyin.
2) Yolcularınızın sizi yönlendirmesine izin vermeyin.
3) Dışarıdan, diğer sürücülerden gelecek tepkileri umursamayın. Uygun bir dille söylemek gerekirse, asla GAZA GELMEYİN. Gaza gelmek, sürücülerin normalde yapmadıkları hareketleri yapmasına, bazı limitlerin ötesine geçmesine sebep olur. Böyle durumlarda *KAZA GELİYORUM DER!
4) Gösteriş isteğinizi frenleyemiyorsanız, hızlı kullanmayı seviyorsanız, ustalığınızı uygun bir şekilde ortaya koyun.
5) Sabırlı ve hoşgörülü olun.
6) Diğer sürücülere saygı gösterin. Onların her küçük dikkatsizliğini, negatif bir olay olarak değerlendirmeyin, unutmayın ki herkes hata yapar. Bu hataları düzeltmek her zaman sizin işiniz değildir, ve genelde bağırıp-çağırmanız, kornaya sonuna kadar basmanız, ya da karşıdakine uzunları dikmeniz onun bu hataları bir daha yapmayacağı anlamına gelmez. Hata yapan sürücüleri uygun bir şekilde uyarın.
7) Diğer otomobil sürücülerinin de yolu kullandıklarını ve sizin gibi bu hizmete hakları olduğunu sakın unutmayın.

*Koltuğu, elinizi uzattığınızda bileğiniz direksiyonun en üst kısmına uzanacak konuma ayarlayın. Kafa koruyucuyu kafanızın tam arka kısmına gelecek fakat kafanıza değmeyecek biçimde ayarlayın. Direksiyonu simetrik olarak, saat 3 ve 9 konumlarında tutun. Böylelikle onu sağa ve sola daha çabuk ve tam istediğiniz kadar döndürebilirsiniz. Elinizi direksiyon simidinin tam üstünde tutarsanız, bir tehlike anında hava yastığı şişerse kolunuzu kırabilir ya da yüzünüze çarpabilir.

*KONTROL EDİN
Aracı hareket ettirmeden ve durdurmadan önce her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol edin.
İniş sırasında dikkat!
Özellikle taşıtın sol tarafındaki kapılar, olmak üzere taşıtın kapıları yoldan başka taşıt, bisikletli veya yaya gelmediğinden emin olunmadan açılmamalıdır.

*PÜR DİKKAT!
Araç kullanırken sürekli dikkatli olun ve genellikle sağ tarafa dikilmiş olan trafik işaretlerini asla gözden kaçırmayın! Ters yöndeki işaretleri arka tarafından yorumlamaya çalışmayın. Sürüş halinde iken araçtakilerle konuşmak durumunda olduğunuzda, gözünüzü yoldan ayırmayın. Kazaların çok görüldüğü bilinen yol ve kavşaklarda daha da dikkatli olun. Bu durumda alkolle ilgili yasak ve sınırlamaları tartışmak yararsızdır. Almanya'da alkol sınırı % 0.05'e indirilmiştir.

*AKIŞA UYUN
Koşullar elverdiğince trafik akışına uyun. Aşırı hız farklılıkları tehlikeli olabilir.

*HIZ LİMTLERİNE UYUN
Kazaların çoğunun nedeni aşırı hız ve dikkatsizce yapılan hareketlerdir. Trafik işaret levhalarındaki hız sınırlarının, müsaade edilen maksimum hızlar olduğu ve ancak trafik, hava ve yol koşulları uygunsa uygulanabileceği unutulmamalıdır. Yol boş ve polis kontrolü yoksa bile hız sınırlarını aşmamaya özen gösterin. Seyahat ettiğiniz yolların hız limitlerini samimi olarak bilin. Bunlar; şehir içi, şehir dışı ve otoyol hız limitleri olmak üzere, sadece üç tanedir. Aksi bir işaret bulunmadıkça bunlar geçerlidir.

*VİTESİ BOŞTA KULLANMAYIN
Yokuşları çıkabileceğinizi tahmin ettiğiniz vitesle inin. Yokuş aşağı inişlerde asla vitesi boşa almayın ve hızınızı artırmamaya özen gösterin. Aksi halde sürüş kontrolünü kaybedebilirsiniz.

*ÇOK YAKLAŞMAYIN
Şehirlerarası yollarda başka araçlara çok yaklaşmazsanız, onların yapacağı kazalara karışmamış olursunuz.

*TRAFİĞİ İZLEYİN
Yolun ilerisine bakarak, herhangi bir probleme yaklaşmadan önce onu anlayın. Aynalarınıza da sık sık göz atın.

*GEÇEBİLECEK MİSİNİZ?
Geçmek istediğiniz aracın hızından yeterince yüksek hızda iseniz geçiş yapabilirsiniz.

*DAHA SONRASINI DÜŞÜNÜN
Muhtemel acil trafik durumlarını sürekli olarak düşünerek, kurtulma planları yapın.

*SÜREKLİ SOL ŞERİDİ KULLANMAYIN
Sol şerit, hızlı sürüş şeridi değil geçiş şerididir. Geçişler dışında sol şeridi boşaltın. Hız yapanları yavaşlatmaya da çalışmayın. Bırakın polisliği polisler yapsın.

*FAR YAKIN
Gece sürüşleri dışında, şehirlerarası yollarda, yağmurlu ve sisli havalarda gündüzleri de farlarınızı açık tutun. Bu daha iyi görülmenizi sağlayarak karşıdaki sürücülerin daha dikkatli olmalarını sağlayacaktır. Gece sürüşlerinde farlarınızın karşıdan gelen taşıtın sürücüsünün gözünü almaması için, geçiş süresince kısa far durumuna getirmeyi de unutmayın.

*SİNYAL VERİN
Şerit değişimleri ve dönüşleriniz öncesinde sinyal vererek diğer sürücülere niyetinizi bildirin.

*SOLA DÖNMEK İÇİN BEKLEYİN
Trafikte durup sola dönmek için beklerken, yol serbest hale gelinceye kadar tekerleklerinizi ileriye doğru düz tutun. Eğer tekerleklerinizi sola doğru kırarak beklerseniz, birisi size arkadan çarptığında sizi karşıdan gelen trafiğin önüne iter. Ayrıca, ilerinizde bir engel gördüğünüzde, hemen diğer şeride geçmeden önce o şeritteki trafiği kontrol edin ve onlara yol verin.

*SAĞA DÖNÜŞ
Kırmızı ışıkta sağa dönüş yapılamaz. Sadece bazı kavşaklarda, dönüş için ayrı bir ışık bulunuyor ve yeşil yanıyorsa veya özel olarak dönüş yapılabileceği belirtilmişse, diğer yoldaki trafiğe dikkat edilerek dönüş yapılabilir.

*İyi Bir Sürüş İçin Tavsiyeler
Kesinlikle içkili olarak otomobil kullanmayın. En azından kendinize bir limit belirleyin ve bu limite yaklaştığınızda içmeyi bırakın. Içkili olarak sürüş esnasında refleksleriniz zayıflamış olacak ve direksiyon başındaki tepkileriniz çok daha yavaş gerçekleşecektir.
Emniyet kemerinizi mutlaka takınız. Hayatınızı kurtaracak bu kadar basit bir uygulamada “sıkılıyorum” mazereti kabul edilebilir mantıklı bir mazeret değildir. Emniyet kemerini hiç takmamanın yanında yapılan bir diğer hata da emniyet kemerini otoyolda takmak, ancak şehir içinde ya da gidilecek semte yaklaşıldığında “nasıl olsa geldik” mantığıyla otomobil henüz durmadan emniyet kemerini çıkartmaktır. Kazanın emniyet kemerinin çıkarıldığı an ile otomobilin park edildiği ana kadar geçen bu süre zarfında gerçekleşmeyeceğini kimse garanti edemez. Hatchback otomobillerde 8 km/h gibi son derece düşük süratte yapılan ‘geri viteste direğe çarpma’ testinde, çarpmanın etkisiyle birçok otomobilin arka tamponlarının içeri göçtüğünü, hatta bazılarının camlarının çatladığını biliyor musunuz? Çoğumuzun dikkate almaya değer görmediği süratlerde gerçekleşen kazaların bile ciddi yaralanma ve hatta ölümlere sebebiyet verebileceğini unutmayalım.
Farlarınızı gece gündüz açık tutunuz. Bu, halk arasında her ne kadar ‘görmemişlik’, ‘hava atma’ ya da ‘dikkat çekme amacıyla yapılan bir hareket’ olarak görülse de, olası bir tehlike durumunda farı yanan araçların trafikteki diğer sürücüler tarafından farı yanmayanlara göre çok daha çabuk farkedileceğini unutmayın.
Direksiyon başındaki oturma pozisyonunuzu iyi ayarlayın. Otomobil kullanmak son derece ciddiyet göstermek gereken bir iştir ve otomobil yatak odanız değildir. Birçok otomobilde gördüğümüz neredeyse 45 derecelik açıyla geriye doğru yatırılmış koltuklar hem sürüş konsantrasyonunu azaltacak ve tehlike anında vereceğiniz tepki süresini uzatacak, hem de kaza anında tehlike arzedecektir. Yatık olmayan ancak aşırı derecede geri alınmış koltuklar ise yine direksiyon başında verilen tepkileri geciktirmekten başka bir işe yaramayacaktır.
Sürüş esnasında direksiyon daima iki el ile birden ve saat 9:15 pozisyonunda tutulmalıdır. Koltuğun direksiyona olan mesafesi, kollar yaklaşık 45 derecelik bir açı yapacak şekilde ayarlanmalıdır.
Otomobil kullanacağınız ayakkabılar: ne aynı anda iki pedala birden basacak kadar aşırı geniş, ne hissi azaltacak kadar aşırı kalın tabanlı, ne de ayakların hareketini engelleyecek kadar uzun topuklu olmalıdır. Eğer bu durumlardan bir veya birkaçı mevcut ise daha sakin ve tehlike arzetmeyecek bir sürüşle yolculuk tamamlanmalıdır.
Kalabalık (otomobilin içinde çok sayıda kişinin bulunduğu) yolculuklar en tehlikeli yolculuklardır. Gerek görüşün kısıtlanması, gerekse yolcuların konuşma ve hareketlerinden dolayı konsantrasyonunuzun tek başınıza otomobil kullanırken olduğu kadar yoğun olamayacağından hareketle bu tip yolculuklarda maksimum dikkati sarfetmeniz sizin ve yolcularınızın yararına olacaktır.. Özellikle sollama ve şerit değişimlerinde.
Kalabalık yolculuklarda eğer arka koltuğa 3 kişi oturmak mecburiyetinde kalırsa ortaya en kısa boylu olanın oturması en mantıklı çözümdür. Dikiz aynasını kullanacağınız zamanlarda daha iyi bir görüş için yardımcı olacaktır.
Yağmurun yağmaya başladığı ilk anlarda ve mıcırlı yollarda son derece dikkatli olun. Normalin çok az üzerinde sürat yapıyor dahi olsanız özellikle mıcırlı yollarda yoldan nasıl çıktığınızı anlamazsınız bile..
Bisikletlilere her zaman dikkat edin ve yanlarından geçerken mümkün olduğunca yavaşlayın. Ülkemizde henüz bisikletlilere ayrılmış özel yollar yoktur ve her ne kadar yolun sağından gidiyor dahi olsalar kendileriyle aynı şerit üzerinde olduğunuzu unutmayın.
Yollara kesinlikle güvenmeyin. Ülkemiz yollarında çoğu viraj ya eğimsiz, ya da daha kötüsü ters eğimlidir. Hızınızı iyi ayarlayın.
Arabanız kirli bile olsa, iyi bir görüş için en azından ayna ve camlarınızı temizleyebilirsiniz.
Kazayı yaptıranın genelde aşırı hız olduğu söylense de, özellikle şehir içi trafikte hıza dayalı kazanın asıl sebebi genel olarak hızlı gitmekten çok trafiğin normal akışından hızlı gitmektir. TEM otoyolunda tüm otomobiller 180 km/s hızla giderken sorun nisbeten daha azdır, ancak bütün otomobiller 90km/s ile giderken siz 180 km/s ile gidiyorsanız tehlikenin özellikle sizin açınızdan çok daha büyük olduğunu söyleyebiliriz. Tabi kaza sırasında zarar verdiğiniz diğer otomobilleri saymazsak.. Yine aynı şekilde, hızla giden trafikte eğer siz trafiğin geneline göre son derece düşük bir süratte seyrediyorsanız trafiğin geneli için son derece büyük bir tehlike yaratıyorsunuz demektir.
Kesinlikle kimseyle yarışmayın. Yarış kaza getirir. Siz çok iyi ve son derece dikkatli bir sürücü olabilirsiniz ancak diğer sürücünün yapacağı bir hata, diğer otomobillerin de karışacağı bir kazayla
sonuçlanabilir.
Önünüzdeki otomobi ille olan takip mesafesini iyi ayarlayın. Kesinlikle yakın takip yapmayın.
Yolculuk boyunca vitesi hiç bir zaman boşa almayın.
Aynaları muhakkak kullanın.
Eğer ABS sistemi varsa frene basmaktan korkmayın. Freni pompalamak, öne engel çıktığında önce frene basıp bırakmak, sonra tekrar basmak gibi teknikler sadece ABS fren sistemi olmayan otomobiller için geçerli eski tekniklerdir.
Pedal kısmında ayaklarınızın hareketini engelleyecek nesneler bırakmayın.
Bakım sırasında ön konsola torpido parlatıcı sprey uygulamayın ve yolculuk esnasında bu kısımda kutu mendil, kaset, CD gibi cama yansıması muhtemel hiçbir şey bulundurmayın. Aynaya CD asmak gibi ön konsola kutu mendil koymak da sadece ülkemiz sürücülerine has bir alışkanlıktır.
Özellikle güneşin karşıdan alındığı yolculuklarda kullanmak üzere arabanızın torpido gözünde mutlaka bir güneş gözlüğü bulundurun.
Sinyalleri kullanın. Sinyal kullanmamak sadece minibüs, özellikle de taksi sürücülerine has alışkanlıklardır.
Kırmızı ışıkta yaya geçidi üzerinde değil, yaya geçidinden önce durun. Böylelikle hem yayalar kendilerine ayrılmış olan şeritten rahatça karşıya geçecekler, hem de ilk araba olduğunuzu var sayarsak siz yeşil ışığı görebilmek için sunroof’tan bakmak zorunda kalmayacaksınızdır. Böyle bir durumda arkanızdaki araç bir minibüs veya taksi ise muhtemelen önde kendisine göre bir araçlık yer bıraktığınız için size korna çalacaktır. Muhatap olmayın.
Tümsek veya çukurlardan geçerken arkadaki trafiği de kontrol etmek sureti ile mümkün olduğunca yavaşlayın, ancak tam üzerinden geçerken ayağınızı fren pedalından çekin. Tümsek veya çukurlardan geçerken lastiğin darbeyi döner vaziyette alması gereklidir. O ana kadar yavaşladınız yavaşladınız, yavaşlayamadıysanız yavaşlayabildiğiniz kadarıyla geçin gitsin. Fren basılı durumdayken verdiğinden daha az zarar verecektir. Asfalta gömülen tırtıkların amacının ise her ne kadar hızı azaltmak olduğu söylense de bunların ön takımları bozmaktan başka bir işlevi olduğunu sanmıyorum, bu sebepten ötürü üzerlerinden mümkün olduğunca hızlı geçin. Bence tümüyle kaldırılmalılar. Ayrıca tümsekleri de artık inşaat işçilerinden ziyade Avrupa’daki örneklerine uygun şekilde geniş, ve üzerinde gece de görülmelerini saglayacak boyalar olacak şekilde daha bilgili ekipler hazırlamalı..
Sürüş sırasında arabanızın kaputu ya da öndeki arabanin plakasina kilitlenmek yerine ileriye, daha geniş bir alana bakip tüm trafigi kontrol edin.
ABS sistemini bozacagi ve maddi zarar doguracagi için degil, ancak sizin konsantrasyonunuzu dagitacagi için sürüş sirasinda mümkün oldugunca cep telefonuyla konuşmayin. Hands-free seti olsa dahi... En azindan siz arama yapmayın.
Sürüş esnasinda s.k fren kullanmak ya gereginden daha hizli ve/veya agresif gittiginizin işaretidir, ya da eger yavaş gittiginiz halde çok s.k fren kullaniyorsaniz bu da acemi oldugunuzun göstergesidir. Her iki durumda da sizi takip eden araçlari tedirgin edeceksinizdir.
Eğer normalde şehir içinde otomobil kullaniyor ve şehirlerarasi yolculuklara daha seyrek gidiyor iseniz şehirlerarasi yolculugun ilk kilometrelerinde kendinize biraz zaman veriniz. Şehir içi ve şehirlerarasi yolculuklar birbirinden tamamiyla farkli tecrübeler gerektirir ve uzun zaman sonra uzun yola ilk defa çiktiginizda araç sollarken gereken mesafe tayinini iyi yapamayacaksiniz. ilk sollamalarda çekingen davranın, birden bire açılmayın.
Hayatinizda ne zaman ve nereye uzun yol yaparsaniz yapin vardiginizda ilk soru “ Yolculuk nasıldı, kaç saatte geldin ? ” , döndüğünüzde ise “ Yolculuk nasıldı, kaç saatte gittin?” olacaktır. Hatta çoğunlukla daha bu sorunun sorulmasına izin verilmeden “ Abi valla altı saatte Bodrum’a indik ” gibi açıklamalar yapılır, başkalarıyla iddiaya girilir. Ayrıca bu tip uzun yolculuklarda muhakkak bir veya en azından birkaç arabayla ölümüne yarışılır, rakip araba konvoylarda sollarken sıkıştırılır vs. Artık bunların ne kadar mantıklı olduğuna değinmek dahi istemiyorum. Otomobiliniz üzerinde yaptığınız her modifikasyon sadece ve sadece sizin güvenliğinizi artırıcı ve arabanızı gerek performens, gerek görünüm olarak sadece size özel kılan uygulamalardır ve sadece kendinizi tatmine yönelik olmalıdır. İçinde 4 kişilik bir aile ya da kız arkadaşı olduğu halde sizinle yarışmaya kalkan sorumsuz bir dangalak bırakın başka şeylerle tatmin olsun. Onu geçeceğinizi nasıl olsa biliyorsunuz.
Uzun yolculuklarda ilk 3-4 saat sonunda mola verip sonrasında mümkünse her 2 saatte bir dinlenin. Gerekirse uygun bir yere park edip bir süre uyuyun. Böyle bir durumda aklınıza ilk olarak büyük olasılıkla “ Peki kaç saatte geldiğimi soranlara ne derim şimdi ben? ” sorusu gelecek ve uyumakla uyumamak arasında gidip geleceksiniz. Sorulara “ Valla uykum geldi uyudum, ne yapıyım yani!” şeklinde cevap vererek kestirip atabilir, ya da kaç saatte geldiginizi merak edenlere en kötü ihtimalle yalan söyleyerek yirtabilirsiniz. Aynaya asili CD’ler azaldığına göre, bu bakış açısı da bir gün mutlaka değişecektir.
Gece yolculuklarında hız yapmaktan kaçının. Ülkemizde bırakın devlet yollarını, paralı yollarda bile yolun çoğu bölümünde aydınlatma olmadığı düşünülürse, makul bir hızda gitmek hayatınız açısından daha az riskli olacaktır.
İster gece, ister gündüz olsun uzun yolda sollama yaparken ne şeritlere ne de tabelalara güvenmeyin. Bugüne kadarki tecrübelerimin gösterdiği şudur ki hatrı sayılacak kadar çok yerde sollama için asıl uygun bölümler sollama yasağının olduğu yerlerdir. Yine aynı şekilde sollama yasağı bittikten sonra, devamında size sollama hakkı tanınan bölümler ise örneğin sola doğru dönen ve ağaçlardan karşıdan geleni görme imkanı olamayan virajlardır. O tabelayı oraya dikenin kim olduğuna dair tahminde bulunarak virajı sollama yapmadan geçmek ve sollamalarda sadece tabela ya da şeride bakmayıp tecrübeyi en önde tutmak bence en iyi çözüm.
Eğer otomobilinizde spor süspansiyon sistemi, performans lastikleri, modifiyeli fren sistemi gibi güvenliği artırıcı modifikasyonlar yapılmamışsa, ya da en önemlisi ABS yoksa hız yaparken bir kez daha düşünün.
Arka koltukta otursalar dahi, sizinle birlikte yolculuk edenleri emniyet kemerlerini takmaları konusunda uyarın. Kaza esnasında arka koltukta yolculuk ediyor olmasına rağmen otomobilin ön camından fırlayanların sayısı ciddiye alınacak kadar fazladır.
Otomobiliniz bir hatchback veya sedansa arka cam kısmında bond çanta benzeri ağırlığı olan eşyalar bulundurmayın. Kaza esnasında arka camdan öne doğru fırlayacak bir bonda çantanın etkisi yüzlerce kiloya, basit bir kutu mendilin etkisi de onlarca kiloya eşit olacaktır. Eğer otomobiliniz bir station ise yine aynı mantıkla bagaj kısmına koyduğunuz eşyaların fırlamaması için bir bagaj filesi kullanın.
Sizinle birlikte seyahat eden yolcularınızı kendilerine en uygun yerde değil, trafik açısından en uygun yerde indirin.
Eğer otomobil arkadan kayma eğilimi gösterirse frene basmak yerine ayağınızı gazdan çekin ve direksiyonu kayan yöne doğru hafifçe çevirin.
Otomobil kullanmak son derece dikkat isteyen ve konsantrasyona dayalı bir iştir. Ciddiye alın.
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: TEKNİK KONULAR

İleti omeralemdar » 02 Temmuz 2008 20:00

*SÜRÜŞ FİZİĞİ KAMM DAİRESİ:
Otomobillerin tekerleklerine normal koşullarda doğrusal ve yanal kuvvetler etki eder. Bu kuvvetler hareket edildiğinde, fren yaparken ve viraj dönerken oluşur. Kamm dairesi bu kuvvetlerin büyüklüğünü, yönünü ve lastiklerin yere tutunma sınırlarını göstermektedir. Tüm kuvvetlerin toplamları (resultant) dairenin sınırları içinde kaldığı sürece lastiklerin tutunması yeterli düzeyde olmaktadır. Eğer kuvvetlerin toplamı daire dışına çıkarsa gücü aktarım sınırı aşıldığı için otomobil kaymaya başlar.

*SONUÇ
Bir lastik ne kadar az doğrusal (gidiş yönüne) kuvvet aktarmak zorunda kalırsa o oranda fazla yanal gücü taşıtabilir (ne kadar yavaş gidilirse o kadar fazla yanal tutuş olur). İki tekerlekten çekişli bir otomobilde her tekerlek doğrusal kuvvetler toplamının yüzde 50 sini yere aktarmak zorunda kalırken sürekli dört tekerden çekişli bir otomobilde her tekerlek yalnızca doğrusal kuvvetlerin yüzde 25 ini yere aktarmak zorundadır. Bu nedenle her tekerleğin taşıyabileceği yanal gücü de daha fazla olduğundan viraj kullanımı daha güvenlidir
Ön Tekerlekler Üzerinde Kayma (Understeering):
Önden çekişli otomobillerin ön tekerleklerine hareketi sağlayan birçok kuvvetin etki etmesi lastiklerin yanal tutuş yeteneğini azaltır. Bu nedenle viraj dönülürken önden çekişli otomobillerde gaza yüklenildiğinde ön tekerlekler üzerinde viraj dışına kayma eğilimi vardır.

*ÇIKIŞ NOKTASI
Otomobil ön tekerlekler üzerinde kayarak viraj dışına doğru savrulmaktadır. Direksiyon viraj içine daha da devrilmesine rağmen tepki alınamamaktadır.

*NEDEN
Ön lastiklerin aktarabileceği yanal kuvvetlerin sınırını aşarak kaymaya başlamıştır. Otomobilin ön tekerlekler üzerinde kaymasına, virajın sürücü tarafından yanlış değerlendirilmesi veya yol koşullarının birden değişmesi nedeniyle viraj içindeki otomobil hızının beklenmedik biçimde gerekenden yüksek kalması neden olmaktadır.

*FARKINA VARMA
Virajın dışı gittikçe yakınlaşmakta ve direksiyon hissizleşmektedir. Lastiklerin ötmesi her zaman dışa kaydığı anlamına gelmediği için yanıltıcı olabilir.

*NE YAPMALI
Ayak gazdan çekilir. Direksiyon viraj dışına hafifçe çevrilir. Bunlar yapıldığında otomobilin hızı düşerek ön tekerlekler üzerindeki yük artacak ve otomobili yönlendirmek için gerekli yanal tutuş yeniden sağlanmış olacaktır.
Bu durumla karşılaşmamak için ne yapmalı
Yol sürekli gözlemlenerek o an yapılabileceği sanılan sübjektif hızın altında bir hızla viraja girmeli.

*ARKA TEKERLEKLERİN DIŞA KAYMASI (OVERSTEERİNG):
Arkadan itişli otomobillerde viraj dönüşlerinde gaza fazla yüklenildiğinde arka lastiklerin yanal tutuşu azalarak otomobilin arkası viraj dışına kayma eğilimine girer.

*NEDEN
Viraj içinde gaza fazla yüklenmek veya aniden ayağı gazdan çekmek.

*FARKINA VARMA
Otomobil dönmeye başlamıştır. Sürücünün görüş alanında her geçen saniye virajın iç çizgisi daha geniş olarak yer almaya başlamıştır. Bu aşamada sürücü hislerine aldanmamalıdır; yani otomobil dönmediği halde sürücüye dönüyormuş gibi gelebilir. Otomobilin dönme eksenine en yakın oturan sürücü otomobilin döndüğünü ancak dönmenin ileriki aşamasında algılayabilir.

*NE YAPMALI
Hemen debriyaja basılarak direksiyon otomobilin kaydığı yöne çevrilerek (kontra verilerek) otomobilin yönü düzeltilmeli. Debriyaja basıldığında arka tekerleklerin yanal tutuşunu zayıflatan, hatta ortadan kaldırılarak yanal tutuş kuvvetlerinin geri gelmesi sağlanır. Direksiyonla yapılan düzeltmeyle otomobil istenilen yöne girdiği zaman tereddüt etmeden çabucak direksiyon düzeltilmelidir.
Kaynak: http://www.otocenter.gen.tr/buyukgaleri ... fizigi.htm

*SÜRÜŞ GÜVENLİĞİ
Sürüş güvenliği, tekerlek süspansiyonu, yaylanma, yönlendirme ve frenleme yetenekleri bakımından, uyumlu süspansiyon tasarımının sonucudur ve en avantajlı dinamik taşıt davranışını yansıtmaktadır.
Günümüzün modern taşıtlarının direksiyon sistemleri, beklenmeyen yönlendirme düzeltmeleri olmaksızın taşıtın kolay ve güvenli olarak yönlendirilmesini, direksiyon serbest bırakıldığında da tekerleklerin tekrar düz duruma gelmesini sağlayabilmektedir.
Yönlendirme kararlılığı konusunda yapılan bir başka çalışma ise, dört tekerlekten yönlendirmedir. Arka tekerleklerin, yüksek hızlardaki ani yön değişikliklerinde ve virajlardaki aşırı yönlendirilmesini önlemek üzere, 1 - 2 derece kadar yönlendirilmesi gerekmektedir. Bu küçük dengeleme, tutunma sınırına doğru önemli bir güvenlik rezervi sağlamaktadır.
Normal kullanımda taşıtı güvenli ve düzgün bir şekilde yavaşlatmak veya durdurmak üzere kullanılan servis frenleri, kaza riski olan durumlardaki acil frenleme (panik frenlemesi) durumlarında, taşıtı en kısa mesafede, doğrultu ve yönlendirme kararlılığı kaybolmadan durdurabilmelidir. Günümüzün modern taşıtlarında, kaygan satıhlardaki acil frenleme dahil, frenlemenin mümkün olan en kısa mesafede, doğrultu ve yönlendirme kararlılığı kaybolmadan başarılması için, tekerlek kilitlenmesini önleyici sistemler (örneğin, ABS) kullanılmaktadır. Bu sistemlere, sistemin daha da geliştirilmesiyle, çekiş kontrol yeteneği (anti-spin) de kazandırılabilmekte ve herhangi bir veya bir çift tekerleğin (ön veya arka) çekiş sırasında kayması halinde, kayan tekerlek veya tekerleklerin frenlenerek, kaymalarının en aza indirilmesi sağlanabilmektedir. Karayolu taşımacılık sisteminin temel amacı, insanları ve eşyaları, verimli ve güvenli olarak, bir yerden diğerine taşımaktır. Karayolu ile (özellikle otomobillerle) seyahat, şehirlerarası ve şehir içi ulaşımında, hayatımıza büyük kolaylık, rahatlık ve zevk getirmiştir. Ancak, trafik kazaları ve tıkanıklıklar yüzünden, sürücü-taşıt-yol sisteminin işleyişindeki bozulma, özellikle ülkemizde olmak üzere, tüm dünyada karayolu ulaşımını çok önemli bir sosyal problem haline getirmiştir.
Ülkemiz, araç başına düşen kaza ve ölü sayısı bakımından oldukça kötü durumdadır. Uluslararası Yol Güvenliği Teşkilatı'nın 1996 istatistiklerine göre, Türkiye'de her 10 000 araca düşen yıllık ölü sayısı 75 iken, Fransa'da 33, Almanya'da 19, Japonya'da 15 dir (1). 1997 yılında ülkemizde meydana gelen toplam 387 533 trafik kazasında, 5125 kişi hayatını kaybetmiş, 106 246 kişi yaralanmış ve 860 248 465 000 000 TL 'lik maddi hasar meydana gelmiştir (2). Bu kazaların 272 989 adedi çarpışma, 44 155 'i duran araca çarpma, 22 692 'si sabit cisme çarpma, 14 316 'sı yayaya çarpma ve 9 555 'i devrilme, 3081 'i trene çarpma, 1815 'i hayvana çarpma, 15 563 'ü yoldan çıkma ve 367 'si araçtan düşme şeklinde olmuştur. Trafik kazalarındaki bu kötü bilanço, ülkemiz insanlarının bu konuda ne kadar bilinçsiz ve eğitilmelerinin ne denli önemli olduğunu vurgulamaktadır.
Trafik kazası, karayolunda hareket halinde olan bir veya birden fazla taşıtın karıştığı, ölüm veya yaralanma ve maddi hasarla sonuçlanan olay olduğuna göre, her ne sebeple ve hangi kusurlarla olursa olsun, trafik kazaları taşıtlarla yapılmaktadır. Bu yüzden, taşıt tasarımcıları öncelikle kazaların önlenmesi ve bu mümkün olmadığı takdirde kaza sonrası kayıpların azaltılması için, taşıt üzerinde alınabilecek koruyucu önlemler konusunda yoğun çaba harcamaktadırlar. Bu çalışmada, trafik kazalarını ve kaza sonrası kayıpları azaltmak amacıyla taşıtlarda uygulanan ve uygulanması yararlı görülen sistemler tanıtılarak, değerlendirilmiştir.


*ŞARTLARA BAĞLI GÜVENLİK
Şartlara bağlı güvenlik, titreşim, gürültü ve iklim koşullarına bağlı olarak, araçtakilerin streslerini azaltmak yoluyla, trafikteki yanlış manevra ihtimalini azaltmada önemli bir faktördür.
Tekerlekler ve tahrik elemanları tarafından üretilen ve 1 den 25 Hz 'e kadar olan titreşimler (titretme, sallama, vb.), araçtakilere, gövde, koltuklar ve direksiyon yoluyla ulaşmaktadır. Bu titreşimler, yön, genlik ve sürelerine bağlı olarak az veya çok etkilidir.
Koltuklar, sürüş yorgunluğunu olabildiğince hissettirmeyecek biçimde tasarlanmalıdır.
Taşıtın içindeki veya çevresindeki rahatsızlık verici gürültüler, iç kaynaklardan (motor, transmisyon, tahrik şaftları, akslar) veya dış kaynaklardan (tekerlek/yol gürültüleri, rüzgar gürültüleri) kaynaklanabilir ve hava ya da taşıtın gövdesi yoluyla iletilirler. Taşıtlardaki gürültünün azaltılması çalışmaları, bir yandan daha sessiz çalışan elemanların geliştirilmesi ve gürültü kaynaklarının izolasyonunu (örneğin motorun ses yalıtıcı kılıf içine alınması), diğer yandan da gürültünün yalıtkan veya ses önleyici malzemelerle sönümlenmesi konularında olmaktadır.
Taşıtın içindeki hava koşulları ise, esas olarak, dış havanın sıcaklığı ve nemi ile yolcu mahallinden geçen havanın debisi ve basıncı tarafından etkilenmektedir. Günümüzün modern taşıtlarında, iklimlendirme (air conditioning) sistemleri kullanılarak, sürücü ve araçtaki yolcuların bu koşullardan olumsuz yönde etkilenmeleri önemli ölçüde giderilmiştir.

*DUYULARA BAĞLI GÜVENLİK
Sürücü, kendisine çevreden sürekli ve kararlı bir biçimde ve genellikle görsel yolla gelen bilgi akışı içerisinde ilerlemek durumundadır. Duyulara bağlı güvenliği iyileştirmek üzere, taşıt üzerinde yapılan çalışmalar özellikle üzerinde yoğunlaşmıştır:
aydınlatma ve ışıklı uyarı ekipmanları,
ses uyarı elemanları,
doğrudan veya dolaylı görüş.
Aydınlatma ve ışıklı uyarı ekipmanlarından olan farlar, sinyaller, fren lambaları, sis farları, park lambaları, cam ve far silecekleri, vb. ile ses uyarı elemanları, güvenlik standardlarına uygun olmalıdır.
Cadillac'ın uyguladığı ultrasonik park yardımcısı, taşıt geriye giderken karşılaştığı, arka tampondan 150 cm uzaklığa kadar ve 25 cm den yüksek olan sabit objelere karşı sürücüyü uyarmakta ve muhtemel kazaların önlenmesine yardım etmektedir.
Görüşle ilgili daha fazla güvenlik için, gösterge panosundaki bilgilerin doğrudan görüş alanına getirilmesi amacıyla, HUD (Head-Up-Display) görüntü yansıtma sistemleri geliştirilmekte, böylelikle göz yükseltisinin, yol ile gösterge panosu arasında aşağı yukarı değiştirilmesi, gözün uzak ve yakın mesafelere odaklanması gerekmemektedir (5). Taşıtın arkasındaki trafiğin izlenmesi için kullanılan iç ve dış dikiz aynalarının yerine, bu izlemenin daha verimli yapılabilmesi için, kamera ve monitör kullanımı konusunda çalışmalar da yapılmaktadır. Cadillac'ın uyguladığı infrared teknolojisi, taşıtın farlarının aydınlatma alanının ilerisinde veya karşıdan gelen taşıtların farlarının aydınlatma alanının arkasında kalarak görünmeyen nesnelerin ısıl enerjilerini algılayarak video görüntüsüne dönüştürmekte ve erken görüş sayesinde muhtemel kazaların önlenmesine yardım etmektedir (7). Gösterge panosuna, önümüzdeki yıllarda, mesafe uyarı göstergesi, önemli trafik yönlendirme haber göstergesi, uydu iletişim sistemleri, vb. eklenmesi de gündemdedir.

*KULLANIM GÜVENLİĞİ
Sürücünün daha az strese girmesi ve buna bağlı olarak yüksek dereceli sürüş güvenliğinin sağlanması, sürücü mahallinde yer alan kontrol elemanlarının en uygun biçim ve konumda tasarlanması ve bunun sonucu olarak taşıtın kolay kumanda edilmesiyle mümkündür.
Sürüş güvenliğinin sağlanması konusunda yapılan yeni bir çalışma, güvenli takip mesafesinin korunmasıyla ilgili, "oto radar sistemi" dir. Bununla, uzun yolculukların daha az yorucu olması, sürücüleri yoran ve kaza riskinin yüksek olduğu alacakaranlık ve yağışlı havalardaki araç kullanımı da kolaylaşmaktadır. Radar sistemi, aracın önünde 8° genişliğinde ve 150 m boyundaki koni biçimli bir alanın içerisinde bulunabilecek 30 kadar nesneyi algılayabilmekte ve önceliği en yakındaki nesneye vererek, hız ve mesafe bilgilerini kaydetmektedir. Daha hızlı taşıtlar sorun oluşturmadığından (sollayan araçlar da hızlıdır), sadece aynı hızdaki ve daha yavaş taşıtlar dikkate alınmaktadır. Oto radar sistemini kullanan taşıt, sollama şeridine çıkıncaya kadar hızlanamamaktadır. Sistemde otoyol için belirlenmiş olan güvenli takip mesafesi, 100 km/h hızla seyreden taşıtlar için 50 m dir. Benzer bir sistem Mercedes tarafından da uygulanmaktadır. Mercedes'in yakınlık kontrol (Proximity Control) sisteminde, taşıtın ön ızgarasının içine yerleştirilen küçük bir radar sensörü, yaklaşık 120 m mesafe içerisinde ilerleyen taşıtları algılayarak, iki taşıt arasındaki mesafeyi ve taşıtların bağıl hızlarını saniyenin kesirlerinde hesaplamaktadır. Sistem 35 ... 150 km/h hızlar arasında çalışmaktadır. Radar ışınları çok kısa bir sürede gidip geldiğinden, sistem öndeki taşıtın hızındaki ani değişikliği algılayabilmekte ve frenleme ile buna uygun yavaşlama sağlamaktadır. Koşullar bilgisayarın başa çıkamayacağı kadar çok riskli hale geldiğinde ise, sürücüyü frenleme yapması için uyarmaktadır.

*PASİF GÜVENLİK
Pasif güvenlik, bir kaza ile karşılaşılması durumunda, kazanın olumsuz sonuçlarını olabildiğince azaltmak amacıyla yapılan bütün yapısal ve tasarım özelliklerini kapsamaktadır. Pasif güvenliği aşağıdaki alt başlıklarda incelemek mümkündür.

*DIŞ GÜVENLİK
"Dış güvenlik" terimi, taşıt tarafından çarpılan yayalar, bisiklet ve motosiklet sürücülerinin yaralanmalarını en aza indirmek için taşıta kazandırılması gereken tüm tasarım özelliklerini kapsar. Dış güvenliği belirleyen başlıca faktörler;
Taşıt gövdesinin deformasyon davranışı ve Taşıtın dış biçimidir.
Buradaki temel amaç, taşıtın dış kısmının birinci dereceden çarpışmayı (taşıtın dışındaki kişileri ve taşıtın kendisini içeren çarpışma) en aza indirecek biçimde tasarlanmasıdır.
Taşıt tarafından çarpılan yayalardaki en ciddi yaralanmalar, taşıtın ön tarafının çarptığı kişilerde görülmektedir. İki tekerlekli taşıtlar ve binek otomobillerini içeren kazaların sonuçları, binek otomobillerinin tasarımında dikkate değer doğal enerji bileşenleri kullanılması, yüksek koltuk pozisyonu ve temas noktalarının genişletilmesiyle çok az da olsa iyileştirilebilmektedir. Binek otomobillerine uygulanan bu tür tasarım özelliklerinden bazıları şunlardır: Hareket edebilir ön farlar,
Gizlenmiş, durabilir cam silecekleri,
Gizlenmiş yağmur olukları,
Gizlenmiş kapı kolları,
Katlanabilir yan dikiz aynaları,
Esnek tamponlar.
Trafikte çok çeşitli boyut ve özellikteki taşıtlar bir arada seyretmek durumunda olduğundan, hafif ve ağır taşıtlar arasında kazaların olması da kaçınılmazdır. Bu taşıtlar arasındaki kütle, boyutlar ve yapısal katılık farklılıkları nedeniyle küçük taşıtların aleyhine olan dengesizliğin sonucu olarak, hafif taşıtların hasar riski daha yüksek olmaktadır.
Sürücü ve yolcu sınırlama sitemlerinin amacı, çarpışma anında sürücü ve yolcunun araç iç parçalarına çarpmasını engellemek ve herhangi bir dış ve iç yaralanmaya sebebiyet vermemek üzere hareketlerini sınırlamaktır. Bu amaçla, özellikle elastiki ve plastik uzama kapasiteli modern emniyet kemerleri ve bunlarla birlikte kinematik hava yastıkları kullanılmaktadır.
Emniyet kemerlerinin güvenlilik ve verimlilikleri gerçek kazalarda kanıtlanmış olmakla birlikte, geliştirilmeleri henüz tamamlanmamıştır. Çarpışma anında kemerlerin gerilmesi ile optimum koruma elde edilmektedir. Gevşek emniyet kemerlerinde, kemer gerilene kadar kullananların hareketleri engellenememektedir. Klasik emniyet kemerlerinin, yapılarından kaynaklanan ve etkinliklerini sınırlayan şu eksiklikleri bulunmaktadır:
1. Emniyet kemerine bir çekme bırakma hareketi uygulandığında, bu hareket, kayışın bobin üzerine yığılmasına neden olabilir. Ciddi darbe anında kayış kilitlense de, sürücü kayış sıkışana kadar öne doğru hareket eder. Dolayısıyla gereksiz yere sürücünün kafasının direksiyon ve gösterge paneline yaklaşmasına izin verir.
2. Belirli bir rahatlığı sağlamak amacıyla, vücut ve kayış arasında bir miktar boşluk bırakmak kaçınılmazdır. Bu boşluğun etkisi, 1 no'lu maddeyle aynıdır.
Klasik emniyet kemeri sistemleri kullanıcılar tarafından çalıştırılırken, gergili otomatik sistemler, yolcu müdahalesi olmaksızın birkaç milisaniyede fonksiyonel hale gelirler. Yeterli düzeyde bir ön darbe sırasında, genellikle orta konsol içine yerleştirilmiş olan elektronik beyin, ön koltukların emniyet kemerini sıkıştıran ön gerdirme mekanizmasını harekete geçirir ve üç noktadan sınırlayan sistem otomatik olarak geri çekilerek optimum koruma sağlanır. Emniyet kemerleri tek elle bağlanıp, çözülebilmelidirler.
Ön gergili emniyet kemeri gerdirme sistemi eğriler, % 5, % 50 ve % 95 lik test mankenleri (dummy) ile yapılan çarpma testleriyle belirlenmiş yolcuların kinetik enerjilerinin değişimini göstermektedir. Yolcuların kinetik enerjilerinin bağıl hızın karesinin fonksiyonu olması nedeniyle, koruyucu sınırlayıcıların kazanın ilk anlarında uygulanmasının avantaj sağladığı ifade edilmektedir. Elektronik beyinin sarsıntılardan etkilenmeyecek biçimde düzenlenmesiyle, taşıt ivmelenirken meydana gelebilecek gerilme önlenebilmektedir. Bu ise, özellikle yüksek hızdaki çarpma durumlarında çok büyük önem kazanmaktadır.
Çarpma sırasında yolcuların kinetik enerjilerinin değişimi
Günümüzde kullanılmakta olan gerilmesi sınırlandırılmış emniyet kemerleri, çarpışma sırasında araç hızının aniden sıfıra düşmesi sonucunda, ön koltuklarda oturanların göğüs ve kalçalarının emniyet kemerlerinin sıkmasından çok fazla etkilenmemeleri için, oluşan kuvveti sınırlayan ve kısa bir zaman aralığına yayan sarma/kilitleme sistemiyle donatılmaktadır.
Hava yastıkları, emniyet kemerlerini tamamlayıcı olarak geliştirilen pasif güvenlik elemanlarıdır, Şekil 6. Sistem, aracın yavaşlama ivmesini hesaplayan kendi elektronik beyni tarafından yönetilir. Elektronik beyin, yeterli düzeyde bir ön darbe olduğunda, sürücü için direksiyon simidi içine, sürücünün yanında oturan yolcu için de torpido gözüne yerleştirilmiş olan ve her ikisinin kafalarını koruyacak biçimde şişen hava yastıklarını harekete geçirir. 60 litrelik bir hava yastığının dolma süresi yaklaşık 40 ms dir.
Hava yastığındaki olumsuzlukları gidermek üzere sisteme eklenen koltuk ağırlık algılayıcı (sensör), çocukların ve minyon yapılı yetişkinlerin korunması için, belirli ağırlığın (örneğin 30 kg) altındaki yolcu ağırlıklarında hava yastığını işlemez duruma getirmektedir. Zayıf bayanların ve ağır gençlerin koltukta ne biçimde oturduklarının algılanması, halen zorlukları oluşturmaktadır. Ayrıca, hava yastığının etkin kontrolü için, kemerin bağlanıp bağlanmadığının ve çarpışmanın şiddetinin dikkate alınması da düşünülmektedir. Temel fikir, günümüzde kullanılmakta olan iki kademeli şişiricilerin basınç artışının daha olumlu kontrolüdür.
Yolcu sınırlama sitemlerinin önemli bir parçası da, çarpışma sırasında vücudun alt kısımlarının enerjisinin absorbe edilmesi için kullanılan diz yastığıdır. Ayrı diz yastığı, sistemin karmaşıklaşmasına ve fiyat artışına yol açtığından, daha ucuz ve basit bir çözüm, aşağıya monte edilen yolcu hava yastığı (LMPAB) sistemine bir diz yastığı eklenerek elde edilmiştir.
Diz yastığı eklenerek geliştirilmiş yolcu hava yastığı
Hava yastığı ve emniyet kemerinin tek başına ve birlikte kullanılmaları durumundaki yaralanma riskleri, hava yastığıyla % 18, emniyet kemeriyle % 42, ikisinin birlikte kullanılmaları durumunda ise, % 46 kadar azalmaktadır.

*İÇ GÜVENLİK
"İç güvenlik" terimi, bir kaza durumunda, taşıtın içerisindeki kişilere etki eden ivme ve kuvvetleri en aza indirecek, onlara yeterince hayati hacim sağlayacak ve kazadan sonra onları taşıtın dışına çıkarmada kritik öneme sahip elemanların çalışmasını garanti edecek önlemleri kapsar. Taşıtın içerisindeki kişilerin güvenliğini etkileyen önemli faktörler şunlardır:
Taşıt gövdesinin deformasyon davranışı,
Yolcu kabininin dayanımı, çarpışma sırasında ve sonrasındaki hayati hacmin büyüklüğü,
Engelleme sistemi,
Çarpma alanları (taşıtın iç kısmı),
Direksiyon sistemi,
Taşıtın içindekilerin kurtarılması,
Yangından korunma.
İç güvenliğin önemini vurgulamak amacıyla, sabit bir duvara 80 km/h hızla çarpan bir otomobildeki yaklaşık 0,15 saniye süren bir kaza sırasında cereyan eden olaylar örnek olarak verilmiştir.
0,026. s : Ön tamponlar araca gömülür. Araç, ağırlığının 30 katı kadar bir kuvvetle frenlenir. Eğer emniyet kemeri ve hava yastığı kullanılmıyorsa, taşıttaki yolcular kabin içerisinde 80 km/h hızla hareketlerine devam ederler.
* 0,039. s : Sürücü, koltuğu ile birlikte 15 cm öne fırlamıştır.
* 0,044. s : Sürücü, göğüs kafesiyle direksiyona çarpar.
* 0,050. s : Taşıt ve içindekiler üzerine etkiyen yavaşlatıcı * ivme, ~80 g (g: yerçekimi ivmesi, 9,81 m/s2) ye ulaşır, (uçuş simülatörlerinde yapılan denemelerde 6 g'lik bir ivmenin etkisinde kalan bir pilotun yüzündeki tüm etlerin geriye doğru çekildiği, kemiklerinin fırladığı görülmüştür). Yani, taşıt ve içindekilerin üzerine, ağırlıklarının ~80 katı kadar kuvvetler etki etmektedir.
* 0,068. s : Sürücü, ~9 tonluk bir kuvvetle gösterge paneline çarpar.
* 0,092. s : Sürücü, yanındaki yolcu ile birlikte, aynı anda kafasını ön cama çarpar. Sürücünün yanındaki yolcu, bu çarpma sonucunda kafasından ölümcül bir yara alarak dışarıya fırlar.
* 0,100. s : Direksiyon simidi tarafından tutulan sürücü, tekrar aracın içine düşer. O anda ölmüştür.
* 0,110. s : Araç yavaşça geri çekilmeye başlar.
* 0,113. s : Sürücünün arkasında oturan yolcu (emniyet kemeri yoksa), sürücünün seviyesine kadar yükselir ve kafasıyla ona sert bir darbe yaparken, aynı anda kendisi de ölümcül biçimde yaralanır.
* 0,150. s : Cam ve çelik parçaları yere düşer, tekrar sessizlik egemen olur.
Görüldüğü gibi, 0,2 saniyeden daha kısa bir süre içerisinde her şey bitmektedir. Ortaya çıkan enerjinin, 1 ton ağırlığındaki bir otomobili, yaklaşık 30 m yukarıya fırlatabilecek boyutlarda olduğu ifade edilmiştir.
Sürücü ve yolcu sınırlama sitemlerinin amacı, çarpışma anında sürücü ve yolcunun araç iç parçalarına çarpmasını engellemek ve herhangi bir dış ve iç yaralanmaya sebebiyet vermemek üzere hareketlerini sınırlamaktır. Bu amaçla, özellikle elastiki ve plastik uzama kapasiteli modern emniyet kemerleri ve bunlarla birlikte kinematik hava yastıkları kullanılmaktadır.
Emniyet kemerlerinin güvenlilik ve verimlilikleri gerçek kazalarda kanıtlanmış olmakla birlikte, geliştirilmeleri henüz tamamlanmamıştır. Çarpışma anında kemerlerin gerilmesi ile optimum koruma elde edilmektedir. Gevşek emniyet kemerlerinde, kemer gerilene kadar kullananların hareketleri engellenememektedir. Klasik emniyet kemerlerinin, yapılarından kaynaklanan ve etkinliklerini sınırlayan şu eksiklikleri bulunmaktadır:
1. Emniyet kemerine bir çekme bırakma hareketi uygulandığında, bu hareket, kayışın bobin üzerine yığılmasına neden olabilir. Ciddi darbe anında kayış kilitlense de, sürücü kayış sıkışana kadar öne doğru hareket eder. Dolayısıyla gereksiz yere sürücünün kafasının direksiyon ve gösterge paneline yaklaşmasına izin verir.
2. Belirli bir rahatlığı sağlamak amacıyla, vücut ve kayış arasında bir miktar boşluk bırakmak kaçınılmazdır. Bu boşluğun etkisi, 1 no'lu maddeyle aynıdır.
Klasik emniyet kemeri sistemleri kullanıcılar tarafından çalıştırılırken, ön gergili otomatik sistemler, yolcu müdahalesi olmaksızın birkaç milisaniyede fonksiyonel hale gelirler. Yeterli düzeyde bir ön darbe sırasında, genellikle orta konsol içine yerleştirilmiş olan elektronik beyin, ön koltukların emniyet kemerini sıkıştıran ön gerdirme mekanizmasını harekete geçirir ve üç noktadan sınırlayan sistem otomatik olarak geri çekilerek optimum koruma sağlanır. Emniyet kemerleri tek elle bağlanıp, çözülebilmelidirler.

*SONUÇ
Trafik güvenliği, insan, taşıt ve yolun sağlıklı etkileşimine bağımlı çok yönlü bir konudur. Ülkemizde 1997 yılındaki kazaların % 97,3 'ü, sürücülerin kişisel hatalarından kaynaklanmıştır (2). Bu nedenle, güvenli ve verimli bir trafik düzeninin sağlanması için çözümlenmesi gereken esas problem, çeşitli ve çok sayıdaki taşıt kullananların eğitimidir.
Çarpışmalar saniyenin kesirleri kadar kısa sürelerde bitmektedir ve açığa çıkan enerji çok büyüktür. Çarpışma anında sürücü ve yolcunun araç iç parçalarına çarpmasını engellemek ve herhangi bir dış ve iç yaralanmaya sebebiyet vermemek üzere kullanılan hava yastığı ve emniyet kemerinin tek başına ve birlikte kullanılmaları durumundaki yaralanma riskleri, hava yastığıyla % 18, emniyet kemeriyle % 42, ikisinin birlikte kullanılmaları durumunda ise % 46 kadar azalmaktadır (15). Bu yüzden, sürücü ve yolcu sınırlama sistemleri mutlaka kullanılmalı, taşıtta bulundurulması ve kullanılması yasal zorunluluk olmalıdır.
Kazaların şiddeti birinci derecede taşıt hızı ile ilişkilidir. Taşıtların kinetik enerji değişimleri ve dolaysıyla kazaların şiddeti hızın karesinin fonksiyonu olduğundan, trafikteki hız sınırlamalarına mutlaka uyulmalıdır.
Taşıt imalatçıları, teknolojik gelişmelere paralel olarak kazalara neden olabilecek sürücü kusurlarını en aza indirmek üzere yoğun çaba harcamakta, çeşitli akıllı sistemleri uygulamaya sokmaktadırlar. Bu sistemlerin etkinliği ölçüsünde sürücü istese de bazı hataları yapamayacaktır. Ancak, taşıt güvenlik sistemleri ne kadar verimli ve ne kadar akıllı olurlarsa olsunlar, güvenli kullanım alışkanlıklarının yerini alamayacaklarından, trafik güvenliğindeki en önemli faktörün, insanların bu konuda bilinçlendirilmesi olduğu söylenebilir.

*SÜRÜCÜLERİN DİKKATİNE!
İyi bir sürüş ve frenleme için lastiklerin dış yüzeyini ve stepne dahil tüm lastiklerin havasını mutlaka kontrol edin. Kötü bir lastik her zaman kaza sebebi olabilir. Ayrıca kabak lastikler, özellikle yağışlı havalarda direksiyon hakimiyetini tamamen sürücünün elinden alabilir. Kabak lastikleri değiştirin. Lastikleri iki ön veya iki arka şeklinde değiştirin. Her iki lastiğin de aynı desende olmasına dikkat edin. Unutmayın ki Lastik dış derinliklerinde eşit olmayan aşınma oluşması yani, lastiklerden birisinin ötekisine nazaran daha fazla ve normal olmayan biçimde yıpranması ön düzen sisteminde bir arıza olduğunun habercisidir.
Fren hidrolik yağının seviyesindeki azalma bir arızanın habercisi olarak kabul edilmelidir. Fren pedalına basıldığında pedal önce bir yerde durup daha sonra bir gevşeme hissediliyorsa ciddi bir sorun var demektir. Fren pedalına basılınca bir yaylanma hissediliyorsa sistemde hava vardır . Hemen servise gidin.
ABS fren sistemi, virajlarda ıslak yüzeylerde çakıl ve benzeri malzemeli yollarda daha iyi yol tutuşu sağlamaz. Yağdan fazla hızla virajlara girerken yol platformunda kalmanıza yardım etmez. ABS’nin ıslak yol yüzeyinde önünüzdeki aracı yakın takip ederken ortaya çıkan bir frenleme durumunda size bir yararı olmayacaktır.
Emniyet kemerinin taşıtınızın orta direklerinde bulunan ayarlı tutucularından boyunuza göre ayarlayın. Emniyet kemeri kesinlikle boyun bölgenizin üzerinde olmasın. Bu tip kullanım kaza sırasında boğulmanıza sebep olabilir.
Kış aylarıyla birlikte araçlarda elektrik sarfiyatı artar. Bu yüzden ilk olarak elektrik marş ve şarj dinamolarının kontrol ikinci olarak da akülerin bakımını yaptırın. Akü çok yoruluyorsa akü suyunu, suyundaki asit oranını ve kutup başlarını kontrol edin. Kutup başlarını gres yağı, bulunamıyorsa vazelin yağı ile silinin. Bir de araçların bakım kilometresi gelmese bile yaz çıkışı servise götürüp genel bakımdan geçirtin
Yakıt filtresini ve karbüratörü kontrolden geçirin. Yakıt filtresinin içine kaçacak suyun donması, aracın çalışmasını zorlaştırır. Karbüratörün içine kir ve tortuların girmezsi de yakıt sarfiyatını arttıracağı gibi aracınızın istenilen düzende çalışmasını engeller.
Kışa giriş bakımına radyatöre antifriz koymakla başlayabilirsiniz. Sürücü olmanız hasebiyle bahse konu işlemi kendiniz yapabilseniz de yetkili bir servisin yardımına başvurmanızda faydalar olduğunu da unutmayın
Her zaman aracınızda mutlaka çekme halatı, takoz, zincir ve reflektör bulundurun Yağış anında kayganlaşan zeminde takip mesafesine uyun. Hız yapmayın.
Soğuk havalarda aracınızın el frenini kesinlikle çekilmeyin. Eğer çekili unutulmuş ve donmuşsa aracı arkadan ve önden iterek sıkışan frenin açılmasına çalışın. Üzerine sıcak su dökerek açmak da bir çözüm yoludur. Aracın kilidinin donması durumunda kapıyı açarken anahtarı ısıtın.
Kapıları sürekli olarak kapalı tutun. Şehirler arası yollarda seyahat ederken ayrıca kilitli tutmayı unutmayın. Kapı kollarını, elektrikli dikiz aynalarını ve antenleri vazelinle silerek donması önleyin.
Kış şartlarına hazırlama eylemine cam sileceklerinden başlayın. Donan cama kesinlikle sıcak su dökülmeyin, cam çatlar. Normal çeşme suyu yavaş ama iyi bir buz çözücüdür. Tedbirlerin baştan alması durumunda, pratikliği bakımından camların dış yüzeyinin antifrizle silinmesi daha uygundur. İç yüzeylerin sıvı sabunla silinmesi durumunda buğulanma engellenir.

*EMNİYETLİ BİR SÜRÜŞ İÇİN TAVSİYELER
ÖZLEMİMİZ:
Trafik terörünün ve kazaların olmadığı,yürek yakan feryatların bittiği bir Türkiye.......
Hoşgörü ve akılcılığı siz başlatın,isteyenlere siz yol verin,en çok 5 saniyenizi alır,50 kez gülümseyerek yol verirseniz,250 saniye eder.
Bir gün bakarsınız yol verdikleriniz size yol verir..
1.Kesinlikle alkollü olarak araç kullanmayın ve kullandırmamaya çalışın.
2.Eskimiş lastiklerle yola çıkmayın kışın en az diş kalınlığı 3 mm yazın 2 mm olmalı. (Dünya standart ı ortalama 1,6 mm,Yeni lastikler 8 mm) Yol ve hava şartları ne olursa olsun havalarını indirmeyin.
3.Emniyet kemerinizi mutlaka takınız ve taktırınız.Mümkünse arka koltuktakilere de taktırınız Unutmayın (50 KM HIZDA)ani fren esnasında ortalama ağırlıklar 40 kat artarak öne doğru fırlayacaktır....Arka cam önüne sert cisimler koymayın bagajdaki sert cisimleri gerekirse sabitleyin...Çocukları mutlaka çocuk koltuğuna oturtunuz.
4.Gece ve gündüzleri mutlaka kısa farlarınız ı yakınız .Farlarınız, Aynalarınız,Camlar,Stoplar,Park lambaları daima çalışır ve temiz olmalı.
Görüşü engelleyecek hiçbir cismi cama yapıştırmayınız.(Aynalara Cd,Çavuş üzümü asmayın, arka cam önüne karpuz dilimi,kafası sallanan köpekler koymayın...)
5.Sileceklerinizi görüşün kapanmasını beklemeden çalıştırın lastiklerini gerekirse değiştiriniz...
6.Sinyallerinizi yön değiştirmelerde mutlaka kullanın,Sinyal vermeniz size geçiş üstünlüğü sağlamaz kontrol ettikten sonra şerit değiştiriniz.Başkasının sinyaline asla güvenmeyin..
7.Yağmur un yağdığı ilk anlarda dikkatli olun hız azaltın,Mıcırlı ve sisli havalarda da hız azaltın.
8.Direksiyon simidini mutlaka iki elle tutun ve 9.15 pozisyonun da olmalıdır.
9.Koltukları mutlaka kendinize göre ayarlayın,direksiyona olan uzaklığınız omuzunuzu koltuk sırtlığından kaldırmadan bileğiniz direksiyonun 12 noktasına değecek şekilde ayarlayınız.Ayağınız pedallara basılı iken gergin olmamalı ve dizinizde normal bir açı olmalıdır.
10.Acil fren durumunda daha kısa mesafede durmak için debriyaja ve frene birlikte basınız.Daima seyir esnasında ön ve arka trafiği kontrol ederseniz algılama süresi kısalır ve daha kısa mesafede durabilirsiniz.
11.Kırmızı ışıkta ve yaya geçitlerinde durduğunuz zaman geçit çizgilerini ihlal etmeyin ve bu sayede yeşil in yandığını daha rahat görebilirsiniz..
12.Yolda geçiş hakkı için kimseyle çekişmeyiniz ve gülümseyerek yol veriniz bu sürücü bir müddet sonra kendiside yol vermeye başlayacaktır...
13.Kırmızıda sonra yanan yeşil ışık esnasında arkadaki korna seslerini dikkate almayınız.Kendinize 2 sn lik bir zaman sağlayınız unutmayınız yandan çarpmalarda çok tehlikeli sonuçlar doğurur.
14.Sis li havalarda kayganlık faktörü artacağından takip mesafesini artırınız siste önünüzdeki aracı değil de yolun sağındaki yol çizgisini eğer çizgi yoksa yolun sağ sınırını takip ediniz.
15.Karşıdan gelen sürücü uzun farlarını yakmışsa sakın sinirlenip sizde yakmayın sakin olun hız azaltın onunla uğraşmayın karşı Tarafta herhangi bir engel varmış gibi davranın, farlarınız ın ayarlarını mutlaka yaptırınız.(Kısa 25 m-Uzun 100 m yi göstermeli)
16.Ön yolcu hava yastığı varsa 1.65 cm den küçük boyluları ön koltukta oturtmayın .
17.Koltuk başlığı çarpmalarda hayat kurtarır araca bindiğiniz zaman ayarlarını kontrol edin..
18.Sollama esnasında Kararlı olun.Sollama yerini , zamanı nı ve hızını iyi seçin
19.İlkyardım çantalarını göstermelik değil gerçek ilkyardım çantası bulundurunuz.
20.Yangın söndürücülerini gerektiği kadar ve sürücünün en kolay ulaşabileceği yerde bulundurunuz.
21.Yola çıkmadan önce kendinize 15 sn zaman ayırınız aracın kontrollerini yapınız.
22.Yağışsız havada ve yağışlı havada takip mesafesine uyunuz.Sadece önünüzdeki aracı değil onların önündeki ve arkasındaki araçları da takip ediniz..
23.Otomobilinizle kesinlikle kimseyle yarışmayın hız felaket getirir.
24.Kesinlikle vitesi boşa almayın.Yokuş aşağı inerken çıktığınız viteste inin.
25.Araç kullanırken cep telefonu ile konuşmayın zorunlu ise aracı sağa çekip durdurunuz.Aksi takdirde S sistemini de bozabilir.
26.Ani ve gereksiz fren kullanmayın sık fren kullanmaktan kaçınınız.Yavaşlamalarda ve durmalarda Motor frenini kullanınız.
Cep Telefonuyla konuşurken dikkatiniz dağılır ve kazaya sebebiyet verirsiniz.Aynı zamanda A.B.S fren sistemini bozabilir.
27.Aracınız da bulunması gereken alet ve edevatları mutlaka bulundurun.
28.Aracınız bozulup kaldığı zaman veya Lastik patlayıp değiştirileceği zaman
mutlaka emniyet tedbirleri alınız,gerekli işaretlemeleri yapınız.
29.Aracınızın bakımını zamanın da ve gereği kadar yapınız veya yaptırınız yolda kaldığı zaman değil.

SÜRÜŞ TEKNİKLERİ VE TAVSİYELER
*GENEL SÜRÜŞ TEKNİKLERİ & TAVSİYELER

1- Kesinlikle içkili olarak otomobil kullanmayın. En azından kendinize bir limit belirleyin ve bu limite yaklaştığınızda içmeyi bırakın. Içkili olarak sürüş esnasında refleksleriniz zayıflamış olacak ve direksiyon başındaki tepkileriniz çok daha yavaş gerçekleşecektir.
2- Emniyet kemerinizi mutlaka takınız. Hayatınızı kurtaracak bu kadar basit bir uygulamada “sıkılıyorum” mazereti kabul edilebilir mantıklı bir mazeret değildir. Emniyet kemerini hiç takmamanın yanında yapılan bir diğer hata da emniyet kemerini otoyolda takmak, ancak şehir içinde ya da gidilecek semte yaklaşıldığında “nasıl olsa geldik” mantığıyla otomobil henüz durmadan emniyet kemerini çıkartmaktır. Kazanın emniyet kemerinin çıkarıldığı an ile otomobilin park edildiği ana kadar geçen bu süre zarfında gerçekleşmeyeceğini kimse garanti edemez. Hatchback otomobillerde 8 km/h gibi son derece düşük süratte yapılan ‘geri viteste direğe çarpma’ testinde, çarpmanın etkisiyle birçok otomobilin arka tamponlarının içeri göçtüğünü, hatta bazılarının camlarının çatladığını biliyor musunuz? Çoğumuzun dikkate almaya değer görmediği süratlerde gerçekleşen kazaların bile ciddi yaralanma ve hatta ölümlere sebebiyet verebileceğini unutmayalım.
3- Farlarınızı gece gündüz açık tutunuz. Bu, halk arasında her ne kadar ‘görmemişlik’, ‘hava atma’ ya da ‘dikkat çekme amacıyla yapılan bir hareket’ olarak görülse de, olası bir tehlike durumunda farı yanan araçların trafikteki diğer sürücüler tarafından farı yanmayanlara göre çok daha çabuk fark edileceğini unutmayın. 4- Direksiyon başındaki oturma pozisyonunuzu iyi ayarlayın. Otomobil kullanmak son derece ciddiyet göstermek gereken bir iştir ve otomobil yatak odanız değildir. Birçok otomobilde gördüğümüz neredeyse 45 derecelik açıyla geriye doğru yatırılmış koltuklar hem sürüş konsantrasyonunu azaltacak ve tehlike anında vereceğiniz tepki süresini uzatacak, hem de kaza anında tehlike arz edecektir. Yatık olmayan ancak aşırı derecede geri alınmış koltuklar ise yine direksiyon başında verilen tepkileri geciktirmekten başka bir işe yaramayacaktır.
5- Sürüş esnasında direksiyon daima iki el ile birden ve saat 9:15 pozisyonunda tutulmalıdır. Koltuğun direksiyona olan mesafesi, kollar yaklaşık 45 derecelik bir açı yapacak şekilde ayarlanmalıdır.
6- Otomobil kullanacağınız ayakkabılar: ne aynı anda iki pedala birden basacak kadar aşırı geniş, ne hissi azaltacak kadar aşırı kalın tabanlı, ne de ayakların hareketini engelleyecek kadar uzun topuklu olmalıdır. Eğer bu durumlardan bir veya birkaçı mevcut ise daha sakin ve tehlike arz etmeyecek bir sürüşle yolculuk tamamlanmalıdır.
7- Kalabalık (Otomobilin içinde çok sayıda kişinin bulunduğu) yolculuklar en tehlikeli yolculuklardır. Gerek görüşün kısıtlanması, gerekse yolcuların konuşma ve hareketlerinden dolayı konsantrasyonunuzun tek başınıza otomobil kullanırken olduğu kadar yoğun olamayacağından hareketle bu tip yolculuklarda maksimum dikkati sarf etmeniz sizin ve yolcularınızın yararına olacaktır.. Özellikle sollama ve şerit değişimlerinde..
8- Kalabalık yolculuklarda eğer arka koltuğa 3 kişi oturmak mecburiyetinde kalırsa ortaya en kısa boylu olanın oturması en mantıklı çözümdür. Dikiz aynasını kullanacağınız zamanlarda daha iyi bir görüş için yardımcı olacaktır.
9- Yağmurun yağmaya başladığı ilk anlarda ve mıcırlı yollarda son derece dikkatli olun. Normalin çok az üzerinde sürat yapıyor dahi olsanız özellikle mıcırlı yollarda yoldan nasıl çıktığınızı anlamazsınız bile..
10- Bisikletlilere her zaman dikkat edin ve yanlarından geçerken mümkün olduğunca yavaşlayın. Ülkemizde henüz bisikletlilere ayrılmış özel yollar yoktur ve her ne kadar yolun sağından gidiyor dahi olsalar kendileriyle aynı şerit üzerinde olduğunuzu unutmayın.
11- Yollara kesinlikle güvenmeyin. Ülkemiz yollarında çoğu viraj ya eğimsiz, ya da daha kötüsü ters eğimlidir. Hızınızı iyi ayarlayın.
12- Arabanız kirli bile olsa, iyi bir görüş için en azından ayna ve camlarınızı temizleyebilirsiniz.
13- Kazayı yaptıranın genelde aşırı hız olduğu söylense de, özellikle şehir içi trafikte hıza dayalı kazanın asıl sebebi genel olarak hızlı gitmekten çok trafiğin normal akışından hızlı gitmektir. TEM otoyolunda tüm otomobiller 180 km/s hızla giderken sorun nispeten daha azdır, ancak bütün otomobiller 90km/s ile giderken siz 180 km/s ile gidiyorsanız tehlikenin özellikle sizin açınızdan çok daha büyük olduğunu söyleyebiliriz. Tabi kaza sırasında zarar verdiğiniz diğer otomobilleri saymazsak.. Yine aynı şekilde, hızla giden trafikte eğer siz trafiğin geneline göre son derece düşük bir süratte seyrediyorsanız trafiğin geneli için son derece büyük bir tehlike yaratıyorsunuz demektir.
14- Kesinlikle kimseyle yarışmayın. Yarış kaza getirir. Siz çok iyi ve son derece dikkatli bir sürücü olabilirsiniz ancak diğer sürücünün yapacağı bir hata, diğer otomobillerin de karışacağı bir kazayla sonuçlanabilir.
15- Önünüzdeki otomobil ille olan takip mesafesini iyi ayarlayın. Kesinlikle yakın takip yapmayın.
16- Yolculuk boyunca vitesi hiç bir zaman boşa almayın.
17- Aynaları muhakkak kullanın.
18- Eğer ABS sistemi varsa frene basmaktan korkmayın. Freni pompalamak, öne engel çıktığında önce frene basıp bırakmak, sonra tekrar basmak gibi teknikler sadece ABS fren sistemi olmayan otomobiller için geçerli eski tekniklerdir.
19- Pedal kısmında ayaklarınızın hareketini engelleyecek nesneler bırakmayın.
20-Bakım sırasında ön konsola torpido parlatıcı sprey uygulamayın ve yolculuk esnasında bu kısımda kutu mendil, kaset, CD gibi cama yansıması muhtemel hiçbir şey bulundurmayın. Aynaya CD asmak gibi ön konsola kutu mendil koymak da sadece ülkemiz sürücülerine has bir alışkanlıktır.
21- Özellikle güneşin karşıdan alındığı yolculuklarda kullanmak üzere arabanızın torpido gözünde mutlaka bir güneş gözlüğü bulundurun.
22- Sinyalleri kullanın. Sinyal kullanmamak sadece minibüs, özellikle de taksi sürücülerine has alışkanlıklardır.
23- Kırmızı ışıkta yaya geçidi üzerinde değil, yaya geçidinden önce durun. Böylelikle hem yayalar kendilerine ayrılmış olan şeritten rahatça karşıya geçecekler, hem de ilk araba olduğunuzu var sayarsak siz yeşil ışığı görebilmek için sunroof’tan bakmak zorunda kalmayacaksınızdır. Böyle bir durumda arkanızdaki araç bir minibüs veya taksi ise muhtemelen önde kendisine göre bir araçlık yer bıraktığınız için size korna çalacaktır. Muhatap olmayın.
24- Tümsek veya çukurlardan geçerken arkadaki trafiği de kontrol etmek sureti ile mümkün olduğunca yavaşlayın, ancak tam üzerinden geçerken ayağınızı fren pedalından çekin. Tümsek veya çukurlardan geçerken lastiğin darbeyi döner vaziyette alması gereklidir. O ana kadar yavaşladınız yavaşladınız, yavaşlayamadıysanız yavaşlayabildiğiniz kadarıyla geçin gitsin. Fren basılı durumdayken verdiğinden daha az zarar verecektir. Asfalta gömülen tırtıkların amacının ise her ne kadar hızı azaltmak olduğu söylense de bunların ön takımları bozmaktan başka bir işlevi olduğunu sanmıyorum, bu sebepten ötürü üzerlerinden mümkün olduğunca hızlı geçin. Bence tümüyle kaldırılmalılar. Ayrıca tümsekleri de artık inşaat işçilerinden ziyade Avrupa’daki örneklerine uygun şekilde geniş, ve üzerinde gece de görülmelerini sağlayacak boyalar olacak şekilde daha bilgili ekipler hazırlamalı.
25- Sürüş sırasında arabanızın kaputu ya da öndeki arabanın plakasına kilitlenmek yerine ileriye, daha geniş bir alana bakıp tüm trafiği kontrol edin.
26- ABS sistemini bozacağı ve maddi zarar doğuracağı için değil, ancak sizin konsantrasyonunuzu dağıtacağı için sürüş sırasında mümkün olduğunca cep telefonuyla konuşmayın. Hands-free seti olsa dahi... En azından siz arama yapmayın.
27- Sürüş esnasında sık fren kullanmak ya gereğinden daha hızlı ve/veya agresif gittiğinizin işaretidir, ya da eğer yavaş gittiğiniz halde çok sık fren kullanıyorsanız bu da acemi olduğunuzun göstergesidir. Her iki durumda da sizi takip eden araçları tedirgin edeceksinizdir.
28- Eğer normalde şehir içinde otomobil kullanıyor ve şehirlerarası yolculuklara daha seyrek gidiyor iseniz şehirlerarası yolculuğun ilk kilometrelerinde kendinize biraz zaman veriniz. Şehir içi ve şehirlerarası yolculuklar birbirinden tamamıyla farklı tecrübeler gerektirir ve uzun zaman sonra uzun yola ilk defa çıktığınızda araç sollarken gereken mesafe tayinini iyi yapamayacaksınız. İlk sollamalarda çekingen davranın, birden bire açılmayın.
29- Hayatınızda ne zaman ve nereye uzun yol yaparsanız yapın vardığınızda ilk soru “Yolculuk nasıldı, kaç saatte geldin?”, döndüğünüzde ise “Yolculuk nasıldı, kaç saatte gittin?” olacaktır. Hatta çoğunlukla daha bu sorunun sorulmasına izin verilmeden “Abi valla altı saatte Bodrum’a indik” gibi açıklamalar yapılır, başkalarıyla iddiaya girilir. Ayrıca bu tip uzun yolculuklarda muhakkak bir veya en azından birkaç arabayla ölümüne yarışılır, rakip araba konvoylarda sollarken sıkıştırılır vs. Artık bunların ne kadar mantıklı olduğuna değinmek dahi istemiyorum. Otomobiliniz üzerinde yaptığınız her modifikasyon sadece ve sadece sizin güvenliğinizi artırıcı ve arabanızı gerek performans, gerek görünüm olarak sadece size özel kılan uygulamalardır ve sadece kendinizi tatmine yönelik olmalıdır. İçinde 4 kişilik bir aile ya da kız arkadaşı olduğu halde sizinle yarışmaya kalkan sorumsuz bir dangalak bırakın başka şeylerle tatmin olsun. Onu geleceğinizi nasıl olsa biliyorsunuz.
30- Uzun yolculuklarda ilk 3-4 saat sonunda mola verip sonrasında mümkünse her 2 saatte bir dinlenin. Gerekirse uygun bir yere park edip bir süre uyuyun. Böyle bir durumda aklınıza ilk olarak büyük olasılıkla “Peki kaç saatte geldiğimi soranlara ne derim şimdi ben?” sorusu gelecek ve uyumakla uyumamak arasında gidip geleceksiniz. Sorulara “Valla uykum geldi uyudum, ne yapıyım yani!” şeklinde cevap vererek kestirip atabilir, ya da kaç saatte geldiğinizi merak edenlere en kötü ihtimalle yalan söyleyerek yırtabilirsiniz. Aynaya asılı CD’ler azaldığına göre, bu bakış açısı da bir gün mutlaka değişecektir.
31- Gece yolculuklarında hız yapmaktan kaçının. Ülkemizde bırakın devlet yollarını, paralı yollarda bile yolun çoğu bölümünde aydınlatma olmadığı düşünülürse, makul bir hızda gitmek hayatınız açısından daha az riskli olacaktır.
32- İster gece, ister gündüz olsun uzun yolda sollama yaparken ne şeritlere ne de tabelalara güvenmeyin. Bugüne kadarki tecrübelerimin gösterdiği şudur ki hatrı sayılacak kadar çok yerde sollama için asıl uygun bölümler sollama yasağının olduğu yerlerdir. Yine aynı şekilde sollama yasağı bittikten sonra, devamında size sollama hakkı tanınan bölümler ise örneğin sola doğru dönen ve ağaçlardan karşıdan geleni görme imkanı olamayan virajlardır. O tabelayı oraya dikenin kim olduğuna dair tahminde bulunarak virajı sollama yapmadan geçmek ve sollamalarda sadece tabela ya da şeride bakmayıp tecrübeyi en önde tutmak bence en iyi çözüm.
33- Eğer otomobilinizde spor süspansiyon sistemi, performans lastikleri, modifiyeli fren sistemi gibi güvenliği artırıcı modifikasyonlar yapılmamışsa, ya da en önemlisi ABS yoksa hız yaparken bir kez daha düşünün.
34- Arka koltukta otursalar dahi, sizinle birlikte yolculuk edenleri emniyet kemerlerini takmaları konusunda uyarın. Kaza esnasında arka koltukta yolculuk ediyor olmasına rağmen otomobilin ön camından fırlayanların sayısı ciddiye alınacak kadar fazladır.
35- Otomobiliniz bir hatchback veya sedansa arka cam kısmında bond çanta benzeri ağırlığı olan eşyalar bulundurmayın. Kaza esnasında arka camdan öne doğru fırlayacak bir bonda çantanın etkisi yüzlerce kiloya, basit bir kutu mendilin etkisi de onlarca kiloya eşit olacaktır. Eğer otomobiliniz bir station ise yine aynı mantıkla bagaj kısmına koyduğunuz eşyaların fırlamaması için bir bagaj filesi kullanın.
36- Sizinle birlikte seyahat eden yolcularınızı kendilerine en uygun yerde değil, trafik açısından en uygun yerde indirin.
37- Eğer otomobil arkadan kayma eğilimi gösterirse frene basmak yerine ayağınızı gazdan çekin ve direksiyonu kayan yöne doğru hafifçe çevirin.
38- Otomobil kullanmak son derece dikkat isteyen ve konsantrasyona dayalı bir iştir. Ciddiye alın.

*SÜRÜŞ POZİSYONU VE KOLTUK POZİSYONU
Kontak anahtarını bile çevirmeden önce ilk hazırlamanız gereken şeylerden biri doğru koltuk pozisyonudur.Buna çoğunlukla fazla dikkat edilmez, veya yanlış örnek alınır ve daha zayıf araba kontrolü ve adale kasılmalarına sebep olur.
Eğer çeşitli yarış otomobillerine bakarsanız değişik şekillerde oturuş pozisyonları olduğunu fark edersiniz.Açık tekerlekli CART ve Formula arabalarında genelde sürücü yatar pozisyonda olup kolları gergindir (aslında değildir).Tam kaporta kaplaması olan NASCAR türü yarış arabalarında ise söför daha dik ve neredeyse direksiyona yapışmış durumdadır. Bu pozisyonların hiç biri binek otomobillerinde kullanılması gereken doğru oturuş biçimi değildir. Açık tekerlekli yarış otomobillerinin gövdesi derin ve kokpit çok dardır.Bu durum sürücünün oturuş pozisyonunu belirler.Sürücünün bacakları dizde hafif bir açıyla neredeyse uzanmış pozisyondadır ve ayaklar neredeyse kalçaların altındadır.Bu araçların pedalları neredeyse birbirine deyecek kadar yakındır.Pedallar bileğinizi germe hareketinden birazcık fazla güç gerektirir.Sürücünün kollarını oynatabilmesi için çok az yer vardır fakat direksiyonu çevirmek için çok az bir döndürme yeterlidir.
Açık tekerlekli otomobillerde fonksiyon (sürücünün oturuş pozisyonu ve kontrol operasyonu) aracın formuna (derin ve ince kokpit) göredir.
Doğru koltuk ayarı için üç dikkat edilmesi gereken madde vardır.Bunların her biri aşağıda maddeler halinde geniş olarak açıklanmıştır.Binek otomobillerde pedal veya direksiyon sekli sizin yapınıza göre doğru yapıda veya uzunlukta olmayabilir.Fakat biraz fedakarlık edilip dengeli bir doğru oturuş pozisyonu bulunabilir.Üzerinde para harcadığınız yarış otomobillerinde veya cadde otomobillerinde pedal kolları veya değişik çaplarda ve derinliklerde direksiyon modifiyeleri ile mükemmel oturuş pozisyonu sağlanabilir.
Madde 1
İlk madde koltuğa oturmak, koltuğa oturulduğunda sürücünün arkası koltuğun arkasına dik durumda olmalı sürücünün kalçasida koltuğun arkasında ve altında olan kesimlerin ortasına sıkışmış olmalıdır.Bacakların içi koltuğun zeminiyle temasta olmalıdır.Bu pozisyonun amacı sürücünün vücudu ve koltuk arasındaki teması en yüksek düzeye çıkarmaktır.Bunun güvenlik açısından yararları yanında da sürücüye en zahmetsiz kullanımı sağlar.
Madde 2
İkinci madde kol pozisyonu.Yukarda tarif edildiği şekilde oturulduğunda sürücünün kolları tamamen uzanmış durumda bilekler direksiyonun üzerine konulabilecek uzaklıkta olmalıdır.
Bu dönüşlerde uzanmış kolların hafifçe dirsekten bükülmesini sağlar.Bu pozisyonun amacı dönüşlerde kolların çok bükülmemesini sağlamaktır (omuzlar direksiyon tamamen çevrilip kollar çapraz pozisyonda iken bile kalkmayacak şekilde olmalıdır).Çok uzatılan ve gerilen kollar çabuk yorulmaya sebep olup sürücünün direksiyondaki titreşimleri hissetmesini de önler.
Madde 3
Üçüncü madde ise bacak pozisyonu.Bacaklar herhangi bir pedal komple ayak parmaklarının altındaki eklemli kısım basıldığında (ucuyla değil), dizlerden bükülmüş olmalıdır.Bu kollarda da olduğu gibi gerilmeyi engellemek içindir.
Bununla birlikte bir sürü oto meraklısı binek otomobili kullanmaktadır, bunun için dizlerin konsol altına ya da direksiyonun altına yapışık olmamasına dikkat etmek gerekir.Hatta birkaç santim boşluk olması kaza anında yaralanmayı önlemek açısından çok yararlıdır.Sağ bacak için daha fazla diz mesafesi ayirmakta yarar vardır.Böylece topuğunuzun frende ve ayağınızın ucununun gaz pedalında olmasını sağlayıp topuk-ayak ucu seklinde vites düşürebilirsiniz.

*SÜRÜCÜLERİN DİKKATİNE
İyi bir sürüş ve frenleme için lastiklerin dış yüzeyini ve stepne dahil tüm lastiklerin havasını mutlaka kontrol edin. Kötü bir lastik her zaman kaza sebebi olabilir. Ayrıca kabak lastikler, özellikle yağışlı havalarda direksiyon hakimiyetini tamamen sürücünün elinden alabilir. Kabak lastikleri değiştirin. Lastikleri iki ön veya iki arka şeklinde değiştirin. Her iki lastiğin de aynı desende olmasına dikkat edin. Unutmayın ki Lastik dış derinliklerinde eşit olmayan aşınma oluşması yani, lastiklerden birisinin ötekisine nazaran daha fazla ve normal olmayan biçimde yıpranması ön düzen sisteminde bir arıza olduğunun habercisidir.
Fren hidrolik yağının seviyesindeki azalma bir arızanın habercisi olarak kabul edilmelidir. Fren pedalına basıldığında pedal önce bir yerde durup daha sonra bir gevşeme hissediliyorsa ciddi bir sorun var demektir. Fren pedalına basılınca bir yaylanma hissediliyorsa sistemde hava vardır . Hemen servise gidin.
ABS fren sistemi, virajlarda ıslak yüzeylerde çakıl ve benzeri malzemeli yollarda daha iyi yol tutuşu sağlamaz. Yağdan fazla hızla virajlara girerken yol platformunda kalmanıza yardım etmez. ABS'nin ıslak yol yüzeyinde önünüzdeki aracı yakın takip ederken ortaya çıkan bir frenleme durumunda size bir yararı olmayacaktır.
Emniyet kemerinin taşıtınızın orta direklerinde bulunan ayarlı tutucularından boyunuza göre ayarlayın. Emniyet kemeri kesinlikle boyun bölgenizin üzerinde olmasın. Bu tip kullanım kaza sırasında boğulmanıza sebep olabilir.
Kış aylarıyla birlikte araçlarda elektrik sarfiyatı artar. Bu yüzden ilk olarak elektrik marş ve şarj dinamolarının kontrol ikinci olarak da akülerin bakımını yaptırın. Akü çok yoruluyorsa akü suyunu, suyundaki asit oranını ve kutup başlarını kontrol edin. Kutup başlarını gres yağı, bulunamıyorsa vazelin yağı ile silinin. Bir de araçların bakım kilometresi gelmese bile yaz çıkışı servise götürüp genel bakımdan geçirtin.
Yakıt filtresini ve karbüratörü kontrolden geçirin. Yakıt filtresinin içine kaçacak suyun donması, aracın çalışmasını zorlaştırır. Karbüratörün içine kir ve tortuların girmezsi de yakıt sarfiyatını arttıracağı gibi aracınızın istenilen düzende çalışmasını engeller.
Kışa giriş bakımına radyatöre antifriz koymakla başlayabilirsiniz. Sürücü olmanız hasebiyle bahse konu işlemi kendiniz yapabilseniz de yetkili bir servisin yardımına başvurmanızda faydalar olduğunu da unutmayın.
Her zaman aracınızda mutlaka çekme halatı, takoz, zincir ve reflektör bulundurun Yağış anında kayganlaşan zeminde takip mesafesine uyun. Hız yapmayın.
Soğuk havalarda aracınızın el frenini kesinlikle çekilmeyin. Eğer çekili unutulmuş ve donmuşsa aracı arkadan ve önden iterek sıkışan frenin açılmasına çalışın. Üzerine sıcak su dökerek açmak da bir çözüm yoludur. Aracın kilidinin donması durumunda kapıyı açarken anahtarı ısıtın.
Kapıları sürekli olarak kapalı tutun. Şehirler arası yollarda seyahat ederken ayrıca kilitli tutmayı unutmayın. Kapı kollarını, elektrikli dikiz aynalarını ve antenleri vazelinle silerek donması önleyin.
Kış şartlarına hazırlama eylemine cam sileceklerinden başlayın. Donan cama kesinlikle sıcak su dökülmeyin, cam çatlar. Normal çeşme suyu yavaş ama iyi bir buz çözücüdür. Tedbirlerin baştan alması durumunda, pratikliği bakımından camların dış yüzeyinin antifrizle silinmesi daha uygundur. İç yüzeylerin sıvı sabunla silinmesi durumunda buğulanma engellenir.

*HAYAT KURTARAN TRAFİK KURALLARI
Taşıt yolu bitişiğinde ve yakınındaki yaya yolu (kaldırım) yoksa banketlerden yürüyün.
Karşıdan karşıya geçişlerinizi, trafik polisinin bulunduğu yerlerden o da yoksa yaya geçidi, okul geçidi gibi yerlerden yapın.
Yaya geçidi, okul geçidi ve kaldırımların daima sağını kullanın.
Karşıdan karşıya koşmadan ancak hızlı adımlarlar geçin.
Trafik polisinin düzenleme çalışmalarına, trafik ışıklarına ve işaret ve levhalarına kesinlikle uyun.
Karayollarına trafiği güçleştirecek, tehlikeye düşürecek ve mani olacak şekilde herhangi bir şey bırakmayınız ve dökmeyin.
Trafik ışığı ve yetkilinin bulunmadığı yerlerde, taşıtların uzaklık ve hızını kontrol edip güvenliğinizi sağladıktan sonra en kısa doğrultudan en kısa zamanda karşıdan karşıya geçin.
Yayalar için özel olarak yapılmış alt veya üst geçit, yaya köprüsü veya yaya tüneli gibi yerlerden karşıya geçin.
Devamlı çizgilerde, virajlarda, tepe üstlerinde, dar köprü ve tünellerde ilerisi görünmeyen yerlerde önünüzdeki aracı geçmeyin.
Birden fazla şeritli yollarda trafiği tehlikeye düşürecek şekilde işaret vermeden şerit değiştirmeyin.
Yolun sol şeridini daima geçi için serbest bırakınız, sol şeridi devamlı olarak işgal etmeyin.
Kavşaklardan ve tepe üstlerine yaklaşırken virajlı yollarda ilerlerken süratinizi azaltın.
Yağışlı havalarda yanınızda zincir, takoz ve çekme halatı bulundurun.
Önünüzdeki araç başka bir aracı geçmekte ise sizde onu geçmeye çalışmayın.
Geceleri karşılamalarda kısa hüzmeli farlarla geçiş yapın.
Alkollü iken araç kullanmayın.
Önde giden araçları güvenli ve gerekli mesafeden takip edin.

*ARACINIZDAKİ KOLTUK BAŞLARI DOSYASI
Aracınızdaki koltuk başları olası bir arkadan çarpma halinde boynunuzda meydana gelebilecek bir zedelenmeyi engellemesi için aracınıza yerleştirilmiştir ve kesinlikle görüşün iyileştirilmesi vs. gibi sebeplerle araçtan sökülmemelidir.

*SÜRÜŞLE İLGİLİ İPUÇLARI
* Motoru ısıtmak için fazla zaman harcamayınız. Modern motorlarda gerekli değildir.
* Motorunuzu uzun süre rölantide çalıştırmayınız. Aracınızı terk ederken veya uzun süre beklemeniz gerektiğinde motorunuzu stop ediniz.
* Ani ve hızlı kalkışlardan kaçınınız.
* Mümkün olduğu kadar 90 km/h ve altında sürünüz.
* Aerodinamik tasarımlı yeni taşıtlarla yapacağınız şehirlerarası yolculuklarda, aracınızın camlarını kapalı tutarak, gerekiyorsa klimayı çalıştırınız.
* Daha eski taşıtlarla yapacağınız şehirlerarası yolculuklarda, aracınızın camlarını mümkün olduğu kadar kapalı tutarak, gerekiyorsa havalandırmayı çalıştırınız.
* Sıkışan trafiği ve trafik ışıklarını sezinleyerek, yumuşak bir şekilde hızlanın veya yavaşlayınız.
* Seyahatinizi dikkatlice planlayınız. Birçok yere uğramak zorunda iseniz, rotanızı aynı yerden iki kere geçmeyecek ve bir çıkışta mümkünse hepsine uğrayacak biçimde planlayınız.
* Bagajınızı boşaltınız. Bagajınızda bulunan her fazlalık aracınızın ağırlığını gereksiz yere artıracaktır.
* Pratik ve mümkün olduğu kadar, aynı yere giden arkadaşlarınızla birleşerek ve dönüşümlü olarak tek araç kullanınız.
* Radyo trafik durumu anonslarını dinleyerek, mümkün olduğu kadar trafiğin sıkışık olduğu güzergahlardan kaçınınız.
* Aracınızı, herhangi bir hız için motorun sarsıntılı ve düzensiz çalışmayacağı mümkün olan en yüksek viteste kullanınız.
* Hızınızı sabit tutmaya çalışınız. Uzun düz yol kesimlerinde varsa aracın cruise (seyir) kontrol sistemini kullanınız.

*UZUN SÜRÜŞLERDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
* Lastiklerin havasını kontrol edin
* Yedek lastiğinizi kontrol edin
* Lastik diş derinliklerine bakın
* Rot-Balans ayarlarınızı kontrol ettirin
* Frenleri kontrol ettirin
* Radyatördeki antifriz miktarını ölçtürün
* Silecek lastiklerine bakın
* Silecek suyunu tamamlayın
* Motor yağını kontrol edin
* Elektrik aksamını kontrol edin(uzun/kısa far; sinyaller; stop lambaları; park/gabari)
* Araç altına mutlaka göz atın. Yağ ve su kaçağı varmı kontrol edin.

*10 İPUCU
1- Aşırı hız yapmayın, yüksek devirlerde otomobil kullanmayın.
2- Ani kalkıştan ve frenden kaçının.
3- Yokuş aşağı inerken gazdan ayağınız çekin; vitesi boş atmayın, kontağı kapatmayın
4- Fazla ağırlıklardan kurtulun.
5- Aerodinamik yapıyı bozan eklentileri sökün.
6- Hava filtresini sık sık değiştirin.
7- Lastiklerinizi sık sık kontrol edin, hava basınçlarını fabrika verilerinde tutun.
8- Hız sabitleme sistemini sadece düz yollarda kullanın.
9- Uzun süre hareketsiz duracaksanız motoru kapatın, rölantide çalıştırmayın
10- Yaz aylarında klimayı ihtiyaç duydukça kullanın. Yolculuk boyunca sürekli açık tutmayın.

S İLE BAŞLAYAN KONULAR BİTTİ...
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: TEKNİK KONULAR

İleti omeralemdar » 02 Temmuz 2008 20:04

Ş İLE BAŞLAYAN KONULAR

*ŞANZIMAN BAKIMI
Tork konvektörü, debriyaj, servo, hidrolik sistemi, solenoid, sübap ve vites kademeleri gibi unsurları içinde barındıran alüminyum muhafazaya sahip şanzıman türüdür. Otomatik şanzımanın en büyük özelliklerinden biri üretici firmaların en uygun hızlanma ve tork devirlerini hesaba katarak ayarladıkları vites değişim süreleri ile kullanıcı hatasından oluşabilecek sorunların en aza indirgenmesi ve aracın yakıt ekonomisine katkıda bulunması sağlanır. Her ne kadar otomatik vitesler manual viteslere göre araçların performansını olumsuz yönde etkiliyor olarak bilinsede geliştirilen yeni teknolojilere sahip araçların sahip olduğu otomatik vites seçenekler her geçen gün performans açısındanda daha iyiyi sürücüsüne sunmaya başlamıştır.
Manuel şanzımanlar motordaki gücü tekerleklere taşırken debriyaja ihtiyaç duyarken otomatik şanzıman bu işi tork dönüşümü yapan yağ içerikli bir sistem aracılığıyla halledilir. Yarı otomatik şanzımanlı araçlarda ise vites değişimi debriyaj olmadan manuel olarak yapılabilmektedir, bu araçlarda ise kavrama elektronik veya vakum sistemi ile kontrol edilmektedir. Otomobilinizin her parçası gibi Otomatik şanzımanda bakıma gereksinim duyar. Aracın ve şanzımanın tipine göre yapılması gereken bakım süreleri aracın el kitabında bulunabilir. Genel olarak uygulanan bakım her 40.000 kilometrede yada 2 yılda bir şanzıman yağının ve filtresinin değiştirilmesidir. Özellikle römork bağlı, hızlı duruş kalkış yapan, dağ bayır inip çıkan sürücüler şanzıman yağının kontrolünü aksatmamalıdırlar. Şanzıman yağı değişimi aslında kendinizin bile yapabileceği, çok fazla teknik bilgi ve ustalık gerektirmeyen bir işlemdir, eğer aracınızla ilgilenmeyi seviyorsanız yağ değişimi sırasında eğlenebileceğinizi bile söylemek mümkün. Bunun için yapmanız gereken aracınızın bakımını yapan servisde ki ustadan bu işin nasıl yapıldığını uygulamalı olarak görmeniz.

*ŞEHRİNİZİ TANIYOR MUSUNUZ?
Gideceğimiz yeri iyi biliyorsak, kısa mesafeden ve fazla yakıt tüketmeden ve çevreyi daha çok kirletmeden oraya ulaşabiliriz.
Bir düşünün, gideceğiniz adresi sora sora bulmaya çalışmak, trafiği aksatacak, yanlış tarifler fazla yol kat etmenize neden olacak, yakıt tüketiminiz artacaktır. Üstelik yorulacak ve sinirleneceksiniz. İşte bu nedenle gelin siz de bir şehir planı edinin. Yolda zaman yitireceğinize şehir planı üzerinde biraz zaman yitirin. Bunu lütfen bir alışkanlığa dönüştürelim.

*SİZİN BİR GÜZERGAHINIZ OLMALI
Belirli yollardan gitmek yolu tanımanızı ve olası tehlikeleri bilmenizi sağlar. Bu güzergahı seçerken trafik yoğunluğunun fazla olmamasına dikkat edin. Çünkü, yoğun trafik hem aracınızı hem de sizi yorar. Zaman kaybı, yakıt tüketimi, kazaya karışma riski yoğun olmayan trafikte daha azdır.

*ŞERİT DEĞİŞTİRME
A) Trafiği tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirilemez
B) Gidişe ayrılan yolun en sol şeridi sürekli kullanılmaz
C) İki şeridi birden kullanmak yasaktır
D) İşaret vermeden şerit değiştirmek yasaktır
E) Kavşaklara yaklaşırken yerleşim birimi içinde 30 m yerleşim birimi dışında 150 m içinde şerit değiştirmek yasaktır
F) Kavşaklarda şerit değiştirmek yasaktır.

Ş İLE BAŞLAYAN KONULAR BİTTİ...
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: TEKNİK KONULAR

İleti omeralemdar » 02 Temmuz 2008 20:19

T İLE BAŞLAYAN KONULAR

*TAKIP MESAFESİ
Karayolunda aynı şeritte birbirinin ardında hareket halinde olan iki araç arasındaki
mesafeye takip mesafesi denir.
a) Öndeki aracı yakından takip etmenin sakıncası
Öndeki aracın yakından takip edilmesi önlenebilecek bazı kazaların oluşmasına neden olur.
Yakın takipte öndeki araç sürücüsünün karar değişikliklerinde olayın fark edilip tedbir alınması için yeterli mesafe bulunmayabilir,buda kazaların oluşması için en büyük faktörlerden birini meydana getirir. Arkadan çarpma asli kusur sayılması nedeniyle yakından takip eden sürücü bütün olaylardan sorumludur.
Sürücüler karayollarında aynı şeritten takip ettikleri araçlarla güvenli bir mesafe bırakmak
zorundadırlar. Bu mesafe kilometre cinsinden hızının metre olarak en az yarısı kadardır. Örneğin 60 km/saat hızla giden bir araç için en az 30 metredir. Hava şartlarının kötü olması halinde takip mesafesinin attırılması zorunludur.
b)Takip mesafesinin kontrolü
Takip mesafesi aracın 2 saniyede kat edeceği yol uzunluğu kadardır. Bu mesafenin kontrolü 88-89 sayımıyla da yapılabilir.
Öndeki araç herhangi bir belirli noktadan (ağaç,direk,asfalt yaması)geçerken arkadaki sürücü yavaş bir tempoyla 88-89 sayılarını sayar. Bu iki sayıyı sayıncaya kadar yaklaşık iki saniye geçer.
Sayılan sayı sonunda öndeki aracı ilk gördüğümüz noktaya gelirsek takip mesafemiz normal
demektir. Eğer bu noktayı geçmişsek ayağımızı gaz pedalından çekerek hızımızı azaltmamız
gerekir
Hızlara göre takip mesafesi
Bu kurallara göre,hız düştükçe araçlar arasındaki takip mesafesi azalmalıdır.
Kol ve grup halinde araç kullanma,
Kol ve grup halinde düşük hızla giden araçların karayolu üzerinde uzun konvoylar oluşturacağından öndeki araçları geçmek mümkün olmadığından kol ve grup halinde araç kullananların araçları arasında diğer araçların emniyetle gidebileceği açıklık bırakmak zorundadır. Bu açıklığın ölçüsü en az takip mesafesi kadar olmalıdır.
Tehlikeli madde taşıyan araçların sürücüleri yerleşim birimleri dışındaki karayollarında,öndeki aracı
En az 50 metre mesafeden takip etmek zorundadır.
Görüşün düşük olduğu yağmurlu havalarda ve gece yolculukları esnasında takip mesafesi 3 saniyeye çıkarılarak güvenli sürüş sağlanmalıdır.
"Lastiklerinizi her kullanımdan önce kontrol edin", "Sileceklerinizi her sene değiştirin", "Her hafta otomobilinizin elektrik sistemini kontrol edin" gibi basma kalıp cümleler dışında bakalım neler var otomobillerin dünyasında?
1) Eğer çok hafif bir yağmur çiseliyorsa, sileceklerinizi son hızda çalıştırmayın.
2) Yağmur durduktan 20 dakika sonra bile silecekleriniz hala çalışıyor konumda olmasın.
3) Eğer arka camınızda buğulanma oluyorsa, arka cam rezistansını çalıştırın. Çünkü o düğmenin asıl fonksiyonu budur. (İyi bir şoför, önü kadar aynı zamanda arkasında da neler olup bittiğini bilen kişidir)
4) Otomobilinizin ön ve yan camları yağmurlu havalarda buğulanabilir. Böyle bir durumda otomobilinizin havalandırma sistemini çalıştırın ve ayarını defrost konumuna getirin.
5) Yağmurlu havalarda farlarınızı mutlaka yakın. Böylece camlarındaki buğuyu çözmeyi akıl edemeyen şoförlerin sizi görme şansı artar, bir anda sizin şeridinize tehlikeli giriş yapma şansları azalır.
6) Soğuk havalarda ağaç ve köprü gibi bölgelerin gölgesinde kalan alanlarda aşırı buzlanma olur. Bu tip bölgelere dikkat edin.
7) Yolların uzun bir süre kuru kalmasının ardından yolların üzerinde toz ve otomobillerden akan yağlar birikir. Yağmurun ilk damlalarıyla birlikte yoldaki toz ve yağ, ıslaklıkla birleşir ve yollar bir buz pisti kadar kaygan olur. Her zaman yağmurun ilk çiselediği zaman, bardaktan boşanırcasına yağdığı zamandan daha tehlikelidir. Garip ama gerçek!
8) Otoyol gibi yerlerde araç kullanırken eğer iki şerit birden değiştirmeniz gerekirse, önce sinyalinizi verin ve ilk şerit değişikliğini yapın. Geçtiğiniz şeritte bir süre kaldıktan sonra tekrar sinyal verin ve geçmek istediğiniz şeride yönelin. Çoğu kişi bunu yapmaya üşenir. Ama bu en güvenli şerit değiştirme yöntemidir.
9) Emniyet kemerinizi takarken, emniyet kemerinin alt kısmının midenizin değil, kalça kemiğinizin üzerinden geçmesine dikkat edin. Çünkü kalça kemiğiniz bir kaza esnasında midenize göre daha dayanıklıdır.
10) Otoyollarda giderken 10 veya daha fazla oluşan araç konvoylarında, öndeki aracı tamponuna yapışarak takip etmeyin.
11) Yine otoyollarda dikkat etmeniz gereken bir nokta "hız devamlılığı"dır. Otoyollar belli hızlarda gitmeniz gereken yollardır. Ne daha yavaş, ne daha hızlı. Özellikle bazı sürücüler otoyoldan çıkacakları zaman daha otoyol üzerindeyken hızlarını azaltmaya başlarlar. Ve böylece arkalarındaki bütün trafiği tehlikeye atarlar. Bunun yerine sağ şeride geçtikten sonra yavaşlamak daha doğrudur. Hızınızı bu şeride geçtikten sonra düşürmeye başlayın.
12) Bir yokuşun sonundaki kırmızı ışıkta duracağınız zaman öndeki araçla aranızda en az 2 metre boşluk bırakın. Böylece önünüzdeki şoför acemi olduğu için otomobilini kaldırış esnasında kaydırsa bile size çarpma olasılığı azalır. Her ne kadar sizin hatanız olmasa da, o güzel otomobilinizin mahvolmasını engellemiş olursunuz.
13) Eğer çok şık üstü açık bir spor otomobile sahipseniz sizi kutlarız. Ama lütfen aracınızın tavanını otoyolda 100 km/s hızla seyrederken açıp kapamaya çalışmayın. Hızdan dolayı oluşan hava akımı o güzel tavanınızı uçurur. İster inanın ister inanmayın bunu yapan şoförler var.
14) Eğer otomobilinizin şoför tarafında hava yastığı varsa elleriniz direksiyonda saat 9:15 pozisyonunda bulunsun, daha aşağıda değil. Böylece hava yastığı yüksek hızla açıldığında bileklerinizin kırılma olasılığı azalır.
15) Eğer tek elinizle direksiyonu tutuyorsanız yukarıdaki aynı nedenden dolayı elinizi saat 12 değil saat 6 pozisyonunda tutun.

*TEHLİKELİ DURUMLARDA YAPILMASI GEREKENLER

*KAYMANIN KONTROLÜ
Araçlarda kayma lastiklerin yeri tutmamasından dolayı meydana gelir. Kaymanın önlenebilmesi çeşitli faktörlere bağlıdır; aracın önden veya arkadan çekişli olması, kaymaya neden olan yol yüzeyinin kaplı olduğu malzeme veya üzerine yayılmış olan materyalin cinsi (kum, yağ, kar, çiğ, vs.) kaymanın şiddetini ve yönünü etkiler. Bunlar, araçta başlayan kaymayı önleme açısından önemlidir.

*ARKADAN ÇEKİŞLİLERDE;
Arkadan çekişli araçlarda kayma aracın arka kısmının sağa veya sola savrulmasıyla meydana gelir. Aracın arka kısmı, ön kısma doğru hareket ederek bazı hallerde tamamen dönmesine ve kontrolün tümüyle kaybolmasına yol açar. Bu gibi durumlar, virajlara, aracın yeri tutma limitlerinin çok üstünde girildiğinde veya viraj içinde kuvvetli fren yapıldığında meydana gelir.

*ÖNDEN ÇEKİŞLİLERDE;
Önden çekişli araçlarda kaymaya aracın çok hızlı ve ani gazlamalarla -sert hız artırmakla- veya virajlarda ani sürat yükseltilmesiyle meydana gelir. Bu durumda:
• Debriyaj ve fren pedallarından uzak durun (Dokunmayın).
• Aracın direksiyonunu dönmek istediğiniz yöne doğru yavaşça çevirin ve sert hareketlerden sakının.
• Aracı durdurmaya çalışmayın, gaz pedalına yavaşça basıp çekerek aracın öne olan ivmesini kontrol altına alın.

*DÖRT TEKERLEK ÇEKİŞLİLERDE;
Dört tekerde kayma genel olarak ani fren yapımı esasında meydana gelir. Kaygan zemin üzerinde ani fren aracın tekerleklerinin kilitlenmesine ve aracın kilitlenmesine neden olur. Kontrol altına alabilmek için:
• Fren pedalından ayağınızı çekin, aracın tekerleklerinin dönmesini sağlayın.
• Debriyaj pedalına dokunmayın.
• Direksiyon hâkimiyetini tekrar ele aldığınızda, direksiyonu düz tutarak aracı normal konumuna getirin.
• Frenleri yavaş bir biçimde pompalayarak aracın durmasını sağlayın.

*ARAÇTAKİ KAYMAYI KONTROL ALTINA ALMAK İÇİN;
• Ayağınızı gaz pedalından çekin. Kesinlikle frene dokunmayın. Kayma anı frenden dolayı meydana gelmiş ise ayağınızı fren pedalından çekin. Debriyaja basmayın ve direksiyonu çok hafif bir şekilde tutun.
• Direksiyonu aracın arka kısmının kaydığı yöne doğru çevirin. Aracın arkası sağa doğru savrulmuş ise direksiyonu sağa doğru çevirin. Direksiyonu çok fazla turda kaymanın olduğu tarafa doğru çevirmek de iyi değildir. Araç bu kez ters yöne savrulabilir. Bu yüzden direksiyondaki hareketler kontrollü ve yumuşak olmalıdır.

* HAREKET HALİNDEKİ ARACIN ÖN CAMININ KIRILMASI;
Hareket halindeki araçlarda, özellikle süratli hareket eden araçlarda ön camın kırılması kazaya neden olabilir. Cam kırıldıktan sonra öne doğru kaybettiğiniz görüş açısını tekrar kazanmaya çalışın. Elinizle camı kırıp görüşü sağlamaya çalışmayın. Aynalardan yararlanarak aracınızı yolun sağ tarafına park etmeye çalışın. Sağ tarafa aracı park ettikten sonra, flaşörleri açın ve dikkatlice aracın dışına çıkın. Aracın cama yakın olan kalorifer ve havalandırma deliklerine gazete kağıdı koyarak cam parçacıklarının bu kısımlara düşmelerini önleyin. Gazete kağıdı yoksa bez parçası da kullanabilirsiniz. Sonra krikonun arka kısmı ile camı içerden dışarı doğru kırın. Bu işlem üst köşelerden ortaya doğru yavaşça yapılmalıdır. Cam lastiğini dikkatlice çıkarıp temizledikten sonra, yeniden kullanılabileceği için bagaja koyun. Gazete kağıdına birikmiş cam parçalarını bir naylon torba içine koyun ve en yakın çöp bidonuna atın. Bu durumda takabileceğiniz bir gözlük varsa ne iyi. Öylece en yakın cam tamircisine kadar gidin. Bu arada ihmal edilmemesi gereken bir husus, kalorifer deliklerinin elektrikli bir süpürgeyle temizlenmesidir. Ne kadar dikkat edilirse edilsin, deliklere cam parçacıkları düşmüş olabilir.

*YÜKSEK HIZLA LASTİK PATLAMASI;
Patlayan, arka lastiklerden biriyse, arabanın arkası sağa veya sola doğru kaymaya başlar. Ön lastiklerden biri patlamışsa, mümkün olduğu kadar fren yapmamaya çalışın. Ön lastiklerden biri patladığı zaman araç lastiğin patladığı yöne doğru kuvvetlice çekilir. Bu durumda direksiyonla, aracı düz bir doğrultuda tutmaya çalışın ve yavaş frenleme ile durmasını sağlayın.

*DERİN SUDAN GEÇMEK;
Taşmış dereler, nehirler veya büyük su birikintilerinin içinden geçerken aracınızın hızını kesin. Aracın geçtiği kısımdaki suyun derinliği önemlidir. Genel olarak araçlar, radyatör pervanelerinin alt kısmına kadar suya girebilirler. Normal olarak radyatör pervanesinin yerden yüksekliği 25-30 santimetre arasındadır. Bu mesafe aracın tekerleklerinin orta noktası ile lastiklerin yere değdiği nokta kadardır. Bu ölçümlerden de anlaşılacağı gibi mütevazi bir aile otomobili 25-30 santimlik bir su birikintisinden geçebilecek yetenektedir. Bu noktanın üstüne su geldiği takdirde, su damlacıklarını kuvvetli bir sprey gibi motorun üstüne püskürtür. Bu su bombardımanı bujilerin ve distribütörün ıslanmasına neden olur ve araç stop eder. Tam su birikintisinin ortasında da kalır. Suya 1 veya 2. vitesle girin. Böyle yapıldığında su lüzumsuz olarak sağa sola sıçramaz. Sürat yavaş fakat aracın devri yüksek olmalı. Sudan geçiş sırasında vites değiştirmeyin. Geçtikten sonrada frenleri kontrol edin. Frenler sık ve kesik basılarak kontrol edilebilir.

*ARAÇLARDA YANGIN;
Araçlardaki yangının önüne geçilmezse, büyük bir trajedi meydana gelebilir. Buharlaşmış benzin tutuşarak deponun alev almasına neden olur. Bir süre sonrada araç infilak edebilir. Araçta duman tespit edildiği an durdurulmalı. Sonra anahtar üzerinde kontak kapatılmalı. Direksiyonun kilitlenmemesine dikkat edilmeli. Aksi halde, gerektiği takdirde aracın itilmesi mümkün olmaz. Bütün yolcular dikkatlice dışarı alınmalı. Motor kaputu kısmi olarak açılmalı. Böylece alevlerin büyümesi önlenmiş olur. İmkan varsa akü kutup başı sökülmeli. Yangın söndürücü varsa kullanılmalı; yoksa battaniye veya oto kılıfından yararlanılmalı. Bu örtüler alevlerin oksijen alıp büyümesini önleyecektir. Hava almayan alev söner. Olay kum zemin üzerinde meydana gelmişse, alevin üzerine kum atılarak söndürülebilir.

*HEMZEMİN GEÇİTLERDEN GEÇERKEN;
Tren yollarının kara yoluyla kesiştiği geçitlerde çok dikkatli olmak gerekir. Sağa sola bakıp oyalanmadan karşıya geçin. Büyük bir hızla üzerinize gelen trenin durabilmesi için oldukça uzun bir mesafeye ihtiyaç vardır. Araç geçit içinde stop edip kalmışsa hemen yolcuları indirin ve emin bir noktaya geçmelerini sağlayın. Aracı iterek karşıya geçmek mümkün değilse, birinci vitese takın ve kontağı açıp kapayın. Bu şekilde aracın ileri doğru hareketini sağlarsınız. Bu şekilde de hareket ettirmek mümkün değilse, en yakın aracın halatla sizi çekmesini sağlayın...
Kaynak: http://www.bigglook.com/biggauto/pn.asp

*TEHLİKELİ MADDE TAŞINMASI:
Tehlikeli madde taşıyan araçlar, şehir içerisinde 30km. şehir dışında 50km. hızla gidebilir. (Eğer boş ise, kendi sınıfının hızı ile)
NOT: Dolum veya boşaltım sırasında kıvılcım çıkaran nesnelere en fazla 30m. yaklaşır, park anında 20m. takip mesafesi 50m. olmalıdır.
NOT: Tehlikeli madde taşıyan araçlarda 6kg. iki adet yangın söndürme cihazı ve temizlik anında tanker içindeki aydınlatma feneri de 6 voltluk pil olmalıdır.
NOT: Arıza anında başka bir gözcü bulunmalıdır.

*TERİMLERE YABANCI KALMAYIN
* ABS, AC, MSR, ASR,BAS ne demek?
Otomotiv sektörünün son teknolojiyi kullanmasıyla ortaya çıkan birbirinden donanımlı araçlar, daha fazla konfor ve güvenlik sunmanın yanı sıra sürücülerin bilmek zorunda olduğu bazı elektronik kısaltmaları da beraberinde getiriyor.
Türkiye'de bundan 10 yıl önce genellikle sade donanımlı otomobiller kullanan sürücülere, özellikle son 5 yıldır adeta teknoloji harikasına dönen araçlar daha büyük sürüş keyfi yaşatırken, bir yandan da otomobillerin elektronik donanımlarını en iyi şekilde öğrenmenin zorunluluğunu getiriyor.
Sürüş güvenliğini en üst seviyeye çıkaran ve daha önceleri genellikle üst sınıf otomobillerde görülmesine alışık olunan elektronik donanımların, alt sınıftaki modellerde de yaygınlaşmaya başlaması sonucu, bir süre öncesine kadar
''AC (Air Condition)'',
''ABS (Antiblock Brake System), '
'EBD (Electronic Brake Distributor)''
gibi terimlere aşina olan sürücüler, artık '
'ESP'', ''BAS'', ''MSR'', ''ASC+T''
gibi kısaltmalarla da sıklıkla karşılaşıyor.
Otomobil modellerinde kullanılan ve sürücülerin öğrenmek için neredeyse sözlük yardımına ihtiyaç duyacağı bazı elektronik donanımların kısaltmalarının anlamları şöyle:
ESP: Elektronik Stabilite Programı (ESP),
sensörler sayesinde otomobilin seyir halinde çizgisini korumasına yardımcı olur. Böylece, araç savrulmadan stabil bir şekilde seyrini sürdürür.
BAS ya da EBA: ''Brake Assist System'' ve ''Emergency Brake Assist''in kısaltmaları olan BAS ve EBA,
sürücünün fren pedalına sert basması halinde devreye girerek, fren gücünü tam olarak devreye sokar.
ABS:
''Antiblock Brake System''in kısaltması olan ABS,
sürücülere, tekerlekler kilitlenmeden fren yapma olanağı sağlar. Ani frenler veya ıslak zeminlerde devreye giren ABS, kullanılan aracın manevra ve kontrol yeteneğini artırarak, sürücüye yardımcı olur.
MSR: ''Motor Schleppmomenten Regelung''un kısaltması olan MSR,
özellikle kaygan zeminlerde, sürücünün ayağını gaz pedalından çekmesiyle oluşacak kaymayı, motor torkunu kullanarak önlemeye çalışır.
ASR: ''Anti Schlupf Regelung''un kısaltması olan ASR, araçların patinaja düşmeleri önler.
Türkçe'ye antipatinaj sistemi olarak çevrilebilecek ''ASR'', patinaja geçildiğinde çekiş olan tekerleklere giden gücü kontrol eder ve tutunmayı sağlar.
EBD: ''Electronic Brake Distributor''ün kısaltması olan ''EBD'',
fren yapılması halinde gücün ön ve arkadaki akslara dengeli şekilde dağılmasını sağlar. Böylece, güvenli fren yapılmasına yardımcı olur.
ASC+T: ''Elektronik çekiş kontrol sistemi''
olarak tanımlanan sistem, aracı seyir halindeyken sensörler aracılığıyla sürekli takip eder. Sürücü, tehlike yaratacak durumlarda aracına gaz verse bile, sistem motor gücünü sınırlar.
EPB veya APB: Klasik el freninin yerine geçen bu sistemde, el freni, anahtar kontak yuvasından çıkarıldığında otomatik olarak devreye girer.
Sistem, bazı modellerde, motor yeniden çalıştığında, bazı modellerde de bir butona basılarak devreden çıkarılır.
Tiptronic:
Araçlardaki şanzımanın manuel ya da otomatik olarak kullanılmasına olanak sağlar.
Cruise Control:
Otomatik hız kontrol sistemi olarak tanımlanan ''Cruise Control'' sürücü tarafından devreye sokulduğunda, aracın hızını sabitler. Sistem devreden çıkarılmak istendiğinde, gaza, frene ya da sistemi çalıştıran düğmeye yeniden basılması gerekir. Günümüzdeki bazı yeni nesil modellerde kullanılan, ''Akıllı Cruise Control'' ise sensörler aracılığıyla öndeki araçla olan mesafenin daraldığını tespit eder etmez, aracı yavaşlatır ve daha sonra hızı tekrar ayın seviyeye otomotik olarak getirir.
SRS: Otomobil kabinindeki sürücü ve yolcuların bir kaza anında korunması amacıyla geliştirilen ''Airbag'' veya ''SRS (Suplementary Restraint System)'',
Türkçe'ye ''hava yastığı'' olarak geçti. Emniyet kemeriyle birlikte kullanılmaları halinde maksimum koruma sağlayan hava yastıkları, çarpışma sırasında, çok kısa bir süre içinde otomatik olarak.

*TRAFİK
*TRAFİK : Yayaların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleridir.
*KARAYOLU (YOL) : Trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlardır.
*GEÇİŞ ÜSTÜNLÜĞÜ : Görev sırasında, belirli araç sürücülerinin can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmamak şartı ile trafik kısıtlama ve yasaklarına bağlı olmamalarıdır.
*GEÇİŞ HAKKI : Yayaların veya araç kullananların, yolu kullanmak sırasındaki öncelik hakkıdır.
*DURMA : Her türlü trafik zorunlulukları dışında araçların insan indirmek ve bindirmek, eşya yüklemek, boşaltmak veya beklemek amacıyla kısa süre için durdurulmasıdır.
*PARK ETME : Araçların, durdurma ve duraklaması gereken haller dışında bırakılmasıdır.
*KARAYOLU İLE İLGİLİ TARİFLER:
*İKİ YÖNLÜ KARAYOLU : Taşıt yolunun her iki yöndeki taşıt trafiği için kullanıldığı karayoludur.
*TEK YÖNLÜ KARAYOLU : Taşıt yolunun yalnız bir yöndeki taşıt trafiği için kullanıldığı karayoludur.
*BÖLÜNMÜŞ KARAYOLU : Bir yöndeki trafiğe ait taşıt yolunun bir ayırıcı ile belirli şekilde diğer taşıt yolundan ayrılması ile meydana gelen karayoludur.
*ERİŞME KONTROLLÜ KARAYOLU (Otoyol - Ekspresyol) : Özellikle transit trafiğe tahsis edilen, belirli yerle ve şartlar dışında giriş ve çıkışın yasaklandığı, yaya, hayvan ve motorsuz araçların giremediği, ancak izinli motorlu araçların yararlandığı ve trafiğin özel kontrole tabi tutulduğu karayoludur.
*GEÇİŞ YOLU : Araçların bir mülke girip çıkması için yapılmış olan karayolu üzerinde bulunan kısmıdır.
*BAĞLANTI YOLU : Bir kavşak yakınında karayolu taşıt yollarının birbirine bağlanmasını sağlayan, kavşak alanı dışında bulunan karayoludur.
*BANKET : Yaya yolu ayrılmamış karayolunda, taşıt yolu kenarı ile şev başı veya hendek iç üst kenarı arasında kalan ve olağan olarak yayaların ve hayvanların kullanacağı, zorunlu hallerde de araçların faydalanabileceği kısımdır.
*PLATFORM : Karayolunun, taşıt yolu (kaplama) ile yaya yolu (kaldırım) veya banketinden oluşan kısmıdır.
*KAVŞAK : İki veya daha fazla karayolunun kesişmesi veya birleşmesi ile oluşan ortak alandır.
*TALİ YOL : Genel olarak üzerindeki trafik yoğunluğu bakımından bağlandığı yoldan daha az önemde olan yoldur.
*ANAYOL : Ana trafiğe açık olan ve bunu kesen karayolundaki trafiğin bu yolu geçerken veya bu yola girerken, ilk geçiş hakkını vermesi gerektiği işaretlerle belirlenmiş karayoludur.
*OKUL GEÇİDİ : Genel olarak okul öncesi, ilk öğretim ve orta dereceli okulların çevresinde özellikle öğrencilerin geçmesi için taşıt yolundan ayrılmış ve trafik işaretiyle belirlenmiş alandır.
*DEMİRYOLU GEÇİDİ (hemzemin geçit) : Karayolu ile demiryolunun aynı seviyede kesiştiği bariyerli veya bariyersiz geçitlerdir.

*ARAÇLARA İLİŞKİN TANIMLAR:
OTOMOBİL : Yapısı itibariyle, sürücüsünden başka en çok yedi oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu taşıttır. Bunlardan taksimetre veya tarife ile yolcu taşıyanlara "taksi otomobil", adam başına ücretle yolcu taşıyanlara "dolmuş otomobil" denir.
MİNİBÜS : Yapısı itibariyle, sürücüsünden başka sekiz ile ondört oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu taşıttır.
OTOBÜS : Yapısı itibariyle, sürücüsünden başka en az onbeş oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu taşıttır. Troleybüsler de bu sınıfa girer.
KAMYONET : İzin verilebilen azami yüklü ağırlığı 3500 kg.'ı geçmeyen ve yük taşımak için imal edilmiş motorlu taşıttır.
KAMYON : İzin verilebilen azami yüklü ağırlığı 3500 kg.'dan fazla olan ve yük taşımak için imal edilmiş motorlu taşıtlardır.
ÇEKİCİ : Römork ve yarı römorkları çekmek için imal edilmiş olan ve yük taşımayan motorlu taşıtlardır.
ARAZİ TAŞITI : Karayollarında yolcu ve yük taşıyabilecek şekilde imal edilmiş olmakla beraber, bütün tekerlekleri motordan güç alan ya da alabilen motorlu taşıttır.
GABARİ : Araçların, yüklü veya yüksüz olarak karayolunda güvenli seyirlerini temin amacı ile uzunluk, genişlik ve yüksekliklerini belirleyen ölçüdür. (Genişlik:2,5 m ; Yükseklik:4 m)
AZAMİ AĞIRLIK : Taşıtın güvenle taşıyabileceği azami yüklü ağırlığı.
DİNGİL AĞIRLIĞI :Araçta aynı dingile bağlı tekerleklerden, karayolu yapısına aktarılan ağırlıktır. (Tek dingil: 10 ton, iki dingil 18 ton)

*TRAFİK POLİSİNİN HAREKETLERİ
Trafik polisinin duruş ve pozisyonuna göre, polis hazır olda veya kollarını açmış ise trafik polisinin ön ve arka kısmı trafiğe kapalı, sağ ve sol tarafı trafiğe açıktır.
Trafik polisi elinin birini havaya kaldırmışsa bütün yollar trafiğe kapalıdır.

*TRAFİK GÜVENLİĞİ
Trafik güvenliği, çevre, taşıt ve insanın etkileşimi sırasında ortaya çıkabilecek muhtemel sorunları, çözüm önerilerini ve geliştirilen yöntemleri içeren çok yönlü bir konudur.

*YOL
Yolun geometrisi, yapım kalitesi ve bakımı, geçit ve kavşakların varlığı ve kullanışlılığı, trafik kontrol ve işaretlerinin yerleri, sürekliliği ve görünürlüğü ve sürüş ortamlarının çeşitliliği, sürücü performansını ve taşıt tasarımını etkileyen önemli faktörlerden bazılarıdır. 1997 yılı istatistiklerine göre, ülkemizde meydana gelen trafik kazalarındaki kusurların 28 'i (% 0,03) yol kusurlarından kaynaklanmıştır.

*İNSAN
Sürücü psikolojisi üzerinde yapılan ilk araştırmalar, sürekli kaza yapanların problemin sadece küçük bir bölümünü oluşturduğunu, kazalara karışanların büyük çoğunluğunun sadece bir kaza yapanlardan oluştuğunu göstermektedir. Bu sonucu doğuran en önemli sebepler, normal sürücünün yanlış karar verme veya yanılmaları ile sürücünün yeteneklerini aşırı yükleyen diğer faktörlerdir. Bilindiği gibi kazalar, beklenmeyen, planlanmamış olaylardır.

*TRAFİKTEKİ GÜVENLİKLE İLGİLİ TERİMLER VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Kazaların muhtemel nedenleri, başta eğitim noksanlığı olmak üzere, karşı karşıya olunan riskin yeterince farkında olunamayışı, yorgunluk, hayal kurma, dikkatsizlik, ihmalkârlık, vurdumduymazlık, konsantrasyon bozukluğu ve kurallara gereken önemin verilmeyişi şeklinde özetlenebilir. 1997 yılı istatistiklerine göre, ülkemizde meydana gelen trafik kazalarındaki kusurların 649 955 'i (% 97,3) sürücülerin kişisel hatalarından kaynaklanmıştır. Bu nedenle, güvenli ve verimli bir trafik düzeninin sağlanması için çözümlenmesi gereken esas problem, çeşitli ve çok sayıdaki taşıt kullananların eğitimidir.

*TAŞIT
*Teknolojik gelişmelere paralel olarak, günümüz taşıtlarıyla ilgili geliştirme ve araştırma çalışmalarının aşağıdaki konularda yoğunlaştığı görülmektedir.
*Teknolojik buluşlara bağlı olarak performans, yakıt ekonomisi, çevre koruma, güvenlik, konfor ve güvenilirlik gibi bütün klasik fonksiyonların daha da geliştirilmesi,
*Elektronik, alternatif malzeme, yeni deney ve imalat yöntemleri gibi yeni teknolojilerin geliştirilmesi,
*Otoyolların tıkanması, şehirlerdeki hava kirliliğinin artması gibi trafik problemlerine, uzun süreli sürekli çözümlerin üretilmesi.
Trafik kazalarının çok düşük bir yüzdesi taşıt kusurlarından kaynaklansa da, insan hayatı çok önemlidir. 1997 yılı istatistiklerine göre, ülkemizde meydana gelen trafik kazalarındaki kusurların 2725 'i (% 0,40) araç kusurlarından kaynaklanmıştır.
Otomotiv firmaları, daha güvenli taşıt üretme çabasının oluşturduğu olumlu rekabetle, sürücü ve yolcuların güvenliğine giderek daha fazla önem vermekte, daha güvenli taşıtı elde etmek üzere çaba harcamaktadırlar.
Taşıt tasarımcılarının, karşılaştırılabilir taşıt karakteristikleri elde etmek üzere dikkate almaları gereken verilerden bazıları, sürücülerin duygusal, algılama, motor, yorumlama gibi, yetenekleridir. Yolların özellikleri de taşıt tasarımını etkileyen özelliklerdendir. Bunlara ek olarak, sosyal, estetik, yasal, ekonomik ve güvenlik gibi faktörler de taşıt tasarımını etkilemektedir.
Hemen her taşıt için neredeyse standard sistem haline gelen frenlemede tekerlek kilitlenmesini önleyici sistemler (ABS - Anti Blocking System), devrilmeyi önleyici sistemler (ROPS - Roll Over Protection System), hava yastıkları, emniyet kemerleri, enerji yutucu kasalar, uzay kafes sistemine göre yapılmış yolcu kabinleri, tamponlar, güçlendirilmiş tavanlar, pedallar, boyunluklar, rahat koltuklar, çelik barlar, gizlenmiş yağmur olukları ve cam silecekleri, çarpmayla katlanabilen dış aynalar, keskin olmayan köşeler, ticari taşıtlardaki yanal koruyucular, güvenlikle ilgili çalışmaların günümüzde uygulamaya konulmuş sonuçlarından bazılarıdır.
Taşıtlarda bulunan güvenlik elemanları, herhangi bir kaza ihtimali öncesinde kazanın oluşumunu önleme görevi yapan 'aktif güvenlik' ve kazadan sonra yaralanma ve ölümleri en az düzeye indirme görevi yapan 'pasif güvenlik' güvenlik elemanları olmak üzere iki grupta değerlendirilmektedir.

*AKTİF GÜVENLİK
Aktif güvenlik, sürücünün kazadan kaçınması için, taşıtın kumanda ve frenleme yetenekleriyle, bilgilendirme sistemleri ve ergonomik olarak yerleştirilmiş kumandalarını kapsar. Kaza ihtimalinin azaltılması ya da araçların kaza oluşumuna daha az yol açacak biçimde yapılandırılması, araca daha çok aktif güvenlik elemanlarının ilavesiyle mümkündür. Aktif güvenlik elemanları, herhangi bir kaza ihtimali öncesinde, kazadan korunmak için devreye giren veya devrede olan güvenlik elemanlarıdır. Aktif güvenlik aşağıdaki alt başlıklarda incelenebilir.

*TRAFİK İŞARET CİHAZLARI
*IŞIKLI TRAFİK İŞARET CİHAZLARI

1) Kırmızı ışık: Yolun trafiğe kapalı olduğunu gösterir. Aksine bir işaret yoksa, durup beklenir.
2) Sarı ışık: Uyarı anlamındadır. Kırmızı ışıkla birlikte yanarsa hazırlan yol trafiğe açılmak üzeredir. Yeşil ışıkla birlikte yanarsa yol trafiğe kapanmak üzeredir.
3) Yeşil ışık: Yolun trafiğe açık olduğunu gösterir.
4) Fasılalı ışık: Kırmızı ise dur, sarı ise dikkatli geç anlamındadır.
5) Yazılı ve sesli ışık: Araç trafiğine göre yaya trafiğini düzenler ve yayalara hitap eder.

*TRAFİK KAZALARINDA ASLİ KUSUR SAYILAN HALLER
A) Kırmızı ışıkta veya yetkili memurun dur işaretinde geçme
B) Taşıt giremez trafik işareti bulunan kara yoluna girme
C) Bölünmüş yollarda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şeride girme (yola) girme
D) İkiden fazla şeritli yollarda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şeride girme
E) Arkadan çarpmalar
F) Geçme (sollama) yasağı olan yerlerde geçme
G) Kavşaklarda dönüş manevralarını yanlış yapma
H) Kaplamanın (yolun) dar olduğu yerlerde geçiş hakkına uymama
I) Yerleşim birimi dışındaki kara yolu üzerinde zorunlu haller dışında duraklama veya park etme
J) Kurallara uygun olarak park etmiş araçlara çarpma halleri asli kusur sayılır.

*TRAFİK KAZALARINDA YAPILMASI GEREKENLER
*TUTANAKSIZ VE FOTOĞRAF MAKİNESİZ YOLA ÇIKMAYIN

1 Nisandan itibaren artık maddi hasarlı trafik kazalarında trafik polisi yerine sürücüler tutanak hazırlayacak. Peki tutanak formları nereden alınacak, nasıl doldurulacak, sigortalar hasarı kaç günde ödeyecek? NTVMSNBC, sürücülere rehber hazırladı.
Türkiyede 2007 yılında meydana gelen trafik kazalarının yüzde 85.3ü maddi hasarlı trafik kazası olarak kayıtlara geçti. Günde ortalama 1800 maddi hasarlı trafik kazası gerçekleşiyor. Büyükşehirlerde trafik sıkışıklığını ortadan kaldırmak için 1 Nisandan itibaren yepyeni bir dönem başlıyor. Maddi hasarlı kazalarda taraflar doldurup imzaladıkları tutanak sayesinde trafik polisini beklemeden olay yerinden ayrılabilecek. Tutanaklar ve fotoğraflar sigorta şirketlerine verilecek, taraflar hasarlarını sigorta şirketlerinden alacak. Taraflar arasında anlaşmazlık olursa eski uygulamada olduğu gibi polis çağırılacak.

*TUTANAK FORMLARI NEREDEN ALINACAK?
Kaza tespit tutanakları sigorta şirketlerinden dağıtılmaya başlandı. Tutanak formları ayrıca tramer.org.tr ve egm.gov.tr adreslerinden de indirilebilecek. Formlar fotokopiyle çoğaltılabilecek.

*EHLİYET VE SİGORTA ŞART
Trafik kazası yaptığınızda karşı tarafla anlaşıp aracınızı çekmeden mutlaka ehliyet ve trafik sigortası kontrolü yapın. Kazaya karışan araçların kesinlikle zorunlu trafik sigortası poliçelerinin olması gerekiyor.

*TUTANAĞA KUSUR ORANI YAZMAYIN
Tutanağa yalnızca kazanın oluş şeklini yazın, kusur oranı yazmayın. Kroki çizmeyi ve kazanın nasıl olduğunu anlatan görüşleri yazmayı unutmayın.

*FOTOĞRAF ÇEKMEYİ UNUTMAYIN
Arabanızda bir fotoğraf makinesi bulundurun. Kaza yaptığınızda aracınızı boş alana çekmeden farklı açılardan fotoğraflarını çekin.

*ARACINIZI EMNİYET ŞERİDİNE ÇEKİN
Kaza yaptığınız kişiyle anlaştıktan sonra aracınızı bir an önce emniyet şeridi veya boş alana çekin. Tutanakları uygun bir alanda doldurabilirsiniz.

*NE KADAR ÇOK BİLGİ, O KADAR HIZLI ÇÖZÜM
Tutanaklarda yer alan görgü tanığı bölümünü kazayı gören kişilerin ifadeleri doğrultusunda doldurun. Tutanakta yer alan fazla bilgi, işlemlerinizin hızlı yürümesini sağlayacaktır.

*İLK BAŞVURU SİGORTA ŞİRKETLERİNE
Kaza yapan taraflar, kazanın oluş şeklini birlikte tutanağa yazıp mutlaka imzalayacak. Tutanak hazırlandıktan sonra çekilen fotoğrafla birlikte karşı tarafın trafik sigortası veya kasko sigortası şirketine başvuru yapılacak.

*SÜRE KISITLAMASI YOK AMA...
Tutanağın taraflarca sigorta şirketlerine ulaştırılmasında zaman açısından bir kısıtlama bulunmuyor ancak tutanak ne kadar hızlı ulaştırılırsa o kadar çabuk sonuçlanır.

*YÜZDE 0, 50, 100 HATA PAYI
İlk başvuruyu alan sigorta şirketleri, en geç 1 gün içinde tutanağı elektronik ortamda Trafik Sigortaları Bilgi Merkezine (TRAMER) iletecek.
Sigorta şirketleri, TRAMER vasıtasıyla 3 iş günü içinde kaza krokilerini de dikkate alarak, tutanak çerçevesinde yüzde sıfır, 50, 100 oranlarına göre kaza sorumluluk değerlendirmesi yapacak.

*TUTANAKLAR ZAMANINDA GÖNDERİLMELİ
Kaza sorumluluk değerlendirmesi TRAMER sisteminden yapılacak. Tutanağı zamanında TRAMERe iletmeyen sigorta şirketi, tutanağı gönderen şirketin belirlediği oranları kabul etmiş olacak.

*HATA PAYLARI FARKLI BELİRLENİRSE.. .
Sigorta şirketlerinin kaza sorumluluk değerlendirmesinde farklı sonuçlara ulaşılırsa, kaza tutanağı TRAMER bünyesindeki Tutanak Değerlendirme Komisyonuna sunulacak. Komisyon, 3 gün içinde tutanak ve fotoğrafları inceleyerek hata paylarını kesin olarak belirleyecek.

*TAZMİNATLAR 8 GÜNDE ÖDENECEK
Sigorta şirketi, belgeler tamamlandıktan sonra 8 iş günü içinde tazminatı ödeyecek.

*TUTANAK İNCELEMELERİ İNTERNETTEN İZLENEBİLECEK
TRAMER, tazminat kazanan hak sahiplerinin tutanak incelemesinin hangi aşamada olduğunu internet üzerinden öğrenmelerini sağlayacak alt yapı kurdu.

*UYGULAMA TEK TARAFLI KAZALARI KAPSAMIYOR
Tutanak, en az 2 aracın karıştığı kazalarda tutulabilecek. Uygulama, tek taraflı kazaları kapsamıyor.

*İKİDEN FAZLA ARAÇ KAZA YAPARSA
İkiden fazla aracın karıştığı trafik kazalarında birden fazla -fotokopi ile çoğaltılmış olabilir- form kullanılabilecek. Bu durumda, her bir form tüm sürücüler tarafından imzalanacak. İmzalar için formun alt tarafındaki boş alan kullanılabilecek. Kazaya karışan tarafların tamamı tarafından imzalanmayan tutanaklar geçerli kabul edilmeyecek.

*BU TÜR KAZALARDA TUTANAK TUTMAYIN
Sürücülerin aralarında tutanak düzenleyerek anlaşamayacakları ve trafik ekibi çağırmaları gereken zorunlu durumlar ise şöyle:
Sürücü ehliyetsiz araç kullanılıyorsa veya yetersiz ehliyetle ile araç kullanılıyorsa
Sürücünün yaşı küçükse
Sürücüde alkol veya akıl sağlığı şüphesi varsa
Kazaya karışan araçlardan biri veya daha fazlası kamu kurumlarına ait ise
Kamu kurumlarına ait eşyada zarar meydana gelirse
Kazada sadece 3. kişilere ait eşyalara zarar gelirse
Kazaya karışan araçlardan birinin veya birkaçının trafik sigortası yok ise
Trafik kazası ölüm ve/veya yaralanma ile sonuçlanmışsa.

*BÜYÜKŞEHİRLERDE TRAFİK AKIŞI HIZLANACAK
Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi (TRAMER)
İş Analizi ve Ar-Ge uzmanı Pınar Hoşgör, 1 Nisandan itibaren trafikte yaşanacak değişiklikleri anlattı.
Mevcut trafik kazalarında sürücülerin yüzde 20sinin anlaştığını söyleyen Hoşgör, Sürücüler anlaşmalarına rağmen önceki uygulamada trafik polisi bekliyorlardı ve bu durum trafik sıkışıklığına neden oluyordu. Yeni uygulamayla birlikte anlaşan sürücüler trafikte beklemeyecekler. Eski uygulama aslında devam ediyor, anlaşamayan sürücüler yine polis çağıracak dedi.
Sürücülerin yeni uygulamaya alışıncaya kadar çeşitli aksaklıkların yaşanabileceğini ifade eden Hoşgör, anlaşan sürücüler arttıkça trafikte ciddi anlamda bir rahatlama yaşanacağını belirtti.
Hoşgör, büyük kentlerde çok fazla trafik kazası gerçekleştiği için insanların beklememek için anlaşma yoluna gideceğini ve bu sayede trafik akışının hızlanacağını dile getirdi.
Sigortalardan sorunsuz şekilde ödemeler gerçekleştikçe anlaşma oranlarının artmasını beklediklerini söyleyen Hoşgör, Sigortasız trafiğe çıkan sürücüler artık araçlarına sigorta yaptırma yoluna gidecek diye konuştu.
Hoşgör, bütün sürücüler araçlarında 1 Nisandan itibaren mutlaka tutanak bulundurmalı hatırlatmasını yaptı.

*SİGORTA ŞİRKETLERİ NASIL ETKİLENECEK?
Sigorta şirketleri, yeni uygulamaya sıcak bakmıyor. Otomobil branşından sürekli zarar eden sigorta şirketleri, artan suistimallerle birlikte zor duruma düşecek. Yeni dönemde sigorta şirketlerinin ödemeleri daha da artacak.
Şirketler, özellikle formların araç sahipleri tarafından eksik doldurulması veya kaza oluşumu hakkında formda eksik bilginin bulunmasının çeşitli zorluklara yol açacağını düşünüyor.
Anadolu Sigorta yetkilileri, suistimallerden kaynaklanabilecek hasar artışının teknik sonuçlara olumsuz etki edebileceği yönünde görüş belirtti. Yetkililer, sürücülerin uygulamaya alışmasının zaman alabileceğini ve bu uygulamanın tanıtımı için çeşitli kampanyalar planlandığını bildirdi.
Bazı sigorta şirketleri ise yeni uygulamayla çeşitli trafik şebekelerinin ikinci el parçalar kullanılan araçlarla birbirlerine çarpıp sigortadan bunun tahsilini isteyebileceğ i endişesini taşıyor. Çünkü bazı araçlarda orijinal parçalar bulunmuyor, çıkma parçalar kullanılıyor. Bilinçli kazaların yapılacağı, hasar maliyetlerinin düşeceği tahmin ediliyor.
Sigorta şirketleri, daha önce hasarı az olduğu için polisi beklemek istemeyenlerin tutanak kolaylaştığı için hasarlarını yaptırmak isteyeceğini ileri sürüyor.
Kaynak: habertürk
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: TEKNİK KONULAR

İleti omeralemdar » 02 Temmuz 2008 20:45

.: TRAFİK SÖZLÜĞÜ :.

*A
ABS:
Almanca’daki Anti-Blockier System'in kısaltmasından oluşur. Bunu bazı firmalar ALS (Anti-Lock System) adıyla da kullanıyor. Tekerleklerin frenleme sırasında kilitlenmesini önler. Bu sistemde her bir tekerlekteki algılayıcılar yoluyla ABS'nin beynine tekerleklerin durumu hakkında bilgi gönderilir. Tekerleğin durduğu iletildiğinde sistem devreye girerek freni kısa bir süre için serbest bırakır. Frenleme sürdüğü için yeniden tekerlek kilitlenir ve sistem yeniden freni serbest bırakır. Bütün bunlar aslında frenleme sırasında bazı sürücüler tarafından uygulanan "pompalama" işleminin makine tarafından yapılan biçimidir. Doğal olarak, bu sistem çok daha çabuk ve etkili bir şekilde çalışır. ABS ile ilgili yanlış bir inanış fren mesafesini "her zaman" kısalttığıdır. Genel olarak bakıldığında otomobillerin çoğunda ABS sayesinde fren mesafesi biraz daha kısadır ama bazılarında ABS ile fren mesafesi değişmez ya da biraz daha uzun olabilir. Ama ABS'nin esas işlevi frenleme sırasında direksiyon kontrolünü sağlamaktır. Böylece, bir virajda lastikleri kilitleyecek kadar sert fren yapıldığında araç viraj dışına kaymadan normal çizgisine yakın bir çizgide frenleme yapabilir. Ya da, frenlemeye rağmen araç duramayacaksa öndeki araç ya da engele çarpmamak için direksiyonu kırarak yana geçebilir ve böylece kaza önlenmiş olur. ABS eli araç kullanan sürücülere uyarı: A.B.D.'de yapılan bir araştırmaya göre ABseli araç kullanan sürücülerin daha fazla kaza yaptığı ve bu kazalarda araçların daha fazla hasar gördüğü belirlenmiş. Bunun nedeni ise, ABS'nin nasıl kullanılacağının doğru bilinmemesi. ABS ile ilgili olarak şunların akılda tutulması gerekir: Birincisi, ABS ancak herhangi bir tekerlek kilitlendiğinde devreye girer. Yani tekerlekler kilitlenmediği sürece normal bir fren gibi kullanılır (yani, fren yapılır). İkincisi, ABseli araçların fren pedallarına normal frenlerde olduğu gibi basılır; hafif fren için biraz, sert fren için daha sert gibi. Yapılan araştırmada Amerikalı sürücülerin araçta ABS bulunmasına güvenerek frene az bastığı ve bu nedenle (sürücüye bağlı olarak) daha çok kaza ve hasar meydana geldiği belirlenmiş
ADEZYON: Sıvıların veya madenlerin birbirlerine yapışmasını sağlayan kuvvete adezyon denir.
AERODİNAMİK: Aerodinamik, araçların havanın içinde nasıl hareket ettiğini inceler. Aerodinamik genelde hava ile havanın içinde hareket eden katı kütleleri inceleyen bir bilim dalıdır. Otomobillerin hava sürtünme katsayısının düşük olması ve havanın içinden daha kolay geçebilmesi, aracın dengesini ve yakıt tüketimini olumlu etkileyen faktördür.
AİRBAG (HAVA YASTIĞI) - SRS (SUPLEMENTARY RESTRAİNT SYSTEM) : Hava yastığı çarpışmalara karşı yolcuyu koruma derecesi son derece yüksek olan bir ek koruma sistemidir. Hava yastığı bir çarpışma sırasında algılayıcılardan gelen uyarı sonunda şişerek, çarpışma yönünde yolcuyu karşılayan koruyucu bir kalkan oluşturur.
AKICILIK DERECESİ (VİZKOZİTE) : Bir sıvının dar bir boğazdan akabilmesine o sıvının akıcılık derecesi denir. Bu, belli bir hacimdeki sıvının belli bir çaptaki delikten akma zamanıdır. Akıcılık derecesi vizkozite ile ifade edilir.
AKS: Üzerinde bir veya daha fazla tekerleğin döndüğü otomobil eksenine dik bir mildir.
AKÜMÜLATÖR: Akümülatörler elektrik enerjisini kimyasal enerji halinde depo ederek, devrelerine elektrikli alıcılar bağlandığı zaman bu kimyasal enerjiyi tekrar elektrik enerjisine çeviren araçlardır.
ALT ÖLÜ NOKTA: Pistonun silindir içinde inebildiği en alt noktada, yön değiştirmek için bir an durakladığı yerdir. Kısaca A.Ö.N. olarak belirtilir.
ALTERNATÖR: Şarj dinamolarının aksine dalgalı (alternatif) akım meydana getiren araçlardır.
AMORTİSÖR: Otomobilde yayları frenleyerek aşırı ani yaylanmaları ve yay salınımlarının devam etmesini önler.
ANA YATAKLAR: Ana yataklar, motorda krank milini taşıyan yataklardır.
ANTİFRİZ: % 50 glycol + % 50 su karışımı bir sıvıdır. Soğutma sisteminde bulunan radyatör içindeki su, soğuk havalarda donarak genleşebilir ve soğutma sistemine zarar verebilir. Radyatörde bulunan suya ilave edilen antifriz suyun donmasını engeller. Antifriz ayrıca radyatörü ve soğutma sistemini pas ve korozyondan korumak amacıyla da kullanılır.
ATALET: Cismin herhangi bir hareket yönü veya hız değişikliğine karşı gösterdiği direnme.
ATEŞLEME AVANSI: Silindirde sıkıştırılan yakıt-hava karışımının ateşlendikten sonra tamamen tutuşabilmesi için gereken süredir.
ATEŞLEME BOBİNİ: Ateşleme sisteminin bir parçasıdır. Transformatör gibi görev yaparak batarya voltajını yüksek volta yükseltir.
ATEŞLEME NOKTASI: Motorinin sıkıştırılma sonucunda silindir kafasındaki sıcak gazların içine püskürtüldüğü anda kendiliğinden ve hemen ateş alma sıcaklık noktasına ateşleme noktası denir.
ATEŞLEME SIÇRAMASI: Yanlış bujinin karışımı tutuşturmasına ateşleme sıçraması denir. Ateşleme sıçraması genellikle buji veya distribütör kapağının ya da tevzi makarasının hatalı oluşundan meydana gelir.
ATEŞLEME SIRASI: Motor silindirlerinin ateşlenme sırası veya silindirlerde güç zamanının meydana geliş sırasıdır.
ATEŞLEME SİSTEMİ: Otomobil motorlarında silindirlerde sıkışan hava-yakıt karışımının yakılabilmesi için bujilere yüksek voltajlı kıvılcım sağlayan sistemdir. Ateşleme sisteminde batarya, ateşleme bobini, distribütör, kablolar ve bujiler vardır.
ATMOSFERİK BASINÇ: Dış hava ağırlığının aşağıya doğru basma kuvvetine atmosferik basınç denir.
*B
BAGA:
Supap yuvalarına takılan madeni halka. Genellikle yüksek sıcaklığa dayanabilen malzemeden yapılır ve egzoz yuvalarına takılır.
BASINÇLI KAPAK: Soğutma sistemini basınç altında çalıştıran supaplı bir kapak olup, suyun kaynamasını ve kaybını önler.
BASKI YATAĞI: Kavrama pedalına basıldığı zaman, baskı parmaklarını bastırarak motorla güç aktarma organlarını ayırır.
BENZİN: Ham petrolden elde edilen ve motorda yakıt olarak kullanılabilen bir hidrokarbondur.
BEYGİR GÜCÜ: Belli miktarda bir güç ölçüsü: dakikada 33.000 ft-lb'lik (foot-pounds) veya saniyede 75 kg metrelik iş.
BİYEL BAŞI: Biyelin, krank mili biyel muylusuna takılan kısmı.
BİYEL CIVATALARI: Biyel başına biyel kepini bağlayan cıvatalar.
BİYEL KEPİ: Biyelin biyel muylusuna bağlanmasını temin eden parça.
BİYEL MUYLUSU: Krankta, biyelin bağlandığı hassas yüzey.
BİYEL YATAĞI: İçinde krank mili biyel muylusunun döndüğü, biyel başındaki yatak.
BİYELLER: Motorda pistonla, krank mili biyel muylularını birleştirir.
BOŞLUK: İki hareketli parça yada hareketli parça ile sabit parça arasındaki boşluk (Yatak ve muylusu arasında olduğu gibi)
BOXER MOTOR: Silindirleri yatay bir düzlem üzerinde ve krankın iki tarafında bulunan yatık silindirli motor.
BUHAR TAMPONU: Yakıt sistemindeki benzinin buharlaşması sonucu, karbüratöre benzin akışını geciktiren veya durduran olaydır.
BUJİ: İki elektrodu ve porseleni bulunan bir parçadır. Motor silindirlerinde bir kıvılcım atlama aralığı sağlayacak şekilde yapılmıştır.
BURÇ AÇICI ZIMBA: Silindirik bir takım olup, üzerinde gittikçe büyüyen çaplarda silindirik kısımlar vardır. Burçları yerinde sıkıştırmak için kullanılır.
BURÇ: Bir deliğe takılıp yatak vazifesi gören silindir parça.
BURULMA DENGELEYİCİSİ: Titreşim damperinin aynısıdır.
BÜZEREK GEÇİRME: Bir çeşit sıkı geçmedir (Piston piminin piston pim yuvasına alıştırılması gibi). Dış parça (piston veya burç) ısıtıldıktan sonra pim takılır. Dış parça soğuduğunda, büzülerek diğer parçayı sıkar.
*C
CONTA YAPIŞTIRICISI:
Contalara sürülen yapıştırıcı bir maddedir.
CONTA: Motorda birbirine birleştirilen motor parçalarının arasına sızdırmazlık sağlamak için koyulan mantardan, madeni levhalardan veya diğer malzemelerden kesilip delinerek, parçalar arasına koyulan ve sıkılan malzemedir.
COUPE: İki bazen de üç kapılı olarak tasarlanan ve sert tavanlı, üstü açılmayan, dört ya da beş kişinin seyahat edebildiği otomobillerdir.
CONCEPT OTOMOBİL: "Kavram otomobilleri" de denilen, henüz üretime girmemiş, muhtemelen de girmesi planlanmayan otomobillerdir. Bu araçlar, genel olarak gelecekte üretilmesi planlanan araçlarda kullanılabilecek teknolojik yeniliklerin sergilenmesi amacını taşır. Bu tür araçların çok azının üretimine karar verilir.
*D
DİZEL MOTORLAR:
Dizel yakıtı yani mazot ile çalışabilen motorlardır. Bu tür motorlarda, pistonu itecek patlamanın olabilmesi, mazotun iyi yanabilmesi için yakıt yüksek basınçlı enjektörlerle pompalanır ve yanma odasının daha fazla ısınması sağlanır.
DİSK FRENLER: Bu tür fren sistemleri, ısıya dayanıklı materyallerden yapılan fren balatalarının, tekerleğe monte edilmiş diskleri sıkması prensibiyle çalışır. Disk frenler, kampana olarak bilinen sistemlerden daha iyi sonuçlar vermekte ve yüksek performanslı araçlarda da bu nedenle disk frenler tercih edilmektedir
*E
EGZANTRİK:
Merkezden kaçık.
EGZOZ GAZ ANALİZÖRÜ: Egzoz gazlarını analiz ederek, karbüratörün çalışmasını değerlendirir.
EGZOZ MANİFOLDU: Motor silindirlerinde yanmış olan gazların dışarı atılmasını sağlayan, bir seri borudan yapılmış motor parçasıdır.
EGZOZ SUPAPI: Egzoz zamanında açılarak yanmış egzoz gazlarının silindirden dışarı atılmasını sağlayan supaptır.
EGZOZ ZAMANI: Pistonun alt ölü noktadan üst ölü noktaya doğru yaptığı stroktur. Egzoz supabı açılarak yanmış gazlar silindirlerden dışarı atılır.
EĞE: Yüzeyi boyunca birçok kesici ağızları bulunan kesici bir alettir.
EKSENEL GEZİNTİ: Krank milinde olduğu gibi, milin iki ucuna doğru eksenel hareketidir.
ELEKTRONİK STABİLİTE PROGRAMI: ESP kısaltmasıyla bilinen sistem, temel olarak aracın ani manevralarda savrulmasını önlemek amacıyla geliştirilmiştir. Sistem, aracın kaydığı yönü ve doğrultuyu algılayıcılar sayesinde belirleyip, gerektiğinde ilgili tekerleklerin frenlemesini veya bu tekerleklere daha fazla güç uygulanmasını sağlayarak dengenin bozulmamasını sağlıyor.
ELEKTRİK SİSTEMİ: Otomobilde, motoru ilk hareket için elektrikli olarak döndüren, motorun silindirlerinde sıkışan hava-yakıt karışımını ateşlemek için yüksek voltajlı kıvılcım sağlayan, lambaları yakan, kalorifer motorunu, radyo vb gibi aletleri çalıştıran bir sistemdir. Bu sistemde marş motoru, kablolar, batarya, şarj dinamosu, regülatör, distribütör ve ateşleme bobini gibi kısımlar vardır.
ELMAS UÇLU KALEM: Kesici ucu elmastan yapılmış kesici alet.
EMME MANİFOLDU: Karbüratörden motorun silindirlerine karışım akımını sağlayan, bir seri borudan yapılmış motor parçasıdır.
EMME MANİFOLDUNUN AYARLANMASI :Emme manifoldunun süper şarj etkisi gösterebilmesi için belli bir uzunlukta ve hacimde yapılmasıdır.
EMME STROKU: Üst ölü noktadan alt ölü noktaya olan piston stroku. Emme zamanında emme açılarak silindire hava-yakıt karışımı girer.
EMME SUPAPI: Emme zamanında açılarak silindire hava-yakıt karışımının girmesine izin veren supaptır.
EMNİYET KEMERİ: Emniyet kemeri herkesin çok alıştığı ve kullandığı ama değeri fazla da bilinmeyen bir güvenlik sistemidir. Otomobildeki en önemli güvenlik öğelerinden biridir. Her şeyde olduğu gibi, ancak doğru kullanıldığında en iyi şekilde çalışır. Emniyet kemerinin alt bölümü iki tarafta leğen kemiğinin üzerinden ve üstte de omuzun üzerinden geçmelidir. Emniyet kemerinin görevini en iyi şekilde yapabilmesi için bu gereklidir. Emniyet kemeri yükseklik ayarı, emniyet kemerinin farklı boylardaki insanlara göre ayarlanabilmesini sağlar. Bir çarpışma sırasında emniyet kemerinin makarası kilitlenir ve aracın içindekilerin fazla hareket etmesini önler. Son yıllarda emniyet kemerini kaza sırasında gererek yolcuları daha iyi tutan sistemler de kullanılmaya başlanmıştır. Bu sistemde, emniyet kemerindeki boşluğu almak için (özellikle kışın kalın giysiler giyildiğinde) bir algılayıcıya bağlı bir gergi sistemi hemen devreye girerek yolcu emniyet kemeri üzerine yüklenmeden önce kemeri gerer ve yolcunun hareketini en aza indirmiş olur. İki tip gergi sistemi kullanılıyor. Birincisi yaylı tip; burada, algılayıcıdan gelen uyarı sonucunda bir yay tetiklenir ve emniyet kemeri gerilir. İkinci tipte ise hava yastığında olduğu gibi bir ateşleme mekanizması kullanılır. Darbe uyarısı geldiğinde bir gaz ateşlenerek emniyet kemeri gerilir. (Bu ikincisine Türkçe olmayan bir şekilde "piroteknik" de denilmektedir, Türkçe "ateşlemeli" denilebilir). Bunlara ek olarak emniyet kemerinin vücuda uyguladığı yükü sınırlandırmak için belli bir düzeyden sonra kemeri biraz gevşeten ve yolcunun aniden büyük bir yüke maruz kalmasını önleyen sistemler de kullanılmaktadır.
ENERJİ: İş yapma yeteneği veya kapasitesidir.Kullanılan birim watt’dır.
ETİL: Kurşun tetraetil.
*F
F TİPİ MOTOR:
Bazı supapları silindir kapağında bazıları silindir blokunda bulunan bir tip motordur.
FABRİKA VERİLERİ: Bir otomobilin performans, motor gücü, tüketim, lastik ebadı gibi unsurları hakkında üreticisi tarafından yürütülen testler sonucunda ortaya çıkarılan ve kataloglarında yer alan değerlerdir
FREN BEYGİRGÜCÜ: Motor tarafından üretilip aracı hareket ettirmek için kullanılan güçtür (Motorun volanından veya kasnağından alınan güç)
FREN KAMPANASI: Araç tekerleklerine takılan madeni parçadır. Dönen tekerlekleri frenlemek için, fren pabuçları kampana iç yüzeyine etki yaparak kampanaları yavaşlatır veya durdurur.
FREN PABUÇLARI: Yarım daire şeklinde kavis verilmiş bir metal parçasıdır. Üzerine ısıya karşı oldukça dayanıklı olan balata perçinlenmiştir. Frene basıldığı zaman, bu balata kampanaya sürtünerek frenleme etkisi gösterir.
FREN: Herhangi bir hareketle cismin veya makinenin hareketini yavaşlatan veya durduran düzendir.
FREN DESTEK SİSTEMİ: "Break Assist System" olarak bilinen sistem, ABS'nin çalışması için gerekli azami fren basıncına, pedal üzerinde çok büyük kuvvetler uygulamaksızın ulaşılmasını sağlar. ideal frenlemeyi sağlamak amacıyla son yıllarda üretilen otomobillerde standart olarak yer almaya başlayan sistem, durma mesafesinin kısalmasını da sağlıyor.
[b]*G
GASOLİNE DİRECT INJECTİON (GDI):
Tıpkı dizel motorlarda olduğu gibi yakıtın, yanma odalarına yüksek basınçlı pompalar (enjektörler) aracılığıyla püskürtülmesi prensibiyle çalışan benzinli motorlardır. ilk kez Mitsubishi'nin kullandığı sistem, gerek performans, gerekse de yakıt tüketimi ve daha az atık gaz konusunda büyük avantajlar sağlıyor.
GRAY MARKET (GRİ PAZAR): Günlük hayatta çok az kullanılmasına karsın, genel olarak yakından tanıdığımız bir terimdir. Daha çok ithalat yapan galericiler için kullanılan terim, resmi ithalatçıların bilgisi dışında, aracın, bireysel olarak herhangi bir ülkeden ithal edilerek satılması anlamına geliyor. Bu araçlar, markanın resmi ithalatçıları ve üreticileri tarafından garanti kapsamına alınmazlar. Araçlar, genel olarak satın alındığı ülkenin özelliklerine göre üretildiğinden, arıza çıkarabilirler.
GAZ KELEBEĞİ: Karbüratör karışım boğazının alt tarafında bulunan yuvarlak bir disktir. Ekseni etrafında dönerek silindirlere giden karışım miktarını artırır veya eksiltir.
GAZ PEDALI: Ayakla hareket ettirilen karbüratör gaz kelebeğine bağlanmış bir pedaldır.
GAZ TÜRBÜNÜ: Bir tür içten yanmalı motordur. Yanma sonucu meydana gelen yanmış basıncı, türbün kanatlarına etki ederek türbün milini döndürür.
GENİŞLETİCİ: Piston içine yerleştirilir. Piston etek çapını biraz büyüterek, eski pistonların silindirlere daha az boşlukla alıştırılmasını sağlar
GENLEŞME TAPASI: Dışarı doğru hafif bir bombeli tapadır. Yerine çakıldığı zaman düzeltip, genleşerek gerekli sıklıkta oturur.. Ayrıca segman yuvalarına yerleştirilen bazı yaylı halkalar segmanların silindir yüzeyine yaptığı basıncı artırır.
GERİ TEPME: Emme supabı kapanmadan hemen önce, karışımın erken tutuşması sonucu alevin emme manifoldu yoluyla karbüratörden geri çıkmasıdır.
GRUP DİŞLİLERİ MİLİ: Vites kutusunda dişliler ile beraber kamalı milin aksi yönde dönen bir mildir.
GÜÇ STROKU: Pistonun üst ölü noktadan alt ölü noktaya yaptığı strok. Güç strokunda hava-yakıt karışımı yanarak pistonu aşağıya doğru iter ve motor güç üretir.
GÜÇ: Yapılan işin zamana oranı, işin yapılma hızı, birim zamanda yapılan iştir.
GÜÇLÜ DİREKSİYON: Şoförün direksiyonu daha kolay çevirebilmesi için hidrolik olarak çalışan yardımcı düzenli direksiyondur.
*H
HACİMSEL VERİM:
Gerçek çalışma şartlarında silindirlere giren karışım ağırlığının, normal şartlarda girmesi gereken karışımın ağırlığına oranıdır.
HARARET: Bir aracın çalışması sırasında motor içinde açığa çıkan sıcaklık ve bu sıcaklığın dengede tutulması veya düşürülmesi için kullanılan suyun radyatör içindeki derecesidir.
HAVA SOĞUTMALI MOTOR: Aracın motorunda oluşan sıcaklığın, hava ile soğutulduğu motorlara verilen genel isimdir. Daha çok arkadan motorlu araçlarda kullanılan bu tür motorlarda soğutma, suyun değil havanın dolaşımıyla sağlanır.
HELEZON YAY: Yaylanabilen, çelik telden yapılmış yaydır.
HİDROLİK FREN: Fren pedalına basıldığı zaman fren pabuçlarını, fren kampanalarını hareket ettirmek için hidrolik basınç kullanan fren sistemidir.
HONLAMA: Zımpara taşının silindir veya burç içinde döndürülerek talaş kaldırma işlemidir.
*I
ISITMA BUJİSİ:
Kızdırma bujisi olarak da adlandırılan bu sistem, dizel araçların soğukken kolay çalıştırıl
ISI KONTROL KLAPESİ: Motorun egzoz manifoldunda ısıyla çalışan termostatik bir supaptır. Motorun sıcaklığına göre emme manifoldunu ısıtır. bilmesi için kullanılan bir düzenektir.

İ.BG:
İç güç
İÇ GÜÇ: Motorun silindirleri içinde meydana gelen güçtür.
İÇTEN YANMALI MOTORLAR: Benzinli ya da dizel motorlar gibi, yakıtın güç oluşturmak amacıyla içeride yanması prensibine dayanan motor türüdür. Dıştan yanmalı motorlarda ise, yakıt, motor için gerekli gücü sağlamak amacıyla motor bloğunun dışında bir bölmede yanma gerçekleştirir. Örneğin eski lokomotiflerde kullanılan buharlı motorlarda gücü sağlayacak olan buhar, yakıt veya kömürün ayrı bir kapta yakılması sonucu açığa çıkarılır.
İKİ ZAMANLI ÇEVRİM: İki piston stokunda iş meydana getiren motor çevrimidir. Emme, sıkıştırma, iş ve egzoz zamanları motorun iki kurşunda yani krankın bir devrinde olur.
İLK HAREKET MOTORU: Marş motoru.
İŞ: Karşı kuvvete rağmen cismin yer değiştirmesi, kilogram metre veya ayak-pound'la ölçülür.
İTİCİ: Supap iticisi.
İTİCİ ÇUBUĞU: İ tipi motorlarda supap iticisiyle külbütör manivelası arasındaki parçadır.
*J
JİKLE MEKANİZMASI:
Benzinli motorlarda, motorun soğukken ilk çalıştırılması sırasında kullanılır. Karbüratörlü eski tip motorlarda rastlanan bu sistem, mekanik yani elle kumanda edilen ya da elektronik yani kendiliğinden devreye giren şekillerde bulunabilir. Prensipte jikle, karbüratörün hava kelebeğini kapatmak veya iyice kısmak suretiyle karışıma giren hava miktarını azaltırken, yakıtın akısını hızlandırıp zengin karışım elde edilmesini sağlar. Jikle, motor ısındığında elle veya elektronik olarak devre dişi bırakılarak, benzin harcamasının artama sinin ve aracın aşırı zengin karışım nedeniyle boğulmasının önüne geçilir.
*K
KAM MİLİ:

Bir dişli veya zincir yardımıyla krank milinden hareket alır.
KAMA DİŞİ: Bir mil üzerine ya da delik içine yarık veya kanal şeklinde çevre üzerine açılmış dişlerdir. Kavrama milinin kamalı mili ve üzerine geçen ortası kamalı balatalı disk örnek olarak gösterilebilir. Bunların her ikisi birlikte döner.
KAPIŞ POMPASI: Karbüratörde kapış devresinin gaz kelebeğine bağlanmış bir parçasıdır. Gaz kelebeğine ani olarak basıldığı zaman karışımı kısa bir an için zenginleştirir.
KAROSERİ: Aracın saçtan yapılmış kısmıdır. Bu kısımda pencereler, kapılar, koltuklar, yolcu ve motoru koruyan kısım bulunur.
KARBONDİOKSİT: Yakıtın yanması sonucu meydana gelen gazdır.
KARBONMONOKSİT: Çalışan bir benzin motorundan çıkan zehirli bir gazdır.
KARBÜRATÖR: Yakıt sisteminde hava ile benzini, motorun ihtiyacına göre muhtelif oranlarda karıştıran ve benzini atomize eden bir düzendir.
KARDAN MİLİ: Güç aktarma organlarında hareketi vites kutusundan, diferansiyele ileten bir mildir.
KARE ÜZERİ MOTOR: Silindir çapı, strokundan büyük olan motorlara verilen addır.
KARTER HAVALANDIRMA SİSTEMİ: Motor çalışırken havanın karterde devretmesini sağlayan sistemdir.
KARTER: Motorun alt tarafına bağlanan ve genellikle çelik saçtan yapılmış bir parçadır. Krank muhafazasının altını kapatır ve yağa depoluk eder.
KATIK: Benzin veya yağın özelliklerini geliştirmek için katılan maddeler denir.
KAVRAMA: Araçta, motor krank mili ile güç aktarma organlarını birleştiren ve ayıran bir düzendir.
KAYICI MAFSAL: Güç aktarma organlarında uzunluğu değişebilen bir birleştiricidir. Kardan milinin etkili uzunluğunu değiştirebilir.
KAYNAK: Metal parçalarını ısı ile eritip birleştirme metodudur.
KAZIYARAK KAYNAMAK: Hareketi parçaların birinden kopan malzemenin, diğeri üzerine yapışarak, ince kanallı veya pürüzlü yüzey şeklinde bir tür kaynamasıdır.
KAZIYICI: Motor tamirinde motor bloku, silindir kapağı, piston ve diğer motor parçaları üzerinden karbon veya diğer artıkların kazınmasına yarayan alettir.
KESKİ: Kesici ağzına özel şekil verilmiş bir kesici alettir. Çekiçle beraber kullanılacak şekilde yapılmıştır.
KEVLAR: Daha çok yarış otomobillerinde kullanılan, hafif ancak dayanıklı olan elyaf içerikli bir maddedir. Ayni zamanda soğuk havalarda motosiklet yarışçılarının soğuktan korunmaları için üretilen giysilerde de kullanılır.
KILAVUZ: Deliklere diş açmak için kullanılan özel kesici alettir.
KİLİTLEME SOMUNU: Gevşemeyi önlemek için kullanılan özel kesici bir alettir.
KOMPRATÖR: İbreli bir ölçü aletidir. Parça ölçülerindeki değişikliği, millerin salgı ve eksenel gezintilerini ölçer.
KOMPRESYON KAÇAĞI: Yanma odasında sıkışan hava - yakıt karışımının veya yanmış gazların, segmanların arasından kartere sızmasıdır.
KOMPRESYON ÖLÇME ALETİ: Motorun marşla döndürülmesi sırasında, silindirdeki basıncı ölçen alettir.
KOMPRESYON SEGMANLARI: Pistonun üst tarafındaki segmanlardır. Silindirdeki kompresyonu tutacak ve kaçakları önleyecek şekilde yapılmıştır.
KONİKLİK: Çapın bir uçtan diğer uca doğru büyümesidir (Silindir konikliği veya bir milin konikliği gibi).
KORUYUCU KILAVUZ: Tüp şeklinde bir borudur. Biyelin sökülmesi sırasında biyel cıvatalarına takılarak, krank muylusunu çizilip bozulmaktan korur.
KOYU: Kalın, akmaya karşı direnci fazla.
KONTROL PANELİ: Konsol olarak da adlandırılan, aracın iç kısmında tüm göstergelerin ve düğmelerin topluca bulunduğu bölümdür.
KRANK: Doğrusal hareketi, dairesel harekete çeviren bir makine parçasıdır.
KRANK MİLİ: Biyellerin bağlanması için kollu yapılarak, biyellerin doğrusal hareketini dairesel harekete çeviren bir mildir.
KRANK MUHAFAZASI (ÜST KARTER): Krank milinin içinde döndüğü, motorun alt kısmıdır. Üst tarafında silindir blokunun alt tarafı, altında ise karter vardır.
KURŞUN TETRA-ETİL: Benzinin oktan sayısını yükseltmek veya vuruntuya dayanıklılığını artırmak için benzine katılan kimyevi maddedir.
KURU SÜRTÜNME: İki katı çisimin arasındaki sürtünmedir.
KÜLBÜTÖR MANİVELASI: I tipi motorlarda itici çubuktan aldığı kam hareketinin yönünü değiştirerek, supaba ileten maniveladır.
KÜRE BAŞLI ÇEKİÇ: Başının bir tarafı küre şeklinde olan çekiçtir.
KATALİTİK KONVERTOR(KATALİZÖR) : Motordan çıkan zararlı maddeleri zararsız maddelere dönüştürmek için araçlara takılır. Seramikten yapılan ve gözenekleri katalitik etki sağlayan maddelerle (katalizör) kaplı katalitik dönüştürücünün içinden geçen egzoz gazları reaksiyona girerek zararsız maddelere dönüşür. Dönüştürücüye NOx (Azot Oksit), CO (Karbon monoksit) ve HC (Hidrokarbonlar) olarak giren maddeler reaksiyon sonucunda canlılara zararsız N2 (Azot), CO2 (Karbon dioksit) ve H2O (su) olarak egzozdan dışarı verilir. Dizellerde ayrıca is parçacıklarını yakalamak için ek bir sistem ve EGR denilen (Exhaust Gas Recirculation) egzoz gazı devir daimi sistemi bulunur. Bazen performans arttırmak için katalitik dönüştürücünün iptali gündeme gelmektedir. Bu işlem araca ek güç sağlasa da çevreyi kirletmesine neden olduğu için kaçınılması gereken bir durumdur. Aracın egzozundan zararlı gazlar çıktığında bundan yine en çok kendimiz ve yakınlarımız zarar görür. Son olarak, katalizör ile katalizatör arasındaki dikkat edilmesi gereken farklılık: katalizör, katalitik etki sağlayan madde demektir, katalizatör ise katalitik etki sağlayan cihaz. Katalitik konvertör yerine katalitik dönüştürücü de denilebilir. Böylece herkes anlayabilir
*L
L TİPİ MOTOR:

Supapları silindir bloğunda bulunan bir motor tipidir.
LASTİK: Otomobil tekerleği şeklinde yapılmış dış ve boru şeklinde yapılmış iç lastikten oluşur. Otomobilin gidişini ve yaylanmasını sağlar.
LAYNER: Bakır, çelik veya benzeri madenden yapılmış ince madeni levhadır. Yatak keplerinde, yatak boşluklarını artırmak için kullanılabilir.
LAMİNE ÖN CAM: içinde plastik özlü lamine tabaka bulunan ve kırılma anında parçalarının dağılarak yolcu bölümüne geçmesini önleyen cam türüdür. Bu tip camlar, ayni zamanda aracın iç kısmini sıcaktan, sürücünün gözlerini ise günesin kuvvetli ısınlarından karamak amacıyla renkli bir tabakaya da sahiptirler.
LEHİMLEME: Metal parçalarını lehim, temizleyici ve ısı ile birleştirme işlemidir.
LEPLEME: Supapları yuvasında ileri geri çevirerek alıştırma metodudur. Bu metodu fabrikalar son zamanlarda tavsiye etmiyorlar.
LOKMA ANAHTAR: İki ağızlı anahtarın aksine, cıvata ve somunun başını bütün köşelerinden tamamen kavrayan bir anahtardır.
LPG: Likit, sıvılaştırılmış petrol gazının kısaltmasıdır.
*M
MADENİ VURUNTU:
Motor silindirlerinde detonasyon nedeniyle oluşan madeni vuruntudur.
MALAFA: Parçaları aynı eksende tutmaya ve tornada işlemeye yarayan belirli ölçülerle yapılmış bir mildir.
MANTAR TİPİ SUPAB: Otomobil motorlarında yaygın olarak kullanılan, mantar biçiminde supaptır.
MARŞ MOTORU: Motoru ilk harekete geçirebilmek için döndüren bir elektrik motorudur.
MATKAP: Silindirik bir parçadır. Üzerinde helisel kanallarla, malzeme üzerinden malzemeyi kesecek bir kesici ucu vardır. Delgi işlerinde kullanılır. Matkabı çeviren cihaza da elbreyizi, elektrikli elbreyizi veya matkap tezgahı denir.
MANUEL ŞANZUMAN: Vites değiştirme işlemlerinin tamamen sürücünün kontrolü altında olduğu şanzıman sistemidir. Tekerleklere iletilecek motor gücünün miktarlarını daha iyi ayarlamak, yakıt tasarrufu sağlamak, aracın performansını daha iyi kontrol etmek açısından avantajlı olduğu yönleri bulunur. Son zamanlarda üretilen otomatik şanzımanlara, tıpkı manuel şanzıman gibi sürücünün kontrol edebildiği, ancak debriyajın kullanılmadığı seçenekler de eklenmektedir.
MOTOR YAĞI: Motor içindeki parçaların sürtünmelerini azaltarak, bu parçaların ömrünü uzatan veya motor içinde sürtünmeden doğan sıcaklığın artmasını engelleyen petrol bazlı sıvıdır. Sıcaklıkla birlikte özelliğini yitirmeye başlayan motor yağı, motor parçaları üzerindeki koruyuculuğunu kaybedeceğinden, parçaların da ömrünü kısaltabilmekte, motorun hararetinin artmasına neden olabilmektedir. Sentetik olarak üretilmiş çeşitleri de bulunmaktadır.
MEKANİK VERİM: Motor fren beygir gücünün iç güce oranıdır.
MEKANİZMA DÜZEN: Bir sistemi meydana getirmek için birbirleriyle ilgili parçaların meydana getirdiği, çalışan nesnedir.
MENGENE:Üzerinde çalışan parçayı bağlamaya yarayan alettir.
MERKEZ POMPASI: Hidrolik yağı doldurulmuş silindirdir.
METAL KAPLAMA: Hazırlanmış bir madeni yüzey üzerine eritilmiş metal püskürtme işlemidir.
METALİN YORULMASI: Tekrarlanan etki sonucu meydana gelen bir metal arızasıdır ve sonunda metalin çatlamasına neden olur.
MİKROMETRE: Parçaların kalınlığını, dış ve iç çaplarını hassas olarak ölçen bir ölçü aletidir.
MOTOR: Yakıtı yakarak güç elde eden makinedir. Güç kaynağı da denir.
MOTOR AYARI: Çeşitli motor kısımlarını kontrol ve ayar ederek motoru en iyi şekilde çalışacak duruma getirme işlemidir.
*N
NASCAR:
Açılımı, National Association of Stock Car Auto Racing'dir. Amerika'da büyük ilgiyle izlenen ve güçleri 800 - 850 beygir arasında değişen motorlarla donatılmış araçların özel pistlerde kullanılmasıyla yapılan yarışları düzenler. ilk baslarda bu yarışlara katılan araçlar, hurda otomobillerin motorlarının güçlendirilmesiyle ortaya çıkarılıyordu. şimdilerde ise bu araçlarda kullanılan karoseriler, fabrikalar tarafından özel olarak geliştirilip, imal ediliyor. Motorlar ise, özel olarak geliştiriliyor.
NORMAL BENZİN: Daha düşük oktanlı, ancak daha fazla kursun içeren benzin türüdür. Genellikle karbüratörlü araçlarda kullanılmakta.
*O
OKTAN:
Motor yakıtının vuruntuya dayanma yeteneğinin ölçüsüdür.
OTTO ÇEVRİMİ: Bulucusu Dr. Nikolaus Otto'nun adına mal edilerek emme, sıkıştırma, güç ve egzoz zamanlarından meydana gelen ve benzin motorlarında kullanılan çevrime verilen isimdir.
OVAL TAŞLANMIŞ: Oval şeklindeki pistonu tanımlar. Bu şekilde taşlama piston ısındığında, genleşmesine imkan verir. Piston ısındığı zaman, silindirik şekil aldığı kabul edilir.
OVAL TAŞLANMIŞ PİSTON: Hafif oval olarak tasarlanmış bir pistondur. Isı karşısında genleştiği zaman tam dairesel bir şekil alır.
*P
PAFTA:
Özel kesici bir alettir. Silindirik parçalar üzerine vida dişi açmaya yarar.
PİSTON ETEĞİ: Pistonun alt kısmıdır
PİSTON MENGENESİ: Piston tutmak için özel bir mengenedir. Yuvarlak ağızlı olan bu mengene ile, piston hasara uğramadan tutulabilir.
PİSTON PİMİ: Pistonla biyeli birbirine birleştiren silindirik parçadır.
PİSTON PİMİ BURCU: Biyel ayağında ve piston pim yuvasında, piston pimini yataklandıran burçtur.
PİSTON VURUNTUSU: Silindirine göre fazla aşınmış pistonun, silindir yuvalarına çarpmasıyla meydana gelen boğuk vuruntudur.
PİTMAN KOLU: Sektör dişli mili ile, tekerleklere hareket ileten yön çubuğunu birbirine birleştiren koldur. Direksiyon hareketini tekerleklere geçirebilmesi için, ileri-geri hareket eder.
PORT: Motorda supapların bulunduğu yerdeki deliktir. Hava-yakıt karışımı ve yanmış gazlar portlardan geçer.
PRESLEME GEÇME: Piston pimi ve burcu gibi parçaların sıkı olarak alıştırılmasıdır. Örneğin pim yerine presle takılır.
PRONİ FRENİ: Motorun çıkış gücünü ölçen bir cihazdır.
PROPAN: Bir tür LPG yakıtıdır. Atmosferik basınçta -42 derecenin altında sıvı haldedir.
PSİ: İnç kare başına libre olarak basınç sıvı ve gaz basınçlarını ifade etmek için kullanılır.
*R
RÖLANTİ DEVRESİ:
Karbüratörde, motor rölantide çalışırken karışım sağlayan devredir.
RÖLANTİ DEVRİ: Gaz kelebeği serbest durumdayken, motorun yüksüz ve boşta çalışma devridir.
RADYATÖR: Soğutma sisteminde, içeriden geçen suyu soğutur. Radyatör motordan sıcak suyu alır ve soğuttuktan sonra motora gönderir.
RAYBA: Üzerinde seri keskin bıçağı bulunan metal kesme aletidir. Rayba ayarlanıp delik içinde döndürüldüğünde delik yüzeylerinden talaş kaldırılır.
REGÜLATÖR: Elektrik sisteminde dinamonun çıkış voltajını ve akımını kontrol ederek, dış devreyi aşırı voltajdan ve dinamoyu aşırı akımdan koruyan düzendir.
ROTLAR: Direksiyon sisteminde, pitman kolunu tekerleklere birleştirirler.
*S
SİLİNDİR:
Motorlarda gücü sağlayan hareketli parçalar olan pistonların yukarı aşağı (boxer motorlarda yatay yani sağa-sola) hareket ettiği silindir şeklindeki yuvalar. Motora güç sağlayan işlem olan ateşleme için hava ve yakıt karışımı silindire verilir, burada buji tarafından ateşlenir ve oluşan patlamanın gücüyle silindirin içindeki hareketi ileten parça olan piston aşağıya itilir. Aşağıya itilen piston da krank mili denilen ve diğer silindirlerdeki pistonların da bağlı olduğu bir mili döndürür. Bu mil, vites kutusu (şanzıman) yoluyla gücü tekerleklere aktarır.
SİLİNDİR HACMİ: Silindirin hacmi cc yani, santilitre (ayrıca santimetreküp -cm3- de denir) olarak belirtilir. Bir motorun silindir hacmi 1.6 litre denildiğinde aslında bu yuvarlak bir rakamdır. Gerçek rakam 1598 cc ya da 1580 cc gibi bir rakamdır. Örneğin 4 silindirli bir motorda dört silindirin hacimleri toplamını gösterir. Silindirin taban alanı ile strokunun, yani, geometrik olarak düşündüğümüzde bir silindirin taban alanı ile yüksekliğinin çarpılmasıyla bulunur. Daha fazla tork elde etmek ya da daha yüksek devirli yapmak gibi amaçlarla motordaki silindirin çapı ve stroku daha büyük ya da daha küçük yapılmaktadır (hacim aynı kalarak).
SUPAP(VALF) : Otomobil terimlerinin çoğu gibi Fransızca'dan Türkçe'ye geçmiş bir kelimedir, daha çok supap olarak kullanılmaktadır. İngilizce'den yapılan çeviriler nedeniyle bazıları tarafından aynı şeye valf de denmektedir. Supap, silindirin üstünde yer alır ve açılıp kapanarak yakıt/hava karışımının silindire emilmesine ya da egzoz gazlarının silindirden atılmasına olanak tanır. Bu nedenle emme supabı ve egzoz supabı olarak ikiye ayrılır. 8V ve 16V gibi işaretler otomobilin kaç supaplı olduğunu gösterir. Motorlar çoğunlukla dört silindirli olduğu için bu iki ifadeyi en sık görürüz. 8V dört silindirli bir motorda 8 supap bulunduğunu yani her silindire iki supap düştüğünü (1 emme, 1 egzoz supabı) gösterir. Dört silindirli motor için kullanılan 16V (ya da 16 supap) ifadesi ise o motorda silindir başına 4 supap (2 emme, 2 egzoz) bulunduğunu gösterir. 24V ise altı silindirli bir motorda silindir başına 4 supap bulunduğunu gösteriyor. Ayrıca, örneğin Citroen'in 4 silindirli 12 supaplı (silindir başına 3 supap, 2 emme, 1 egzoz) turbodizel motoru, son zamanlarda Volkswagen'de gördüğümüz 5 silindirli 20 supaplı motor (silindir başına dört supap) ve Ferrari'nin kullandığı silindir başına 5 supaplı motor (3 emme, 2 egzoz) gibi örnekler de vardır.
SAPLAMA: İki tarafına diş açılmış, başsız cıvatadır.
SEGMAN AĞIZ ARALIĞI: Segman silindire takıldığı zaman, ağızları arasında kalan boşluktur.
SEGMAN YUVASI: Segmanların takılabilmesi için, pistondan açılmış yuvalardır.
SEGMANLAR: Segmanlar pistondaki segman yuvalarına takılır. Segmanlar iki çeşittir. Kompresyon segmanları,yanma odasındaki kompresyonun kaçmasını önler ve yağ semanları da silindir duvarlarındaki fazla yağı sıyırarak yanma odasına çıkıp yanmasını önler.
SENTİL ÇAKISI: Kalınlıkları doğru olarak bilinen ve boşluk ölçülmesinde kullanılan metal şeritlerdir.
SERBEST PİSTONLU MOTOR: Bir silindirde, ortada bulunan bir yanma odasının iki tarafına karşılıklı olarak yerleştirilmiş, içe ve dışa hareket ederek çalışan bir çift pistonlu motordur

ŞAMANDIRA KABI:
Karbüratörde, hava boğazından geçen havaya gereken benzini sağlayan benzin kabıdır. Karbüratörde yakıta depoluk eder.
ŞASİ ÇEVRESİ: Motor ve karoseri ile tekerleklerin bağlanmasına yarayan, profil veya kanallı malzemeden yapılan madeni çerçevedir.
ŞASİ: Aracın önemli parçalarını kapsayan bir ünitedir. Genellikle karoseri dışında, otomobilin bütün parçalarını kapsar.
*T
TAŞLAMA TAŞI:
Metalleri taşlamak için kullanılan zımpara taşından yapılmış, yuvarlak taştır.
TAŞLAYICI: Zımpara taşı yardımıyla, metaller üzerinden talaş kaldırılabilen makinedir.
TEKERLEK SİLİNDİRİ: Hidrolik fren sisteminde tekerlek silindirleri, tekerleklerdeki fren tablasına takılır. Merkez pompasından gelen hidrolik basıncı, tekerlek silindirindeki, tekerleklerdeki fren tablasına takılır. Merkez pompasından gelen hidrolik basıncı, tekerlek silindirindeki pistonları etkileyerek fren pabuçlarını açar ve frenlemek için kampana iç yüzeyine temas ettirir.
TEKLEME: Motorun bir veya birkaç silindirindeki ateşlemenin kusurlu veya ateşleme olmamasıdır.
TEL: Kurşun tetraetilin kısaltılmış şeklidir.
TERMİK VERİM: İç güç ile bu gücü elde etmek için sarf edilen yakıt enerjisinin oranıdır.
TERMOSTAT: Sıcaklık değişmesiyle çalışan bir parçadır. Motor soğutma sisteminde ve ısı kontrol klapelerinde çeşitli termostatlar kullanılır.
TESTERE: Testere sapına takılıp çıkarılabilen bir kesme laması bulunan ve metallerin kesilmesinde kullanılan alettir.
TİTREŞİM DAMPERİ: Krank milinin burulma titreşimlerini önlemek için, krank miline takılan bir parçadır.
TORK ANAHTARI: Cıvata ve somunlar sıkılırken uygulanan döndürme momentini gösteren, göstergeli özel bir anahtardır.
TORK: Döndürme veya burma çabasıdır. Metre, kilogram veya pound-foot'la ölçülür.
TORNA: Malzemeye şekil vermek için kullanılan bir makinadır. Malzeme dönerken kalem malzemeye dayatılarak parçadan talaş kaldırır.
TRANSİSTÖR: Elektrik anahtarı gibi kullanılan bir elektronik düzendir. Bazı ateşleme sistemlerinde platinlerin ömrünü artırmak için kullanılır.
TÜRBULANS: Hava-yakıt karışımının silindirdeki hızlı dönüş hareketidir.
*U
UÇUCULUK YETENEĞİ:
Sıvının buharlaşma kolaylığının ölçülmesidir.

ÜNİVERSAL MAFSAL:
Güç aktarma organlarından olan kardan milinde, dönme açısını değiştirebilen birleştiricidir.
ÜST ÖLÜ NOKTA (ÜÖN): Pistonun silindir içinde yukarıya doğru çıkarken, biyel ekseninin silindir ekseni ile paralel hale geldiği anda durduğu ve ters yönde harekete başladığı noktadır.
ÜSTTEN KAM MİLİ: Kam milinin silindir bloğu yerine, silindir kapağının üzerine veya silindir kapağına yerleştirilmesidir.
ÜSTTEN SUPABLI: Supablar yanma odasının üzerine silindir kapağına yerleştirilmiştir. I tipi motor.
*V
V TİPİ MOTOR:
Silindirleri V şeklinde, iki eğik düzlem üzerinde bulunan motorlara denir.
V-8 motoru: Silindirleri V şeklinde, iki eğik düzlem üzerinde dörder dörder sıralanmış olan motordur.
VAKUM ÖLÇME ALETİ: Otomobil tamiratında emme manifoldu vakumunu ölçerek, motor parçalarının durumunu tespit eden alettir.
VAKUM: Havanın veya diğer maddelerin yokluğu veya eksik oluşudur.
VENTURİ: Karbüratör hava boğazındaki daraltılmış kısımdır. Havanın hızını artırarak vakum meydana getirir ve havanın içine benzin karışmasını sağlar.
VERİM: Elde edilen sonuçla sarf edilen gayret arasındaki orandır.
VİSKOZİTE: Sıvıların akmaya karşı direncini gösteren bir terimdir. Klaın bir yağın viskozitesi, ince bir yağın viskozitesinden daha fazladır.
VOLAN: Krank miline bağlanan madeni bir tekerlektir. Aynı zamanda kavramaya yataklık eder ve ilk hareketi vermeye yarayan volan dişlisini de üzerinde taşır.
VURUNTU: Silindirde karışımın çok hızlı yanması ile meydana gelen çekiçleme şeklindeki vuruntudur.
VURUNTUYU ÖNLEYİCİ: Motorda kullanılan yakıtın vuruntuya dayanıklılık özelliğidir
*Y
YAĞ KEÇESİ:
Yağ sızıntısını önlemek için, dönen millere gerekli şekilde yerleştirilmiş contadır.
YAĞ POMPASI: Motor yağlama sisteminde karterden yağı emerek, motorun yağlanacak parçalarına gönderir.
YAĞ SEGMANI: Pistonda alt segman veya segmanlardır. Silindirde yağın yanma odasına doğru çıkmasını önleyecek şekilde yapılmıştır.
YAĞIN İNCELENMESİ: Silindir duvarlarından aşağı süzülerek, kartere inen sıvı benzinin karterdeki yağı inceltmesidir.
YAĞLAMA SİSTEMİ: Hareketli motor parçalarına yağlama yağı sağlayan sistemdir.
YAKIT DEPOSU: Otomobilde yakıtı depo etmek için kullanılan metal kaptır.
YAKIT FİSKİYESİ: Karbüratörde bir boru olup, şamandıra kabından hava boğazına benzin akıtır.
YAKIT ÖLÇME ÇUBUĞU: Karbüratörde ana emme fıskiyesine yakıt geçiren ana meme deliğini büyütüp küçülten parçadır. Bu sistem yardımıyla motorun çeşitli çalışma şartları için, değişik oranlarda karışım sağlanır. Uç kısmı farklı çaplarda yapılmış bir çubuktur.
YAKIT POMPASI: Yakıt sisteminde benzini, benzin deposundan karbüratöre basan pompadır.
YAKIT PÜSKÜRTME SİSTEMİ: Karbüratörsüz bir yakıt sistemidir. Yakıtı yüksek basınçla emme manifolduna veya silindirlere püskürtür.
YAKIT SİSTEMİ: Otomobilde motorun silindirlerine yanabilecek şekilde buharlaşmış yakıtla, hava karışımı gönderen sistemdir. Yakıt sisteminde yakıt deposu,yakıt boruları,yakıt göstergesi, karbüratör,yakıt pompası ve emme manifoldu vardır.
YANMA ODASI: Silindirin üzerinde ve silindir kapağında bulunan, hava-yakıt karışımının yandığı yerdir.
YANMA: Motorda hava-yakıt karışımının hızla yanmasıdır.
YAPRAK YAY: Çelik levhalardan, farklı uzunluklarda yapılarak birbiri üzerine konulma suretiyle meydana gelen yaydır.
YAŞ SÜRTÜNME: Yüzeylerine ince bir yağ tabakası sürülmüş iki katı cisim arasındaki sürtünmedir.
YATAK KEPLERİ: "Motorda yatak kepleri; yerine cıvatayla takılarak yatakları tutarlar."
YATAK: Genellikle bir mil üzerinde veya bir delikte bulunan dairevi bir yüzeydir. Mil veya muylu yatağın üzerine veya içine yerleştirilir.
YAY: Esnek bir parça olup basınç altında büzülür, basınç kalkınca tekrar eski halini alır.
YAYLI EMİŞ SUPABI: Bazı iki zamanlı motor karterlerinde dil şeklindeki saç supabtır. Hava-yakıt karışımı yaylı emiş supablarından kartere girer ve krank muhafazasında basınç artınca supablar kapanırlar.
*Z
ZAMAN AYARI:
Motorda subapların zaman ayarının veya ateşleme zamanı ayarının yapılmasına verilen isimdir.
ZIMPARA MACUNU: Yağla karıştırılmış zımpara tozudur. Madeni parçaların alıştırılmasında kullanılır.
ZORLAMA: Motorun düşük devirde, gaz kelebeği tam açık durumda ve ağır yük altında çalışmasıdır.

*TRAFİK SUÇLARI VE CEZALARI
*1, Karayolu yapısı üzerine, trafiği güçleştirecek, tehlikeye sokacak veya engel yaratacak, trafik işaretlerinin görülmelerini engelleyecek veya güçleştirecek şekilde bir şey atmak, dökmek, bırakmak v.b.hareketlerde bulunmak ve karayolu yapısı ve güvenlik tesisleri ile trafik işaretlerine zarar vermek, yerlerini değiştirmek veya ortadan kaldırmak.
Cezası: 169,400,000,-TL Ceza Puanı: 10
*2, Tescili mecburi ve ilk tescili yapılacak araçları satın alma veya gümrükten çekme tarihinden itibaren 3 ay içerisinde tescili için, hurdaya çıkarılması halinde çıkarılış tarihinden itibaren 1 ay içinde tescilin silinmesi için, yazılı olarak tescil kuruluşuna başvurmamak.
Cezası: 83,100,000,-TL
*3, Tescilli araçları satın veya devir alarak, 1 ay içerisinde kendi adlarına tescil belgesi almamak.
Cezası: 83,100,000,-TL
*4, Tescil edilen araçları, trafik belgesi ve tescil plakası almadan trafiğe çıkarmak.
Cezası: 340,900,000,-TL Ceza Puanı: 1
*5, Araçları; tescil belgesi, trafik belgesi ve tescil plakaları araç üzerinde ve uygun durumda bulundurmadan trafiğe çıkarmak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 1
*6, Süresi bitmiş geçici trafik belgesi ve plakası ile araçları trafiğe çıkarmak. Geçici belge ve plakaları amaç dışı veya başka araçlara kullanmak.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 1
*7, Araçlarda bulundurulması mecburi olan trafik ayırım işaretlerini bulundurmamak.
Cezası: 41,200,000,-TL ceza Puanı: 1
*8, Özel izin almadan, araçların dışında bulundurulması mecburi işaretlerden başka işaret v.b.donanımları bulundurmak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 1
*9, Devlet malı araçların tescil plaka renkleriyle, Emniyet araçlarının renk ve ayırım işaretlerini özel kuruluşlar ile gerçek veya tüzel kişilere ait araçlarda kullanmak.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 1
*10, Servis freni, lastikleri ve dış ışık donanımları noksan, bozuk veya teknik şartlara aykırı araçları kullanmak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 8
*11, Servis freni ve ışık donanımları dışında diğer eksiklikleri bulunan araçlarla, görüşü engelleyecek veya araç içindekileri tehlikeye sokacak süs, aksesuar, eşya ve çıkıntıları olan veya çevredekileri rahatsız edecek şekilde duman ve gürültü çıkaran araçları kullanmak.
Cezası: 83,100,000,-TL Cezası: 8
*12, Araçlarda bulundurulması mecburi gereçleri kullanılır şekilde bulundurmamak ve kullanmamak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*13, Kamyon, otobüs ve çekicilerde takoğraf, taksi otomobillerinde ise taksimetre kullanmamak ve kullanılır durumda bulundurmamak.
Cezası: 169,400,000,-TL Ceza Puanı: 5
*14, Araç üzerinde yapılan teknik değişiklik ile adres değişikliğini 30 gün içerisinde tescil yapan trafik kuruluşlarına bildirmemek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 1
*15, Muayene süresini geçirmek veya sahip değiştirme hali hariç, özel muayene yaptırılması mecburi olduğu halde yaptırmamak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 1
*16, Sürücü belgesiz araç kullanmak ve sürülmesine izin vermek.
Cezası: 169,400,000,- ( 1-2 ay, tekrarlarında 2-3 ay hafif hapis cezası)
*17, 11 yaşını bitirmeden bisiklet kullanmak, 13 yaşını bitirmeden motorsuz taşıt kullanmak veya hayvanları tevdi etmek.
Cezası: 41,200,000,-
*18, Sürücü belgesi sınıfına göre yetkisiz araç kullanmak.
Cezası: 169,400,000,- ( 1-2 ay, tekrarlarında 2-3 ay hafif hapis cezası)
Ceza Puanı: 5
*19, Yetkisi olmadığı halde; B,C ve E sınıfı sürücü belgeleri ile yüklü ağırlığı 750 kg nun üstünde römork takılı araçları kullanmak veya kullandırmak.
Cezası: 169,400,000,-TL ( 1-2 ay, tekrarında 2-3 ay hafif hapis cezası)
Ceza Puanı: 2
*20, Sürücü belgesi almak için yanlış bilgi veya sahte belge vermek.
Cezası: 427,300,000,-TL
*21, Sürücü belgesine sahip olup da, ikamet adresi değişkliğini belgeyi veren trafik kuruluşuna 30 gün içinde bildirmemek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 5
*22, Araç kullanırken sürücü belgelerini yanlarında bulundurmamak veya yetkililer göstermemek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 1
*23, Araçları, gidiş yönüne doğru yolun sağından, çok şeritli yollarda ise yol ve trafik durumuna göre hızının gerektirdiği şeritten sürmemek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*24, Şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte seyreden araçların geçişini beklememek.
Cezası: 83,100,000,-TL ceza Puanı: 10
*25, Trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*26, Gidişe ayrılan en soldaki şeridi sürekli işgal etmek.
Cezası: 83,100,000,- Ceza Puanı: 10
*27, Motosiklet, otomobil, kamyonet ve otobüs dışındaki araçları kullanırken dönme ve geçme dışında en sağ şeridi izlemek.
*Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*28, Hayvanlarını ve hayvan sürülerini gidiş yönüne göre yolun en sağından veya imkan olduğunda taşıt yolu dışından götürmemek.
Cezası: 83,100,000,-TL
*29, Trafik zabıtası veya özel kıyafetli veya işaret taşıyan diğer yetkili kişilerin uyarı ve işaretlerine uymamak.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*30, Işıklı trafik işaretlerinden kırmızı renkli olanını ve sesli işaretlere uymamak.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 15
*31, Trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymamak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 10
*32, Trafik güvenliği ve düzeniyle ilgili olan diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymamak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 10
*33, Taksi, dolmuş, minibüs, otobüs, kamyon ve çekici gibi ticari amaçla yük veya yolcu taşımacılığı yapılan araçlar ile resmi araçları alkollü kullanmak, kanındaki alkol miktarı 0.50 promilin üstünde iken diğer araçları kullanmak.
Para Cezası: 1.defasında: 340,900,000,-TL, 2.defasında: 427,300,000,-, 3 ve 3 ten fazlasında : 684,300,000,-TL
Hapis Cezası: 3 ve 3 ten fazlasında en az 6 ay
Belgelerin Geri Alınması: Geriye doğru 5 yıl içinde 1.defa 6 ay, 2.defa 2 yıl, 3 ce 3 ten fazlasında 5 yıl ( 3 ve 3 ten fazlasında mahkemece)
Ceza Puanı: 15
*34, Uyuşturucu veya keyif verici madde alarak araç kullanmak.
Cezası: 684,300,000,-TL , Hafif Hapis Cezası: 6 ay
*35, Ticari amaçla yük veya yolcu taşıyan araçları taşıt kullanma süreleri dışında kullanmak veya kullandırmak.
Cezası: 41,200,000,- Ceza Puanı: 15
*36, Hız ölçen teknik cihaz veya çeşitli usullerle yapılan tespit sonucu hız sınırlarını yüzde ondan yüzde otuza kadar aşmak. (yüzde otuz dahil)
Cezası: 83,100,000,- Ceza Puanı: 5
*37, Hız sınırlarını yüzde otuzdan fazla aşmak
Cezası: 169,400,000,-TL Ceza Puanı: 15
Geriye doğru bir yıl içinde 5 defa ihlal edildiğinde, 1 yıl süre ile belge geri alınır.
*38, Hız sınırlarını tespite yarayan cihazların yerlerini belirleyen veya sürücüyü ikaz eden cihazları imal veya ithal etmek.
Cezası: 1,028,000,000,TL-1,712,600,000,-TL Hafif Hapis Cezası: 6-8 ay
*39, Hızı sınırlarını tespite yarayan cihazların yerlerini belirleyen veya sürücüyü ikaz eden cihazları imal veya ithal etmek.
Cezası: 684,300,000,-TL-1,028,000,000,-TL
Hafifi Hapis Cezası: 4-6 ay
Ceza Puanı: 15
*40, Araçların hızını;kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken tepe üstlerine, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlerine, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken yapım ve onarım alanlarına girerken azaltmamak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 1
*41, Araçların hızını; araçların yük ve teknik özellikleriyle yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak.
Cezası: 41,200,000,- Ceza Puanı: 1
*42, Yol, hava ve trafik durumları göz önüne almadan, öndeki aracı güvenli bir mesafe bırakmadan takip etmek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 10
*43, Kol ve grup halinde araç kullanırken, diğer araçların güvenle girebilecekleri bir açıklık bırakmamak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 10
*44, Sağa dönüş kurallarına riayet etmemek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*45, Sola dönüş kurallarına riayet etmemek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*46, Dönel kavşaklara dönüş kurallarına riayet etmemek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*47, Dönel kavşaklarda geriye dönüş kurallarına riayet etmemek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*48, Geçme kurallarına riayet etmemek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 15
*49, Geçmenin yasak olduğu yerlerden geçmek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 15
*50, Bir araç tarafından geçirilirken, geçilme kurallarına uymamak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*51, Şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*52, İki yönlü trafiğin kullanıldığı taşıt yollarında, geçiş, zorlaştıran durumlarda, dağlık veya dik yokuşlu yollarda karşılaşma hallerinde, geçişi zorlaştırmak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*53, Önde giden bir aracı güvenli ve yeterli mesafeden izlememek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*54, Zorunlu bir neden olmadan diğer araçların ilerleyişine engel olacak şekilde veya işaretle belirtilen hız sınırlarının çok altında araç sürmek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 1
*55, Trafik işareti bulunmayan dar yollardaki karşılaşmalarda, geçiş kolaylığı sağlamamak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*56, Kavşaklara yaklaşırken yavaşlamak ve geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermemek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 10
*57, Trafik zabıtası, trafik işaret levhası veya ışıklı trafik cihazları bulunmayan kavşaklarda, geçiş hakkına riayet etmemek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 10
*58, Kontrolsüz kavşaklarda;motorsuz araç kullanırken motorlu araçlara, motorlu araçları kullanıldığı sırada sol tarafta iken, sağdan gelen araba geçiş hakkını vermemek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*59, Işıklı trafik işaretleri izin verse bile, trafik akışını engelleyecek bir durum olduğu halde kavşağa girmek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*60, Kavşaklarda gereksiz olarak duraklamak, yavaşlamak, taşıttan inmek veya araçların motorunu durdurmak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*61, Aksine bir işaret bulunmayan kavşaklarda ray üzerinde hareket eden taşıtlara ilk geçiş hakkını vermemek
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 1
*62, İndirme, bindirme veya inme, binme kurallarına riayet etmemek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 1
*63, Yerleşim birimleri dışındaki karayolunda zorunlu haller dışında, duraklama ve park etme kural ve yasaklarına riayet etmemek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 10
*64, Taşıt yolu üzerinde ve duraklamanın yasak olduğu yerlerde ve hallerde duraklama yapmak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*65, Taşıt yolu üzerinde ve park etmenin yasak olduğu yerlerde ve hallerde park etmek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı 5
*66, Yerleşim birimleri içindeki karayollarında izin verilmeyen yerlerde, zorunlu haller dışında, kamyon, otobüs, traktör ve iş makineleri ile bunların römorklarını park etmek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 2
*67, Araçlarda şartlarına uygun ışık donanımını bulundurmamak.
Cezası: 169,400,000,-TL Ceza Puanı:5
*68, Yerleşim birimleri dışındaki karayollarında geceleri seyrederken, yeterince aydınlatılmamış tünellere girerken, benzeri yer ve hallerde uzağı gösteren ışıkları yakmamak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 10
*69, Geceleri;yerleşim birimleri dışında karayollarındaki karşılaşmalarda bir aracı takip ederken, bir aracı geçerken, yan yana gelinceye kadar ve yerleşim birimleri içinde; gündüzleri ise sisli, yağışlı ve benzeri havalarda yakını gösteren ışıkları yakmamak.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*70, Kuyruk ışıklarını uzağı veya yakını gösteren ışıklar ile birlikte kullanmamak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*71, Sis ışıklarını;sisli, karlı ve sağanak yağmurlu havalar dışında diğer farlarla birlikte yakmak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 10
*72, Dönüş ışıklarını geç anlamında kullanmak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*73, Karşılaşmalarda ışıkları söndürmek
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*74, Öndeki aracı geçişlerde uyarı için kısa süre dışında, uzağı gösteren ışıkları devamlı suretle yakmak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 10
*75, Yönetmelikte belirlenen esaslara aykırı olarak ışık takmak veya kullanmak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza puanı: 5
*76, Sadece park lambaları ile seyir etmek.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*77, Taşıma sınırı üzerinde yolcu almak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 10
*78, Taşıma sınırı üstünde yük almak veya taşıma sınırı aşılsın veya aşılmasın dingil ağırlıklarını aşacak şekilde yüklemek
Cezası: 169,400,000,-TL Ceza Puanı: 10
*79, Karayolu yapısı ve kapasitesi ile trafik güvenliği bakımından tehlikeli olabilecek tarzda yükleme yapmak.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*80, Tehlikeli ve zararlı maddeleri gerekli izin ve tedbirler alınmadan, taşımak.
Cezası: 169,400,000,-TL
*81, Ağırlık ve boyutları bakımından taşınması özel izne bağlı olan eşyayı, izin almadan taşımak veya taşıttırmak.
Cezası: 169,400,000,-TL Ceza Puanı: 10
*82, Gabari dış yük yüklemek, yük üzerine veya araç dışına yolcu bindirmek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*83, Yükü; karayoluna değecek, düşecek, dökülecek, saçılacak, sızacak, akacak, kayacak veya gürültü çıkaracak şekilde yüklemek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*84, Yükü; her çeşit yolda ve yolun her eğiminde dengeyi bozacak, yoldaki bir şeye takılacak, sivri çıkıntılar hasıl edecek şekilde yüklemek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*85, Aracı; sürücünün görüşüne engel olacak, sürme güvenliğini bozacak ve tescil plakaları, ayırım işaretleri, dur ve dönüş ışıkları ile yansıtıcıları örtecek şekilde yüklemek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*86, Gerekli şartlar ve tedbirler yerine getirilmeden araç çekmek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*87, Yük nakli yapılan araçlara, azami toplam ağırlıklarının üzerinde yükleme yaptırmak.
Cezası: 1,712,600,000,-TL
*88, Bisiklet, motorlu bisiklet ve motosikletleri, kurallara uymadan sürmek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 5
*89, Park yapmış taşıtlar arasından çıkarken, duraklarken, taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, trafik kural ve yasaklarına uymamak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*90, Yönetmelikte belirtilen tedbirleri almadan diğer yayalar için ciddi rahatsızlık verecek boyutta eşyaları itmek veya taşımak, taşıt yolunun en sağ şeridinden fazla kısmını işgal etmek, gece ve gündüz görüşün az olduğu hallerde çarpmayı önleyici uyarıcı tedbirleri almamak.
Cezası: 41,200,000,-TL
*91, Yayaların yürümesine ayrılmış kısımların kullanılmasının mümkün olmadığı veya bulunmadığı hallerde, taşıt trafiğini tehlikeye düşürecek şekilde taşıt yoluna yürümek.
Cezası: 41,200,000,-TL
*92, Her iki tarafta da yaya yolu ve banket bulunmayan veya kullanılır durumda olmayan iki yönlü trafiğin kullanıldığı karayollarında, taşıt yolunun sol kenarını izlememek.
Cezası: 41,200,000,-TL
*93, Yaya ve okul geçitlerinin bulunduğu yerlerdeki geçitlerde, yayalar için ışıklı işaret olduğu halde bu işaretlere uymamak.
Cezası: 41,200,000,-TL
*94, Karşıdan karşıya geçişlerde işaretlere riayet etmemek.
Cezası: 41,200,000,-TL
*95, Işıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde ve kavşaklarda, yaklaşan aracın uzaklık ve hızını göz önüne almadan veya göz önüne aldığı halde uygun zamanda geçmemek.
Cezası: 41,200,000,-TL
*96, Yay yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde; taşıt yolu üzerinde trafiği tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmak.
Cezası: 41,200,000,-TL
*97, Yerleşim yerleri dışındaki karayollarında, taşıt yolu üzerinde; zorunlu haller dışında hayvan bulundurmak, binek hayvanları ve sürüler ile elle sürülen araçları trafik kurallarına uymadan sevk ve idare etmek veya ettirmek, başıboş bırakmak.
Cezası: 41,200,000,-TL
*98, Başıboş hayvan bırakma yasağına riayet etmeyerek, trafik kazasına sebebiyet vermek.
Hafif Hapis Cezası: 3 ay
*99, Gerekli makamdan izin almadan yarış ve koşu düzenlemek.
Cezası: 169,400,00,-TL
*100, Geçiş üstünlüğüne haiz araçları kullanırken, yine geçiş üstünlüğüne haiz araçlarla karşılaşmalarda, birbirlerine ilk geçiş hakkını vermemek ve gereksiz geçiş üstünlüğü hakkını kullanmak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*101, Ses, müzik, görüntü ve haberleşme cihazlarını şartlarına uygun olmadan araçlarda bulundurmak ve kamunun rahat ve huzurunu bozacak şekilde kullanmak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 1
*102, Araçları, kamunun rahat ve huzurunu bozacak veya kişilere zarar verecej şeklide saygısızca kullanmak, araçlardan bir şey atmak veya dökmek, seyir halindeyken telefon ile konuşmak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 1
*103, Yaya ve okul geçitlerinde aracı yavaşlatmamak, geçitlerden geçmek isteyenlere ilk geçiş hakkını vermemek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*104, Okul taşıtlarının DUR işaretlerini yakmaları halinde, araçları durdurmamak, okul taşıtlarını kullanırken, DUR işaretlerini öğrencilerin binme ve inmeleri sırasında yakmamak veya gereksiz yere yakmak.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*105, Demiryolu geçitlerinde, geçidin durumuna uygun olmayan hızla geçmek, ışıklı veya sesli DUR işaretine riayet etmemek, bariyer varken geçide girmek, kontrolsüz geçiş yapmak.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*106, Taşıt yolu üzerinde bulunan, özel işaret taşıyan ve gözleri görmeyen kişilere gerekli yardımı yapmamak, yol vermemek, gerekiyorsa durmamak.
Cezası: 42,100,000,-TL Ceza Puanı: 5
*107, Bir yetkili veya görevli yönetimindeki yürüyüş kolları arasından geçmek.
Cezası: 42,100,000,-TL Ceza Puanı: 5
*108, Emniyet kemeri bulundurulması zorunluluğu olan araçlarda, emniyet kemeri bulundurmamak ve kullanmamak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*109, Motosiklet kullanırken koruma başlığı ve koruma gözlüğü, yolcu iken koruma başlığı bulundurmamak ve kullanmamak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 5
*110, Karayolu üzerinde, park yerlerindeki araçlar için, yetkisiz olarak park ücreti almak.
Cezası: 41,200,000,-TL
*111, Kaza mahallinde durmamak ve trafik güvenliği için gerekli tedbirleri almamak.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*112, Kazalarda; ölen, yaralanan veya maddi hasar var ise bu kaza can ve mal güvenliğini etkilemiyorsa, sorumluluğunun tespitine yarayan iz ve delil dahil kaza yerindeki durumu değiştirmek.
Cezası: 169,400,000,-TL Ceza Puanı: 15
*113, Kazaya karışıldığında, istendiği takdirde, kimliğini, adresini, sürücü ve trafik belgesi ile araca ait diğer belgeleri göstermemek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 5
*114, Kazayı, yetkililere bildirmemek ve bunlar gelinceye kadar veya yetkililerin iznini almadan kaza yerinden ayrılmak.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*115, Mal sahibinin veya ilgili kişilerin bulunmadığı sırada, eşya veya yüklere zarar verildiği ve ilgilileri bulunmadığı taktirde, zarar verilen şey üzerine yazılı bilgi bırakmamak ve durumu ilgili zabıtaya bildirmemek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*116, Anlaşma hali dışında; maddi hasarlı, ölümlü veya yaralanmalı trafik kazalarında, zabıtanın iznini almadan olay yerinden ayrılmak.
Cezası: 169,400,000,-TL Ceza Puanı: 10
*117, Kazaya karışıldığında veya kaza mahallinden geçerken, kaza yerinde ilk yardım önlemlerini almamak, en yakın zabıtaya veya sağlık kuruluşuna haber vermemek, yaralıların en yakın sağlık kuruluşuna götürmemek.
Cezası: 83,100,000,-TL Ceza Puanı: 10
*118, Mali sorumluluk sigortası yaptırmamak.
Cezası: 41,200,000,-TL Ceza Puanı: 1
*119, Trafik suçunun işlendiği tarihten geriye doğru 1 yıl içerisinde 100 ceza puanını doldurmak.
Belgelerin İptali: 1.defasında 2 ay, 2.defasında 4 ay
Trafikten men edilme: 3.defasında
*120, Asli kusurlu olarak, ölümle sonuçlanan trafik kazalarına sebebiyet vermek.
Cezası: 1 yıl (Mahkemece ) Hapis cezası
*121, Sürücü belgeleri geri alındığı halde, geri alma süresi içerisinde araç kullanmak.
Cezası: 169,400,000,-TL
Hapis Cezası: 1-2 ay, tekrarında 2-3 ay
Ceza Puanı: 15
*122, Ticari taşıt kullanma belgesi olmadan, ticari amaçla çalışan taksi, dolmuş, minibüs ve benzeri taşıtlarla yük ve yolcu taşımacılığı yapmak.
Cezası: 340,900,000,-TL
*123, Araçları motorlu araç tescil ve trafik belgesinde gösterilen maksadın dışında kullanmak ve sürülmesine izin vermek.
Cezası: 340,900,000,-TL Trafikten Men Edilme: 15 gün

*TRAFİK TESCİL TUTANAĞINDA DETAYLARA DİKKAT!
AA
Sürücülerin, maddi hasarlı trafik kazalarında araç sigortası hasarsızlık oranında hak kaybına uğramamaları için araçlarının pozisyonuna göre sinyal ve stop lambasının yanıp yanmadığı, karşı taraftaki sürücünün uyarmak amacıyla korna çalıp çalmadığı ve tanık ifadeleri gibi detaylara dikkat etmeleri gerektiği bildirildi.
Adana Baro Başkanı İbrahim Gazioğlu AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana gibi büyük kentlerdeki trafik akışında, ulaşım alt yapısının yetersizliği ve araç sayısındaki artışın sıkıntılara yol açtığını söyledi.
Gazioğlu, trafik sorununa çözüm getirmek üzere yapılan çalışmalar kapsamında maddi hasarlı trafik kazalarında olay yerine trafik polisi çağırmadan hazırlanan tutanakla sorunun çözümüne yönelik uygulama başlatıldığını anımsatarak, "1 Nisan 2008 tarihinde yürürlüğe giren uygulamaya göre taraflar mutabakat halinde doldurdukları bu tutanağa göre hasarlarını sigorta şirketlerinden tazmin edebilecekler" dedi.
Küçük çaplı maddi hasarlarda sürücülerin sorunu polis çağırmadan kendi aralarında çözümleme yoluna gittiğini gözlemlediklerini söyleyen Gazioğlu, sürücülerin, "araç sigortası hasarsızlık oranı"nda hak kaybına uğramamaları için de tutanak hazırlarken bazı detaylara dikkat etmeleri uyarısında bulundu.
İbrahim Gazioğlu, başvurulan sigorta şirketinin en geç bir sonraki iş günü sonuna kadar tutanağı ve varsa fotoğrafları elektronik ortamda Trafik Sigortaları Bilgi Merkezine (TRAMER) ilettiğini belirterek, şöyle konuştu:
"TRAMER tarafından gönderimi izleyen 3 iş gününde, şirket değerlendirmelerinde farklı sonuçlara ulaşılması halinde TRAMER bünyesinde oluşturulan Tutanak Değerlendirme Komisyonuna sunulur.
Komisyon, tutanağı ve varsa çekilen fotoğrafları inceleyerek sorumluluk oranlarını yüzde 0, yüzde 50 ve yüzde 100 oranları çerçevesinde kesin olarak belirler. Sonuç TRAMER aracılığıyla ilgili şirketlere elektronik ortamda bildirilir. İlgili sigorta şirketi de kaza sorumluluk oranlarının iletilmesi ve gerekli belgelerin tamamlanmasının ardından 8 iş günü içinde tazminatı taraflara öder."
Sürücülerin, hak kaybına uğramaması için de trafik polisini çağırmayı gerektirmeyecek olası kazalarda tespit tutanağını, istenilen bilgilere göre eksiksiz doldurması gerektiğini ifade eden Gazioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu işlemi yapan sürücülerin araçlarının kaza öncesi pozisyonuna göre sinyal ve stop lambasının yanıp yanmadığı, karşı taraftaki sürücünün uyarmak amacıyla korna çalıp çalmadığı, seyir halindeyken hangi şeritte bulunduğu, sağa veya sola dönüşlerin serbest olup olmadığı, yolun tek veya çift şeritli kullanılıp kullanılmadığı, yolda kazaya neden olabilecek çukur olup olmadığı ve yolun kaygan olup olmadığı gibi detaylara da dikkat etmeli. Bu detayları tutanak belgesindeki sürücü görüş bölümüne mutlaka belirtmeli, varsa tanık ifadelerine de yer vermeli."
Adana Baro Başkanı Gazioğlu, kaza tutanaklarının trafik denetleme ve tescil şube müdürlüklerinden, şoförler ve otomobilciler odalarından, sigorta şirketlerinden ve Emniyet Genel Müdürlüğünün internet sitesinden temin edilebildiğini söyledi.

*"BÜYÜK HASARLI KAZALARDA POLİS ÇAĞIRMAKTA FAYDA VAR"
Trafik polislerine de büyük kolaylık sağlayan uygulamanın zaman kaybını ortadan kaldırdığını belirten Gazioğlu, "Ancak gözlemlerimiz ve yetkili kurumlardan aldığımız bilgilere göre maddi hasar büyük olan kazalarda bu uygulama tam oturmadığı için sürücüler, trafik polisi çağırmaya devam ediyor. Bize göre de bu gibi durumlarda hak kaybına uğrama riskini ortadan kaldırmak için polis çağrılmasında yarar var" dedi.
Gazioğlu, sürücülerinin anlaşamaması durumunda, sürücü belgesiz veya yetersiz sürücü belgesi ile motorlu araç kullanılıyorsa, yaşı küçükse, alkol veya akıl sağlığı şüphesi varsa, kazaya karışan araçlardan biri veya daha fazlası kamu kurumlarına ait ise kamu kurumlarına ait eşyada zarar meydana gelirse, trafik kazasında sadece üçüncü kişilere ait eşyalara zarar gelirse, kazaya karışan araçlardan birinin veya birkaçının trafik sigortası yok ise veya trafik kazası ölüm ve yaralanmayla sonuçlanmışsa mutlaka polise haber verilmesi gerektiğini bildirdi.
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: TEKNİK KONULAR

İleti omeralemdar » 02 Temmuz 2008 20:46

*TRAFİKTE NELERE KIZIYORUZ
Arkadaşlar malumunuz üzere siz ne kadar dikkatli bir şoförde olsanız,hiç hata yapmasanız da aynı yolu paylaştığınız kişilerin hatası sizi ciddi olarak etkileyebilir. Bazen kişi bazı trafik kurallarını bilmeyebilir, doğrusunu öğrenince davranışını düzeltir.Bazen de bize gayet normal gelen bir davranış trafikte bazı hassas sürücüleri ziyadesiyle rahatsız ediyor olabilir.Bu TOPİC'İ açmamın nedeni acaba şu ana kadar yapa geldiğimiz,bizde alışkanlık peyda etmiş olan bazı sürüş alışkanlıkları acaba başkalarını rahatsız eden davranışlardan biri olabilirmi? bunu paylaşmak istedim.
Fakat daha da acısı adam yanlış olan şeyi doğru zannediyorsa ve doğru olanı söylediğiniz halde ''doğrusu benim yaptığımdır'' diyorsa bu tipler de başlarına bir musibet gelmeden yola gelmiyor. Beni rahatsız eden durumlar;
1-Arkadaşlar araçlarımızın gözükmeleri için neden gündüz farlarımızı yakmayız??? Öndeki araç dalgın olabilir bence en güzeli farlarımızı yakmamız. Mahalle arası,dar sokaklarda, ş.içinde hız limitleri içinde gittiğim halde arkamdaki adamın habire yol istemesi (zaten yolda vermem, acelesi varsa veya ölüm kalım meselesinde 4'lüleri yakması hariç)
2-Şehirlerarası yollarda bir sollamaya kalkarken arkamdaki aracın benden önce davranması (motor gücü,markası,modeli ne olursa olsun fark etmez, benim aracımda RENAULT, traktör değil.Aynı şekilde ben eğer önümdeki sollamaya niyetli ise asla hem onu, hem de önündeki aracı sollamaya kalkmam,sollamasını beklerim.Bu yüzden 2 arkadaşımı kaybettim,çok sakat bir davranış)
3-Arkamdaki aracın yokuş tırmanırken,viraj dönerken veya sollama yasağı olan yerlerde önünü görmeden beni sollamaya kalkması, malum kendini olduğu kadar beni de tehlikeye atıyor)
4-Hepinizi çok rahatsız ettiğini tahmin ettiğim uzun far düşkünleri, özelliklede arkamda ise...
5-Farı ayarsız veya standart dışı far kullanarak önündekinin veya karşıdan gelen araçları gözünü alanlar
6-Taşlı çakıllı yolda hız limitlerini umursamayıp hızla sollayarak taş sıçratan tipler (2 kere ön camım kırıldı, kaporta çizildi, klima radyatörüm delindi v.s...)
7-Çift şeritli yolda yavaş gittiği halde sağa geçmeyip sol şeridi işgal edenler,
8-Sinyal vermeden sollama,dönüş v.s yapanlar,
* Bayanların %90'ı adamı kanser eder trafikte.sağa sinyal verirken sola dönenler,2 araba arasından geçerken defalarca sağa sola bakıp 'acaba çarpmadan geçebilecek miyim' durumları,seyir halindeyken ortada hiçbir şey yokken aniden frene asılmaları ve dolayısıyla tampona yapışmanız vs...vs...

* ÖNÜMDEKİ ARABAYLA ARAMDAKİ MESAFE ÇOK AZ OLMASINA RAĞMEN ARKADAN GELENİN SELLEKTÖR YAKMASI...... SANKİ ÖNDEKİ ARABANIN ÜZERİNE ÇIKMAM LAZIMMIŞ GİBİ .... TRAFİKTE ARIZALI İNSAN COK
*Yeni ehliyetli olmama rağmen bayanların sürüşü beni illet ediyor. hele ki sol şeritte 70 le gidenleri görünce iyice fıtık oluyorum..
*Benim en sinir olduğum konu ise bazı kendini uyanık sanan şahsiyetlerin açıkgözlülük yaparak önüme geçmesi. Herkes yeşil ışığın yanmasını beklerken karşı yöne girerek aradan burnunu sokmaya çalışanlara özellikle sinir oluyorum. araba kullananlar bilir karşı yönden ters şeride giren dolmuşçuları. Ben gördüğüm zaman kaza yapmak uğruna yol vermiyorum.Böylece biraz rahatlıyorum. (Üç kuruşluk adama beş kuruşluk değer verirsen
Aradaki iki kuruşa seni satar)
*Ya bide sol şeridin tapusuna sahip arkadaşlar var. Abi Adam dünyayla alakasını kesmiş yol babasının yolu hiç bi şey umurunda diil. özelliklede bayan şoförler yapıyor bunu. Bunun sebebide bence şu Kursta ilk öğretilen şeylerden biride şu sen önüne bak arkadan geleni boş ver çünkü arkadan vuran her zaman suçludur muhabbeti.
*1. maddeye ben de sinir oluyorum, semt caddesinde 50 ile gidiyorsam arkamdaki araç kendini yırtsa yol vermem, gereken her türlü kıllığı da yaparım... Takip mesafeme girmeye çalışana hayatta yol vermem, iki şeritli yolda bile gerekirse ters şeritte kalsın umurumda değil... Tek yönlü sokaklara tersten girmeye çalışanlara sinir olurum, sokak bile olsa kural kuraldır... Caddeden gelen kişiye sokaktan caddeye çıkan kişinin "geri çık" demesine sinir olurum, geri geri caddeye çıkmak hangi mantığa uyar? Yolun ortasında durup dörtlüleri yakarak aracı bırakanlar var bide, kendince önlemini de almış dörtlüleri yakmış ya tamam, yol artık onun park yeri... Işık yeşilden sarıya döndüğünde fren yerine daha çok gaza asılanlara sinir olurum, geberecekseniz tek başınıza geberin, başkasının da başını yakmayın... Bide hızım yeterli olduğu halde sırf arabam Renault 12 diye küçümseyip sollamaya çalışan ama gazı köklediği halde geçemeyince kabahati bana bulan (sonradan hızlandığımı sanan) kamyoncu ve minibüsçülere de gıcığım, zeka fukaraları önünüzdeki aracın modeline bakarak değil o anda yaptığınız hıza bakarak sollayıp sollamamaya karar verin...
* Trafiktekilere alıştık ama daha babamın yanımda otururken daha 150 metre öteki aracı görmediğimi sanıp "yavaşşş,yavaşşş..." diye tekrarlamasından bıktım. artık o varken yanımda bırakıyorum ona o kullansın.yeter ya insanda dikkat bişey kalmıyor
*Benim en gıcık kaptığım şey sol şeridi ihlali..sanki babası yaptırmış sol şeridi gidiyor adamcağız hiç başta selektör yapıyorum tık yok düdüğe asılıyor herif aynadan baktığı halde bana aynadan artistlik yapıyor bende yan camı açıyor sol şeridi baban mı yaptırdı diyom...en gıcık bu bi de park sorunu şehirde par edilecek yer yok otopark 10 dakikalığına 3 YTL alıyor cadde üzerine yasak trafikler cirit atıyor şaşırdım kaldım...
1- Sinyal vermeden sağa sola dönenler ya da şerit değiştirenler,
2- Uzun farları gereksiz durumlarda kullananlar,
3- Otobanda sağdan sollayanlar,
4- Kırmızı ışıkta hemen korna çalanlar,
5- Şehir içinde, camlar açık başkalarını rahatsız edecek şekilde yüksek sesle müzik dinleyenler,
6- Arabasını sanki dünyada tek araba kendininmiş gibi rastgele park edenler,
7- Seyir halinde iken yola çöp atanlar.
8- Minibüs şoförlerinin tamamına yakınının yolu babası yaptırmış havasında olmalarından. Kısacası bencil sürücülerden hiç hoşlanmam. Ayrıca güzel bir konu açmışsın, teşekkürler...
* Şehir içi trafiğinin içine eden münübüsleri kaldırabilecek yöneticiler aranıyor
* Sinyaller vermeden dönüş yapanlar şerit değiştirenler çok uyuz olurum. Bir de uzun yolda yavaş gidip ben geçerken ya da ben geçince gaza basması beni geçmesi [tabi bende gazlıyorum] .
*Bi kere kendini bir şey sanan sürat tutkunu kullanıcılarımız var, hepimiz zaman zaman basıyoruzdur ben bundan bahsetmiyorum.. mesela her gün kullandığım güzergah da, fsm yi geçim sapaklara gelene kadar ki uzun mesafe de makasa giren girene.. hele denk geldim arkamı kollayan biri olmayıp direksiyonu ters yöne kırmasam makasa girerken bana vuracak, bu kadar da kör insanlarımız var.. 4 şeritli yol, turizm otobüsleri en sağdan bir başlıyor sollamaya, bi sola Geçtiği gibi direk 3. şeride atlıyor oradan araba geliyor mu gelmiyor mu aynaya bile bakmıyor nasılsa altına giremicemizi biliyor.. istifini bile bozmuyor, içi de dolu.. e be adam otobüs bu bişi olsa tekerleğe napcak acaba? ondan sonra neden kazalar fazla.. yokuş çıkıyoruz kamyon önümüzde ben 3. sıradayım arkamızda kuyruk 2 şeritli yol, kamyon 20 ile çıkıyor, yürüyerek geçebilirsiniz.. ben demiyorum ki patlatsın motoru herkes kornaya basıyor adam istifini bozmuyor çeksin sağ şeride biraz daha yavaşlasın kalabalık dağılsın.. yok.. 1 km yolu öyle gidiyor.. insaf
* Virajda dış açıdaki aracı aynaya bakmadığından ötürü sıkıştıran insan dışı mahluklardan.. (İç açı da aynen geçerli) %95 Bayan sürücülerden.. Ayna kullanmasını bilmeyen her cinsten her türden insan müsvettelerinden Sol şeritte giderken yan aynalara bakmadan arkasında kim var kim yok umursamadan yol alanlara.. Aniden makasa girip sürücülerin hayatını tehlikeye atanlardan.. %90 Motosiklet sürücülerinden.. Kendisini hattındaki tüm otomobillerden üstün gören minibüs ve dolmuş şoförlerinden.. Maaşıyla çalışan İETT otobüslerini sollayarak müşteri kapmaya çalışan fakat etraftaki bi çok insanın hayatını tehlikeye atan ÖZEL HALK OTOBÜSÜ şoför ve bi işe yaradığını sanıp sağa sola küfreden muavinlerinden.. Hatasını; gülüp, karşısındaki insanı etkileyeceğini zanneden aptal bayanlardan.. Önden çekişli yüksek torklu otomobillerde tek tekerin çukura girmesinden ötürü direksiyonun o tekerin olduğu yöne çekmesinden.. Taciz ve sıkıştırma yapmadığınız halde; potansiyel zavallı ezik ve bilumum durumda kalmışçasına ifade ve azarlama şeklindeki üslubuyla saldıran bayan sürücülerden.. Onları gerçekten taciz ve sıkıştırmakla hayatlarını tehlikeye atan insanlardan.. İçki içip, sağa sola sataşan; bayan sürücülere sarkıntılık eden erkek şoförlerden.. Önemli olan şeyin deneyim ve yetenek olduğunu değil, sadece ehliyet yaşı olduğunu savunanlardan.. (Ben 50 yaşındayım vb.) İstanbul un tekstil dükkanlarına sahip olan sokaklarında indirme bindirme olmasına rağmen klaksonla tüm sokağı rahatsız edip üstüne dayak yiyenlerden.. Ve öncelikli olarak karşısındaki insana saygı sevgi, sonra kendi otomobili içersindekilere hayati tehlike yaşatmadan otomobil kullanmayı bilmeyen insanlardan TİKSİNİYORUM
* Kırmızı ışıklarda etrafı şavullayıp yavaş yavaş geçmeye çalışan uyanıklar,sinyal vermeden sağa sola dönüş yapan tipler(ulan münecimmiyim senin nereye döneceğini nerden bileyim)la şirket arabası nasıl olsa diye ayı gibi ticari araç kullanan 18-20 yaşındaki bebeler
* Kırmızı ışıkta beklerken,sarı yanar yanmaz kornaya asılanlara, Ben yolumda giderken,tersten tek yöne girenlere gıcık oluyorum..
* Ama bunların dışında en çok uyuz olduğum evimin olduğu sokağa dönerken(tek yön) tam dönüşte yaya sürüsü ve arkasından ters yönden geldiği yetmiyormuş gibi pişkin pişkin yol isteyenler ha yayalar için duruyorum ama bıktım,sanki beni bekleyip caddede görünce geliyor saldırın yola der gibiler,ben de duruyorum,ama durduktan sonra arabayı kükretiyorum o başka yol isteyen de her zamanki gibi avucunu yaladığıyla kalıyor,milim kıpratmam kılımı ters yönden gelip de yol isteyen için
* En çok ayar olduğum şeylerden biri de sağa dönüş lambası olmayan yerlerde, kırmızı ışıkta dururken, sanki sağa dönüş orada serbestmiş gibi ışık yapan, korna çalan, el kol yapan ve bağıran araç ŞÖFÖRCÜKLERİ.
*Birden sağınızdan solunuzdan ani bir şekilde eşek arısı gibi vızlayıp çıkan motosikletler, yol tıkandığı zaman yaya kaldırımına çıkmaları gereksiz yere şekil yapmak için yakılan arka sis farları yolda olmuş bir kazayı durup izleyerek trafiği felç eden mahluklar kendilerini geçiş üstünlüğü olan kişiler olarak gören minibüsçüler........... hepinize kocaman AFERİM!!!
*Park halindeyken dikiz aynasını kontrol etmeden trafıge bir anda dalan şöferler. daha gecen gün bir kadın şoför sağ ön kapıdan içeri giriyordu bu yüzden nasıl sinirlendim anlatamam yaptığı hata yetmezmiş gibi bir de benle daracık trafikte yarışmaya kalktı m..yak ardından olur olmadık yerde trafikte arabanın arkasına yapışıp habire selektör yapmıyorlar mı alllllaaaaaahhhh deli oluyorum
*Kebapçıların 20 yaş altı motorcularının sağdan deli gibi hızlı geçmesine, kaldırıma çıkmasına ve kaldırımdaki insanlar çekilsin diye korkutmak için gaza basmalarına gıcık oluyorum, bugün yine aynı şeyi yapan birini motorun üstünden alıp karpuz gibi yere patlatacam ama bakalım ne zaman...
* Motosikletlerden daha kötüsü sağdan geçmeyi alışkanlık hale getirmiş araç sürücüleri.
1. Bizim mahalledeki trafik lambalarında kırmızı ışıkta geçmek sanki serbestmiş gibi ışıklara hiç bakmayanlar.(Bir gün adamın biri kırmızı da geçti ben de zor durdum neyse kafaya koydum adama dalaşacağım indim arabadan gidemesin diye arabasının önüne arabamı koydum adama bu ışıklar senin gibi .........ler kullanılmasın diye mi imal ediliyor dedim adamın cevabı sen de hızlı gelmeseydin dedi.hızım 70 di yalana gerek yok Orda küçük bir arbede yaşandı ama ben rahatladım ama kulağım iki gün ağrıdı demek ki o arbede de kulağıma bişey ler gelmiş
2. Ana yoldan gelirken tali yola girmek için sinyal vermeyenler dolayısıyla tali yoldaki adamı gereksiz yere bekletenler.
3. Arabasının gücüyle kendini bir anda ralli pilotu sanalar.
4. Ankarada'kiler bilir İstanbul yolunda trafik hızlı akar orda sol şeritte giderken önümde biri olmasına rağmen selektör yapanlar.
5. Alkollü ve uykusuz araç kullananlar.
6. Sinyal kullanmayanlara.
7. Akan trafikte yolcu indirmek veya almak için yolda aniden duran durduktan sonra dörtlüleri yakmayla iş bitiyormuş gibi hareket eden minibüs sürücülerinden.(Bari durmadan önce yak arkandaki de ona göre şerit değiştirsin ya da hız azaltsın).
8. Abartı egzoz kullanalar.
9. Gereksiz yere sis farı kullanalar.
10. Far ayrını yaptırmayanlar.
11. Şirket aracıyla hava yapmaya çalışanlar.
12. Aracının kaç mt. mesafede durabileceğini bilmeyenler.
13. Ve belki de en kötüsü BAYANLAR Bunların hepsine uyuz oluyorum. Ya da kısaca uyuzlara uyuz oluyorum.
* Arkadaşlar soğolsun sıkıntılarımızı dile getirmişler. dolmuşçular varya tam bir felaket.
bide yokuş yukarı (ışıkta vesaire) aracı durup ta geri kaçırmadan kaldıramayanlar.
bugün başıma geldi hafif eğimli bi yolda ışıkta durdum. önümde bi brodway bi baktım sürücü bayan hemen arkama bakıp boşta geri aldım arabayı. eşim yanımda napıyon dedi bende bak dedim. yeşil yandı geçecem öndeki geri kaçırmazmı kaçırdıkça kaçırıyor. zor kurtardık valla. dikkat etmesek al başına belayı..
* Ya en uyuz olduğum şeyler bir dolmuşçular tamam sende ekmek parası kazanıyor da niye insanları uyuz ediyor hepsinin ..... iki bayan şoförler geçen gün ana yolda talih yoldan çıkan bi bayan şoför yol vermedim diye yüklendi kornaya ya insen bayan bi şey yapamazsın
inmesen bi dert en son deli oldum biliyorum yanlış ama tam bunu arkadan sıkıştırırlar beni sollasın diye tam biraz önüme geçti bi kökledim önce bunu geçtim sora önüne kırdım kaza yapıyordu panikledi yanındakine vuruyordu tekrar söylüyorum yanlış ama bi mutlu oldum bi sevindim anlatamam
*Hyundai minibüs kullananlara dikkat edin...Ormandan şehire kaçmış gibi araba sürüyorlar...Önce inanmadım sonra dikkatle bakınca anladım...Hyundai minibüs sürenlere bakın....Dikkatli bakın ...Ne yapıyorlar ? Birde şahin, kartal araba kullananlar....Dikkatlice izleyin....Ne kural ne kaide ne yasak kesinlikle yok. Yolları babaları yapmış. Size de lütfen izin veriyorlar....Aynen bu hava....İzleyin görün.....Saygılarımla
*Kardeşim senin gözünden kaçmış, Şirket Temsilcilerinin çoğunun altında Clio var ve sanki yolları onlara tahsis etmişler gibi şehir içi, şehir dışı hiç fark etmiyor birebir Trafik canavarı kesiliyorlar. Yolda Radar uygulamasına da hep onlar takılıyor. Yanlışım varsa sende izle ve gör.
*Aklıma gelmişken söyleyeyim;ambulansların yol açıp geçmesinin hemen ardından bazı uyanık vatandaşlarımızın da arkasından dalmaları.... Normal yolu değil de emniyet şeridini kullanan,ileride yada arkasında trafik polisini görünce tekrar yola girmeye çalışan uyanıklar.(yalnız bu durumda herkes önündeki aracın tamponuna yapışıp yol vermezse süper oluyor.)
* Benim babam ambulans sürdü bir aralar en çok şikayet ettiği noktalardan biri o arkadaki uyanıklar. Ambulans Ankara'da 140-150 civarı hızla gidebilir. Arkasından gelen de tahmini o hızlarda geliyordur ama takip mesafesi 10 metre bazen oluyor bazen olmuyor. Sert bi fren yapsan direk kazaya sebebiyet.
* Şu halk otobüsleri,dolmuşlar,bide şu kocaman yaklasık16-17 mt gelen belediye otobüsleri nın şoförleri sanki altlarında f1 varmış gibi acil delice aptalca manevralar yapmaları ya inanırmısınız şehir içinde bu saydıklarım sürekli yarış halindeler hele bide durakta duran bir otobüsün çıkış anında ortada tam moduna girmişken tam motorun sesiyle beynin duygu alışverişine başlamışken frene asılman gerekiyor kardeşim adamlar duraktan kalkarken direkman sol şeride geçiyorlar kaç defa bu şoförler yüzünden kaza yapacaktım az kalsın yani iyi kullanmasam aracımda iyi olmasa gıttıkya ben dalacam otobüse 10 ölü 17 yaralı ve bide o kazadan otobüsün şoförü canlı çıkarmış bu sefer ölmesem bile oracıkta kalp krizinden giderim
* Ben en çok yola bakmadan fırlayan insanlara ve aynalarını kontrol etmeden şerit değiştiren ve altında ki arabayı uçak sanıp başkalarının canını tehlikeye atanlara uyuz oluyorum
* Arkadaşlar ülkemizde maalesef özellikle de bir dönem EHLİYET alanların eğitim namına hiçbir şey talim etmeden ehliyet sahibi oldukları malum.Adam yolda geçiş üstünlüğünüzü görmezden geliyor, hakkınızı gasp ediyor; bir fırsatını bulup soruyoruz ''birader yol benim, neden böyle tehlikeli durumlara sebebiyet veriyorsun,kurallar bu şekilde'' diyorsun, adam şaşkın ve umursamaz bir şekilde ''yok öylemiydi'' diyor,bazen zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışıyor.Bazen de ''ben bilmem kaç yıldır araba sürüyorum kuralları senden mi öğreneceğim'' diye karşılık veriyor.Tabii bu kafadaki bir adamın kaza yapmadan aklı başına gelmez. Her neyse, arkadaşlar aman siz siz olun trafikte kimseye uymayın, kimseyle dalaşmayın.Trafikte her tür adam var, tavuk boğazlar gibi adam harcayan bir sürü psikopat türedi.Bir de utanmadan kıydıkları canlarla (hapiste ve dışarıda) övünen bu manyaklardan ALLAH hepimizi uzak tutsun. Birkaç ay önce gazete de okudum, adam arkasındaki aracı durdurup ''neden bana selektör yaptın'' diye vurup öldürmüş.Bu tipler fazla ceza da almayınca iyice kuduruyor maalesef.
ABD'DE yolda giderken başka bir aracı tehlikeye atacak en basit bir kural hatasının cezası bile binlerce doları ve birkaç ay veya belli bir eğitim veya psikolojik tedavi süresini dolduruncaya kadar ehliyetin alınmasıyla cezalandırılıyor.Ceza ağır olunca millet de trafik kurallarına kuzu gibi uyuyor.
*Şimdi çıksan 1 saatte kafadan 10 kişiye sinirlenirim ille bişey yapan oluyor.Önüne çıkanımı istersin sağına soluna bakmayan mı.. aracın hızını kesenlere fıtık olurum
*Büyük kasalı kamyon ya da otobüslerin arkasına denk gelince ileriyi göremediğim durumlar..
*Arabayı yeni yıkamışsam, yolda iken önden giden arabanın sileceklerini çalıştırmasıyla sıçrayan su meselesi..
*Ve şu takip mesafesi boşluğunu zorla doldurmaya çalışılan durumları bende sevmiyorum..
* Arka tamponuma yapışıp en ufak bir ani frende bagajıma girme ihtimali olan, kendini dünyanın en iyi ve dikkatli sürücüsü sanan tipler
* Arkadaşlar bir de ek bilgi; bir sürücünün en çok kaza yaptığı dönem, artık kendini acemilikten kurtulup iyi sürücü kategorisinde görmeye başladığı dönemmiş
* Aynen öyle bu rakamlarla da ispatlandı tecrübeli sürücü diyebileceğimiz yaşlarda (35-40) kaza olasılığı acemilerden (18-25) 2 kat daha fazla inşallah en yakın zamanda rakamları da bulup açıklayacağım. Bunun sebebi 34 - 40 lı yaşlarda sürücülükte kendine olan güven fazlası ve artık pek de umursamadıklar trafik kuralları olarak açıklanıyor.

*TRAFİKTE HAYATTA KALMAK İÇİN
* Otonuzu kullanırken yaptığınız iş, hayatınızın en önemli işidir.
* Otonuzun mekanik viteslerini kullanmadan önce beyninizi vitese takın.
* Bir probleme girmemek, problemi çözmeye çalışmaktan çok daha kolaydır.
* Trafik canavarlarla dolu bir arena değil, yaşamın büyük bir bölümünün zorunlu olarak geçirildiği çok riskli bir ortaklıktır. Trafiği paylaşan ortakların risklerini, ülke gerçeklerini en iyi değerlendiren sürücünün yaşam şansı çok daha yüksektir.
* Bir motorlu araçta en önemli faktör sürücüdür; otolar kendi kendilerine hiç bir şey yapmazlar, onlara yanlışı ve doğruyu yaptıran sürücülerdir.
* Bir otoda sürücüden sonra en önemli faktör lastiklerdir. Lastikler yol ile olan yaşam bağınızdır. En güçlü motor ve en iyi fren sistemi ile donatılmış yüksek teknoloji ürünü bir otoda bile ancak iyi lastikler ile güvenli sürüş yapılabilir. Orta büyüklükte bir otonun bir lastiğinin yere bastığı alan, bir avuç içi büyüklüğündedir.
* Lastiklerle ilgili yapılan yanlışlar yaşamlarla ödenir. Yere sağlam ve doğru basın. Otolar lastiklerin üzerinde değil, lastiğin içindeki havanın üzerinde gider. İnik lastik, ayağa bol gelen ayakkabıya benzer, değil koşmak yürümek bile olanaksızdır. Sıcak havada, yağmurda ve karda lastik havaları indirilmez. Karlı yol yüzeylerinde geniş lastik değil, dar lastik daha iyi tutunma sağlar.
* Görün ve görülün. Camlar, aynalar ve ışık donanımını temiz tutun. Kısa farlarınızı gündüzleri de yakın. Unutmayın en ölümcül kazalar gündüzleri güneşli günlerde ve düz yol kesimlerinde oluşur.
* Trafik 360 derecedir. Her görmediğiniz santimetre karenin arkasında bir tehlike gizlenir. Onun için aynalarınızı her 10 saniyede bir kontrol edin. Şerit değiştirirken başınızı sağ veya sol arkaya çevirip ölü noktayı kontrol edin.
* Direksiyon tek elle kullanılmaz.Tek elle ayakkabınızın bağcığını bağlayamayacağınız gibi. Direksiyonu her zaman iki elle ve 09:15 pozisyonunda tutun.
* Yalnızca etkin fren hayat kurtarır. En iyi fren dönerek yavaşlayan tekerleklerle yapılır. Dönmeyen, kızaklayan ön tekerleklere yön verilemez, dönen ön tekerleklere yön verilir.
* Otolar kendi kendilerine kaymazlar. Onları kaydıran sürücülerdir.
* Gidilen yol kesimine göre yapılan aşırı hız, amaca uygun olmayan eski veya inik havalı lastikler, gereğinden fazla gaz, gereğinden fazla fren, gereğinden fazla direksiyon hareketi ve ani kompresyon (vites küçültmelerde debriyaj pedalını ani bırakma) sürücü kaynaklı kayma hareketini başlatan faktörlerdir.
* Emniyet kemerini her zaman, her yerde ve tüm yolcularınıza taktırın.
* Sarı ışıkta hareket etmeyin, kırmızı ışıkta geçen kamyon ilk olarak size çarpar.
* Hoşgörü ve akılcılığı siz başlatın. Her isteyene yol verin. Birisine yol vermek en çok 5 saniyenizi alır. Bir günde 50 kez yol verseniz 250 saniye eder. Bu da 5 dakikanın altında bir zamandır. Hem trafiğe saygı ve hoşgörü katmış, hem de sinirlenmeden, gülümseyerek araç kullanmış olursunuz.
* Doğru bilgi, tehlikeleri tanımak ve motorlu taşıtı daha iyi kullanmayı öğrenerek, beceriyi sağduyu ve saygı ile uygulamak, sürücülerin trafikteki tek yaşam şansıdır.

*TURBO ŞARJ SİSTEMİ
Motorların çalışma prensiplerini diğer yazılarımda anlattım. Şimdi gelelim çok sık duyduğumuz Turbo kavramına. Nedir bu turbo. Turbonun tarihini detaylı olarak internette araştırıp bulabilirsiniz. Benim hatırladığım ilk olarak uçaklarda denenmiş. İlk üretilen uçaklar fazla yükseklere çıkamıyorlar ve yüksek uçuşlarda zorlanıyorlardı. Daha sonra bu soruna bir çözüm getirmek istendiği için uçakların performansını artırma yönüne gidildi. Daha büyük motorlar daha çok ağırlık demekti ve motor büyütmekten başka bir çözüm bulunmalıydı. Bu nedenle Turbo Şarj sistemi geliştirildi ve uçuşta yeni bir devir açıldı.
Daha sonra aynı olay neden otomobillerde de kullanılmasın ki sorusu öne atıldı ve kullandığımız arabalara kadar girdi bu sistem. Günümüz dizel araçların çoğunda bu sistem bulunmaktadır. Peki bu sistem nedir? Nasıl çalışır? Dilim döndüğünce anlatayım.
Bildiğimiz üzere pistonun hareket etmesi için silindir yuvaları bulunmaktaydı. Bu yuvalara hava yakıt karışımı bir şekilde doluyor ve yanma meydana geliyordu. Bu sayede araç hareket kazanıyordu. İşte turbo sistemi tam burada devreye giriyor. Egzos manifolduna entegre edilen turbo ünitesi motordan çıkan egzos gazının tahrikiyle dönmeye başlar. Bir mil sayesinde giren hava bölümüne de bağlı olan turbo sistemi silindirler içerisine daha çok hava girmesi için sistemi zorlamaya başlar. Bu sayede silindirler içine daha çok hava girmesi sağlanır. Daha çok hava daha şiddetli yanma demektir. Bu sayede yüksek oranlarda güç ve tork artışı sağlanır.
Turbo araçların yakıt tüketimini teorik olarak azaltmaktadır. Çünkü aynı miktar yakıtla daha güçlü bir patlama gerçekleşmektedir. Fakat bu yüksek havaya yetmesi için motor bilgisayarında daha fazla yakıt püskürtmesi amaçlı bir sistem var ise yakıt ekonomisi sağlamayabilir. Fakat bu sisteme genelde ihtiyaç olduğunu sanmıyorum ki turbonun ekonomi sağladığı her yerde geçer. Yani çok mantıklı ve kullanışlı bir sistemdir. Aynı miktar yakıtla daha fazla güç daha fazla tork yani daha atak ve daha süratli bir araba.
Tabi turbolu bir aracınız var ise dikkat etmeniz gereken noktalar var. Turbolu motorun yıpranma olasılığı zorlandığında daha yüksektir. Zira motor sürekli daha yüksek basınç altında kalmaktadır. Zaten turbo sistemi de basınçla çalışır. Turbo basıncı ne kadar yüksekse motorun ve turbonun yıpranması o ölçüde artacaktır. Peki turbolu aracı zorlayamaz mıyız? Tabi ki zorlayabilirsiniz. Fakat; turbo sistemi çalışabilmesi için sürekli soğumaya yani yağlanmaya ihtiyaç duyar. Sistemin yağsız kalmaması ve aşırı ısınmaması gerekir. Bunu pratikte nasıl sağlayabilirsiniz.
1. Aracınızı çalıştırır çalıştırmaz yola çıkmayın. 1 dakika kadar sistemlerin tamamen yağlanmasını ve ısınmasını bekleyin.
2. Yola çıkar çıkmaz turboyu devreye sokmayın. Turbonun devreye girişi araçtan araca farklılık göster. Benim kullandığım dizellerde ortalama 2000 devir civarı devreye giriyor. İlk yola çıkışta aracı birden hızlandırmaya çalışmayın. Gaza birden yüklenmeyin motoru fazla bağırtmadan vites değiştirin. Motor ısındıktan sonra istediğiniz gibi sürebilirsiniz. Motor ısısı ile belirtmek istediğim kullandığınız motorun en uygun çalışma aralığı. Yani hararet ibresi dizeller için tam ortada 90 derece benzinliler için ortanın biraz altında olmalıdır. Bu motorun doğru ısıda olduğunu gösterir.
3. Aracı kullandıktan sonra durup hemen söndürmeyin. Bir süre sistemlerin özellikle turbo sisteminin soğumasını bekleyin. Eğer hemen söndürürseniz sistemin içinde basınç ve sistem sıcak kalır. Bu da sisteme zarar verecektir. Yine 1 dakika rolantide çalıştırdıktan sonra aracınızı söndürebilirsiniz.
4. Araç yağınızı gereken sürelerde yenileyin. Mutlaka periyodik olarak aracınızın bakımını yaptırın. Aşınan parçaları yağ filtresi vs. mutlaka değiştirin.
Bu sayede turbonuzla uzun yıllar keyifli bir şekilde araba kullanabilirsiniz. Yine de aracınız performans amaçlı bir araç değil ise tavsiyem turbonuzu fazla zorlamamaya çalışın.
Bol turbo basınçlı, keyifli sürüşler dilerim.<Malatya spordan geldi alıntıdı>

*TÜRKİYE TRAFİĞİNDE DÖRT ÖLDÜRÜCÜ KARDEŞLER...!
Trafik kural ihlallerinde dört öldürücü kardeşler adıyla hazırladığımız bu dört faktörde çoğunlukla meydana geldiğinde mutlaka birden fazla kişide ölüm, onlarca kişide yaralama ve ömür boyu sakatlıklar veya koltuk değneklerine mahkum etme (sürücü, yolcu veya yaya) ve binlerce YTL maddi zarara ve hizmet kayıplarına yol açmaktadır. İşte bu her gün canımızı ve malımızı alan kardeşleri hep birlikte çok iyi tanıyalım. Tanıyalım' ki bu canavar kardeşler, bizleri ölüme, eşlerimizi dul , çocuklarımızı yetim bırakmaya, anne ve babalarımızı evlat acısıyla ağlatmaya meydan fırsat bulamasınlar.

*1. ALKOL
*2. AŞIRI HIZ
*3. UYKUSUZLUK VE YORGUN ARAÇ KULLANMAK
*4.ÇEVRESEL FAKTÖRLER

*1. ALKOL

Kaza riskleri nedeniyle trafik polisi için, sürücülerin alkol kontrolünün özel bir önemi vardır. Sürücü, alkolmetre ile yapılan test sonucunda alkollü çıkarsa; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/5 maddesi gereğince para cezası ile cezalandırılır, aracı trafikten men edilir ve sürücü belgesi (6) ay süreyle trafik polisince geri alınır.
Aynı sürücü aynı suçu ikinci kez işlerse; yine Kanunun ilgili maddesi gereğince para cezası ile cezalandırılır, aracı trafikten men edilir ve sürücü belgesi (2) yıl süreyle trafik polisince geri alınır. Aynı sürücü üçüncü kez alkollü olarak araç kullanırken tespit edilirse, kanunun ilgili maddesinde belirtildiği şekilde para cezası ile cezalandırılır, aracı trafikten men edilir ve sürücü belgesi (5) yıl süreyle trafik polisince geri alınır. Ayrıca (6) aydan az olmamak üzere hafif hapis cezası uygulanılır. (5) yıl süreyle geri alınan sürücü belgesi sahipleri, 5. yılın sonunda, psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri muayenesi sonrasında durumu uygun olanlara belgeleri iade edilir.
Alkollü araç kullanmaktan dolayı sürücü belgeleri geri alınan sürücüler, sürücü belgesine el koyan Trafik birimine veya en yakın Trafik Denetleme Şube Müdürlüğüne alıkoyma süresinin bitiminde dilekçe ile başvurarak sürücü belgelerini geri alabilirler.
Meydana gelen trafik kazaları incelendiğinde sürücülerin bir anlık dikkatsizlikleri sonucu meydana geldiği görülmektedir. Bu nedenle, alkol almış kişinin de dikkati dağılmaktadır.
Güvenli alkol limiti yoktur en doğrusu, hiç alkol almadan araç kullanmaktır.
Alkolün sürücülük becerileri üzerindeki etkisi
Bilimsel araştırmalar alkolün hiç bir seviyesinin sürücülük için güvenli olmadığını göstermektedir. Bütün ülkeler yasal alkol limitini belirlerken konuyu tıbbi, psikolojik ve sosyal yönüyle değerlendirerek bir karara varmakta, belli bir riski kabul ederek bu limitleri belirlemektedirler.
Motorlu araç sayısının artmaya başladığı 1900'lü yılların ilk dönemlerinde, hızla oluşan trafik kurallarının yanı sıra, giderek alkollü sürücülük için de önlem alma ihtiyacı hissedilmiştir. Başlangıçta bu sınırın ne olması gerektiği ve nasıl ölçüleceği konusunda sorunlar yaşanmışsa da dünyada özellikle konuyu inceleyen bilimsel çevrelerin görüşü her zaman kan-alkol sınırının daha da aşağıya çekilmesi yönünde olmuştur. Bir başka deyişle yasal limitin altında olmanın sadece trafik cezasını engellediği, ancak can güvenliğini garantilemediği kabul edilmektedir.
Alkolün etkileri açısından yaş, cinsiyet, sürücülük deneyimi gibi bazı faktörlere bağlı olarak bireyler arasında farklılıklar görülmekteyse de, bunlar güvenli sürücülüğü garantileyecek kadar büyük farklar olmadığı gibi, tartışmalı sonuçlar olarak değerlendirilmektedirler. Bununla birlikte genel olarak araştırmalar 0.2 promil düzeyinden itibaren alkol düzeyi arttıkça sürücülük üzerinde olumsuz etkilerinin de arttığı yönünde birleşmektedir. Bu sınır kimi ülkeler tarafından kabul edilmiş bulunmaktadır.

*2. AŞIRI HIZ
Birçok sürücü hızlı araç kullanmayı yeteneklerini kanıtlamak, özgürlüklerini somutlaştırmak ve araçlarının performansını ortaya koymak amacıyla yapar. Her yıl meydana gelen kazaların % 13'ü aşırı hızdan meydana gelmektedir. Bu nedenle, hız denetimi trafikte özel bir önem taşımaktadır. Hız denetiminin temel amacı, sürücülerin aşırı hız nedeniyle kaza yaptığı yol kesimlerinde, yasayla belirlenmiş hız sınırlarında kullanmalarını sağlamaktır. Bu denetimdeki hedeflerimiz aşırı hızdan kaynaklanan kazaların çok olduğu kesimlerde kazaların azaltılması ve şehir içi ve şehir dışı yollarda sürücülerin hız sınırlarına uymalarının sağlanmasıdır. Ayrıca hız denetimleri, sürücülerin daha dikkatli olmalarına, kazaların azalmasına, ölü ve yaralı sayısının düşmesine, ekonomik kaybın en aza inmesine yol açar.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu şehirlerarası yollarda ve şehir içinde sürücülerin hangi şartlarda araç kullanacaklarına dair sınırlamalar getirmiştir. Kanunda, ülkemizdeki yolların geometrik özelliklerine ve her türlü hava koşullarındaki durumuna göre hız sınırlaması getirilmiştir. Hız ölçen teknik cihaz veya çeşitli teknik usullerle yapılan tespit sonucu hız sınırlarını aşan sürücülere para cezası uygulanır.
Hız sınırlarını yüzde otuzdan fazla aşmak suretiyle suçunun işlendiği tarihten geriye doğru bir yıl içerisinde aynı kuralı (hız sınırlarını yüzde otuz aşmak) beş defa ihlal ettiği tespit edilenlerin sürücü belgeleri bir yıl süreyle geri alınır. Bir yılın sonunda psiko-teknik değerlendirmeden ve psikiyatri uzmanının muayenesinden geçirilerek sürücü belgesi almasına mani hali olmadığı anlaşılanların belgeleri, sürücü belgesine el koyan Trafik biriminden veya en yakın Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nden dilekçe ile başvurması halinde geri verilir.

*3. UYKUSUZLUK VE YORGUN ARAÇ KULLANMAK
Birçok kişi alkollü araç kullanmanın ne kadar tehlikeli olduğunun bilincinde ve farkında olmakla birlikte, yorgun ve uykusuz araç kullanmanın da en az alkollü araç kullanmak kadar tehlikeli olduğu ve en önemli kaza nedenlerinden biri olduğu gerçeğini yeterince bilmemekte ya da göz ardı etmektedir. Oysa; uykusuzluk, tıpkı alkol ve uyuşturucunun etkisi altındayken olduğu gibi sürücülük performansını olumsuz etkilemekte ve ciddi trafik kazalarına neden olmaktadır;
ABD Ulusal Karayolları Trafik Güvenliği Dairesi (NHTSA) verilerine göre yorgun ve uykusuz araç kullanmaya bağlı her yıl yaklaşık 100.000 kaza (tüm kazaların % 1.5'i) ve yılda yaklaşık 1500 ölüm (tüm ölümlü kazaların % 4'ü) meydana gelmektedir. Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre, kendileriyle mülakat yapılan ağır vasıta sürücüleri en önemli kaza nedenleri olarak, alkollü iken araç kullanmak (%23.5), hatalı sollama yapmak (%22), yorgun ve uykusuz araç kullanmak (% 17.1), yeterli sürücülük deneyimi olmamak (%16.2) ve trafiğin akışına göre hızı ayarlayamamak gibi sürücü hatalarını belirtmişlerdir (Sönmez, 1999)
Direksiyon başında yorgunluk ve uyku belirtileri
Direksiyon başındayken yorgunluk ve uykusuzluğun basit işaretleri vardır. Bunlar,
• Gözlerin karıncalanması
• Ensede gerginlik
• Sırt ağrıları
• Esneme
• Başı dik tutmakta güçlük çekilmesi
• Gözleri belirli bir noktaya odaklamada güçlük çekilmesi
• Trafik işaretlerinin atlanması ya da hatırlanmaması
Sürücü yorgunluğunu etkileyen faktörler
Özellikle ticari araç ve ağır vasıta sürücüleri olmak üzere sürücüler hangi nedenlerle yorgun ve uykusuz olarak direksiyon başına geçmektedirler? Bu alanda yapılan araştırmalar incelendiğinde, uykusuz araç kullanmaya bağlı faktörlerin dört temel grup altında toplandığı görülmektedir.

*4.ÇEVRESEL FAKTÖRLER
Yolların monoton olması, uyarıcı önlemlerin alınmamış olması, iklim koşullarının elverişsiz olması ya da sürücülerin ihtiyaç duyduklarında dinlenme ve uyku molalarına olanak sağlayacak tesis veya mola yerlerinin bulunmayışını da yorgunluğu artıran önemli faktörler arasında sayabiliriz. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Araştırma Merkezinin Hacettepe Üniversitesi ile ortaklaşa yapmış olduğu, ağır vasıta sürücülerinin yaşam ve çalışma koşullarına ilişkin araştırmaya göre, araştırmaya katılan kamyon, otobüs ve çekici sürücülerinin yaklaşık yirmide biri uyuyacak ve yemek yiyecek yer bulma, onda biri temizlik-tuvalet-şahsi bakım ve haberleşme ihtiyacının giderilmesi, üçte biri ise araçların küçük arızalarını gidermek için uygun yer bulmada sorun yaşadıklarını belirtmişlerdir.

T İLE BAŞLAYAN KONULAR BİTTİ...
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: TEKNİK KONULAR

İleti omeralemdar » 03 Temmuz 2008 11:16

meral hanım çok teşekkür ederim sagolun var olun
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: TEKNİK KONULAR

İleti omeralemdar » 03 Temmuz 2008 11:22

U & Ü İLE BAŞLAYAN KONULAR

*UYKU
*TRAFİK VE UYKU

Hazırlayan: http://www.mcaturk.com/mca_icerik_detay.php
Trafik canavarına atfedilen suçlardan biridir uykusuz ve yorgun yola çıkmak… Suçların en ağırlarından biri belki de, çünkü doğrudan sürücünün kendisiyle ilişkili bir sorundur bu durum ve sonunda en ağır sonuçları olan kazaların sebebiyetidir. İnsana bağlı kazalar tüm kazaların %90’ını teşkil ederken, insana bağlı kaza sebepleri içinde alkollü araç kullanmanın en sık ve önemli neden olduğu düşünülür. Bu düşünce çok yanlış olmamakla beraber ülkemizde yapılan istatistikler, uykusuz araç kullanmanın %70.2 ile ilk sırada yer aldığını gösteriyor. Trafik kazası sebepleri arasında ikinci sırada aşırı hızlı araç kullanma, üçüncü sırada ise alkollü araç kullanmak yer alıyor. Diğer ülkelerdeki durum gözden geçirildiğinde, aşırı uykululuğun getirdiği kaza yüzdeleri %1-16 arasında değişiyor.
Uykulu ve yorgun araç kullanma ile ortaya çıkan kazaların tüm dünyada genel özellikleri ağır kazalar olması, gece geç saatlerde meydana gelmesi, genelde kazaya tek aracın karışması ve sürücünün araçta yalnız olması, kazanın hız limitinin yüksek olduğu, uzun, sıkıcı yollarda meydana gelmesi, olay yerinde fren izlerine rastlanmaması, aracın yoldan çıkması sayılabilir. Peki bu tür kazalar daha çok kimleri tehdit eder? Özellikle uzun yol, ağır vasıta sürücüleri tehlike altındadır. Sıklıkla gece yolculuğu yapmak zorunda olanlar, uyku bozukluğu yaşayanlar, vardiyalı çalışanlar, uyku verici veya dikkat dağınıklığına neden olan ilaç ya da alkol kullananlar risk altındadır. Yaklaşık 150 kilometreden fazla yolculuk, iki gün içinde 9 saatten az uyku risk yaratır.

*NEDEN UYKU BU KADAR ÖNEMLİ?
Araç kullanımında dikkat, konsantrasyon, hızlı karar verebilme, motor koordinasyon oldukça önemlidir ve uyku halinde tüm bu yetenekler zayıflar hatta ortadan kalkar.
Sıcak, rahat, monoton ve yemek yenilen ortamlar, tatlı ve bol karbonhidrat içeren yiyecekler, seyahat ve yorgunluk uykuyu, uyku bozukluğu olmaksızın aktive eder. Mikrosleep olarak tanımladığımız birkaç saniye süren uyku atakları, iş kazaları ya da trafik kazalarına sebep olabilir. Bu uyku atakları esnasında sürücü en yakınındaki aracı, işareti fark edemez ve yoldan çıkar. Duran araca çarpabilir. Sürücülerin tahminen %25-50 si en az bir kere direksiyon başında uyudukları bildirilmiştir.

*UYKU HALİ ARAÇ KULLANIRKEN NASIL FARK EDİLİR?
Sırtta, boyunda ağrılar, gözlerde karıncalanma, esneme, gözleri odaklamakta güçlük, trafik işaretlerinin fark edilmemesi ya da hatırlanmaması, aracın yolda sağa sola kayması, ani durup kalkışların olması uykunun işaretleridir. Bu durumda neler yapılabilir? Tabi ki uykusuzluğun çaresi yine uykudur. O nedenle de uyku alametleri baş gösterdiğinde aracı uygun bir yere çekip 15-20 dakikada olsa uyumak en iyi çözümdür. Kahve içmek de geçici bir çözüm olabilir. Bununla beraber uzun yolculuklarda bir yol arkadaşı almak, gerektiğinde aracı ona bırakmak, müzik dinlemek, camdan havalandırma sağlamak, aracı durdurup biraz hareket etmek uyku açıcı olabilir.
Uyku bozuklukları içinde en çok kaza sebebiyeti olabilecek durumlar içinde uyku apne sendromu, narkolepsi sayılabilir. Bu hastalıklarda gün içinde devam eden sürekli bir yorgunluk ve tekrarlayıcı uyku atakları vardır. Bu kadar sık uyku ataklarından birinin araç kullanımı sırasında olması kaçınılmazdır. Gece uykuda horlama ve nefes durması şikayetlerini sıklıkla yatak partnerleri fark eder. Bu durumun ciddi alınarak uyku laboratuarlarında tetkiki ve tedavisiyle çözüm mümkündür. Sebebine yönelik bazen ufak cerrahi bir operasyon, kilo vermek, bazen de CPAP(burundan sürekli pozitif hava basıncı uygulaması) ve ağız içi araçlarla sorun çözülebilmektedir. Böylelikle hem yollar ve diğer hayatlar, hem de kişinin kendi hayatı tehditten kurtulur.

*ZAMAN
Günün hangi saatlerinde ve ne kadar süreyle araç kullanıldığı yorgunluğu ve uykusuzluğu belirleyen en temel faktör olarak görülmektedir. Araştırma bulgularına göre, 8-9 saatten fazla araç kullanıldığında, yorgunluk ve dikkat dağılmasına bağlı ciddi sorunlar başlamakta, sürücülük performansı olumsuz etkilenmekte ve kaza riski önemli ölçüde artmaktadır. Özellikle kamyon sürücülerinin yorgunluğa ve uykusuzluğa bağlı kazalara daha yatkın oldukları görülmektedir . Her yıl kat edilen mesafeye ek olarak, birçok kamyon sürücüsü vücudun en uykulu ve yorgun olduğu zamanda, gece araç kullanmaktadır. Ülkemizde, karayolu ile yük taşımacılığının diğer taşıma sistemleri içindeki payının %90 olduğu, yolcu taşımacılığının ise % 95 olduğu ve ölümlü trafik kazalarının % 13.9' unun ağır vasıta kazaları olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ağır vasıta sürücülerinin önemli bir risk grubu oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre, kendileriyle mülakat yapılan ağır vasıta sürücüleri en önemli kaza nedenleri olarak, alkollü iken araç kullanmak (%23.5), hatalı sollama yapmak ( %22), yorgun ve uykusuz araç kullanmak (% 17.1), yeterli sürücülük deneyimi olmamak (%16.2) ve trafiğin akışına göre hızı ayarlayamamak gibi sürücü hatalarını belirtmişlerdir (Sönmez, 1999).

*DİREKSİYON BAŞINA GEÇMEDEN ÖNCE UYKUSUZ KALMAK YA DA YETERLİ UYKU UYUMAMAK
Araştırmalar göstermektedir ki, genelde ortalama 16 saatten fazla uykusuz kalma sonucunda sürüş performansında önemli derecede bozulmalar başlamakta ve trafik güvenliği açısından da ciddi tehlikeler başlamaktadır. Bir araştırmada kazaya sebebiyet veren sürücülerin aynı kazaya karışan diğer sürücülere göre kaza öncesi uyku sürelerinin daha kısa olduğu bulunmuştur.

*UYKU BOZUKLUĞU
Ağır vasıta sürücülerinde görülme sıklığı daha fazla olan çeşitli sağlık sorunlarına bağlı (uyku apne sendromu ve narkolepsi gibi) uyku bozuklukları, sürücülerin direksiyon başında uyuya kalmasına neden olmakta ve trafik güvenliği açısından ciddi tehlikeler oluşturmaktadır.

*UYKU YORGUNLUK BELİRTİLERİNE DİKKAT! UYKU
Araç kullandığınız son birkaç kilometreyi anımsamıyorsanız, yolda yalpa yapıyorsanız, sık sık esniyorsanız, gözlerini açık tutmakta zorlanıyorsanız, önünüzdeki araca çok yakın kullanıyor ya da trafik işaretlerini kaçırıyorsanız , başınızı tutmakta zorlanıyorsanız, aracı ani duruş ve kalkışlarla sarsa sarsa kullanıyorsanız uyuma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunuzu bilmelisiniz.
Araç içinde sadece teybi açarak uykunuzun gelmesini engellemeye çalışmayın, camı açabilir, mola vererek trafikten uzak güvenli bir alanda 15- 45 dakika kestirebilir, kısa süreli uyanıklık için kahve vb kafeinli içecekler içebilirsiniz.
*Yorgunluk belirtilerine dikkat!
Araç kullandığınız son birkaç kilometreyi anımsamıyorsanız, yolda yalpa yapıyorsanız, sık sık esniyorsanız, gözlerini açık tutmakta zorlanıyorsanız, önünüzdeki araca çok yakın kullanıyor ya da trafik işaretlerini kaçırıyorsanız , başınızı tutmakta zorlanıyorsanız, aracı ani duruş ve kalkışlarla sarsa sarsa kullanıyorsanız uyuma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunuzu bilmelisiniz.
Araç içinde sadece teybi açarak uykunuzun gelmesini engellemeye çalışmayın, camı açabilir, mola vererek trafikten uzak güvenli bir alanda 15- 45 dakika kestirebilir, kısa süreli uyanıklık için kahve vb kafeinli içecekler içebilirsiniz.

*Uzun yol Aracınız tatile hazır, ya siz?
UZUN tatil yolculuklarında otomobil kullanmak daha fazla dikkat ister. Yolculuk öncesi yediklerinizin yağlı ve ağır olmamasına dikkat edin. Çay ve kahve içerdiği uyarıcı maddeler nedeniyle tavsiye edilir. Bolca sıvı gıdalar almak yararlı olur. Otomobile bindiğinizde, önce doğru oturma ve sürüş pozisyonunu bulun, aksi taktirde sırt ve boyun ağrısı çekmeniz kaçılınmazdır. Bagajı yüklerken ağır yükleri arka koltuğa yakın, hafif yükleri de tampona yakın koyun. Böylece ağırlık merkezi otomobilin ortasına yaklaşır. Konvoydayken sollama yapmak için acele etmeyin. Araç yüklü olduğu için sollama mesafesi uzayacaktır. En azından iki saatte bir mola verin. Her molada tuvalete gidin ve kan dolaşımını düzenleyecek egzersizler yapın. Özellikle kol ve bacak kaslarınızı çalıştıracak eklemlerinizi açacak hareketler yapın.

*UZUN YOLA ÇIKACAK OLAN SÜRÜCÜLERE ÖNERİLERİNİZ NELERDİR?
Seyahatin hava ve yol şartlarına göre çok iyi planlanması gerekir. Trafiğin yoğun olduğu dönemlerde, görüşün kısıtlandığı yol, hava gibi etkenlerin sizi yavaşlamaya zorladığı şartlarda sabırsızlık ön plana çıkar. Beş saatte gitmeyi planladığınız bir yere yedi saatte varamazsanız, sabırsızlık başlar. Ve o andan itibaren sürücü hatalı sollamalar, yüksek süratlerle kendini riske atar, tehlikeler baş gösterir. Sabırsızlık ve ulaşılmak istenen yere bir an önce varma çabası ile yapılan aşırı hız ve hatalı sollamalar, ölümcül kazaların başlıca sebepleridir.
Yolculuk tatilin bir parçası olarak görülmelidir. Yol güzergahındaki doğal ve tarihi güzellikleri de programımıza katın. Gereksiz yere geç kalma telaşı yaşamayın. Programınızda gecikmeler olması beklenmelidir. Güvenliği riske edecek herhangi bir davranışta kesinlikle bulunmamak gerekiyor.
Eşyaların araca kesinlikle görüşü kısıtlamayacak şekilde yüklenmesi gerekir. Seyahate giderken aklımıza gelen her şeyi (tencere, tava) araca öyle bir doldururuz ki, görüş tamamen kısıtlanır. Arka camlar, yan camlar kapanır. Oysa görüşün kesinlikle kısıtlanmaması lazım. Aracın içindeki eşyaların, ani fren ya da çarpışma anında yolculara doğru hareket etmeyecek şekilde yerleştirilmesi gerekir. Çünkü araç durduğunda bile içindeki eşyalar aynı hızla hareket etmeye devam eder ve yolculara çarpabilir. Böyle olunca bir konserve kutusu bile insanı öldürebilir.
Hava yastıkları varsa, yastıkla yolcu arasında hiçbir sert cisim bulundurulmamalı. Koltuk kafalıklarının ve emniyet kemerlerinin doğru olarak ayarlanması gerekir.
Araçta eksiksiz bir ilk yardım çantasının bulunması şarttır.
Araçta çalışır durumda bir yangın söndürme cihazının da bulundurulması son derece önemlidir.
Güvenlikten hiçbir şekilde ödün vermeyin. Arkada oturanlar ve çocuklar da dahil olmak üzere emniyet kemerleriniz bağlı olmadan kesinlikle hareket etmeyin. Koltuk başlıklarını mutlaka başınıza göre ayarlayın.
Su, büskivi, güneş gözlüğü gibi sürücünün yolculuk esnasında ihtiyaç duyabileceği her şey araçta hazır bulundurulmalıdır.
Sıkan, hareketleri kısıtlayan giysiler, ayakkabılar giyilmemeli. Rahat giysiler tercih edilmelidir.
Acil bir duruma düşmemek için tehlikeyi önceden görün, tanımlayın ve sakın içine düşmeyin.
Görün ve görülün. Camlar, aynalar ve ışık donanımını temiz tutun. Daha iyi görülmek ve daha erken fark edilmek için gündüzleri de kısa farlarınızı yakın. Unutmayın ki, en ölümcül kazalar gündüzleri, güneşli günlerde ve düz yol kesimlerinde oluşur.
Sık sık mola vermek hem ihtiyaçları giderme, hem de yorgunluğu bölme açısından önemlidir. Ayrıca kan dolaşımının sağlanması için de gerekli. Normal şartlar altında iki saatte bir mola verilmesi gerekir. Ancak yorgunluğun başladığı an bunun dışında tutulur. Yorgunluğun saati yoktur. Bir sürücünün yolculuk esnasında aniden uykusu gelebilir. Sürücü yorgunluk hissettiği anda tereddüt dahi etmeden hemen yavaşlayıp, uygun bir yer bulup dinlenmeli, uyumalı.
Yolculukta sürücü ve yolcular yediklerine dikkat etmeli. Az yemek yemek gerekir ve bilhassa kuru yemekler tercih edilmelidir. Çünkü ağır yemekler hem sürücü hem yolcularda uyku yapar, uyuşukluğu başlatır.
Düz yolları hafife almamak, tam aksine tehlikeli görmek lazım. Hem sürat yapıldığı için, hem de düz ve uzun yolda monotonluğun sürücünün konstanrasyonunu kaybettirmesine neden olduğu için düz yollar tehlikelidir. Hava, yol şartlarına göre virajlı ya da yokuş yukarı, aşağı bir yolda uyuyamazsınız. Ama düz yolda konsantrasyon çok kolay dağılabilir.
Yola çıkacağınız vasıtanızda, lastiklerinizin en az 2 mm. diş derinliğine sahip olduğuna, hasarsız ve havalarının tam olmasına dikkat edin.
Uzun yolda sürücünün dikkatinin dağılmaması için yolculara düşen görevler nelerdir?
Seyahate çocuklarla beraber çıkılacaksa onların sıkılmamaları için iyi bir plan yapılması gerekir. Ancak çocukların eline yolculuk esnasında oynamaları için top, tabanca gibi oyuncaklar verilmemeli. Aksi takdirde sürücünün dikkati dağılabilir.
Çocuk ağlaması, tartışma, ciddi bir konu hakkında konuşmak, haberleri dinlemek, yüksek sesli müzik gibi etkenler sürücünün konsantrasyonunu çok çabuk dağıtır. Bunlara mahal verilmemelidir.
Yolcular "Şuraya bak ne güzel" gibi ani ses ve hareketlerden kaçınmalılıdr.
Araba kullanmak ciddiye alınmalı. Otomobilin kabinini çok ciddi bir işin yapıldığı bir mekan olarak görmek lazım. Çünkü bu hayat meselesi. Orası ne çocukların oyun odası ne de hanımların yemek yaptıkları bir yerdir.
Sürücü gereğinden fazla hız yapmaya başlarsa yolcular onu hiç çekinmeden kararlı bir ses tonuyla ikaz etmeli.

*UZUN YOLA ÇIKMADAN BUNLARA BİR GÖZ ATIN
» Lastiklerin havasını kontrol edin
» Yedek lastiğinizi kontrol edin
» Lastik diş derinliklerine bakın
» Rot-Balans ayarlarınızı kontrol ettirin
» Frenleri kontrol ettirin
» Radyatördeki antifiriz miktarını ölçtürün
» Silecek lastiklerine bakın
» Silecek suyunu tamamlayın
» Motor yağını kontrol edin
» Elektrik aksamını kontrol edin(uzun/kısa far; sinyaller; stop lambaları; park/gabari)
» Araç altına mutlaka göz atın. Yağ ve su kaçağı varmı kontrol edin.
Yaz mevsimi otomobiller için de uzun yolun göründüğü anlamına gelir. En azından şehir dışına, tatile, memleketine, yazlığa ya da her nereye olursa olsun seyahat yaz döneminde daha
Çok gündeme gelen bir komudur.
Havayolu şirketlerinin ucuz bilet kampanyaları insanları havada yolculuk yapmaya yöneltse de yine pek çoğumuz kendi araçlarımızla yollara çıkacağız. Yaz demek farklı hava ve yol şartlarının ortaya çıkması demek. Dolayısıyla otomobillerin de buna göre bakımdan geçirilmesi gerekir. Az ya da çok, pahalı ya da ekonomik ama mutlaka bir şekilde uzun yola çıkmadan şu bakımları yapmanızda/yaptırmanızda fayda var.
Cam suyu fıskiyeleri kontrol edilmeli ve cam suyu eksikse tamamlanmalı.
Bujiler kontrol edilmeli, yakıt tüketimi açısından da önemli.
Hava filtresi kontrol edilmeli, gerekiyorsa değiştirilmeli.
Klima gazı bitmişse yeniletilmeli.
Direksiyon hidrolik yağı kontrol edilmeli.
Akü başları kontrol edilmeli ve asit seviyesi ölçülmeli.
Silecek lastikleri kontrol edilmeli, gerekirse değiştirilmeli.
Elektrikli fanın devreye girme derecesi kontrol edilmeli.
Radyatör iç temizliği kontrol edilmeli.
Devir daim pompası ve ilgili hortumlar eskimişse değiştirilmeli.
Lastik havaları mutlaka kontrol edilmeli. Stepnenin de kontrol edilmesi gerekir.
Motor yağı kontrol edilmeli, gerekiyorsa değiştirilmeli.
Kışın nem aldığı için fren hidroliği mutlaka değiştirilmeli.
Fren balataları kontrol edilmeli, incelmişse yenilenmeli.

*HIZLI OTO KULLANMAK İYİ ŞOFÖRLÜK MÜ?
Türk şoförler kendilerini dünyanın en iyi sürücüsü zannediyorlar. Hızlı kullanmanın iyi sürücülükle ilgisi olmadığını bir türlü düşünülmüyor
Türkiye'de birçok sürücü hızlı otomobil kullanmanın 'iyi sürücü' olmak olduğu gibi yanlış bir düşünceye sahip. Bu düşüncenin ne denli yaygın olduğunu yüksek hızın neden olduğu trafik kazaları açıkca ortaya koyuyor. Oysa iyi sürücüler otomobilin belli durumlarda nasıl tepki gösterdiğini bilir ve araca hakim olmayı öğrenir. Bu trafikte güvenliğin temel ilkesidir. Aracınızın virajda, ıslak ya da kuru zeminde nasıl tepki vereceğinizi bilirseniz, hayata tutunursunuz. İyi araç kullanıyorum, ben iyi sürücüyüm demek için şunlara dikkat edin.
Kuru zeminde
'S' şeklinde bir viraja hızlı girdiğinizde, ön takım virajın içine doğru kırılmıştır, araç dışa savrulur. Bu durumda sert bir fren ön tekerlekleri kilitler ve araç yoluna düz devam ederek olası bir engele çarpar. Çözüm: Arka tarafın kaymaması için ayağı gaz pedalından kademeli olarak çekmektir. Böylece araç tekrar normal yörüngesine devam eder. Araçyumuşak bir şekilde neredeyse aynı hızda çıkar. Bir önceki yavaşlama aşamasında olduğu gibi, hızlanma da kademeli olmalı, sert direksiyon hareketlerinden kaçınılmalıdır. Aksi taktirde aracın dengesi bozulabilir.
Islak zeminde
Karşınıza bir engel çıkıyor, ama bu sefer yol çok kaygan. Genellikle sert yapılan bir fren, dört tekerleği de kilitler. Bu durumda ne yapmalı? Tekerleklerin yolu yeniden kavramaları için ayağınızı frenden çekin ve yeniden kilitlenmeleri için frene bu sefer yavaşca basın. Önemli nokta: Durumu düzeltmek için tekerlekleri hafifçe engele doğru kırın. Aynı manevra, karlı zeminde çok daha yavaş bir şekilde yapılmalıdır. Arka tekerlekler kiletleniyor ve araç içe savruluyor. Buradan aracın önden çekişli (daha yaygın) veya arkadan itişli olmasına göre iki çözüm vardır. Önden çekişli araçlarda: Aracın kıç atmasını engellemek için direksiyonu ters yöne kırmak ve aniden hızlanmak gerekir. Arkadan itişlilerde: Ön takımın yolu yeniden kavraması için ayağınızı fren pedalından yavaşça çekin ve aracınızı direksiyondan ziyade gaz pedalıyla yönlendirerek direksiyonu hızla ters yöne kırın..

*ÜLKEMİZDE TRAFİĞE ÇIKARKEN..
Hazırlayan: www.dogusoto.com• Ülkemiz karayollarında her 30 Dk.da meydana gelen 50 trafik kazasında 1 vatandaşın öldüğünü, 10 vatandaşın yaralandığını ve kazalardaki ölüm oranının Avrupa'dan 10, Amerika'dan 16 misli fazla olduğunu,
•Trafik kazalarında ölümlerin % 10 unun ilk 10 dk . da , % 50 sinin ilk 30 dk .da meydana geldiğini,
• Her 1.000 sürücüden yalnız 5'inin trafik işaretlerini doğru bildiğini,
• 7,5 milyon ehliyetli sürücünün 5,5 milyonuna kuralları çiğnediği için ceza kesildiğini,
• Her 1.000 ilkokul öğrencisinden yalnız 17 sinin yaya geçidini doğru kullanabildiğini,
• 50 km. lik bir çarpışmada 25 kg. lık bir çocuğun ağırlığının 1 tona çıktığını ve 80 km. hız ile yaşanacak bir çarpışmada emniyet kemeri kullanmayanların bir binanın 10 uncu katından düşme ile aynı şoku yaşayacaklarını,
• Alman teknik kurulu ile karayollarının ortaklaşa yaptığı araç muayenelerinde 12.608 araçtan % 80 inin ağır kusurlu , % 16 sının hafif kusurlu % 4 ünün kusursuz bulunduğunu,
• Türkiye'de araç kusurlarından meydana gelen trafik kazalarının % 33 Ünün Fren Patlamasından, % 31 İnin Lastik Patlamasından Kaynaklandığını,
• Ülkemizde her 3-4 otobüsten bir tanesinin kazaya karışmış olduğunu,
Lütfen Hatırınızda Tutunuz.

U & Ü İLE BAŞLAYAN KONULAR BİTTİ...
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: TEKNİK KONULAR

İleti omeralemdar » 03 Temmuz 2008 11:24

V İLE BAŞLAYAN KONULAR

*VİRAJLAR
*DOĞRU VİRAJ ALIMINDA GEÇERLİ 2 GENEL KURAL

Viraj alımında geçerli ilk kural "yavaş gir - hızlanarak çık" şeklinde açıklayabileceğimiz ve yapılan genel hatanın tersine otomobili virajın alımı sırasında değil, daha viraja girmeden yavaşlatmayı hedefleyen kuraldır. "Önce dış -sonra iç- tekrar dış" olarak adlandırabileceğimiz ikinci kural ise virajı dönülmesi mümkün en geniş açıyla dönebilmemizi ve dolayısıyla otomobilin yere daha fazla tutunmasına yardımcı olmayı amaçlar. Bu her iki kural da doğru viraj almanın mantığını anlatmak için yazılmıştır ve sizle birlikte diğer araçların da seyir halinde olduğu normal trafikte uygulanması son derece tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu sebeple tuninglinx ( ben bilmiyorum ama bakacağım) olarak günlük trafikte size ayrılan yol çizgilerine uymanız gerektiğini hatırlatırız.

*YAPILAN HATALAR
Viraj alımında genellikle yapılan en önemli hata, viraja otomobilin yere tutunma sınırlarını zorlayacak bir hızla girip daha sonra viraj içinde fren kullanma mecburiyetinde kalmaktır. Eğer dikkatli bir sürücü iseniz diğer araçlarla birlikte viraja girdiğinizde çoğu sürücünün hızını ayarlayamamaktan ötürü neredeyse viraj çıkışına kadar fren lambalarının yandığına şahit olmuşsunuzdur. Bunun, şüphesiz ki viraj alımında uyulması gereken belli kuralları uygulamamaktan kaynaklanan nedenleri vardır.
Fren noktasında otomobilin bulunduğu yanlış konum ve hızını ayarlayamamaktan ötürü, virajın orta noktası olan apex’te viraj açısının ne kadar keskinleştiği rahatlıkla görülmektedir. Sonuç olarak bu noktada aracı neredeyse durma noktasına varacak kadar yavaşlatmak mecburi hale gelmektedir.

*VİRAJLARI DOĞRU ALMAK
Viraj alınırken yolun ne genişlikteki bölümünün kullanılacağı bir çok dış etkene bağlıdır. Viraj içinde karşı yönden gelen olup olmadığını görmemizi engelleyen ağaç vb. görüş engelleyici birtakım etkenler ya da yolun şehir içi veya şehirlerarası bir yol olup olmadığı gibi.. Ancak, her koşulun uygun olduğu varsayımından hareketle doğru viraj alımını şu şekilde açıklayabiliriz:
Doğru viraj alımında sürüş çizgisi "önce dış -sonra iç- tekrar dış" şeklinde olmalıdır. Şekilden de anlaşılacağı üzere, viraja dıştan, yani sağa dönen virajlarda yolun soluna yanaşarak, sola dönen virajlarda ise yolun sağına yanaşarak dönmek esastır.
Otomobili viraj içerisinde yavaşlatmak yerine, gerektiği kadar vitesle birlikte hız düşürülerek otomobilin lastikleri yere tam olarak tutunabilecek şekilde viraja mümkün olduğunca dıştan girilir. Yani, otomobil viraja daha girmeden yavaşlatılması tamamlanmış olmalı ve bu hız, şekilde "apex" olarak gösterilen virajın orta noktasındaki hız dahil, virajın tümündeki en düşük hız olmalıdır. Fren ancak viraja giriş noktasından önce otomobili yavaşlatma maksadıyla kullanılmalıdır, viraj içinde frene basılmaz.
Fren noktasından itibaren otomobil virajın içine yönlendirilerek apex’e kadar kontrollü bir şekilde gaz verilir (hız belirli bir miktarda artırılır). Orta noktada (apex’te) otomobile uygulanan merkezkaç kuvveti maksimumdadır. Bu nokta aynı zamanda virajın en içten dönüldüğü noktadır.
Virajın en iç konumunda bulunulan apex’te virajın uzak olan dış noktası hedeflenerek otomobil gaza oturtulur. Ancak gaz verirken otomobili kasmak ve lastikleri zorlamak yerine hem motorun daha çabuk hızlanması hem de lastiklerin soğuyabilmesi için bir an evvel düzelterek aracı gerektiği kadar dışa bırakmak gerekmektedir.

*VİRAJDA ARABA KULLANMAK DÖRT AŞAMADAN OLUŞUR
Sürücünün bu aşamalardan en az iki olmasa da birini yapmasını gerektirir.
*1. aşama virajdan önceki fren noktasıdır.
*2. içeri dönüş noktası,
*3. viraj alış noktası,
*4. ise çıkıştır.

Eğer sürücü virajı alırken sadece arabanın bulunduğu aşamaya odaklanırsa en sorunsuz ve en hızlı şekilde alamayacaktır virajı. Tek ve akıcı bir çizgi yerine her aşama sürpriz gibi gözüküp düzensiz ve dört değişik çizgide alınır viraj.
Virajlarda arttırılmış görüş alanını kullanmayı tarif etmek için uzun düz yoldan sonraki tipik bir virajı ele alacağız. Viraja yaklaştıkça odaklanma noktanız fren yapma noktası olacaktır. Fren noktasına ulaşmadan birkaç araba boyu önce gözleriniz içeri dönüş noktası odaklanması gerekir. İleriye bakarken odaklanma dışındaki görüş açınızla fren noktasına geldiğinde frene basmaya başlayacaksınız. Gözleriniz hala dönüş noktasına odaklanmış olarak birkaç araba boyu yaklaşılır dönüş noktasına ve bu sırada viraj alış noktasına odaklanmaya başlanır. Gözleriniz virajı alış noktasına odaklanmışken yine gözünüzün odaklanmamış olan açısı ile içeri dönüşe başlarsınız. Virajı alış noktasına yaklaşırken birkaç araba boyu kalana kadar odaklanmayı sürdürün ve sonra her zamanki gibi bir sonraki aşama olan çıkış noktasına odaklanmaya başlayın. Çıkış noktasına odaklanmışken virajı almanız gerekir. Çıkış noktasına yaklaştıkça önünüzdeki alana bakıyor olmalısınız ve bir daha odaklanma dışındaki görüş açınızı kullanıp çıkış noktasına eriştiğinizde virajdan çıkmalısınız. Viraja göre bazı durumlarda birkaç aşamaya birden konsantre olmanız gerekebilir ve bunların hepsini odaklanmış olmayan görüş açınızla almanız gerekebilir. Odaklanırken aynı anda odaklanmış olmayan görüş açınızı kullanmak biraz çalışma gerektirir.
Bir süre bu teknik sizi odaklanmış olmayan görüş açınızdan emin olmadığınız için yavaşlatabilir viraj alışlarınızı. Fakat bu tekniğe bir kere alışıldığı zaman siz de göreceksiniz ki her aşamadaki başarınız artacak ve daha önce alınabilecek en yüksek süratle aldığınızı zannettiğiniz virajları daha hızlı alacaksınız. Bu teknikleri geliştirmek birkaç haftanızı alabilir, ama vazgeçmeyin.
İleriye bakma alışkanlığını geliştirmek için, her zaman ön camın ortasından sonraki yüksekliğe bakmayı ihmal etmeyin. Birkaç eğitimci bunu size hatırlatmak ve ileri bakma alışkanlığı kazandırmak için camınıza seloteyp bile koymanızı önerebilir. Boş alanlarda bakış açınızı sabit tutmayı öğrenin ve odaklanmayan görüş açınızla görmeye alışın.
*Virajda Dıştaki Arka Lastiğin Patlaması
Virajda dıştaki arka lastiğin patlaması en tehlikeli durumdur.Yapılabilecek en iyi şey boş bir tarla yada boşluğa girerek durmayı denemektir.
*Virajda Dıştaki Ön Lastiğin Patlaması
Virajda dıştaki ön lastiğin patlaması çok tehlikeli bir durumdur. Araç direkt olarak yolun dışına doğru yönlenir. Bu durumda direksiyon daha fazla kırılarak, burun yola doğru döndürülmelidir.
*Virajda İçteki Arka Lastiğin Patlaması
Virajda içteki arka lastiğin patlaması her zaman daha fazla risk yaratır. Panik yapmadan, gereken direksiyon hareketleri yapılarak yolda kalınmaya çalışılır.
*Virajda Ön Lastiğin Patlaması
Virajda , içteki ön lastiğin patlaması ,aracın süratiyle doğru orantılı olarak tehlikeyi arttırır. Bu durumda direksiyon sabit tutulmaya çalışılarak , hafif hareketlerle yavaşlamaya çalışılmalıdır.

V İLE BAŞLAYAN KONULAR BİTTİ...
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: TEKNİK KONULAR

İleti omeralemdar » 03 Temmuz 2008 11:37

Y İLE BAŞLAYAN KONULAR

*YAĞMURLU HAVALARDA
Sürücülerin uyması gereken önemli kuralların başında, düşük hızla seyretmek ve takip mesafesini uzun tutmak geliyor.
Konya Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, yağışlı havalarda en çok kazaya sebebiyet veren hatalar ve uyulması gereken kuralların, sürücüler tarafından bilinmesinin büyük önem taşıdığı belirtildi.
Yağmurlu havalarda görüş mesafesinin azaldığı, gözün çabuk yorulduğu ve yolların kayganlaştığı ifade edilen açıklamada, yağışlı havalarda güvenli yoluculuk için sürücülerin uyması gereken kurallar, altın kural başlığıyla şöyle sıralandı:
- ''Yağışlı havada lastiklerin tutunma özelliği azalıp fren mesafesi uzayacağından, hız düşürülmeli ve takip mesafesi uzun tutulmalıdır.
- Su birikintilerine girildiğinde direksiyon sıkıca ve düz tutulmalıdır. Hız düşürmek için ayak gazdan çekilmeli, kaymayı başlatabilecek manevra ve frenden kaçınılmalıdır.
- Islak yolda önde giden aracın lastik izlerinin üzerinden gidildiğinde daha iyi bir tutunma sağlanacaktır.
- Su dolu derin çukurlara girilmesi halinde, fren balataları ıslandığı için frenin tutunma özelliği azalır. Bunun için fren pedalına kısa bir süre hafifçe basılarak balataların kuruması sağlanmalıdır.
- Islak ya da su birikintisi olan yollarda, sürücü tarafındaki cam, bir iki parmaktan fazla açılmamalıdır.''
Açıklamada, gaz ve debriyaj pedallarına tam bir hakimiyet kurabilmek için ayakkabı tabanı ve pedal lastiklerinin silinerek temizlenmesi gerektiğinin kural olduğu, kuralın ise viraj içinde veya kavşaklarda dönüş yaparken gereğinden fazla gaza basılmaması veya fren yapılmaması olduğu kaydedildi.

*YAĞMURLU HAVADA :
Silecekleri çalıştırmaktan kaçınılmamalı, eskimesini engellemek için ön cam tamamen kapandıktan sonra çalıştırılmamalıdır çünkü bilinen görüşün aksine sileceklerin lastikleri çalışarak eskimez. Görüşünüzün kapandığı bir, iki saniye bile son derece vahim sonuçlar doğurabilir Silecekler sollama esnasında son hızda çalıştırılmalıdır.Kalorifer sistemi ve arka cam rezistansları çalıştırılmalı gerekirse bir bez ile ön cam silinerek görüş alanı yaratılmalıdır. Gündüz dahi olsa kısa farlar yakılmalıdır.Kısa aralıklarla araç güvenli bir yerde durdurularak ön, arka farlar, stoplar, sinyaller ve fren lambaları silinmelidir.Su birikintilerine girildikten sonra ıslanan fren balatalarını kurutmak için kısa bir süre frene hafifçe basılmalıdır.Araca binmeden önce ıslanan ayakkabıların acil bir durumda fren pedalından kaymasını engellemek için bir bezle taban kısmı silinmelidir.Yağmurlu havalarda gaza gereğinden fazla basmak, sert bir şekilde frene basmak, ani bir şekilde direksiyonu çevirmek ve debriyajdan ayağın hızlıca çekilmesi kayma hareketini daha kolay başlatacağından bu hareketlerden özellikle kaçınılmalıdır.Yağmurun ilk yağdığı an yol yüzeyinde birikmiş olan toz ve yağlar yolu daha da kayganlaştıracağı için bu dakikalarda hız yavaşlatılmalı ve ani hareketlerden kaçınılmalıdır.Sağanak yağmur esnasında oluşan su birikintilerine girerken aquaplaning (su yastığı üstünde kayma) olayı oluşur. Bu durumlarda direksiyon sıkıca tutulmalı ve hız kesmek için ayak gazdan çekilmeli, frene çok yavaş basılmalı (eğer ABS varsa sonuna kadar basılmalıdır) ve ani haraketlerden kaçınılmalıdır.Özellikle lastiklerinizin dış derinliği 3 mm.den az ise öndeki aracın lastik izleri takip edilerek kayma riski azaltılabilir.

*YAGIŞLI HAVALARDA
*YAĞMURLU HAVALARDA FREN

Özellikle yağmurlu havalarda su birikintilerinden geçtikten sonra ya da aracınızı yıkattığınız zaman aracınızın fren balataları ıslanacaktır. Islanmış balatalar ise aracınızın fren mesafesini uzatarak sizi tehlikeli durumlara sokabilir. Fren balatalarınızın yeniden etkin çalışmalarını sağlayabilmek için araç hareket halinde iken uygun pozisyonda kısa aralıklarla fren yapılmalıdır. Bu sayede ıslak olan fren balataları kuruyacak ve tekrar etkin olarak çalışacaklardır

*İLK DAMLALARA DİKKAT
Yağmurlu havalarda özellikle ilk yağmur damlalarının yola düşmeye başladığı an çok tehlikelidir. Yağmur damlaları yol yüzeyinde birikmiş olan toz ve yağlar ile karışarak yolu daha da kayganlaştıracağı için bu dakikalarda hız yavaşlatılmalı ve ani hareketlerden kaçınılmalıdır.

*YAĞIŞLI HAVALARDA OTOMOBİL KULLANIMI
Arkadaşlar artık yavaş yavaş kış geliyor ve hepimizin özlediği yağmurlarda inşallah yağmaya başlıyacak fakat yağmurlu havalarda araç kullanmak biraz daha dikkat istiyor bende bu konuyla ilgili internetten bulduğum bir bilgiyi sizinle paylaşmak istedim umarım faydalı olur.

*YAĞIŞLI HAVALARDA OTOMOBİL KULLANIRKEN EN TEHLİKELİ ZAMAN, YAĞMURUN BAŞLADIĞI ZAMANDIR
Yeni başlayan yağmur, yolun yüzeyinde bulunan toz, yağ, kauçuk tozu ile karışır ve kaygan bir zemin oluşturur. YAVAŞLAYIN
Böylelikle lastiklerin yol tutuşu ve çekiş artacaktır.
• Kentlerdeki caddelerin yol yüzeyleri düşük hızlarda bile kaymaya neden olabilecek yağ ve bunun gibi birçok maddelerle doludur.
• Su birikintilerinin üzerinden geçmemeye özen gösterin, çünkü su yoldaki çukurları ve diğer tuzakları gizler.
• Önünüzdeki araç aniden durduğu takdirde, durmanız kuru yüzeye oranla daha zor olacağından takip mesafesi mutlaka arttırmalıdır.
• Çevrenizi her zaman kontrol edin. Yolunuzu “yorumlayın” ve ani fren yapmaya veya ani direksiyon hareketlerine karşı hazırlıklı olun.
• Sürekli olarak arkanızda seyahat eden diğer araçları gözlemleyin ve kontrol edin. Şunu unutmayın ki bu sürücüler de sizinle aynı koşullarda seyahat etmektedir.
• Yol emniyet şeritleri gibi boyalı yüzeylerin üzerinde otomobil kullanmaktan kaçının.
• Önünüzdeki aracı geçmek için en uygun anı bekleyin.

*AYRICA KÖPRÜLER AQUAPLANING İÇİN İDEAL YERLERDİR, DAHA DA DİKKATLİ OLMAK GEREKİR
AQUAPLANING (Su yastığı üzerinde kayma-Kızaklama) NE DEMEKTİR?

Aquaplaning suyun lastikle yüzeyin arasına girmesi sonucu, lastiğin yer ile temasının aşırı derecede kaybıdır. (su derinliği > 0,5 mm).
Bu duruma neden olan ana sebepler:
• Yetersiz yüzey drenajı sonucu yağmur suyu toplanması ve su derinliği.
• Lastik diş derinliği ve dizaynı
• Hız.
*AQUAPLANING (Kızaklama) nasıl oluşur?
Lastiğin altında ve önünde bulunan su basıncı, seyir hızıyla artar. Su basıncı sürekli artmaya başlayarak bir süre sonra, lastiğin yol yüzeyinde yüzmesine sebep olur. Lastiğin su kanallarının kapasitesi dolunca, lastiğin yüzeyle teması engellenir.
Lastik yüzeyle temasını sürdürür, su zorlanmadan kanallardan geçer.
Su basınç oluşturmaya başlar, ve lastiği yerden bir miktar kaldırabilir
Lastik ve yüzey arasında su sıkışması meydana gelir. Lastiğin zeminle teması kesilir
• Lastiğin araçla yol yüzeyi arasında sadece bir halka olduğunu unutmayınız.
• Lastiğin hava basıncını periyodik olarak kontrol edin ve diş derinliğinin en az 3mm’nin altında olmadığına emin olun.
Birçok şey lastiklerinize bağlıdır. En önemlisi de sizin güvenliğiniz
Aquaplaning olasılığı, aracın hızı, lastik diş derinliği, lastik dizaynı ve mevcut suyun derinliğine bağlıdır.
Sonuç olarak, lastik diş derinliği az veya su derinliği fazla ise, Aquaplaning olasılığı düşük hızlarda bile mevcuttur

*SONUÇLAR?
Kısmi veya genel yol tutuş ve fren kaybı.
En iyisi: Yağmurda yavaş kullanım

*AQUAPLANİNG’İN ÜSTESİNDEN GELEBİLMEK İÇİN;
• Ayağınızı yavaş bir şekilde gazdan çekin
• Fren yapmayın veya hızlanmayın
• Lastikleriniz yüzey ile yeniden temasa geçene kadar bekleyin.
• Tamamen dinamik Aquaplaning olayında (bütün lastikler), sürücü tarafından yapılacak hiçbir hareket, yol yüzeyine yansımaz.
• Kısmi Aquaplaning sırasında, yüzey ile temas halinde olan lastik veya lastikler emirleri (fren, hızlanma) uygulayarak aracın tehlikeli ve kontrolsüz reaksiyonunu başlatmış olur.
Yağmurlu havalarda otomobil kullanırken; aracınızın altında, daha doğrusu lastikler ile yol yüzeyinin arasında neler olduğunu düşünün.
Unutmayın ki aynı olay etrafınızdaki bütün araçlarda olmaktadır.
*Yağmurlu Havada Otomobil Kullanırken Dikkat Edilmesi Gereken Şeyler
• Silecekleri çalıştırmaktan kaçınılmamalı, eskimesini engellemek için ön cam tamamen kapandıktan sonra çalıştırılmamalıdır. Çünkü bilinen görüşün aksine sileceklerin lastikleri çalışarak eskimez. Görüşünüzün kapandığı bir, iki saniye bile son derece vahim sonuçlar doğurabilir.
• Silecekler sollama esnasında son hızda çalıştırılmalıdır.
• Kalorifer sistemi ve arka cam rezistansları çalıştırılmalı gerekirse, bir bez ile ön cam silinerek görüş alanı yaratılmalıdır.
• Gündüz dahi olsa kısa farlar yakılmalıdır.
• Kısa aralıklarla araç güvenli bir yerde durdurularak ön, arka farlar, stoplar, sinyaller ve fren lambaları silinmelidir.
• Su birikintilerine girildikten sonra ıslanan fren balatalarını kurutmak için, kısa bir süre frene hafifçe basılmalıdır.
• Araca binmeden önce ıslanan ayakkabıların acil bir durumda fren pedalından kaymasını engellemek için bir bezle taban kısmı silinmelidir.
• Yağmurlu havalarda gaza gereğinden fazla basmak, sert bir şekilde frene basmak, ani bir şekilde direksiyonu çevirmek ve debriyajdan ayağın hızlıca çekilmesi kayma hareketini daha kolay başlatacağından bu hareketlerden özellikle kaçınılmalıdır.
• Yağmurun ilk yağdığı an, yol yüzeyinde birikmiş olan toz ve yağlar yolu daha da kayganlaştıracağı için bu dakikalarda hız yavaşlatılmalı ve ani hareketlerden kaçınılmalıdır.
• Sağanak yağmur esnasında oluşan su birikintilerine girerken aquaplaning (su yastığı üstünde kayma) olayı oluşur. Bu durumlarda direksiyon sıkıca tutulmalı ve hız kesmek için ayak gazdan çekilmeli, frene çok yavaş basılmalı (eğer ABS varsa sonuna kadar basılmalıdır) ve ani hareketlerden kaçınılmalıdır.
• Özellikle lastiklerinizin dış derinliği 3 mm'den az ise öndeki aracın lastik izleri takip edilerek kayma riski azaltılmalıdır.
Kaynak: http://www.bigglook.com/biggauto/

*YAKIT TASARRUFU İÇİN OLMAZSA OLMAZLAR
Günümüzün yüksek yakıt fiyatlarında, aracınızda ve sürüş alışkanlıklarınızda yapacağınız küçük bazı değişiklikler, yakıt ekonominizi iyileştirecektir. İşte bu değişikliklerden bazıları.

*TASARRUFLU SÜRÜŞ İÇİN NE YAPMALI?
- Arabayı çalıştırırken gaza basmayın
- Hareket ettikten hemen sonra ikinci vitese geçin
- 3. ve 4. viteste hızlı gidin. Bu arada benzin tüketirsiniz ama yol da alırsınız
- Vites büyütmek için motorun bağırmasını beklemeyin
- 15 saniyeden fazla süren beklemelerde motoru kapatın
- Arabanıza üst bagajı takmayın. Bunlar benzin tüketimini yüzde 50 artırır
- Arabaya fazladan yüklenen her 100 kilo yaklaşık 1 litre daha fazla benzin yakmanıza neden olur
- Bagajda lüzumsuz yük olmasın
- Camınızı fazla açmayın rüzgarı hesaplayın.

*AZ BENZİNLE ÇOK YOL
Çok benzinle az kilometre yapmayı çoğumuz kolayca becerebildiği halde tersini nedense pek başaramıyoruz. Sonra da otomobilimizin neden çok tükettiğini merak edip yakınıyoruz.
Otomobil kullanma biçimi yakıt tüketimini etkiliyor. Otomobili kullanış biçimi yakıt tüketimini azımsanmayacak ölçülerde düşürebiliyor. Bunun nasıl olacağını aşağıdaki noktalara dikkat ederek görmek mümkün. Otomobili rölantide ısıtmayın. Motoru rölantide ısıtmak motora verdiği zarar yanında yakıt tüketimini de artıran önemli noktalardan biri. Motoru çalıştırıp yola çıktığınızda yaptığınız birinci kilometre sonunda otomobilin yaktığı benzin üç dakika rölantide çalışmış kadardır. Yani otomobili üç dakika ısıtmak için harcanan benzinle 1 km yol yapabilirsiniz. Bu nedenle uzun süreli durmalarda motoru durdurmakta fayda var. Kısa mesafeler için otomobil kullanmak lüks. Yapılan bir test sonucunda 0 derece santigrat hava sıcaklığında 1.6 litrelik orta sınıf bir otomobil motoru marşa basıldığı andan itibaren 100 km.de 40 litreye eş bir tüketim değeri veriyor. Ancak 4 kilometre yol kat edildikten sonra otomobilin motoru normal ısısına kavuşuyor ve tüketim normalleşiyor. Bu nedenle kısa mesafeler için otomobili kullanmak yerine yürümek daha sağlıklı ve ucuz oluyor. Doğru zamanda vites değiştirin, ekonomik viteste sürün. Birinci vitesi yalnızca otomobili hareket ettirmek için kullanın ve hemen ikinci, üçüncü ve dördüncü viteslere geçin. Vitesler değiştirildiğinde motor devri değişir. Motor devri krank milinin bir dakikada yaptığı devir sayısıdır. 6000 d/d'lik maksimum devir sayısı krank milinin saniyede 100 devir yaptığı anlamına gelir. Her motorun maksimum devir sayısı olduğu gibi en verimli çalıştığı bir devir de vardır. Bu devir otomobilden otomobile değiştiği için teknik verilerine bakıp ya da servislere danışılarak öğrenilebilir. teknik verilerde Maksimum tork adı altında görülen değer genellikle motorun en verimli çalıştığı ve az tükettiği devirdir. Bu devirde kalacak biçimde vitesler değiştirildiğinde gereksiz benzin savurganlığı önemli ölçüde azalacaktır.
*Örneğin: Test edilen otomobilin birinde 100 km uzunluğundaki düz bir yolda 4'üncü vitesle 60 km/s sabit hızda gidildiğinde 5.8 litre/100 km tüketilmiş. Aynı koşullarda 3'üncü viteste 9 litre/100 km tüketim saptanmış. Görüldüğü gibi aynı uzunluktaki bir mesafeyi bir vites küçülterek kat etmek 3.2 litre, yani yüzde 55 daha fazla tüketime yol açabiliyor. Aynı otomobille 30 km/s sabit hızla 3'üncü viteste 7 lt/100 km, ikinci viteste aynı hızda ise yaklaşık 10 litre tüketim saptanıyor. Görüldüğü gibi hangi hızda hangi viteste gidilmesi gerektiğini iyi bilmek gerekiyor. Sakin, yol ve trafik koşullarına uyumlu kullanım. Ne kadar kararlı ve uyumlu otomobil kullanırsanız o denli az benzin tüketir o denli az sinirlenirsiniz ve otomobiliniz o denli az yıpranır. Akan trafiğin ritmine adapte olmak ve otomobilin hemen önüne değil daha ileriye bakarak gelişmeleri izlemek sakin ve trafiğe uygun sürüşün bir parçası. Tabii bu arada dikiz aynalarına bakmayı da ihmal etmemek gerekiyor. Önünüzdeki araçla yeterli bir mesafe bırakın. Sık sık hız değiştirmekten kaçının. Yavaşlamak gerektiğinde ayağınızı gazdan zamanında çekin. Böylece hem balatalarınız hem de sinirlerinizin ömrü daha uzun olacaktır. Önünüzde akan trafiği izlemek bu açıdan size yardımcı olacak ve panik fren yapmak zorunda bırakmayacağı gibi yakıt tasarrufu da sağlayacaktır.

*ÖNERİLER
Başkalarının sizi sollamasına izin vermek sizin başkalarını sollamanızdan daha akıllıcadır. Otomobilinizin son süratinin yüzde 70-80'ini geçmemek tutumlu sürüş için en basit kuraldır. Yani gaz pedalının altında ne kadar fazla boşluk bırakılırsa o kadar çok para cebinizde kalır ve sinir sisteminiz daha uzunca bir süre otomobil kullanabilmenize olanak tanır.

*BENZİNDEN NASIL TASARRUF EDEBİLİRSİNİZ
Yurdumuzda her geçen gün artan motorlu taşıt ve iş makinesi sayısı yakıt tüketimini artırmaktadır.
Petrol ihtiyacımızın çoğunluğunun yurtdışından karşılanması, fiyatlarının devamlı yükselmesi ve ağır ekonomik şartlar bizim tasarruflu davranmamızın en önemli gerekçesidir. Motorlu taşıtlarda normalin üstünde ve normal olmayan ölçülerde benzin harcaması iki ana kaynaktan meydana gelmektedir. Bunlardan birincisi aracın kendisinden kaynaklanan gereksiz harcamalar, diğeri ise sürücüden kaynaklanan gereksiz harcamalardır.

*VASITADAN KAYNAKLANAN GEREKSİZ HARCAMA:
Şasi, motor gibi aksamlar dikkatli ve muntazam yağlanmalıdır. Aksi halde yağsızlıktan dolayı sürtünme artacağından güç düşecek, parçalar çabuk aşınacak, bunlar da benzin tüketiminin artmasına sebep olacaktır.
Bujilerin ayarsız, bozuk ve pis oluşu her 10 litrede 1 litre fazla benzin sarfiyatına sebep olur
Karbüratörün ayarsız ve pis oluşu, jikle kelebeğinin iyi açılıp kapanmayışı, spiral hortum içindeki çelik telin tutukluluk yapması, keza el gazının aynı şartlarda bulunması benzin sarfiyatını artırır.
Motorun elektrik ihtiyacını karşılayan malzeme ile bunun motora iletisini sağlayan aksamlardaki bozukluklar verimi düşürür benzin sarfiyatını arttırır.
Tekerlek, lastik havalarının az olması yüzünden sürtünme artar, güç azalır ve dolayısıyla yakıt sarfiyatının armasına sebep olur.
Debriyaj kaydırması, hava filtresinin tıkalı olması, soğutma sisteminin normal olmayışı yakıt sarfiyatını artırır.

*SÜRÜCÜDEN KAYNAKLANAN GEREKSİZ HARCAMA:
Alçak vitesle seyretmek, şehir içinde seyrederken trafik ışıklarında ve sıkışık trafikte motoru durdurup çalıştırma ve kalkışlarda gaz pedalına gereğinden fazla basma ve pompalama,
Aniden hızlanmak gereksiz yere gaza ve frene gereğinden fazla basmak, motoru çalıştırırken marşa gereğinden fazla basarak motoru boğmak, yakıt sisteminde oluşan sızdırma %50'ye kadar varan benzin sarfiyatına,
Fren ayarlarının bozuk, yağlamanın yetersiz olması, yüksek hızla gidilmesi, taşıtın düşük vitesle seyretmesi benzin tüketimini arttırır.
Bu ülkenin vatandaşları olarak yukarıda belirtilen tüm hususlara dikkat etmemiz durumunda benzinden tasarruf ederek hem kendi harcamalarımıza kısıntı getirmek, hem de ülke ekonomisine katkıda bulunulmak suretiyle üzerimize düşen vatandaşlık görevini en güzel şekilde yapma bahtiyarlığına kavuşmamız mümkündür.

*ARAÇ KULLANIRKEN YAKIT TASARRUFU İÇİN
Hava filtresi temizlenmeli,
Karbüratör ayarları yapılmalı,
Jikle devresi açık unutulmamalıdır,
Rölanti yüksek olmamalıdır,
Eskimiş bujiler temizlenmeli,
Lastik hava basınçları normal olmalıdır,
Fren ayarlarının sıkı olmaması,
Uygun viteste gidilmesi,
Debriyaj kaçırması olmamalıdır,
Saatte 90/100 km hızın geçilmemesi gerekmektedir.
Aracın fazla yakıt yaktığını anlamak için eksozuna bakılır. Eğer egzost rengi siyahsa fazla yakıt yakıyor olabilir.

*YANLIŞ BİLİNENLERİN DOĞRULARI
- Usta sürücü, düştüğü problemden kazasız sıyrılmayı bilir!
Yanlış! Çünkü usta sürücü probleme girmeyen sürücüdür. Karşısına çıkabilecek her türlü tehlikeyi önceden görebilir, ona göre tedbirini önceden alır. Problemlerle uğraşmaz.
- Otobanda tamam ama, şehir içinde emniyet kemeri takılmayabilir!
Yanlış! Emniyet kemeri hayat kurtaran en önemli güvenlik gerecidir. 50 km/s hızda meydana gelen bir çarpışmada otonun içindekiler emniyet kemeri takmadıkları takdirde, 4 katlı bir binadan aşağı düşmeyle eşit şok yaşar.
- Arkada oturanlar için emniyet kemeri takmak gereksizdir!
Yanlış! Motorlu araçlar bir yere çarptığında hemen durur, ancak içindeki yolcular aynı hızla bir yere çarpana kadar ilerlemeye devam eder. Arkada oturanların da yaşam haklarını kullanmaları ve emniyet kemerlerini takmaları gerekir. Her ne kadar henüz kanunen zorunlu olmasa da, yolcuların güvenliği için geliştirilmiş olan arka emniyet kemerleri de hayat kurtarır. Kazalarda en çok zararı emniyet kemeri bağlı olmayan yolcular görmektedir.
- Lastik havalarını düşük tutarsak, hem daha iyi tutunur, hem de daha konforlu olur!
Yanlış! Lastik havalarının, aracın fabrika değerinin altında olmaması gerekir. Hatta yüke ve yolcu sayısına göre artırılmalıdır. Çünkü hava basıncı düşük lastiğin tabanı yere yayılarak daha iyi tutunma sağlamaz. Aksine tabanın ortası yukarı kalkar ve yol ile teması kesilir. Havası düşük lastiklerin yalnız omuz kısımları yere basar. Lastik hava basıncı düşükken; kayma hareketleri çok daha düşük hızlarda başlar, fren mesafesi uzar, direksiyon hareketlerine daha geç cevap alınır. Belki daha konforlu sürüş yaparsınız ama, konforlu şekilde yoldan çıkabilir, konforlu şekilde çarpabilirsiniz!
- Sıcak havada, lastiğin ısınmasını dengelemek için lastik havaları indirilir!
Yanlış! Lastiğin ısınmasının en büyük nedeni havanın sıcak olması değil, lastik hava basıncının düşük olması nedeniyle lastik yanaklarının daha fazla esnemesidir.
- Yağmurda inik lastik daha az kayar!
Yanlış! Hava basıncı düşük lastikte su boşaltma kanalları kapandığı için yağmur suyunu çok daha az boşaltır. Hatta boşaltamaz ve su üzerine çıkma ve su yastığı üzerinde kayma (**uaplanning) çok daha düşük hızlarda başlar.
- Direksiyon saate göre 10'u çeyrek geçe tutulur!
Yanlış! Direksiyon saate göre 9'u çeyrek geçe (9.15) tutulur. Bu pozisyon, acil bir durumda her iki yöne eşit miktarda direksiyonu çevirebileceğiniz tek pozisyondur.
- En iyi koltuk pozisyonu, sürücünün en rahat ettiği pozisyondur.
Yanlış! Sürücünün doğru koltuk pozisyonu öncelikle otomobile hakim olabileceği ne çok uzak, ne de çok yakın bir pozisyondur. Koltuk mümkün olduğunca dik olmalıdır. Direksiyon 9.15 pozisyonundayken kollar dümdüz olmamalıdır. İdeal dirsek açısı 120 ile 135 derece civarındadır. Evimizde TV seyrettiğimiz koltuk pozisyonu çok rahat olabilir, ama bu pozisyonda otomobile ve trafiğe hakim olabilmek çok zordur.

- Motorlu araçlar lastiğin üzerinde gider!
Yanlış! Motorlu araçlar lastiğin içindeki havanın üzerinde gider. Eğer lastiğin içinde hava yoksa, hiçbir yere gidemezsiniz. Doğru lastik havası, ayağınızdaki ayakkabı numarası gibidir. Ayağınızı sıkan veya bol gelen bir ayakkabıyla nasıl yürüyemezseniz, otomobilin yol tutuşu da aynı şekilde bozulur.
- Ani frenlerde önce frene basıp, durmaya yakın debriyaja basarsak, motor kompresyonundan faydalanıp daha kısa mesafede dururuz!
[b]Yanlış! En etkin yavaşlama frenle debriyaja aynı anda basılarak yapılır. Böylece fren sırasında motor devre dışı bırakılarak, motorun aracı ileri götürme kuvveti yok edilir.
- ABS (Antiblokaj Fren Sistemi) mekanik frene göre çok daha kısa mesafede durdurur!
Yanlış! ABS fren sistemi olan bir araç tekerleklerin kızaklamasını önler ve fren sırasında manevra yapılabilmesini sağlar. Ancak, daha kısa mesafede durdurmaz, daha güvenli şekilde fren yapılmasını sağlar.
- Mekanik freni olan bir otomobilde fren pedalını pompalayarak daha kısa mesafede durulabilir!
Yanlış! Pompalamak için ayak fren pedalı üzerinden her çekildiğinde, aracın ileri hareketi devam eder ve durma mesafesi uzar. Doğrusu; panik frende fren pedalı üzerindeki basıncı azaltarak lastiğin dönmesini sağlamaktır. Ancak ayak fren pedalından kaldırılmamalı ve fren yapmaya devam edilmelidir.
- Doğru takip mesafesi hızın yarısıdır!
Yanlış! Bu yöntem kullanışlı olmamakla birlikte, hata payı yüksektir. İdeal takip mesafesi (kuru havada) 2 saniye arkadan takip etmektir. Yağışlı havalarda veya yük durumunda bu süre 3-4 saniyeye çıkarılmalıdır.
- Dörtlü ikaz (flaşör) tünele girince yakılır!
Yanlış! Dörtlü ikaz sadece trafiğe tehlike yarattığınız durumlarda yakılır. Yani olası bir kaza veya arıza halinde. Tünelde kısa farların açık olması yeterlidir.
- Gündüz kısa farları yakmak trafiktekilerin gözünü alır!
Yanlış! Gündüz kısa far yakmak, daha erken farkedilmenizi ve size tehlike yaratacak olan kişilere kendinizi daha erken göstermenizi sağlar. Gece yakılan kısa farlar gözümüzü daha çok alır. Sadece kapalı ve yağışlı havalarda değil, güneşli havalarda ve hızlı yol kesimlerinde de kısa farların açılması kendi sürüş güvenliğiniz için önemlidir.
- Çocukları uyarmak için korna çalınır!
Yanlış! Çocukları uyarmak için korna çalınmaz! Korna onların paniğe kapılıp beklenmedik bir reaksiyon vermelerine yol açar. En iyisi iyice yavaşlamak ve gerekirse durmaktır.
- Yoğun siste en iyi gitme yöntemi dörtlü ikazları yakmaktır!
Yanlış! Yoğun siste en iyi gitme yöntemi hiç gitmemektir. Çünkü siste daha iyi gören sürücü yoktur, daha çok risk alan sürücü vardır. Görüş mesafesi yeterliyse siste sarı camlı gözlükler kullanmak, sis lambalarını ve kısa farları yakmak, silecekleri çalıştırmak, yerin kayganlaştığını dikkate almak, takip mesafesini artırmak ve sollama yapmamak daha güvenli yol almanıza yardımcı olur.
Unutmayın!

Hayatınız boyunca ölümlü bir trafik kazası geçirme olasılığınız % 33' tür. Rus ruletinde bile bu oran %17'dir. Lütfen, trafikte araç kullanmanın bir yaşam işi olduğunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın.

*YAYALAR...
Yayalar trafiğin en güçsüz öğeleridir. Bir yanda hızı yüz kilometreyi bulan ve ağırlığı 1 tona yaklaşan ağırlıktaki metal kütleler, diğer yanda, saatteki hızı 5 kilometreyi bulmayan, ortalama 70 kilogram ağırlığındaki et ve kemikten oluşmuş yaşayan organizmalar...
Öyleyse lütfen yayalara karşı biraz daha dikkat!...Özellikle de çocuklara...Yaya ve okul geçitlerine yaklaşırken hızımızı azaltalım. Ve daha da dikkatli olalım.

*YAZ MEVSİMİ SÜRESİNCE;
*Tarımsal faaliyetlerin arttığını,
*Yurtdışından tatillerini geçirmek üzere Türkiye’ye gelen vatandaşların arttığını,
*Turist sayısında büyük bir artış olduğunu,
*Okulların tatile girmesiyle birlikte öğrencilerin ailelerinin bulunduğu illere dönmesini,
*Vatandaşların piknik yapmak amacıyla günübirlik mesire yerlerine gidiş-dönüş yapmalarını,
*Festival ve diğer kültürel etkinliklerin yapılması,
nedeni ile başta şehirlerarası yollar olmak üzere trafiğin yoğunlaştığını hatırlattılar.
Yaz aylarında nem oranı ile aşırı sıcakların yüksek seviyelere ulaşmasının insan fizyolojisi ve psikolojisini olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan yetkililer, sürücülerin, gidecekleri yere bir an önce ulaşma isteği ile şerit ihlali, aşırı hız, yakın takip, hatalı sollama başta olmak üzere birçok kural ihlali yaptıklarını söylediler.
Yetkililer, kazaların en az seviyeye indirilebilmesi amacıyla, sürücülere şu uyarılarda bulundular:
1,Sıcakların yoğunlaştığı 12.00 - 14.00 saatleri arasında mecbur kalmadıkça trafiğe çıkmayın.
2,Şehirlerarası yolculuklara çıkmak zorunda kalınıyorsa, kısa aralıklarla (100 kilometrede bir) molalar verin, ellerinizi ve yüzünüzü yıkayın, bol sıvı alın.
3,Rahat kıyafetler giyin, yolculuk esnasında emniyet kemerini mutlaka takın.
4,Yola çıkmadan önce yeterince dinlenin.
5,Yoğunluk taşımayan alternatif yolları ve güzergahları tercih edin. Gideceğiniz yol hakkında mümkün olduğunca fazla bilgi toplayıp, yol güzergahı ve tahmini varış zamanını mutlaka yakınlarınıza bildirin.
6,Gözlerinizin güneşten etkilenmesini önlemek için araç içi güneşliklerini uygun şekilde ayarlayın ve mümkünse ultraviyole ışınlarına karşı koruyucu özellikte bir gözlük kullanın.
7,Uzun mesafeli yolculuklara tek başınıza çıkmayın, direksiyon başında iken dikkatinizi dağıtacak diyaloglara girmeyin.
8,Trafik işaret ve işaretçilerine mutlaka uyun.
Emniyet Genel Müdürlüğü ayrıca tatil yöreleri ve trafiğin yoğunlaştığı bölgelere merkezden 3 ayrı ekip çıkararak, alınan trafik tedbirlerini denetleyecek olup, trafiğin yoğunlaştığı karayollarında denetleme yapan görevliler de, sürücülere uyarılarda bulunacaklardır.
Kaynak: Hürriyet Gazetesi, 16/06/2006

*YETİŞKİNLER'İN TRAFİK EĞİTİMİ
Kaynak: http://www.dogusoto.com/oto_ilerisurusteknikleri.asp

Hazırlayan: Seyfi TÜRK, Ramazan GÜLEÇ (Eğitimci ve Trafik Öğretmenleri)
Trafik eğitimi, her yaştan ve her insanın bilmesi gereken kuralların tümüdür. Trafik bir kültürdür ve bir medeniyettir.18 yaşından büyük olanların yaş ve cinsiyetlerine bakmadan yaya, yolcu ve sürücü olsun trafikte toplumsal bilinçlenmeden geçmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda trafikte yetişkinlerin eğitimini bizler 3 ana başlıkta toplamak istiyoruz.
1-Yetişkin yayaların eğitimi,
2-Yetişkin yolcuların eğitimi,
3-Yetişkin sürücülerin eğitimi,
Sürücülerin eğitimi trafikte çok önemlidir. 18 yaşını dolduran her bireyin almış olduğu sürücü belgesi belki 30 yıl ve belki de 40 yıl onlara hizmet vermektedir. Ancak, bu süre içerisinde yol ve araç bilgilerinde çok önemli değişiklikler meydana gelmekte, insan davranışları ve trafik hukuku gibi alanlarda birçok yenilikler getirilmektedir. Trafikte karşılıklı hakların korunması için gerek sigorta hukukunda ve gerekse ceza kanunlarında her ülkede ciddi değişiklikler meydana gelmektedir. Türkiye' de bu değişiklikler önemli ölçüde kendini göstermekte, yollarda ve araçlar da teknolojik değişiklikler meydana gelirken, kazalardaki caydırıcı önlemler ve ceza kanununda önemli değişiklikler meydana gelmektedir. Bundan sonra da meydana gelecektir. İşte bu bağlamda trafik kuralları bakımından uyulması gereken ve uyulmaz ise mutlaka sonucu azlı veya çoklu ölüm ve ağır yaralanma ile biten dört önemli kuralı yetişkinlerin yeniden okuması, bilmesi ve başta kendisi olmak üzere taşıdığı yolcuları bir noktadan diğer noktaya sağlıklı ve güvenli ulaştırması için de alkol, hız, emniyet kemeri ve uykusuzluğa araç kullanırken mutlaka dikkat etmesi gerekmektedir.

*YOLA ÇIKMADAN ÖNCE :
Lastik havalarının tam ve dış derinliklerinin en az 3mm olup olmadığı kontrol edilmelidir.Ön ve arka emniyet kemerlerinin çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir.Sinyallerin ve farların çalışıp çalışmadıkları kontrol edilmeli eğer aralarında çalışmayan varsa kesinlikle tamir edilmeden yola çıkılmamalıdır.Camlar, sinyaller ve farlar temiz olmalı, görüş tam sağlanmadan yola çıkılmamalıdır.Araçta boşta eşya olmamalıdır. Bunlar ani bir fren esnasında ciddi yaralanmalara sebep olabilir ya da meşguliyet vererek tek başlarına birer kaza sebebi olabilirler.Araçta yangın söndürücü ve ilkyardım çantası bulundurmadan yola çıkılmamalıdır.Kalorifer sisteminin çalıştığından ve hava kanallarının (özellikle ön) açık olduğundan emin olmadan yola çıkılmamalıdır. Özellikle yağmurlu havalarda kalorifer sistemi ve rezistanslar görüşü sağlamada önemli bir etkendir.Silecek suyu, yağ seviyesi, akü su seviyesi kontrol edilmeli eğer eksikse tamamlanmalıdır.

*YOLCULUK
Yerleşim birimi dışında araç kullanmak, yerleşim birimi içinde araç kullanmaktan daha kolay gelebilir size. Ancak bu doğru bir kanı değildir. Yerleşim birimi içinde yeterince deneyim kazandıktan sonra yerleşim birimi dışında araç kullanılmalıdır. Uzun bir yolculuğa çıkmaya karar vermişsek, lütfen aracımızı iyi bir bakımdan geçirelim. Ayrıca, lastiklerimizin hava basınçlarını ölçelim.
*Dinlenme
Unutmamamız gereken bir kural da, ticari amaçla yolcu ve yük taşıyan araç sürücülerinin karayolunda 24 saatlik bir süre içinde en fazla 9 saat araç kullanabileceğidir. İlk 5 saat sonunda ise 30 dakika dinlenmek gerekir. Bundan sonraki saatlerde yorgunluk daha da artacağı için sık sık molalar vermekte yarar vardır. Özel araç sürücüleri için bir sınırlama olmamasına karşın, onların da 2-3 saatte bir mola vermesinde yarar vardır.
*Mola yalnızca bizim için değildir
Lütfen dayanıklılığımızı direksiyon başında sınamaya çalışmayalım. Bu molalar sadece bizim için değil, ısınmış lastiklerimiz için de gereklidir. Çünkü, araç hızla ve uzun kilometre yol aldığı sürece, lastik içindeki hava devamlı olarak hareket eder. Lastik gittikçe ısınır ve hava basıncı artar. Lastikler orta kısımlarından aşınmaya başlar. Tıpkı fazla şişirilmiş lastiklerde olduğu gibi...
*Uykunuz gelirse
Kalan yolun kısalığı uykuyu engelleyemez. Bu nedenle uykunuz gelirse, uygun bir yerde durup, yarım saat kadar uyuyun. Uyandıktan sonra, açık havada yapacağınız basit birkaç egzersiz çok yararlıdır. Bu koşullarda yarım saatlik uykunuz, 2 saat daha araç kullanmanızı sağlayabilecektir.
Durduğunuz yerde koşullar uygunsa, 5-10 dakika toprak ya da çimde yatmanız, vücudunuzda biriken durağan elektriğin boşalmasını sağlayacaktır.
*Molalar kesinlikle araç dışında geçirilmelidir.
Verilen yemek aralarında ise hafif yiyecekler yemek gerekir. Direksiyon başında ise bir şey yemek ya da içmek son derece sakıncalıdır.

*YOLDA BAŞINIZA HER ŞEY GELEBİLİR
Yolda kalmak, yolunuzu kaybetmek, araç içindeyken saldırıya uğramak ya da aracınızda bulunan çantanın çalınması... Yol güvenliği için ne tür önlemler almalısınız ?
Sevimsiz durumlar, sık karşılaşılan olaylardan değildir, 3ma bu tür olayların sık olmaması, böyle durumlarla karşı karşıya kalmayacağınız veya bir saldırıya kurban olmayacağınız anlamına gelmez. Üstelik bu tür risklere karşı korunmak için alınması gereken önlemler de öyle zor şeyler değil.
Şu basit adımları izleyerek kişisel güvenliğinizi sağlayabilirsiniz.
Yeni bir yere gitmeden önce birkaç dakikanızı rota planlamaya ayırmanız, harcayacağınızdan çok daha fazlasını size kazandırır. Özellikle gece yolu şaşırır ve kaybolursanız, saldırıya maruz kalma riskiniz ar. Ayrıca yolunu kaybetmiş bayan sürücüler daha stresli oluyor kaza yapma riski artıyor. Yolculuğunuz için yeterli zamanı kendinize ayırıp aceleci olmadığınızda daha soğukkanlı ve kontrollü olursunuz.
Y İLE BAŞLAYAN KONULAR BİTTİ...

<SEVGİLİ CLİO III KULLANICISI KARDEŞLERİM ŞİMDİLİK ELİMDE BULUNAN BİLGİLERİN BİR BÖLÜMÜNÜ EKLEDİM DİGERLERİNİ HAZIRLADIGIM ZAMAN EKLEYECEGİM SAYGILARIMLA>
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: TEKNİK KONULAR

İleti omeralemdar » 23 Temmuz 2008 11:08

*Antifriz
Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi
0 derece ve altında radyatör suyuna katılarak suyun donmasını önleyen kimyasal madde.
Bir alkol türevi olan etilen glikol (etandiol) iyi bir antifrizdir.
Antifriz radyatörü ve soğutma sistemini pas ve korozyondan korumak amacıyla da kullanılmaktadır. Donma noktası -12 derece olan saf antifriz, su ile karıştırıldığında donma noktası -37 dereceye kadar düşürmektedir. Ancak su oranı veya antifriz oranı arttıkça donma noktası düşmektedir.Bu nedenle doğru miktarda su ile karıştırılması önemlidir. Su oranı %70'i aşarsa donma %30'un altına düşmekte ve hararet tehlikesi baş göstermektedir. Antifirizin ısıyı taşıma özelliği suya izafi olarak daha az olduğundan düşük ağırlığın önem arz ettiği uygulamalarda daha da az kullanılır.
Türkiye iklim koşullarında maksimum koruma için % 33 ila % 50 arasında antifriz kullanımı tavsiye edilmektedir. Karışım yaparken sert sulardan kaçınılması gerekmektedir. Çünkü sert sular antifrizin içindeki koruyucu katıkların etkisini azaltmaktadır. Bu nedenle musluk suyu yerine yumuşatılmış ve distile edilmiş su kullanılmalıdır. "Antifriz eklenmesi veya değiştirilmesine bomometre ile ölçüm yapıldıktan sonra karar verilmelidir Bomometre cihazı, sadece karışımdaki etilen glikol miktarını ölçmektedir ve formülündeki koruyucuların durumu hakkında bilgi vermemektedir. Dolayısıyla bomometre, antifrizin soğutma sistemini koruma gücünü ölçememektedir. Bütün antifrizler birbirlerinin aynısı değildir çünkü, piyasadaki antifriz ürünleri arasında büyük oranda kalite farkı vardır. İyi bir antifriz hem suyun donma derecesini düşürmeli hem de kaynama derecesini yükseltmelidir.OAT (organik asit teknolojisi) ile üretilen antifrizler içeriğindeki katıkların kimyasal özellikleri sayesinde hem daha uzun ömürlüdürler hem de aşınmaya karşı daha iyi koruma sağlarlar. Genel maksatlı antifrizler normalde yılda bir defa, ekleme yapılmadan değiştirilir. Gelişmiş antifrizler ise daha uzun ömürlü olduklarından 3 yıla kadar kullanılabilmektedir
Radyatör, ısı eşanjörlerinin bazı tipleri için kullanılan genel bir terimdir. Radyatörler otomobil, binalar ve elektronikte kullanılırlar.

*Otomobillerde kullanılan radyatörler
İçten yanmalı bir motorla çalışan otomobillerde, radyatör soğutma sıvısının pompalandığı silindir ve motor bloğu boyunca dolaşan soğutma kanalları ile bağlantılıdır. Bu sıvı genelde etilen glikol (antifriz) ile karıştırılmış sudur.
Akışkan, radyatörden motora kapalı bir sistem içinde hareket eder, bu hareketi esnasında motor parçaları üzerindeki ısıyı radyatöre taşır. Radyatör, genelde aracın ön tarafındaki ızgaralı bölüme monte edilmiştir. Soğuk hava bu ızgaralardan geçerek radyatörü soğutur.
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA


ÖncekiSonraki

Teknik Konular

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyenler: Kayıtlı kullanıcı yok ve 49 misafir